Günlük Hayatın Felsefesi

Farabi’nin İdeal Devleti: Erdemli Bir Şehir Neden Mümkün Değildir?

İslam felsefesinde siyaset felsefesinin kurucusu olarak anılan Farabi, insanın tabiatı gereği toplumsal bir varlık olduğuna ve mutlak mutluluğa ancak toplumsal düzen içerisinde ulaşabileceğine inanır. Bu bağlamda şehirleri erdemli şehirler ve erdemli olmayan şehirler olarak ikiye ayırır. Ancak Farabi’ye göre, ideal anlamda erdemli bir şehir oluşturmak mümkün değildir.

Farabi’nin, siyaset ve toplum üzerine görüşleri, onun insan doğasına, bilgiye ve ahlaka dair derin düşüncelerini yansıtır. Erdemli şehri ve onun mümkün olmayışını anlamak, Farabi’nin felsefesini ve insanlığa dair sezgilerini kavramamıza olanak tanır.

Kısaca Farabi Kimdir?

7. ve 8. yüzyıllarda İslam İmparatorluğu’nun genişlemesiyle, “İslam’ın Altın Çağı” olarak bilinen bir gelişme dönemi yaşanmıştı. Bu dönemde, imparatorluğun büyük şehirlerinde Yunan ve Roma düşünürlerinin eserlerinin korunduğu ve tercüme edildiği kütüphaneler kuruldu.

Beytül Hikme (Beyt’ül Hikmet – Bilgelik Evi) 13. yüzyılda yok oldu.

Bunlardan birisi de Beytül Hikme (Bilgelik Evi) adı ile Bağdat’taydı. Beytül Hikme, kısa sürede önemli bir bilim merkezi haline geldi. Farabi, hem bir filozof hem de Yunan filozof Aristoteles’in eserlerini yorumlamadaki ustalığıyla burada öğretmenlik yaparak adını duyurdu.

Günümüzde Farabi, etik, mantık, metafizik ve siyaset felsefesi gibi çeşitli alanlardaki eserleriyle tanınmaktadır. İslam filozofları arasında “İkinci Öğretmen” (Aristoteles’ten sonra) unvanıyla anılmaktadır. Ancak yaşamına dair kesin bilgiler sınırlıdır.

Farabi'nin İdeal Devleti: Erdemli Şehir Neden Mümkün Değildir?
Farabi hukukçu ve akademisyen olarak çalıştı. Diğer alanların yanı sıra mantık, metafizik, ahlak, siyaset, müzik ve tıp üzerine eserler verdi. Kazakistan parası üzerinde resmi bulunmaktadır.

870 yılı civarında Farab’da (bugünkü Otrar, Kazakistan) doğduğu ve 901 yılında eğitimine devam etmek üzere Bağdat’a gittiği düşünülmektedir. Farabi’nin Bağdat’taki eğitimi sırasında matematik, kimya ve felsefe okuduğu; aynı zamanda bir müzisyen ve dil bilimci olduğu bilinmektedir. Bu süreçte Arapça, Farsça, Grekçe ve Latince gibi dilleri ileri seviyede öğrenmiş ve bu sayede Aristoteles’in ve Platon’un eserlerini okuyarak irdelemiş, yeni yorumlar getirmiştir.

Farabi’nin bilime en önemli katkılarından biri Kitab al-Musiqa al-Kabir (Büyük Müzik Kitabı) adlı eseridir. . Eserde müziğin felsefesi, teorisi ve pratiği detaylı bir şekilde ele alınmıştır. Farabi, müzik çalışmalarını sistematikleştiren ilk kişilerden biri olarak, besteler ve ritimler için ortak notasyonlar ve kurallar geliştirmiştir.

Ayrıca kendisinin kanun adı ile bilinen sazı icat eden kişi olduğu da düşünülmektedir.

Farabi’nin eserlerinin büyük bir kısmı günümüze ulaşmamış olsa da, 43’ü mantık, 11’i metafizik, 7’si ahlak, 7’si siyaset bilimi, 17’si müzik, tıp ve sosyoloji üzerine, 11’i ise tefsir alanında olmak üzere toplamda 117 eseri olduğu bilinmektedir. Ancak, Farabi’nin en çok konuşulan eserleri arasında Erdemli Şehir (el-Medinetü’l-Fazıla) önemli bir yer tutar.

Farabi’nin İdeali Erdemli Şehir Nasıl Bir Şehirdir?

Hepimiz daha iyi bir dünyanın hayalini kurarız. Açlığın, savaşların, çocuk ölümlerinin ve adaletsizliğin olmadığı; özgür düşüncenin ve erdemin hakim olduğu bir dünya. Peki, ideal bir dünya nasıl olmalıdır?

Farabi de ideal bir dünya üzerine düşünen kişilerden biriydi. Farabi’nin siyaset felsefesini en çok etkileyen kişi, özellikle ideal devlet ve bunun nasıl yönetileceği konusundaki vizyonuyla, Aristoteles’in hocası Platon oldu. Platon, Devlet adlı kitabında kendi ütopyasını anlatmıştı.

Platon’a göre ideal bir devlette, yönetim en iyi ve en bilge vatandaşlar olan aristokratlara bırakılmalıdır. Yöneticiler, şehirlerini herkesten daha çok seven, görevlerini büyük bir gayretle yerine getiren kişiler olmalıdır. En önemlisi ise, bu yöneticilerin “iyi olanı” tanıyabilmeleri ve üzerine düşünebilmeleri gerekir. Başka bir deyişle, yöneticiler kararlarını akıl temelinde almalı ve bir filozof gibi davranmalıdır.

Platon’un fikri, Farabi’nin eserlerinde de kendini gösterir. İdeal Devlet (El-Medinetü’l-Fazıla), diğer adıyla Fazilet Şehri ya da Erdemli Şehir, kitabında Farabi, halka mutluluk getirecek erdemli bir yaşamı öğreten ve bu konuda yol gösteren erdemli bir hükümdar tarafından yönetilen ideal bir şehir tasvir eder.

Farabi'nin İdeal Devleti: Erdemli Şehir Neden Mümkün Değildir?
Fârâbî, siyaset konusunda eser yazan Müslüman düşünürlerden biridir. O’nun siyaset
anlayışı insan merkezlidir. Siyaset felsefesinin ana temasını erdemli şehir oluşturur. Erdemli şehrin kökeni ve amacı mutlak saadettir.

Fârâbî, devletleri erdemli şehir ve erdemli olmayan şehirler olarak sınıflandırır. Erdemli şehir tektir ve yalnızca âlimlerin ve erdemli kişilerin bulunduğu bir yerdir. Bu şehirde toplum üyeleri birbirlerine yardım ederek birlikte bir uyum içinde yaşar.

Erdemli şehrin yöneticisi, başka bir insanın hükmü veya yönetimi altına girmesi mümkün olmayan, mükemmelliğe ulaşmış, bilfiil akla sahip bir insan olmalıdır. Ancak Fârâbî, böyle bir insanın varlığının son derece nadir olduğunu belirtir.

Erdemli Bir Şehir Neden Mümkün Değildir?

Fârâbî’nin siyaset felsefesi, “erdemli şehir” idealini merkeze alır. Ancak, kendisi erdemli bir şehrin yalnızca bir ütopya olduğunu açıkça ifade etmiştir. Bunun nedenleri onun insan doğasına ve toplumsal yapıdaki kusurlara dair gözlemlerine dayanır. Fârâbî, gerçek dünyadaki yönetim şekillerini analiz ederek, bu sistemlerin ideal olmayı başaramamalarının üç temel sebebini öne sürer.

Farabi'nin İdeal Devleti: Erdemli Şehir Neden Mümkün Değildir?
Kazakistan, Nursultan’daki Kazak Ulusal Devlet Üniversitesi önünde yer alan Farabi heykeli

Cehalet: Cahil bir toplumda insanlar, mutluluğun erdemli bir yaşam sürmekle kazanılacağını bilmezler. Bu toplumlar, gerçek bilgiye ve ahlaki değerlere dayalı bir anlayıştan yoksundur. İnsanlar, erdemin ne olduğunu anlamadıkları için daha düşük arzuların peşinden giderler.

Yoldan Çıkmışlık: Yoldan çıkmış bir toplumda, insanlar erdemi yanlış anlarlar. Gerçek erdemin doğasını bilseler bile, onu hatalı bir biçimde yorumlar ve uygularlar. Bu tür toplumlarda erdemli yaşamın yerine yanlış hedefler ve sahte değerler konulur.

Sapkınlık: Sapkın bir toplumda ise insanlar, erdemli bir yaşamın ne olduğunu bilirler; ancak bilinçli olarak bu yolu seçmezler. Dünyevi zevkler, maddi kazançlar ve güç tutkusu bu toplumlarda erdemin önüne geçer.

Fârâbî’ye göre, bu üç durumun ortak noktası, insanların ahlaki olarak yetersiz bir yaşam tarzını benimsemeleridir. Böyle toplumlarda halk ve hükümdarlar, erdemli bir lider tarafından yönetilmeyi reddeder. Bu nedenle, erdemli bir şehir idealine ulaşmak neredeyse imkânsız hale gelir.

Sonuç Olarak

Fârâbî’ye göre, insanlar dünyevi hazlar ve maddi kazançlar peşinde koştukça, erdemli bir toplum oluşturma ihtimali bir hayal olarak kalacaktır. Ancak bu düşünce, daha iyi bir toplum oluşturma çabalarını tamamen boşa çıkarmaz. Aksine, erdemli bir şehre yaklaşma arzusunun insanlık için bir rehber olması gerektiğini savunur.

Fârâbî, Şam’da 80 yaşında hayata veda etti. Ancak mirası, yüzyıllar boyunca hem Müslüman hem de Batılı bilim insanlarına ilham vermeye devam etti. Bugün adı bir asteroit kuşağında ve (bu sene düzenlenmemiş olsa da) Farabi Değişim Programı’nda yaşamaktadır.


Kaynaklar ve ileri okumalar

  • Al-Farabi’s Reconciliation of Philosophy & Islamic Theology. Bağlantı: https://study.com/
  • Who was al-Farabi? The renowned Muslim philosopher and musical theorist. Yayınlanma tarihi: 11 Ağustos 2022; Bağlantı: https://www.middleeasteye.net/
  • Galiya Kurmangaliyeva & Aslan Azerbayev (2016) Al-Farabi’s. Virtuous City and its Contemporary Significance (Social State in Al-Farabi’s Philosophy). 88-96. DOI: 10.1080/09720073.2016.11892133

Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Temel eğitimimi Kadıköy Anadolu Lisesinde tamamladım. Devamında Marmara Üniversitesi İngilizce Matematik Öğretmenliği bölümünü bitirdim. Çeşitli özel okullarda edindiğim öğretmenlik deneyiminin ardından matematiksel.org web sitesini kurdum. O günden bugüne içerik üretmeye devam ediyorum.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu