Sinirbilim

Deja vu’nun Tersi Olarak Bilinen Jamais Vu Nedir?

Çoğumuz bazen gördüğümüz bir insanı daha önceden tanıdığımızı veya gittiğimiz bir yerde önceden bulunduğumuzu zannederiz. Genellikle de anlamlandıramadığımız bu durumu “bir yerden tanıyorum ama neyse” der geçeriz. “Zaten görüldü” anlamına gelen Deja vu olarak bilinen bu fenomenin tam tersi ise “Jamais vu”dur.

Jamais vu
Bu déjà vu deneyiminin altında yatan sebep, sahnenin düzeninin, mobilyaların ve mekandaki belirli nesnelerin yerleşimi de dahil olmak üzere, geçmişte deneyimlediğiniz farklı bir sahneyle aynı düzene sahip olması olabilir.

Bir arkadaşınızla konuşurken aniden yabancı birisiyle konuşuyor gibi hissettiğiniz oldu mu? Ya da daha önce sık gittiğiniz bir mekana girdiğiniz de mekanın size yabancı gözüktüğünü fark ettiniz mi? Aynı hissin, bir kelimeyi yazarken ortaya çıkması da olasıdır. Kelime bir anda anlamını yitirerek sadece bir ses yığını haline gelecek ve yabancılık hissi uyandıracaktır. İşte tüm bu durumlar Jamais vu olarak isimlendiriliyor.

Jamais vu Nedir?

Jamais vu (Fransızca “hiç görülmedi”) anlamına gelir. Bu nedenle de kelime anlamı olarak zaten görüldü anlamındaki, Deja vu’nun zıttı olarak kabul edilir. Bu durum anlık olarak yaşanan bir durumun tamamen yabancı geldiği, sanki daha önce benzer bir deneyim hiç yaşanmamış gibi hissedilmesine yol açan bir bellek yanılmasıdır. Başka bir deyişle aslında çok iyi bilinen bir şeyin bilinmiyormuş gibi hissedilmesidir.

 Déjà vu’nun zıttı “jamais vu”dur, tanıdık olduğunu bildiğiniz bir şeyin bir şekilde gerçek dışı veya yeni gelmesidir. Jamais vu, tanıdık bir yüze bakmayı ve onu aniden alışılmadık veya bilinmeyen bulmayı da içerebilir.

Bu deneyim deja vu’dan daha nadirdir ve özünde daha sıra dışı ve rahatsız edici bir deneyimdir. Neden olduğu kesin olarak bilinemektedir. Ancak deja vu’ duygusunun neden olduğundan yola çıkarak bazı cevaplara ulaşılmaya çalışılmaktadır.

Beyinde hipokampus isimli hafıza merkezinde, özellikle anlık hafızadan sorumlu bölge olan dentat girus, gördüğümüz ya da yaşadığımız bir şeyi bilgisayar gibi kaydeder. Bunu yaparken de onu görsel, işitsel, zamansal ve daha birçok modele ayırır. Gelen yeni veriler de bu mental haritada yerlerine yerleşir.

Bu sistemin içinde bazen çok benzeyen fakat aynı olmayan parçalar üst üste gelir. Bu çakışma bir tür bulanıklığa sebep olur. İşte bu bulanıklık da deja vu durumuna neden olacaktır. Dolayısıyla bu durumda hipokampusumuz “sen bunu daha önce gördün” derken neokorteksimiz “hayır, görmedin” diye cevap verecektir.

Gördüğümüz şeylerden, duyduklarımızdan ya da kokladıklarımızdan beynimize her an bilgiler gönderilir.Tüm bilgiler beyinde depolanır.

Jamais Vu Neden Kaynaklanıyor?

Jamais vu’ya neyin sebep olduğu, büyük ölçüde konu hakkında çok az araştırma olduğu için uzun süre boyunca anlaşılamamıştı. Ancak yakın zamanda yayınlanan bir çalışma bize konu hakkında bazı ipuçları verdi. Edebiyat alanında Ig Nobel ödülünü kazanan araştırmada bu olgunun arkasındaki mekanizma kısmen de olsa açıklandı.

Bilim insanlarının bu zihinsel etkileri incelerken karşılaştıkları temel zorluk, bu durumları laboratuvarda yaratmanın zor olmasıydı. Ancak son çalışmada araştırmacılar bu zorluğun üstesinden gelmeyi başardılar. Birinden bir şeyi defalarca tekrarlamasını isterseniz, bu tekrarlanan şey bir süre sonra anlamsızlaşmaya başlayacaktır. Jamais vu ile ilgili araştırmanın çıkış noktası buydu.

Hemen şimdi bir deneme yapalım. Herhangi bir kelimeyi arka arkaya 10 kez sesli olarak söyleyin. Hangi kelimeyi söylediğiniz hiç fark etmez. Bir zaman sonra ağzınızdan çıkan kelimenin giderek anlamsızlaştığını ve kulağınıza bir garip geldiğini fark edeceksiniz.
Hangi dilde olursa olsun bu sonuç kaçınılmazdır. Tekrarlanan kelimeler sonucunda yaşadığımız bu tuhaf duruma anlamsal doygunluk veya semantik doygunluk denir

İlk deneyde 94 kişi rastgele seçilmiş 12 kelimeyi, tekrar tekrar yazarak zaman harcadı. Katılımcılar elleri acıdığında, sıkıldıklarında ya da bir şeyler tuhaf gelmeye başladığında durma hakkına sahipti.  Her şey tuhaf gelmeye başladığı için durmak, seçilen en yaygın seçenekti.

Katılımcıların yaklaşık %70’i, jamais vu olarak tanımladığımız bir şeyi hissettiği için durduğunu söyleyecekti. Bu durum genellikle yaklaşık bir dakika sonra (33 tekrar) ve tanıdık kelimeler için meydana geldi. İkinci deneyde katılımcılardan İngilizce’de en yaygın sadece “the” kelimesini kullandı. Bu kez insanlar aynı sebeplerden ötürü 27 tekrar sonucunda yazmayı bıraktı. Sonucunda da bu deneyim şu fikre bağlanacaktı.

Sonuç olarak;

Belirli bir anlamı çağrıştıran bir kelime tekrar tekrar kullanılırsa beyniniz sürekli bir git gel yapmak zorunda kalır. Bunun sonucunda bir noktadan sonra sürekli olarak tüm bağlamı ve anlamı taramaktansa, anlamı bırakıp kelimenin bir ses olarak var olmasına izin verir.. Bu sayede de daha az enerji tüketir.

Jamais vu size bir şeyin fazla otomatik, fazla akıcı, fazla tekrarlı hale geldiğine dair bir sinyaldir. Mevcut işleyişimizden “aniden çıkmamıza” yardımcı olur ve gerçek dışılık hissi aslında bir gerçeklik kontrolüdür. Tekrarlanan kelimelerin zaman içinde anlamını kaybetmesi bir lanet değil, beynimizin kendini koruma mekanizmasıdır. Böyle bir durum karşısında, bir süre sonrada beyin kendini koruma evresine geçer. Diğer bir deyişle beynimiz sürekli maruz kaldığımız aynı uyarana karşı direnç geliştirir.

Jamais vu’yu daha yeni anlamaya başlıyoruz. Ana bilimsel açıklama bu fenomenin arkasındaki bulgunun “doygunluk”, yani bir temsilin anlamsız hale gelinceye kadar aşırı yüklenmesi olduğunu ortaya koymaktadır.


Kaynaklar ve ileri okumalar

  • Jamais Vu Is Not Déjà Vu. It’s Quite the Opposite. Yayınlanma tarihi: 27 Ocak 2022; Kaynak site: How Stuff Works. . Bağlantı: Jamais Vu Is Not Déjà Vu. It’s Quite the Opposite. /
  • What Is Jamais Vu? Déjà Vu’s Evil Twin. Yayınlanma tarihi: 5 Nisan 2022; Kaynak site: Iff Science. Bağlantı: What Is Jamais Vu? Déjà Vu’s Evil Twin./
  • Burwell RD, Templer VL. Jamais vu all over again. Nat Neurosci. 2017 Aug 29;20(9):1194-1196. doi: 10.1038/nn.4625. PMID: 28849788; PMCID: PMC6101242.
  • Jamais vu: the science behind eerie opposite of déjà vu. Yayınlanma tarihi: 15 Eylül 2023. Kaynak site: Conversation. Bağlantı: Jamais vu: the science behind eerie opposite of déjà vu
  • Chris J. A. Moulin, Nicole Bell, Merita Turunen, Arina Baharin & Akira R. O’Connor (2021) The the the the induction of jamais vu in the laboratory: word alienation and semantic satiation. Memory, 29:7, 933-942, DOI: 10.1080/09658211.2020.1727519

Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Temel eğitimimi Kadıköy Anadolu Lisesinde tamamladım. Devamında Marmara Üniversitesi İngilizce Matematik Öğretmenliği bölümünü bitirdim. Çeşitli özel okullarda edindiğim öğretmenlik deneyiminin ardından matematiksel.org web sitesini kurdum. O günden bugüne içerik üretmeye devam ediyorum.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir