Sinirbilim

Hafıza Şampiyonları Kısa Sürede Binlerce Şeyi Nasıl Ezberliyor?

693 sayısını düşündüğünüzde aklınıza ne geliyor? Peki ya 797? Eğer herhangi bir şey gelmiyor ise yalnız değilsiniz. Ancak kimi kişiler için genellikle durum farklı gelişiyor. Zaten bu nedenle de bu kişilere hafıza şampiyonu deniyor.

Hafıza Şampiyonları Kısa Sürede Binlerce Şeyi Nasıl Ezberliyor?

Dünya Hafıza Şampiyonası, hafıza sporları kapsamında organize edilen ve yarışmacıların verilen zamanda mümkün olan en fazla bilgiyi ezberlemeleri istenen ve 1991 yılından itibaren her yıl çeşitli kuruluşlar tarafından organize edilen turnuva biçiminde bir yarışmadır. Bu şampiyonada dört dünya rekorunun sahibi olan Katie Kermode için de başta sorduğumuz sayıların farklı bir anlamı var.

Aslına bakarsanız kendisi, 1 ile 999 arasındaki tüm sayıları kafasında belirli bir obje ile eşleştirmiş durumda. Örneğin 711 sayısı kedi ile eşleşmiş durumda. Diğer sayılar için de canlı cansız farklı sayılar seçilmiş. Ancak bu hafızasındaki bu nesnelerin hiçbir rastgele seçimler değil.

Hafıza Şampiyonları Kısa Sürede Binlerce Şeyi Nasıl Ezberliyor?
Katie Kermod bir çok rekoru elinde tutan bir hafıza şampiyonu

Bir başka hafıza şampiyonu ise Suresh Kumar Sharma. Kendisi, 2015 yılında 20 yaşındayken Pi sayısının 70.030 basamağını ezberden okuması ile bir başka rekora imza attı. Aslında Pi sayısının basamaklarını ezberlemek için herhangi bir matematiksel beceriye sahip olmanız gerekmiyor. Zaten Sharma da, Kermode de böyle bir beceriye sahip değillerdi. Yani bir çok şeyi ezberlemek ve hatta bir hafıza şampiyonu olmak için çok zeki olmak da gerekmiyor. Önemli olan bol pratik ve elbette işin püf noktasını bilmek.

Hafıza Şampiyonları Kısa Sürede Binlerce Şeyi Nasıl Ezberliyor?
Suresh Kumar Sharma Pi sayısını ezberleme rekorunu elimde tutuyor.

Resim üstünlüğü etkisi olarak bilinen bir olguya göre beyin, kelimeler yerine görüntüleri daha kolay hatırlar. Sonucunda sayılar soyuttur ve bir arada olduklarında ezberlemek zordur. Ancak sayıları belirli görseller ile eşleştirirseniz ve bu görselleri ezberinizde tutmaya çalışırsanız işiniz kolaylaşacaktır. Ve elbette bu durum sadece sayılar için geçerli değildir.

2008 yılında Kermode ilk hafıza yarışmasına katıldı. Yarışmada 84 yabancı isim ve yüzü beş dakikada ezberleyerek dünya rekoru kırdı. (Daha sonra 105 ile bu rekoru egale etti. ) Bugün sahip olduğu, çok sayıda rekor ve ödülle Kermode hafıza şampiyonlarının en dişli rakiplerinden biri haline geldi.

Peki hafıza yeteneklerinizi geliştirmek istiyorsanız nereden başlamalısınız? Cevap muhtemelen Kermode’un tanıdığı hemen hemen her hafıza sporcusu tarafından kullanılan bir stratejidedir.

Hafıza Şampiyonları Bir Şeyleri Ezberlemek İçin Loci Yöntemi Kullanır

Bir kişinin hafıza işlevini geliştirmeye yardımcı olmak için yapabileceği nispeten basit birkaç şey vardır. En başta elbette iyi hafızanın temeli iyi sağlıktır. Doğru beslenme ve uyku düzeni en başta gelir. Sonrasında da anımsatıcılar önerilir.

Aslında hepimiz okul zamanlarında bazı anımsatıcı teknikler kullandık. Örneğin Türkçedeki sert sessizleri hatırlamak için kodladığımız Fıstıkçı Şahap’ı muhtemel hepiniz hatırlayacaktır. Aradan yıllar geçse bile, unutulan yüzlerce şeyin arasından sıyrılıp, bu bir biçimde aklımızda kalmıştır. Daha karmaşık bir başka anımsatıcı tekniği de hafıza şampiyonlarının favorisi locus ya da loci tekniğidir.

“Hafıza sarayı” tekniği olarak da adlandırılan loci yöntemi ile ilgili ilk detayları bize Romalı yazar Cicero aktarır. Konunun kahramanı ise antik Yunanistan’da bir bilge, şair, müzisyen ve aynı zamanda tarihin en şanslı akşam yemeği konuğu olan Keos’lu Simonides’dir. Simonides’in MÖ 5. yüzyılda bir ziyafete katılır. Ancak ziyafetin ortasında Simonides’e bir haber gelir ve dışarıda onu görmek isteyen iki genç adam olduğu söylenir.

Şair ziyafet masasından kalkıp dışarı çıkar ve o dışarıdayken, ziyafetin verildiği salonun çatısı çöker. Bütün misafirler enkazın altında kalarak can verir. Sonucunda Simonides, ziyafette herkesin nerede oturduğunu düşünerek ölüleri teşhis etmek zorunda kalır. Kaynaklara göre, Simonides loci yöntemini bu şekilde icat etti. 

Modern zamanlarda Loci metodunun zihin sarayı olarak anılmasından da Sir Arthur Conan Doyle sorumludur. Kendisi metodu farklı isimle tanımlasa da, kitaplarında Sherlock Holmes bu yöntemi kullanıyordu. Büyük dedektif bir tavan arası hayal ediyor ve onu bildiği şeylerle dolduruyor ve sonrasında da araştırmalarını burada yapıyordu. Bu yöntemin, Leonardo Da Vinci tarafından da kullanıldığı düşünüldüğü için kimi kaynaklarda Da Vinci Metodu olarak da adlandırılmaktadır.

Loci Yöntemi Nasıl Çalışır?

Loci yöntemi yerler ve görüntüler biçiminde iki bileşenden oluşur. İlk adım, tanıdık bir ortamı görselleştirmektir. Nasıl çalıştığını anlamanız açısından küçük bir örnek verelim. Diyelim ki bir kelime listesini ezberlemek istiyorsunuz. Şimdi bir hikaye uydurmanız lazım.

Hafıza Şampiyonları loci metodu
Loci yönteminde temelinde rastgele nesneleri evinizin belli bir rutin ile dolaştığınız yerlere belli bir sıra yerleştirmelisiniz.

Hikayeniz için kullanacağınız mekan eviniz ya da çok iyi bildiğiniz herhangi başka bir yer olabilir. Ardından sık kullandığınız bir rota belirlemeniz gerekiyor. Sonrasında, ezberlemeniz gereken şeyleri, mekanınızdaki belirli konumlara yerleştirin. Yürüyüşünüz sırasında da mekanla ya da mekanın içindeki eşyayla ilişkiler kurun. Bu ilişkiyi kurarken de rotanıza dikkat edin. Bu, kelimeleri belli bir sıra ile hatırlamanızı kolaylaştırır. Sonrasında da bol bol alıştırma yapmanız elbette gerekiyor.

Zihnimizde oluşturacağımız hikayeler ile bilgiyi ilişkilendirirsek, bilginin hatırlanması o kadar kolay olur. Bu metodu istediğiniz her şeye uygulayabilirsiniz. Hikayeyi yaratmak ise bildiğiniz bir mekanda tahmin ettiğinizden daha kolay olacaktır.

Hafıza şampiyonu ile bizler gibi sıradan insanlar arasındaki temel fark beynin çeşitli bölgelerinin birbirleriyle iletişim kurma biçimidir. Ancak birçok hafıza sporcusu gibi Kermode da yöntemin değiştirilmiş bir versiyonunu kullanıyor.  

Uzun bir rakam listesini hatırlamak istediğinde ( örneğin, 2017’deki bir yarışmada 30 dakika boyunca ezberlediği 1.080 sayı gibi) sayıları üçlü gruplara ayırıyor. Sonrasında da  bu üç basamaklı sayıları kelimelere ve karşılık gelen görüntülere dönüştürüyor. Daha sonra da bu objeleri genellikle kendi evinde bir yürüyüş esnasında karşılaşacağı yerlere beli bir sıra ile yerleştiriyor. Bu yüzden de kediyi gördüğünde 711 sayını anımsıyor.

Sonucunda her ne kadar doğuştan gelen yetenek muhtemelen hafıza yeteneklerinde bir miktar rol oynasa da, hafıza becerilerinizi geliştirmeyi öğrenmek düşündüğünüzden daha kolaydır.


Kaynaklar ve ileri okumalar

  • Defeyter, Margaret & Russo, Riccardo & Graham, Pamela. (2009). The picture superiority effect in recognition memory: A developmental study using the response signal procedure. Cognitive Development – COGNITIVE DEVELOP. 24. 265-273. 10.1016/j.cogdev.2009.05.002.
  • Memory champion explains how she memorizes 1,080 numbers in 30 minutes. Yayınlanma tarihi: 2 Kasım 2023. Kaynak site: Big Think. Bağlantı: Memory champion explains how she memorizes 1,080 numbers in 30 minutes

Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Merhabalar. Matematik öğretmeni olarak başladığım hayatıma 2016 yılında kurduğum matematiksel.org web sitesinde içerikler üreterek devam ediyorum. Matematiğin aydınlık yüzünü paylaşıyorum. Amacım matematiğin hayattan kopuk olmadığını kanıtlamaktı. Devamında ekip arkadaşlarımın da dahil olması ile kocaman bir aile olduk. Amacımıza da kısmen ulaştık. Yolumuz daha uzun ama kesinlikle çok keyifli.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu