Kendimizi Geliştirelim

Çocukların Zekasını Övmek Neden İyi Bir Fikir Değildir?

Övgünün olumlu gücünü destekleyen kişisel gelişim gurularına göre, bir çocuğun yeteneğini birkaç saniye övmenin bile büyük etkisi olabilmektedir. Haklılar mı dersiniz?

Gündelik hayatta bazen işleri kendimiz için kolaylaştırmak adına, bazen içimizden geldiği için, bazen sadece bir şey söylemiş olmak için, bazen de gerçek bir korkusuz kahraman yetiştireceğimize inandığımız için kullandığımız bir ödül yöntemidir övgü.

Bazı ebeveynlerin, çocuklarının ne kadar harika, başarılı, yetenekli, güzel-yakışıklı, düşünceli vs. olduğunu belirtmekte aşırıya kaçma ve bunun ileride çocuklarının öz saygısının yüksek olmasına yardımcı olacağına inanma tutumları oldukça yüksek.

Fakat durum gerçekte böyle mi? Çocukları övmek gerçekten onları motive ediyor mu? Aslına bakarsanız araştırmalar bu konuda yanıldığımızı gösteriyor. Bu yazıda, bilimsel temelli: “Bir çocuğa akıllı ve yetenekli olduğunu söylemek korkunç bir şeydir.”  cümlesinin kaynağına ineceğiz. Keyifli okumalar!

Övgü Araştırması Bize Ne Gösteriyor?

1990’lı yılların sonlarında, Columbia Üniversitesi’nden Claudia Mueller ve Carol Dweck övgü üzerine geniş ölçekli bir araştırma yürüttüler. Deneylere, 10 ila 12 yaş arasında 400’ün üzerinde çocuk dahil oldu. Amaç övgünün çocuğun o anki ve sonraki yaşantısında nasıl etki edeceğini görmekti.

Deneylerden birinde çocukların şekillere bakmaları ve her dizide gelmesi gereken bir sonraki şekli bulmaları gerekiyordu. Testin sonucunda çocuklara %80 oranında başarılı oldukları duyurulacaktı. Ancak bir grup çocuğa da çok doğru yaptıklarına göre çok akıllı olduğu da söylenecekti.

Övgünün olumlu gücünü destekleyen kişisel gelişim gurularına göre, bir çocuğun yeteneğini birkaç saniye övmenin bile büyük etkisi olabilmektedir. Sonuçlar guruların haklı olduğunu göstermiştir ancak tam olarak bekledikleri şekilde değil…

Deneyin ilerleyen aşamasında araştırmacılar çocuklara iki görevden birini seçmelerini söylemiştir. Görevlerden birinin oldukça zor olduğu ve başarılı olamayabilecekleri ama öyle olsa bile yine de zorluklardan bir şeyler öğrenebilecekleri ifade edilmiştir.

Sonuç olarak hiç övgü almamış çocukların %45’i, akıllı oldukları övgüsünü almış çocukların yaklaşık %65’i kolay görevi seçmiştir. Akıllı oldukları söylenen çocuklar kendilerini zorlayacak durumlardan kaçınmaya daha meyilli davranarak kolay olanın peşinden gitmiştir.

Deneyin bir sonraki aşamasında, araştırmacılar çocuklara biraz daha bulmaca verilecekti. Bu sefer bulmacalar ilk verilenlerden çok daha zordu. Dolayısıyla çocukların çoğu pek başarılı olamamıştı

Daha sonra, çocuklara bulmacadan ne kadar keyif aldıkları ve evde de sorular üzerinde çalışmaya devam edip etmeyecekleri sorulmuştur. Sonuçta övgü alan çocuklar bulmacayı pek sevmemişti. Ayrıca çözmeye devam etmeye pek de istekli gözükmüyorlardı.

Övgünün çocuk gelişimi üzerindeki etkileri
Çocukları sürekli övmek onların kendilerine olan özgüvenlerine zarar verecektir.

Deneyin son aşaması ise oldukça ilginçtir. Çocuklardan tüm bu testlerden sonra bir bulmaca daha çözmeleri istendi. Fakat bu bulmaca çocuklara ilk verilenler kadar kolaydır. Deneyin başında iki grup çocuk da aşağı yukarı aynı puanı almıştı. Ancak son testteki performanslar çok farklı olmuştu. Akıllı oldukları söylenen çocuklar diğerlerinden çok daha düşük puanlar almıştır.

Çocukları övmek neden beklenenin aksine ve ters tepen sonuçları ortaya çıkarmaktadır?

Mueller  ve Dweck bu konudaki araştırmasının sonucunda şunu belirtmişlerdir: “Övgü, bireyin kişiliğine değil çabasına yapıldığında risk alma, hatalardan ders çıkarma ve aksiliklere rağmen devam etme davranışlarına ilham verir.”

Birine akıllı olduğunu söylemek, o kişinin sizde yarattığı bu algıyı bozmamak için başarısızlıktan kaçma davranışıyla sonuçlanabilir. Bu kişi yanlışlarını akıllı olmama ile bağdaştırarak ‘bir dahaki sefere nasıl daha iyi yapabilirim’ diye düşünmekten de uzak duracaktır. Başka birine elindeki işi yapabilmek için ne kadar çabaladığının görüldüğünü, bunun takdir edildiğini belirtmek ise bu kişiyi çok daha azimli ve kararlı hale getirecektir.

Çocuklarda zekayı değil çabayı övmeliyiz.

Elbette bu durum, çocukları yetiştirirken dikkat edilmesi gereken bir konu olarak düşünülmemelidir. Büyümeye yönelik bir grubu, oluşumu teşvik etmek istediğinizde de kullanılabilir. Yöneticiler, ebeveynler, öğretmenler; yeteneklerin kanıtlanmasını teşvik etmekten çok, çalışmanın ve başarısızlıkla mücadele etmenin çabasını övgü ile ödüllendirmelidir.

Sonuç olarak çocukları övmek için kullandığımız cümlelere dikkat edelim. “Çok atletiksin.” yerine “Elemeleri geçmek için oldukça gayret gösterdin, tebrik ederim.”. “Ne kadar zekisin böyle.” yerine “Bu çözümü bulmak için dikkatlice düşünmüş olmalısın, tebrik ederim.”.  

“Futbolda iyisin.” yerine “Bugün iyi futbol oynadın, tebrik ederim.”. “Çok akıllısın, aferin.” yerine “Ders tekrarlarını düzenli olarak yaptın, baskı altında oldukça başarılı bir performans sergiledin.” demeyi tercih edebiliriz. Ayrıca göz atmak isterseniz: Başarılı ve Mutlu Çocuklar Nasıl Yetiştirilir? Bilime Kulak Verelim.


Kaynaklar ve ileri okumalar

  • Praise for intelligence can undermine children’s motivation and performance.; https://psycnet.apa.org
  • Prof. Richard Wiseman / 59 Saniye – “Ebeveynlik” – Pegasus Yayınları
  • ‘Praise for intelligence Can Undermine Children’s Motivation and Performance.’Journal of Personality and Social Psychology, 75. (1998)
  • The Secret to Raising Smart Kids. Yayınlanma tarihi: 1 Şubat 2015; Bağlantı: https://www.scientificamerican.com

Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Gamze Dönmez

Okumayı pek çok eyleme tercih eden, araştırmayı, öğrenmeyi, öğretmeyi ve yeniden öğrenmeyi önemseyen, amatör olarak öykü yazarlığı yapan, Türkçeyi çok seven bir ilköğretim matematik öğretmeniyim. Öğrenme psikolojisi, gelişim psikolojisi, olasılık, geometri ve mantık çokça dikkatimi çeken alanlardan. Merak uyandırıp geri çekilmenin merak gidermekten daha değerli olduğunu düşünüyorum. Bilimin, bilmenin ve bilenin gücüne inanıyorum. Paylaşmak güzeldir!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu