Psikoloji

Çağımızın Bir Diğer Hastalığı Rekabetçilik ve Rekabetin Psikolojisi

Günümüzde çok farklı şeyler için rekabet edebiliyoruz. Rekabet bizi motive edip hırslandırsa da dozunu iyi ayarlamak son derece önemli.

Günümüz dünyasını en iyi tanımlayan kavramlardan birisi rekabettir. Bu kavramı günlük hayatımızın neredeyse her anında bulmamız mümkündür. Arkadaşlarınızla oyun oynarken, spor yaparken, öğrencilik ve iş hayatımızda rekabeti birinci elden hissederiz.

Rekabet hissi ya da rekabetçilik; kendimizden veya başkalarından daha iyi performans göstermek için ortaya konan içsel ya da dışsal motivasyonu ifade eder. Bir başka deyişle rekabetçilik, kişinin kendisini veya başkalarını aşma arzusunun bir ölçüsüdür. Bir oyun ya da yarışma sırasında rekabetçi kişi galip gelmek için daha fazla çaba sarf eder.

Çağımızın Bir Diğer Hastalığı Rekabetçilik ve Rekabetin Psikolojisi
Rekabetçilik aynı zamanda zeka, yaratıcılık, esneklik ve bol enerji gerektirir.

Küçük bir azınlık haricinde rekabet genelde sürekli bir durum değildir. Rekabetin ortaya çıkmasını sağlayan bazı faktörler vardır. Bu faktörler rekabetçilik dürtülerimizi harekete geçirmek için çok karmaşık şekillerde etkileşime girer.

Peki Neden Bu Kadar Rekabetçiyiz?

1998 yılında yapılan bir ankette katılımcılardan iki seçenekten birini seçmeleri istendi. Birinci seçenekte ortalama maaşın 200 bin dolar olduğu bir kurumda garanti 100 bin dolar maaş almak vardı. İkinci seçenekte ise ortalama maaşın 25 bin dolar olduğu bir kurumda 50 bin dolar maaş almak. Katılımcıların neredeyse yarısı ikinci seçeneği seçmişti. Çünkü onlar için paranın miktarı değil, diğer çalışanlardan daha fazla maaş alıyor olmak önemliydi.

Ancak rekabetçiliğin oluşmasında tek etken kişisel özellikler değildir. Rekabet ortamı grup içerisinde oluşur. Grubun yapısı da her bireyin rekabetçi ruhunu farklı şekilde etkiler. Örneğin 2009 yılında yayınlanan bir makalede grup boyutlarının rekabet üzerindeki etkisi araştırıldı. N etkisi adını verdikleri fenomene göre, grubun boyutu arttıkça gruptaki her bireyin rekabet gücü olumsuz etkileniyordu.

Çağımızın Bir Diğer Hastalığı Rekabetçilik ve Rekabetin Psikolojisi
Kendilerini başkalarıyla daha çok kıyaslayan insanlar rekabetçi olmaya daha meyillidir.

Bulgulara göre sınava giren öğrenci sayısı arttıkça alınan puanlar düşüyor ve rekabet azalıyordu. Ayrıca bireyler 100 kişilik bir grup yerine 10 kişilik bir grupta sınav yaptıkları zaman sınavı daha çabuk bitirmişti.

Bununla birlikte elbette kişisel özellikler de bu durumda çok etkilidir. Yine aynı makalenin sonuçlarından biri de başkalarıyla daha çok karşılaştırmaya maruz kalan kişilerin N etkisine daha duyarlı olduğudur. Ayrıca başkalarıyla karşılaştırılmaktan motive olan insanlar, rekabette öne çıkmak adına daha küçük grupları tercih etme eğilimindedir.

Rekabetçiliğin Evrimsel Kökenleri

Neredeyse tüm canlılar kendi türlerinin üyeleriyle rekabet eder. Bununla birlikte bireylerin ne kadar rekabetçi özelliklere sahip olduğu değişkenlik göstermektedir. Bazıları son derece rekabetçi iken bazıları ise rekabetten kaçınır. Rekabetten kaçınan bireyler kendileri için kalan düşük kaliteli kaynakları daha ihtiyatlı kullanmayı tercih eder.

Ancak rekabetçi tutum her zaman pozitif bir şey değildir. 2014’te yapılan bir çalışma rekabetçi tutumun bir bedeli olduğunu gösteriyor. Buna göre rekabetçi bireyler kaliteli kaynaklara ulaşmak için daha fazla çaba gösteriyorlar. Fakat amaçlarına ulaştıklarında kazançlarını maksimum verimle kullanamıyorlar.

Çağımızın Bir Diğer Hastalığı Rekabetçilik ve Rekabetin Psikolojisi
Örneğin çiftleşmek için rekabet eden bireyler büyük boynuzlar, güçlü dişler gibi onları öne geçirecek özellikler geliştirmek durumundadır. Bu da daha fazla enerji harcamak demektir. Bu durum, rekabetçi tutumun neden tüm bireyler tarafından gösterilmediğini açıkça ortaya koymaktadır.

Eğer rekabetçi bireyler ve daha az rekabetçi bireylerin elde ettikleri kaynaklar arasında bir uçurum yoksa denge korunur. Ancak bir uçurum söz konusu olursa rekabet yeteneği evrimsel süreçte avantajlı hale geçer. Çok fazla rekabet de türün kendi kendini yok etmesi demektir. Benzer şeyleri insanlar arasındaki rekabet için de söylemek mümkündür. Çok rekabetçi kişiler daha hırslı olup hedefe odaklanabilirler. Ancak bu durum olanakları yanlış kullanmalarına sebep olabilir.

Aşırı Rekabetçiliğin Karanlık Yüzü

Her ne pahasına olursa olsun kazanmayı hedeflemek aşırı rekabetçiliktir. Bu durum bireylerin kendilerini gereksiz zorlamasına, hedeflerine ulaşamamasına ve zaman kaybına sebep olabilir. Aynı zamanda aşırı rekabetçi kişilerin sağlıklı ilişkiler kurmakta zorluk çektiği görülmüştür.

Aşırı rekabetçi kişiler iç faktörlerden ziyade dış faktörlerle motive olurlar. Bir görevde ustalaşma arzusuyla hareket eden kişilerin rekabetçi olma olasılığı daha düşüktür. Ancak sosyal statü ve ödülü hedef belirleyen kişiler, sağlıksız rekabete daha yatkındır.

Çağımızın Bir Diğer Hastalığı Rekabetçilik ve Rekabetin Psikolojisi

Aşırı rekabetçi kişilerin Makyavelist bir dünya görüşüne sahip olmaları olasıdır. Makyavelizm, İtalyan düşünür ve politikacı Niccolo Macchiavelli’nin düşünceleri üzerine kurulu bir yaklaşımdır. Psikoloji bağlamında Makyavelizm manipülatiflik, aldatma, duygusuzluk ve ahlaka kayıtsızlıkla karakterize olmuş kişilik özelliğini ifade eder. Makyavelist görüşlü kişiler için hedeflerine giden yolda yaptıkları her şey mübahtır.

Günümüzde çok farklı şeyler için rekabet edebiliyoruz. Rekabet bizi motive edip hırslandırsa da dozunu iyi ayarlamak son derece önemli. Yazımızın bitiminde göz atmak isterseniz: Zeigarnik Etkisi: Yarım Kalan İşler Neden Aklımıza Takılıp Kalır?


Kaynaklar ve İleri Okumalar


Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Melike Üzücek

Ankara Fen Lisesi'nden mezun oldum. Erdemli insanların yetişmesinde en önemli unsurun eğitim olduğunu düşündüğüm için lisans eğitimime matematik eğitimi üzerinden devam ediyorum. Kitap okumayı yazarların zihinlerine, düşünce dünyalarına girmek olarak gördüğümden kitap okumak benim için boş zaman aktivitesinden çok daha farklı bir konumdadır. Araştırma yapmayı ve sorgulamayı seven biriyim. Matematik ve biyoloji başta olmak üzere felsefe, astronomi, modern fizik ile ilgileniyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu