
Eğer bir hafıza sporcusu olsaydınız hayat daha kolay olabilirdi. Anahtarlarınızı nereye koyduğunuz ya da son değiştirdiğiniz pin kodunuz gibi küçük ayrıntıları anımsamak o zaman fazla da sorun olmazdı. Ancak ne yazık ki bir çoğumuz değiliz. Ancak cesaretiniz kırılmasın.
Nöroplastisite (beynin yapısal veya fizyolojik değişikliklere uğrama yeteneği) sayesinde herkes sınırlarını aşma potansiyeline sahiptir. Bu noktada, antik zamanlardan itibaren kullanıldığını bildiğimiz, hafıza sarayı diğer adıyla Loci metodu ( Latince locusun yani yerin çoğulu) son zamanlarda adını sık duyduğumuz bir öneri.
Bir kişinin hafıza işlevini geliştirmeye yardımcı olmak için yapabileceği nispeten basit birkaç şey vardır. En başta elbette iyi hafızanın temeli iyi sağlıktır. Doğru beslenme ve uyku düzeni en başta gelir. Sonrasında da anımsatıcılar önerilir. Beynimiz her bilgiyi aynı derecede anımsamaz.
Biliyoruz ki, görsel imgeleri anımsama konusunda daha başarılıyız. Ancak sözcük ya da rakam listesi gibi bilgiler için çok da iyi olduğumuz söylenemez. Bu nedenle, anımsama tekniklerinin çoğunun temel fikri belleğinize gönderilen sıkıcı bilgileri, renkli, heyecan verici ve daha önce gördüğünüz her şeyden farklılaştırıp asla unutmayacağınız biçime getirmektir.
Aslında hepimiz okul zamanlarında bazı anımsatıcı teknikler kullandık. Örneğin Türkçedeki sert sessizleri hatırlamak için kodladığımız Fıstıkçı Şahap’ı muhtemel hepiniz hatırlayacaktır. Aradan yıllar geçse bile, unutulan yüzlerce şeyin arasından sıyrılıp, bu bir biçimde aklımızda kalmıştır.
Hafıza Sarayı Tekniği Nedir? Nasıl Çalışır?
Daha karmaşık bir başka anımsatıcı tekniği de bu yazımızın konusu olan hafıza sarayıdır. Çıkış noktası ise yaklaşık 2500 yıl gerçekleşen talihsiz bir olaydır. Bu olay kayıtlarda kısaca şu biçimde yer alır. Yunan şair Keos’lu Simonides‘in bulunduğu bir ziyafet esnasında binanın çatısı çöker.
Simonides daha sonrasında, ezilen kişileri tanımak için, bu insanların masalarda nerede oturduklarını hatırlamak zorunda kalır. Metodun aynı zamanda Loci metodu olarak anılması da bu sebeptendir.

Hafıza Sarayı İsmi Nereden Geliyor?
Modern zamanlarda Loci metodunun hafıza sarayı olarak anılmasından da Sir Arthur Conan Doyle sorumludur. Kendisi metodu farklı isimle tanımlasa da, kitaplarında Sherlock Holmes bu yöntemi kullanıyordu.
Büyük dedektif bir tavan arası hayal ediyor ve onu bildiği şeylerle dolduruyordu. Sonrasında da araştırmalarını burada yapıyor ve işe yarar olduğu şeyleri bulabiliyordu. BBC serisi için, orijinal literatürde bahsedilen ‘tavan arası’ daha sonrasında ‘hafıza sarayı’ biçiminde güncellendi.
Bu yöntemin, Leonardo Da Vinci tarafından çok etkili biçimde kullanılmış olduğu düşünülmektedir. Bu nedenle aynı zamanda Da Vinci Metodu olarak da adlandırılmaktadır.
Nasıl çalıştığını anlamanız açısından küçük bir örnek verelim. Diyelim ki bir kelime listesini ezberlemek istiyorsunuz. Örneğin listenizde, çay bardağı, kalem, elma, masa lambası ve gül kelimeleri olsun. Şimdi bir hikaye uydurmanız lazım.
Mesela, Evinize girer ve direk mutfağa gidersiniz. Mutfağınızda en sevdiğiniz çay bardağı ile bir çay içersiniz. Sonra oturma odasına geçip masadaki kasede bir elma görüp alırsınız. Elmayı yerken aklınıza bir fikir gelir ve doğruca çalışma odasına gidersiniz ve masanızdaki lambayı yakarsınız. Kaleminizi alıp aklınızdakini yazarsınız. Sonrasında çok keyifli hissedersiniz ve bahçeye temiz hava almaya çıktığınızda gülleri sulamaya başlarsınız.

Zihnimizde oluşturacağımız hikayeler ile bilgiyi ilişkilendirirsek, bilginin hatırlanması o kadar kolay olur. Bu metodu istediğiniz her şeye uygulayabilirsiniz. Hikayeyi yaratmak ise bildiğiniz bir mekanda tahmin ettiğinizden daha kolay.
Loci Metodu Gerçekten İşe Yarıyor mu?
Yakın tarihli bir araştırma, ezber yetenekleri konusunda imrendiğimiz kişilerin beyinleri hakkında bazı ilginç bilgiler ortaya çıkardı. Araştırmacılar, dünyanın en iyi 50 hafıza sporcusunun 23’ünü dinlenme durumlarında ve hafıza testleri yaparken beyinlerini taramaya davet etti. Daha sonra da bu kişiler kendileri ile yaş, cinsiyet, el kullanım tercihi gibi özellikler açısından eşleşen kontrol katılımcıları ile karşılaştırıldı.
Anatomik olarak, taramalar gruplar arasında beyin yapısı veya bölge boyutunda bir fark olmadığını gösterdi. Farkın gözlemlendiği yer, bağlantıdaydı. Dahası, kontrol grubuna loci metodu konusunda eğitim verdikten sonra, bu bağlantılar giderek daha çok profesyonellerinkine benzemeye başladı. Diğer bir deyişle, dünya hafıza şampiyonları ve hafıza sarayı metodu ile eğitim alan katılımcılar, kelime listelerini ve sıralamayı ezberlerken benzer beyin aktivitesi gösterdi.
Tüm Bunlardan Ne Anlamalıyız?
Loci yöntemiyle ilgili eğitim, bir kişinin hatırlama şeklini fiziksel olarak değiştirme potansiyeline sahiptir. Yöntem, beyin bölgelerini birbirine bağlar ve araştırmanın baş yazarı Martin Dresler’e göre, buna “görsel-uzaysal bellek ve navigasyon için kritik olan, örneğin retrosplenial ve hipokampal alanlar gibi bölgeler” dahildir. Bu şekilde antrenman yaparak, beyin yeni hatırlama yollarını şekillendirebilir.
Özellikle teknolojinin gelişmesi günlük yaşamda karşılaştığımız uyarıcıların sayısını oldukça arttırdı. Bu uyarıcılar rutin yaşamın devamını bile bazen zorlamakta. Bu nedenle hafıza sarayı metodu günümüzde, salt bilgi depolama yöntemi olmanın dışında organizasyon, planlama, öğrenme tekniği olarak da hayatınızı kolaylaştırabilecek gibi duruyor.
Göz Atmak İsterseniz
Kaynaklar ve ileri okumalar için:
- Sherlock Holmes’ famous memory trick really works; Yayınlanma tarihi: 5 Mayıs 2021; Bağlantı https://www.livescience.com
- How the Ancient ‘Method of Loci’ Can Improve Your Long-Term Memory; Yayınlanma tarihi: 27 Mart 2017; Bağlantı: https://bigthink.com/
Matematiksel