Görünmez olsaydınız, çalmaktan, kuralları çiğnemekten veya birine zarar vermekten kaçınır mıydınız? Bu sorular, antik Yunan filozofu Platon’un “Devlet” adlı eserinde ele aldığı Gyges’in Yüzüğü hikayesinde ortaya konulan ahlaki ve etik meseleleri gündeme getiriyor.

Güzel bir hafta sonu sabahı, yakınlardaki bir ormanlık alanda yürüyüşe çıkmaya karar verdiniz. Yürüyüş sırasında yerde oldukça ilginç bir yüzük buldunuz. Bir süre sonra da bu yüzüğün sizi görünmez yapabildiğini fark ettiniz.
Artık görünmezlik gücüne sahipsiniz. Şimdi istediğiniz yere gidebilir veya istediğiniz her şeyi yapabilirsiniz. Bu durumda, bu yüzükle ne yapacağınızı hiç düşündünüz mü? Görünmezlik gücünden nasıl yararlanırdınız? Karakteriniz bu güçten nasıl etkilenirdi?
Bu soruyu kendinize ya da bir arkadaşınıza sorun. Alacağınız cevaplar kimi zaman eğlenceli, kimi zamansa rahatsız edici olabilir. Amerikalı yazar Jackson Brown’ın dediği gibi: “Karakterinizi, kimse sizi izlemediğinde yaptıklarınız belirler.”

Aslında hepimizin içinde saklı küçük bir tiran vardır. Başkalarının varlığı, hatta bizi gözetleyen bir komşunun penceresinden hissedilen gözler, bizi temelde iyi davranmaya iten şeydir. Diğer bir deyişle, dürüstçe yaşamaya olan eğilimimiz çoğunlukla başkalarının yargılarına dayalıdır.
Bu sorun, Platon’un en bilinen eseri olan Devlet’te (MÖ 375) ortaya atılmış ve erdemin doğuştan mı geldiği, yoksa çevresel mi olduğu sorusunu irdelemek için ele alınmıştır.
Bu düşünce deneyi, Platon’un öğretmeni Sokrates ile Platon’un iki erkek kardeşi Glaucon ve Adeimantus arasında geçen bir diyalogda yer alır. Glaucon, adaletin aslında kişisel çıkar güdüsüyle hareket edildiği bir kavram olduğunu savunmak için Gyges’in yüzüğü hikayesini anlatır.
Gyges’in Yüzüğü Nedir?
Gyges bir çobandı. Basit ve sıradan bir yaşam sürüyor, sürüsünü Lidya kralının hizmetinde gütmekten hoşlanıyordu. Hayatı zorluydu ama dürüst bir insandı. Ancak bir gün, büyük bir gümbürtüyle yer şiddetli bir depremle sarsıldı. Toz toprak yatışıp gürültü kesildiğinde, Gyges’in önünde derin bir yarık belirmişti. Sürüsünü kontrol ettiğinde, kralın koyunlarından birinin kaybolduğunu ve yarığa düştüğünü fark etti.
Cesaretini toplayarak dikkatle yarığın içine inmeye başladı. Ancak o indikçe koyun da yerin daha derinlerine doğru kaçıyordu. Gyges koyunu takip ederken yarı aydınlık bir alanda ata benzer bir şekil gördü ve hayrete düştü. Koyunu unutarak şekli incelemeye devam etti. Bu, bronzdan yapılmış devasa bir attı ve yanında birkaç kapı bulunuyordu.

Kapılardan birini zorlayarak açtığında korkuyla irkilecekti. Kapının ardında, insana benzeyen devasa bir ceset yatıyordu. Cesedin parmağında büyük bir yüzük vardı. Çok korkmasına rağmen, bir kanıt olarak yüzüğü almaya karar verdi. Yüzüğü dikkatlice adamın parmağından çıkardı ve yüzeye doğru tırmandı. Yüzeye vardığında yer yeniden sallandı ve yarık kapandı.
Gyges’in Yaptığı Şey Yanlış mıdır?
Gyges, koyununu yarıkta bırakmanın pişmanlığını yaşarken diğer çobanlarla birlikte kralı bekliyordu. Bu sırada elindeki yüzükle oynamaktaydı. Bir anda garip bir şey fark etti: Yüzüğü belirli bir şekilde çevirdiğinde, diğerleri onu görmezden geliyordu. Sanki odada değilmiş gibi, hakkında konuşmaya başlamışlardı. Gyges, yüzüğün kendisini görünmez yaptığını anladı.

Daha sonrasında işi daha da ileri boyuta taşıyarak kralın yatak odasına girip kraliçeyi baştan çıkardı. Kraliçe onunla birlik oldu. Sonrasında da kralı tahttan indirmek için birlikte plan yaptılar. Ertesi gün, görünmez olan Gyges, tahtı kapmak ve şaşaalı bir hayata kavuşmak için cinayet işledi.
Gyges’in yaptığı şeyin yanlış olduğunu söylemek, çoğumuz için kolay bir yargı olacaktır. Ancak bu, onun karakterinin tamamen kötü olduğunu gösterir mi? İşte burada işler karmaşıklaşıyor. Gyges’in yüzüğü bulmadan önceki sıradan ve dürüst yaşamı, görünmezlik gücüne eriştikten sonra sergilediği eylemlerle büyük bir tezat oluşturur.
Platon’un Devlet kitabında hikayeyi anlatan Glaucon, bu örnekle insanların doğuştan iyi mi yoksa yalnızca toplumun kuralları ve yaptırımları nedeniyle mi iyi davrandığını sorgulamak ister. Glaucon’a göre adalet, çoğu kişi için ahlaki bir seçimden ziyade kişisel çıkarlarla şekillenir.

Gyges’in Yüzüğü Hikayesinden Hangi Dersleri Çıkarabiliriz?
Gyges, toplumun denetimi ortadan kalktığında güç ve arzularının etkisiyle hareket ederek ahlaki sınırları aşmıştır. Ancak bu, onu mutlak anlamda kötü biri mi yapar, yoksa yalnızca güç ve cezadan muafiyetin insan doğasını ortaya koyduğu bir örnek midir? Bu sorular, Platon’un “erdem” ve “adalet” kavramlarını sorgulamak ve bireylerin ahlaki davranışlarının kaynağını anlamak için bu hikayeyi kullanma nedenini özetler.
Gyges’in yüzüğü, gücün insanı yozlaştırdığını değil, kişinin gerçek doğasını açığa çıkardığını gösterir. Bu hikaye, insanların zorunluluktan dolayı ahlaklı göründüğünü ileri sürer. Toplumun kuralları, yaptırımlar ve sosyal kabul beklentisi, bireylerin “ahlaklı” davranışlarının temel motivasyonu haline gelir.
Yakalanma korkusu veya toplumdan dışlanma endişesi ortadan kalktığında, çoğumuzun içindeki dürtüler kontrolsüz bir şekilde ortaya çıkacaktır. Yalan söylemek, çalmak ve kişisel çıkarlarımızı düşünmek, bu özgürlüğün doğurabileceği yaygın sonuçlardan bazılarıdır.

Aslında düşünürseniz, günümüzde görünmez olmak için sihirli bir yüzüğe ihtiyacımız yok. Sosyal medya, bize anonimlik sağlama gücüyle adeta görünmezlik sunuyor. Peki, bu sahip olduğumuz gücü nasıl kullanıyoruz? Ya da şu şekilde düşünün. Kimsenin sizi görmeyeceğine emin olduğunuz zamanlarda elinizdeki çöpü yere atıyor musunuz? Ya da etrafta polis yokken kırmızı ışıkta geçiyor musunuz?
Gyges’in hikayesi, tam da bu soruları kendimize sormamıza olanak tanır. Karakterimizin ve ahlak anlayışımızın, bizi gözetleyen gözlerden bağımsız olup olmadığını sorgulamamızı sağlar. Bugün sizi aynı soruyla baş başa bırakıyoruz: Yüzüğü bulan çoban siz olsaydınız, ne yapardınız?
Kaynaklar ve ileri okumalar
- Morris, Christopher W., and Rachel Singpurwalla. “Ring of Gyges.” International Encyclopedia of Ethics (2013): n. pag. Web.
- Morris, Christopher & Singpurwalla, Rachel. (2013). Ring of Gyges. 10.1002/9781444367072.wbiee677.
- Ring of Gyges. Kaynak site: Wikipedia. Bağlantı: Ring of Gyges
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel