Felsefe

Laplace’ın Şeytanı Nedir? Özgür İrademiz İle Neden İlişkilidir?

Bu sayfayı gerçekten okumak istediğiniz için mi okuyorsunuz, yoksa bu sayfayı okumak kaderinizde var mıydı? Kimse okumak için sizi zorlamıyorsa, bir sonraki cümleyi okuyup okumama seçimi size kalmıştır. Sonucunda özgür irademiz vardır. Peki ama özgür irade tam olarak nedir?

Bu sorunun cevabı için önce determinizmden bahsetmek gerekir. Oradan da Laplace’ın şeytanına geçiş yapabiliriz. Ancak baştan söyleyelim. Laplace şeytanı efsanevi bir yaratık değil. Aslında sadece bir düşünce deneyinin adı.

Determinizm Nedir?

Albert Einstein bir mektubunda genelde yanlış biçimde yorumlanan ” Tanrı evrenle zar atmaz ” şeklinde özetlenen bir satır yazmıştı. Sanılanın aksine Einstein’ın bu sözünde “Tanrı” kelimesini kullanması dindar bir kişi olduğundan değildi. Aslında kuantum fiziğindeki rastgelelikten duyduğu memnuniyetsizliği dile getiriyordu. Ayrıca evrende bir düzen olduğunu savunuyordu. Detaylar burada: Einstein Tanrı Zar Atmaz Derken Aslında Ne Söylemek İstiyordu?

Einstein’ın 4 Aralık 1926 tarihli arkadaşı ve meslektaşı Max Born’a yazdığı bir mektuptaki asıl ifade, onun dünya görüşünü açıklar. ““Kuantum fiziği kesinlikle etkileyici ama içimde bir ses asıl gerçeğin bu olmadığını söylüyor. Teori çok şey diyor ama bizi Tanrı’nın sırlarına yaklaştırmıyor. Ben şahsen O’nun zar atmadığından eminim. “der.

Bu görüş bizi, determinizm (belirlenimcilik) kavramına götürür. Nedensel determinizm, olan her şeyin daha önce olan bir şeyden kaynaklandığı fikridir. Bugünün olayları, geçmişin olaylarının bir sonucudur. Aynı nedenle bugünün olayları, geleceğin olaylarına da neden olacaktır. Bu durumda her şeyin önceden belirli olduğu bir dünyanın varlığı sonucu ortaya çıkacaktır.

Laplace'ın Şeytanı Nedir?
Hayatımızdaki her şey önceden belirli midir?

Bu aynı zamanda özgür irade diye bir şeyin olmadığı anlamına da gelir. Yaptığımız her şey neden ve sonuç ilişkisi ile belirlidir. Geçmiş, bugüne, bugün de geleceğe neden olur. Hayatımız dizili domino taşlarına benzer. Günümüzde evrenin deterministik modeli, bilim dünyası tarafından genellikle kabul görmemektedir. Deterministik evren fikrine en büyük meydan okuma da elbette kuantum mekaniğidir. Peki bu konunun Laplace ile ilgisi ne?

Özgür İrade ve Laplace Şeytanı

Laplace'ın Şeytanı Nedir?
Pierre-Simon Laplace, Fransız matematikçi ve gökbilimci. (1749-1827 Fransa)

Pierre-Simon Laplace, 1814’te A Philosophical Essay on Probabilities adlı kitabında bir düşünce deneyini anlattı. Bu fikir daha sonra, kendisi şeytan kelimesini kullanmasa da, Laplace Şeytanı olarak bilinmeye başlandı.

Laplace’ın Şeytanı hayali bir varlık. Bu varlık, belirli bir anda evrendeki her şey hakkında her şeyi bilir. Ayrıca bu bilgiyi anlar ve analiz eder. Bilgiyi anlama ve analiz etme kabiliyetine sahip böyle bir varlık olsaydı, o varlık geleceği tahmin edebilir ve geçmişi mükemmel bir şekilde tarif edebilirdi. 

Ayrıca eğer bu süper güç bunu başarabilirse deterministik bir evrenin varlığı ispatlanmış olurdu. Sonucunda gelecek zaten önceden belliydi. Şans, seçim ya da belirsizlik yoktu. Kişinin bu konuda elinden bir şey gelmezdi.

Laplace Şeytanı Nedir?
Laplace şeytanı, evrendeki her şeyin bilgisine bir an için sahip olan ve dolayısıyla geçmişi ve geleceği de bilen bir varlıktır.

Bu aynı zamanda özgür iradenin olmadığı anlamına da geliyordu. Ancak bu şeytan böyle bir şeyi başaramaz ise evren olasılıklar üzerine kurulu anlamına gelirdi. Bunun bir anlamı da kişinin özgür iradesi olması ve geleceğini biçimlendirebilmesiydi. Kendisi bu düşüncesini şu kelimeler ile ifade etmişti.

“Evrenin şimdiki halini geçmişin sonucu ve geleceğin nedeni olarak ele alabiliriz. Bir an için evrenin tüm güçlerinin ve bunu oluşturan tüm varlıkların konumlarını anlayabilen bir canlı olduğunu düşünürsek, ve bunun bu verileri inceleyebileceğini de düşünürsek, aynı anda evrendeki en büyük varlıklardan en küçük atomlara kadar her şeyi hesaba katarak bir hesap yaparsa, hiçbir şey belirsiz değildir ve gelecek de, aynı geçmiş gibi, onun gözlerinin önündedir.”

Laplace’ın bu düşünce deneyini önermesinden bu yana yaklaşık iki yüzyıl geçti. Başlangıçta bir miktar destek alsa da zaman içinde birçok güçlü karşı argüman ortaya çıktı. Örneğin Kuantum mekaniği, atom altı parçacıkların klasik mekaniğin kurallarına uymadığını bizlere gösterdi. Kesinlikler yerine olasılıklar söz konusuydu. Bu da determinizm fikri ile uyumsuzdu.

Laplace’ın Şeytanı Kaybetmeye Mahkumdu

belirsizlik ilkesi
Werner Heisenberg, evreni oluşturan en küçük parçacıkların davranışlarını açıklayan bir fizik dalı olan kuantum mekaniğinin öncülerindendi. Savaş döneminde yaptığı çalışmalar fizik dünyasını kökten değiştirdi.

Laplace Şeytanı aslında Heisenberg’in belirsizlik ilkesi tarafından yenilecekti. Bu ilke, bir parçacığın hem konumunu hem de hızını aynı anda belirleyemeyeceğimizi belirtir. Birinin kesinliği diğerinin belirsizliğini artırır. Oysa ki Laplace’ın Şeytanı evrendeki her parçacığın konumunu ve hızını doğru bir şekilde biliyor. Bu da belirsizlik fikri ile çelişecektir.

belirsizlik ilkesi
Mikroskobik bir parçacığın hem konumundan hem de hızından asla emin olamazsınız. Bir parçacığın konumunu tahmin edebilmek için bir deney düzenlemek mümkündür. Farklı bir deney, hızını tahmin etmenize izin verir. Ama hiçbir deneyi hem konumundan hem de hızından emin olacak şekilde düzenleyemezsiniz. 

Sadece bu kadar da değildir. Termodinamiğin ikinci yasası entropi kavramını beraberinde getirir. Entropi düzensizliktir ve bir sistemin entropisi her zaman artar. Doğal olarak evrenin entropisi de her zaman artar. Bu nedenle, bir sistem zamanla daha fazla düzensiz hale gelir. Bu da herhangi bir doğrulukla tahmin edilmesi giderek daha zor hale geleceği demektir.

Laplace’ın Şeytanı Kaos teorisi ile de çelişir. Determinizm, “bir fiziksel sistemin şimdiki durumu, önceki durumunun sonucudur” der. Ancak kaotik bir dünyada, ne bekleyeceğinizi asla bilemezsiniz. Bir çok olay rastgele bir biçimde gerçekleşir.

determanizm
Bir para atıp tura geleceğini tahmin ederseniz, ya yüzde yüz tutturur ya da yüzde yüz yanılmış olursunuz. Ama 1.000.000 milyon para atıp 500.000 tanesinin tura geleceğini söylerseniz yanılma payınız çok azalır.

Yerçekimi, kimyasal reaksiyonlar ve elektrik gibi konular öngörülebilir modellerle incelenebilir. Bu olayları temsil eden denklem sistemleri genellikle doğrusal (linear) dır. Ancak hava durumu ve borsa gibi konular için aynı şeyi söylememiz olası değildir.

Sonuç Olarak;

Sonucunda Kuantum mekaniğini, kaosu ve diğer her şeyi hesaba katarsak, Laplace’ın Şeytanı var olamaz. Ancak yine de bu düşünce deneyi değersiz değildir. Sonucunda bilim çağlar boyunca neden-sonuç ilkesine dayandığından, determinizm kavramı yadsınamaz bir değere sahipti. Laplace’ın Şeytanı, evrenin deterministik modelini anlamamız açısından kilit bir kavramdır. Devamında göz atmanızı öneririz: Benjamin Libet Deneyi Özgür İrade Konusunda Bize Ne Kanıtladı?


Kaynaklar ve İleri okumalar:


Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Temel eğitimimi Kadıköy Anadolu Lisesinde tamamladım. Devamında Marmara Üniversitesi İngilizce Matematik Öğretmenliği bölümünü bitirdim. Çeşitli özel okullarda edindiğim öğretmenlik deneyiminin ardından matematiksel.org web sitesini kurdum. O günden bugüne içerik üretmeye devam ediyorum.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir