Zihin Gözü Körlüğü: Aphantasia ( Afantazya) Nedir?

Hepimizin hayalleri vardır ve olmalıdır. Ancak bazı insanlar ne kadar uğraşsa da hayal kuramaz. Bu kişiler zihinlerinde bir görüntü, bir imaj canlandırmakta güçlük çekerler. Bir kişinin kafasındaki görüntüleri görselleştirememesi afantazya (İng: Aphantasia) olarak bilinir.

Sıcak bir yaz günü olduğunu ve bir yüzme havuzunun kenarında oturduğunuzu hayal edin. Güneş parlıyor ve suda gülen ve sıçrayan çocuklar var. Bu sahneyi düşündüğünüzde zihninizde ne tür görüntüler görüyorsunuz?

Birçok kişi zihinlerindeki görüntüyü hayallerinde canlandırabilir. Buna ‘zihin gözü’ (beyin gözü) denir. Bu sayede bir kişiden bir uçurumun tepesini, turuncu bir kareyi, bir tost makinesini akıllarında resmetmesi istenirse, çoğunluk bunu oldukça çaba harcamadan yapar.

Aphantasia
Herkes, herhangi bir arka planı tasarlama ve hafızamızdan nesneleri alıp onları tuvale yerleştirme yeteneğimize oldukça aşinadır. Aphantasia durumunda bu hayal etme yeteneği olanaklı değildir.

İnsanlar genellikle diğer şeylerin yanı sıra sahneleri, insanları, deneyimleri, hayalleri, nesneleri ve planlanan olayları görselleştirir. Örneğin, bir arkadaşınızı düşündüğünüzde, onun yüzünü hemen zihninizde canlandırabilirsiniz. 

Ancak insanların büyük bölümü, bir nesnenin ismini duyduklarında (ya da bir betimleme karşısında), kafalarında bir görüntü yaratabilme yeteneğine sahipken bazılarımızın nörolojik sistemi buna izin vermez. Aphantasia sorunu yaşayan insanlar böyle bir zihinsel imajı görselleştiremezler. Bilinçli çaba ile akıllarında belirli bir imge üretme yeteneğinden yoksundurlar. Zaten kelime anlamı olarak ele aldığımız da, “aphantasia” zihinsel bir temsilin oluşamaması demektir.

Bu bir bellek sorunu değildir. Bu kişileri nesneleri tanımada, ilgili kavramları açıklamada ya da bildiklerini size aktarmada herhangi bir sorunu yoktur. Bu kişiler sadece bilgiye eşlik edecek herhangi bir zihinsel imgeyi deneyimleyemeyecektir.

Aphantasia İle İlgili Bilgilerimiz Nerden Geliyor?

1880’lerde Galton, Statistics of Mental Imagery adlı makalesinde artık Aphantasia olarak bilinen fenomeni tanımlamıştı. İnsanların olayları farklı derecelerde görselleştirme ve bunu açıklama yeteneği olduğunu fark etmişti. Galton dönemin koşullarında İngiltere’de yaptığı bir araştırmada 40 kişiden birinde bu sorunun gözlemlendiğini kaleme almıştı. Başka bir deyişle her 40 kişiden 1’i kafasında bir manzara resmi canlandırma imkanından yoksundu. Bunun yanı sıra Galton, bir kaza vb. bir durum sonrasında görselleştirme yeteneğini kaybeden insanların olduğunu da fark etmiştir.

Francis Galton (1822-1911). Kendisini tanımak isterseniz: Çok Yönlü Bir Bilim İnsanı Francis Galton Ve Rahatsız Edici Mirası

Bununla birlikte, araştırma, koşulun kendisi ile değil, istatistiklerle sınırlıydı. Aphantasia ile ilgili bir ikinci araştırma yapılması için aradan yaklaşık 120 yıl kadar geçmesi gerekecekti. 2005 yılında 65 yaşındaki emekli bir adam, Exeter Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden nörolog Adam Zeman’ı ziyaret etti. 

Literatürde MX olarak geçen adam küçük bir ameliyat geçirmiş ve sonrasında artık zihninde görüntüler canlandıramadığını fark etmişti. Konu ile ilgili dönemin popüler dergilerinden birinde bir makale yazıldı. Bu makale sonrasında 21 kişi daha benzer bir sorun yaşadığını ifade ederek kendisine başvurdu.

Bu kişiler üzerinde yapılan beyin görüntüleme çalışmaları neticesinde, MX diğer hastalarda parietal ve frontal loblarda azalmış beyin aktivitesi gözlemlendi. Beynimizin bu bölümü soyut düşünceyle büyük ölçüde bağlantılıdır ve bu da elbette hayal kurmak için de oldukça yararlıdır.

Aphantasia Neden Oluşur?

Durumun nedeni henüz kesin olarak bilinmemektedir. Bunun ana nedeni, insan beynindeki görselleştirme sürecinin ve mekanizmalarının tam olarak anlaşılmamasıdır. Felsefe, psikoloji ve sinirbilime dayanan teoriler olsa da, en inandırıcı olanlar sinirbilimdeki kanıtlardır.

Zihin Gözü Körlüğü: Aphantasia ( Afantazya) Nedir?
Bu lobların önemli bir bölümü anıları saklamak, görsel ve kokusal verileri birleştirmek için kullanılmaktadır.

Oksipital lob, serebral korteksin bir parçasıdır ve görsel işlemden sorumludur. Frontal ve parietal loblar ise görselleştirmeyi düzenlemeye yardımcı olur. Bir Aphantasia’lı kişinin görselleştirme konusundaki yetersizliği, bu sistemdeki bir yerdeki işlevsel bir değişiklikten kaynaklanmaktadır.

Çok ilginç bir şekilde bu görselleştirme yeteneğinden yoksun olan bu insanlar, son derece renkli ve canlı rüyalar görebilmektedir. Zeman’a göre bu durumun esas nedeni bu kişilerin görüntü oluşturamaması değil, nörolojik bir durum yüzünden oluşturdukları görüntülere bilinçli bir erişimlerinin olmamasından kaynaklanır. Sonucunda bilinçli olarak görselleştirme yeteneği rüya görmekle aynı şey değildir.

Aphantasia’nın nüfusun yüzde iki ila üçünü etkilediği düşünülmektedir. Genellikle, bu rahatsızlığı olan kişiler duruma sahip olduklarını bilmezler. Kimi durumlarda da yaşamın ilerleyen dönemlerinde farkına varırlar. Bir kişi doğumdan ya da çok erken çocukluktan beri böyle bir duruma sahipse, başkalarının yapabileceği bir şey olduğunun farkına varmadan görselleştirememesi normaldir.

Zihin Gözü Körlüğü: Aphantasia ( Afantazya) Nedir?
Firefox’un kurucusu ve dahi bir programcı olarak kabul edilen Blake Ross, aphantasiası ile ilgili olarak Facebook hesabında hayatı boyunca hiçbir şeyi gözünde canlandırmadığını söylemiştir. Hayatı boyunca canlı tasvirler yapılan kitapları okumaktan kaçındığını, uyumak için koyunları say ifadesi için ise bunu bir metafor sandığını söylemiştir.

Aphantasia ile ilgili bir tedavi şu an henüz mevcut değil. Araştırmacılar hala temel nedenlerini buluyor ve bunların genetik mi yoksa psikolojik mi olduğunu anlamaya çalışıyorlar. Ayrıca Aphantasia sorununa sahip olan kişilerde yaratıcılık ile ilgili bir soruna rastlanmamıştır. Bu soruna sahip bir çok kişinin yaratıcılık gerektiren mesleklerde başarılı olduğu bilinmektedir.

Sonuç olarak;

Görselleştirme yeteneği, hayatımızda pek çok alanda işimize yarar: Zihinsel modeller kurgularken, roman okurken, tasarım yaparken (cisimlerin şeklini tasarlarken, zihnimizde cisimlerin rotasyonunu değiştirirken) vb. Aynı zamanda bu yeteneğimiz öğrenmemizi hızlandırır ve pek çok alanda performansımızı artırır. 

Sonucunda Aphantasia durumunun da bize gösterdiği gibi, zihinsel deneyimlerimizin çoğu evrensel olarak deneyimlenmiyor. Ancak son olarak hatırlatalım. Aphantasia’nız olup olmadığını internette karşınıza çıkan testleri çözerek anlamanız mümkün değildir.

Tanısının zor olması yaygın olarak karşılaşılmamasının da bir nedeni olması mümkündür. Ayrıca 2020 yılında yapılan bir araştırma sonucunda bu soruna sahip olan kişilerin otobiyografik hafıza ve yüz tanımada da zorluk yaşadıkları anlaşılacaktı. Bu arada bu kişilerin daha çok matematik ve bilim ile ilgili kariyerleri tercih ettikleri de belgelendi. Ayrıca göz atmak isterseniz: İçimizdeki Sınırsız Evren: Hayal Gücü Nasıl ve Neden Evrimleşti?


Kaynaklar ve ileri okumalar:

  • Some People Can’t See Any Pictures in Their Imagination, And Here’s Why; Yayınlanma tarihi: 2 Ekim 2017; Yayınlandığı yer: Sciencealert; Bağlantı: www.sciencealert.com/
  • Aphantasia explained: some people can’t form mental pictures; Yayınlanma tarihi: 9 Haziran 2021, Yayınlandığı Yer: The Conversation; Bağlantı: https://theconversation.com
  • What Is Aphantasia? yayınlanma tarihi: 20 Eylül 2020; Bağlantı: https://www.verywellmind.com
  • Zeman, Adam et al. “Lives without imagery – Congenital aphantasia.” Cortex 73 (2015): 378-380.

Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Merhabalar. Matematik öğretmeni olarak başladığım hayatıma 2016 yılında kurduğum matematiksel.org web sitesinde içerikler üreterek devam ediyorum. Matematiğin aydınlık yüzünü paylaşıyorum. Amacım matematiğin hayattan kopuk olmadığını kanıtlamaktı. Devamında ekip arkadaşlarımın da dahil olması ile kocaman bir aile olduk. Amacımıza da kısmen ulaştık. Yolumuz daha uzun ama kesinlikle çok keyifli.

Bu Yazılarımıza da Göz Atınız

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu