Biyoloji ve Coğrafya

Ozon Tabakasındaki Deliği Hatırlıyor musunuz? Peki Bu Deliğe Ne Oldu?

Bundan yaklaşık 40 yıl kadar önce Nature dergisi ürkütücü bir keşfi duyurdu. Britanya Antarktik Araştırmaları ekibi, Güney Kutbu’nun üzerinde, ozon tabakasında dev bir delik tespit etmişti. Ozon tabakasındaki delik ile işte böyle tanıştık.

Ozon Tabakasındaki Deliği Hatırlıyor musunuz? Peki Bu Deliğe Ne Oldu?
Yaklaşık 40 yıl önce bilim insanları Antarktika üzerinde bir delik oluştuğunu keşfettiler. Bu keşifler, dünyayı bir ömür boyu sürecek çevresel zorluklarla mücadele etmek için bir araya getirdi.

Ozon veya trioksijen, üç oksijen atomundan oluşan oldukça reaktif bir gazdır. Dünya yüzeyine yakın bir yerde de ozon bulabilirsiniz, ancak çoğu Dünya’nın stratosferinde yoğunlaşmıştır. Yer seviyesinde ozon insanlar için zehirli bir moleküldür. Ancak Dünya’nın stratosferindeki ozon yüzeydeki yaşamı zararlı ultraviyole radyasyondan korur.

1960’lı ve 70’li yıllarda araştırmacılar bazı maddelerin, özellikle de insan yapımı endüstriyel kimyasalların, ozon moleküllerini bozduğunu keşfetmeye başladı. 1985 yılında bu tehdit kamuoyuna duyuruldu. Bilim insanları Antarktika üzerindeki atmosferik ozonun yüzde 40 oranında azaldığını açıkladı. Bu delik, gezegenimize ciddi olumsuz etkileri olan bir şeyin olduğunun en güçlü göstergesiydi.

Ozon deliğine ne sebep oldu?

Ozon Tabakasındaki Deliği Hatırlıyor musunuz? Peki Bu Deliğe Ne Oldu?
Dünya’nın stratosferindeki ozon tabakası, yüzeydeki yaşamı zararlı ultraviyole radyasyondan korur. Ultraviyole radyasyonun tehlikeli olduğu bilinmektedir. Stratosferik ozonumuz ilk savunma hattımızdır.

Peki, ne olmuştu da ozon tabakasında koca bir delik açılmıştı? Sorun insan eliyle yaratılan kloroflorokarbon gazlarıydı. Kloroflorokarbonların kısaltması olan CFC’ler, yüzme havuzlarındaki bakterileri öldürmek için mükemmel bir bileşik olan klor içerir. Ancak gaz halindeki formu ise ozon tabakasına zararlıdır.

Keşfin yapıldığı dönemde buzdolabı, sprey ya da yangın söndürücü gibi evsel ve endüstriyel ürünlerde de yaygın biçimde kullanılan bu gazlar, atmosferin üst katmanlarına çıkınca ozonu yok ediyor ve tabakayı inceltiyordu. Brom gibi diğer bileşikler de ozon tabakasının incelmesinde rol oynamıştır. Neyse ki, ozon tabakasını korumaya ve onarmaya odaklanan uluslararası bir anlaşma olan Montreal Protokolü 1989’da yürürlüğe girdi. Sonrasında da ve ozon tabakasını incelten maddeler olarak bilinen kimyasalların daha fazla emisyonunu önledi.

Ozon tabakasındaki delik neden bir sorundu?
Ozon tabakasına zarar veren kimyasalların yıllara göre tüketimi

Protokolle, ozon tabakasında incelmeye neden olan kloroflorokarbon (CFC) adlı kimyasalın kullanımı yasaklandı. Her ne kadar bu maddelerin atmosferdeki seviyeleri yıllar içinde büyük ölçüde azalmış olsa da, ozon deliğinin iyileşmesi bir anda olmayacaktı. 2066 yılına kadar tamamen 1980 öncesi seviyelere dönmesi bekleniyordu.

Ozon tabakasındaki delik neden bir sorundu?

Ozon tabakasının incelmesi insan sağlığı açısından risk oluşturmaktadır. Bunun nedeni, güneşten gelen daha fazla ultraviyole ışının katmandan geçerek Dünya yüzeyine ulaşabilmesidir. Aşırı UVB radyasyonu özellikle endişe vericidir çünkü cilt kanserine ve katarakta neden olma riski taşır. UVB radyasyonu ayrıca deniz yaşamına ve bitkilere zarar verir ve pirinç, buğday ve soya fasulyesi mahsullerinin verimliliğini azaltır.

1998’den günümüze, Dünya’nın orta enlemlerinde üst stratosferdeki ozon seviyelerinde bir artış var. Onlarca yıl sonra, ozon deliği 1980’lerdeki korkunç görünümünden bu yana uzun bir yol kat etti. Ancak bu henüz kutlama için bir neden değil.

CFC’ler küresel ısınmaya neden olmuyor gibi görünse de bölgesel ısınmayla birlikte farklı bir tablo ortaya çıkar. Son araştırmalar, aynı gazların Kuzey Kutbu’ndaki ısınmayı hızlandırdığını, deniz seviyesinin yükselmesine ve Kuzey Kutbu’nda yüzey ısınmasına katkıda bulunduğunu gösterdi.

Ozon tabakasındaki delik günümüzde ne durumda?

O zamandan bu yana ozon tabakası iyileşmeye başladı. Ancak şunu bilmek de fayda var. Bu delik sabit bir büyüklükte değil. Ozon tabakasındaki delik genel olarak büyüme ve küçülme döngülerinden geçti ve geçmeye de devam ediyor

Ozon tabakasındaki delik günümüzde ne durumda?
Antarktika kutbu üzerindeki toplam ozonun görünümü. 
Mor ve mavi ozonun en az olduğu bölgeleri, sarılar ve kırmızılar ise ozonun daha fazla olduğu bölgeleri temsil ediyor.

Delik genellikle eylül ayında büyümeye başlıyor ve kış aylarında tekrar küçülme eğilimde oluyor. Ancak bu yıl biraz farklı olacak gibi. Tahmin edilenden çok daha sık yaşanan kötü iklim haberlerinin ardından ozon tabakasındaki delik bu yılın başlarında yeniden açılmaya başladı. Ancak bu sefer sebep şaşırtıcı bir şekilde biz değiliz. Bunu tamamen doğal nedenlere bağlayabiliriz.

Bilim insanları, Ocak 2022’de tüm dünyaya şok dalgaları gönderen dehşet verici Hunga Tonga volkanik patlamasının bu durumdan sorumlu olabileceğini düşünüyor. Patlama nedeniyle atmosfer şu anda normalden üç kat daha fazla su buharı tutuyor. Ve bu son nokta artık ozon tabakamız üzerinde kalıcı bir etki yaratıyor.

Ozon tabakasındaki delik günümüzde ne durumda?
Hunga Tonga-Hunga Ha’apai yanardağı, Güney Pasifik Okyanusu’ndaki Tonga Krallığı’na ait bir volkan adasıdır. Bu yanardağ, 2022 yılında önemli bir patlama ve deniz seviyesindeki ani bir yükselme ile uluslararası medyanın ilgisini çekti.

Ozon tabakasındaki deliğin büyüme ve daralma döngüsü, üst atmosferdeki bulutlar tarafından desteklenmektedir. Ancak ozon tabakasına bir miktar ilave su buharı enjekte ederseniz bir sorununuz olur. Veriler, Ağustos 2023’teki ozon deliğinin boyutunun, kayıtlara geçen en büyük 10’uncu sırada yer aldığını gösteriyordu.

Hunga Tonga patlamasının ardından yaşananlar bilim insanları için tamamen yeni bir alan; çünkü belgelenen tarihte daha önce hiçbir volkanik patlama atmosfere bu kadar çok su salmamıştı. Neyse ki bu kalıcı bir durum değil. Ama yine de dünyanın bazı bölgelerine zarar verici etkileri olma riski vardır. Özellikle araştırmacılar, halihazırda iklim değişikliğinin ciddi etkilerini yaşayan bölgeler konusunda endişeli.

Sonuç Olarak;

Bu özel sıkıntıya biz neden olmadık ama bunun üzerine eklendiği iklim krizinin ana itici güçleri kesinlikle biziz. Gelecekte bu gibi şeylerin bu kadar önemli olmasını önlemek istiyorsak, temel koşulları daha iyi hale getirmek için yapmamız gereken çok şey var.


Kaynaklar ve ileri okumalar

Matematiksel

Sibel Çağlar

Merhabalar. Matematik öğretmeni olarak başladığım hayatıma 2016 yılında kurduğum matematiksel.org web sitesinde içerikler üreterek devam ediyorum. Matematiğin aydınlık yüzünü paylaşıyorum. Amacım matematiğin hayattan kopuk olmadığını kanıtlamaktı. Devamında ekip arkadaşlarımın da dahil olması ile kocaman bir aile olduk. Amacımıza da kısmen ulaştık. Yolumuz daha uzun ama kesinlikle çok keyifli.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu