Kendimizi Geliştirelim

5 Saat Kuralı: Boşa Geçen Bir Gün Nasıl Başarılı Bir Güne Dönüştürülür?

Bu dünya üzerinde yaşayan her bir insanın kullanabileceği 24 saati var. Bu saatler içinde ne yaptığımız kültüre ve cinsiyete göre değişse de her birimizin boş vakit geçirmek için en az birkaç saatimiz kalıyor. “5 saat kuralına” göre, o saatleri nasıl geçirmeyi seçtiğimiz, başarı ile sıradanlık arasındaki farkı ifade edecektir.

5 saat kuralından bahsetmeden önce gelin bir günün anatomisini yapalım. Başta da dediğimiz gibi bir günde 24 saat var, sayıları seven bizler için bunu 1.440 dakika olarak da düşünebilirsiniz. Bu biçimde yazında kulağa oldukça az geliyor değil mi?

Normal koşullar altında bir insanın yaklaşık 8 saat uyuması gerekir. Bu da geriye sadece 16 saat kalacağı anlamına gelir. Bir öğrenci ya da çalışansanız iş yerinde en iyi ihtimal ile 7-8 saat harcıyor olmalısınız. ( Bunun çok daha fazlası olduğunu biliyoruz.) Düz hesap yaparsak ve bunu da çıkartırsak geriye 9 saat kalacaktır.

İşte hayatımızda fark yaratacağımız ( ya da yaratamayacağımız) bu dokuz saati nasıl geçirdiğimiz ile ilgilidir. Ancak daha eksiltmemiz gereken şeyler var. Bunların arasında rutin işler olarak tanımladığımız şeyler yer alıyor.

Bu rutin işler alışveriş, ev işleri, ödev yapma ya da çocuğun ödevine yardım etme gibi şeylerdir. Kültürden kültüre farklılık gösterse de bu işler bir kadınsanız sizin bir erkeğe göre daha fazla zamanınızı alacaktır. En iyi ihtimal ile bu işlerin de 2 saat kadar tuttuğunu kabul edelim.

Geriye ne kaldı ki demeyin. Daha en temel ihtiyaçlarımızı yazmadık. Örneğin yemek yemek, tuvalete gitmek, öz bakımımızı yapmak. Bunların da bir günde yaklaşık 2 saat civarında alması muhtemeldir.

5 Saat Kuralı Nedir?

5 saat kuralı, her iş gününde en az bir saati bilinçli olarak yeni şeyler öğrenmek veya çeşitli etkinlikler uygulamak için harcamak kavramıdır. Bunu yapmak, hem kişisel hem de profesyonel gelişime yol açabilecek yeni beceriler ve bilgiler edinmenize yardımcı olabilir.

Eminim ki bu listeyi siz evde kendiniz yaparsanız yapmanız gereken daha onlarca zorunlu zaman çalan iş olduğunu fark edeceksiniz. Sonucunda gördüğünüz gibi dünyanın neresinde yaşarsanız yaşayın, bu işlerin bir kısmını bir başkasına yaptıracak kadar paranız yoksa, eninde sonunda istediklerinizi yapmak için size en fazla bir kaç saat kalacaktır. Eğer siz de bir çok kişi gibiyseniz ne yazık ki bu saatleri telefonunuzu kurcalayarak geçireceksiniz. İşte şimdi 5 saat kuralını bir alternatif olarak açıklayabiliriz.

Aslında kural için son derece basit. Bir günde sadece bir saatimizi öğrenmeye, düşünmeye ayırıyoruz. Bunu haftada beş kez yapıyoruz. Sonucunda da haftada 5 saat ediyor. Hemen uydurma bir kural bu diye düşünmeyin.

Beş saat kuralı, sürekli ve kasıtlı öğrenme için ilk olarak Benjamin Franklin tarafından uygulanan bir süreçtir. Günde bir saat veya haftada beş saat öğrenmeye, yansıtmaya ve deney yapmaya zaman ayırmayı içerir. Günümüzde bir çok başarılı ismin bu kuralı uyguladığı da bilinmektedir.

Benjamin Franklin Boston’da, 17 çocuğa bakmak zorunda kalan fakir bir ailede doğdu. Maddi güçlükler nedeniyle ancak iki yıl okula devam edebildi. Bu nedenle kendini geliştirme ihtiyacı duydu. “Bugün yapabileceğiniz işi asla yarına bırakmayın” diyen Benjamin Franklin ayrıca gününün her saatini planlayarak yaşadı.

Aşağıdaki görselde onun biyografisinde yer alan ve bir gününün küçük bir bölümünü kapsayan günlük ritüelini görebilirsiniz. ( Daha fazlası için: Devrimci Mucit Benjamin Franklin’den Neler Öğrenebiliriz?)

5 Saat Kuralına Göre Bir Günü Nasıl Geçirmelisiniz?

5 saat kuralını kabul etsek bile, yine de yıldırıcı gelecektir. Sonucunda yorgun gözlerle ve zonklayan bir baş ağrısıyla geçen uzun bir günün ardından çoğumuz Tolstoy’a değil, televizyonun kumandasına uzanırız. Ancak yine de yorgun bedenlerimize uyacak başka bir şeyler düşünürsek bulabiliriz.

Sonucunda Benjamin Franklin zamanında kitaplar yeni bir şey öğrenmenin tek yoluydu. Ancak günümüz de buna alternatif çok şey bulabilirsiniz.

Kendinizi kitap okumak konusunda baskılamak yerine podcast’ler, sesli kitaplar öğrenmeye ayırdığınız 1 saatinizi geçirmenin harika yollarından sadece bir kaçıdır. Dahası, internet eğitici, eğlendirici ve aydınlatıcı bir çok yazı ve video ile doludur. Önemli olan bu bir saat içinde kendinizi farklı insanlara ve düşünme biçimlerine maruz bırakmanızdır.

Bu bir saatinizi illa öğrenerek geçirmeniz de gerekmez. Unutmayın. Hayattaki en başarılı insanlar, ormanda sihirli bir hazineye rastlayanlar değil, deneyip başarısız olan, deneyip tekrar başarısız olanlardı. Bu bir saati yeni ve farklı bir şey denemek için kullanın.

Bu denediğiniz şeyler mümkünse bir önceki aşamada öğrendiklerinizle ilgili olsun. Eğer sonuç istediğiniz gibi olmadıysa ertesi gün bir kere daha deneyin. Unutmayın. Her başarısızlık farklıdır ve her yenilgi zafere bir öncekinden daha yakındır. 

5 saat kuralını uygulamaya, öğrenmek, düşünmek veya deney yapmak için bir saat harcamak için günün hangi saatinin sizin için en uygun olduğunu belirleyerek başlayabilirsiniz. Bu, programınıza, en yüksek üretkenlik saatlerinize veya programınızı etkileyen diğer faktörlere bağlı olabilir.  Günün kesin bir saatine karar vermek ve programınızda bu aktiviteler için yer açmak, 5 saat kuralını başarıyla kullanmanın ilk adımıdır.

Son olarak yeni bir şeyler öğrendikten sonra bunları yansıtmaya çalışın. Bunu sosyal medyada bir post ya da bir arkadaşınız ile sohbet biçiminde yapabilirsiniz. Yansıtmanın birçok yolu var. Biraz düşününce bunu kendiniz de bulabilirsiniz.

Sonuç olarak;

Öyleyse neden 5 saat kuralını denemiyorsunuz? En kötü ihtimalle, bir sonraki aile toplantısında sizi biraz daha ilgi çekici yapacaktır. En iyi ihtimalle, size birkaç milyon dolar kazandırabilir.


Kaynaklar ve ileri okumalar:

  • The 5-hour rule: How to turn a wasted day into a successful one. yayınlanma tarihi: 7 temmuz 2022; bağlantı: https://bigthink.com/
  • How To Use The Five-Hour Rule For Career Success In 2020 And Beyond. Yayınlanma tarihi: 3 Şubat 2020; Bağlantı: https://www.forbes.com

Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Merhabalar. Matematik öğretmeni olarak başladığım hayatıma 2016 yılında kurduğum matematiksel.org web sitesinde içerikler üreterek devam ediyorum. Matematiğin aydınlık yüzünü paylaşıyorum. Amacım matematiğin hayattan kopuk olmadığını kanıtlamaktı. Devamında ekip arkadaşlarımın da dahil olması ile kocaman bir aile olduk. Amacımıza da kısmen ulaştık. Yolumuz daha uzun ama kesinlikle çok keyifli.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu