Fizik

Vücudumuz Radyoaktif mi? İnsan Vücudu Radyasyon Yayar mı?

Bir ömür boyu çizgi roman okumak ve gişe rekorları kıran Hollywood filmlerini izlemek, bazılarımızın radyasyonun insanları süper kahramanlara veya deforme olmuş canavarlara dönüştüren nadir ve tehlikeli bir şey olduğuna inanmasına neden olacaktır. Gerçekte ise, radyasyon her zaman çevremizdedir. Ve evet, vücudumuz da doğal olarak radyoaktiftir. Yani insan vücudu da radyasyon yayar.

insanlar radyasyon

Çoğu insan için ”radyasyon” kelimesi tehlike anlamına gelir. Hiroşima ve Nagazaki’nin ürkütücü hatırası, Çernobil nükleer felaketinin yıkıcı etkilerini düşünürseniz bunda şaşılacak bir şey yoktur. Bu gibi olaylar radyasyonun ne kadar ölümcül olabileceğinin kanıtıdır. Ancak aslında hayatın her saniyesinde bazen doğal bazen de yapay radyasyona maruz kalıyoruz

Radyasyon Tam Olarak Nedir ve Vücudumuzda Ne Kadar Var?

Yazının devamını okumayacak olanlara şu bilgiyi verelim. Uzmanlara göre insan vücudundan yayılan radyasyon miktarı son derece düşük ve tehlikeli değildir. Yalıtılmış bir alanda birçok insan yan yana dursa bile vücutlarımızdan yayılan bu radyasyon kimseye zarar vermeyecektir. İçinde radyasyon kelimesi geçtiği zamanlarda korkmamız temelinde sürecin tam olarak nasıl işlediğini anlamamamızdan kaynaklıdır.

En geniş anlamıyla radyasyon, bir kaynaktan dışarıya doğru hareket ederek yayılan herhangi bir enerji biçimini ifade eder. Aslında her gün çeşitli doğal ve yapay kaynaklardan radyasyona maruz kalıyoruz.

Vücudumuz Radyoaktif mi? İnsan Vücudu Radyasyon Yayar mı?
Radyasyonun bir ışımadır ve bu ışımanın iki çeşidi vardır: İyonlaştırıcı radyasyon ve iyonlaştırmayan radyasyondur. Eğer radyasyon çarptığı alanı iyonlaştırıyorsa atomlardan ve moleküllerden elektron koparabilir demektir. İyonlaştıramayan radyasyon ise atomik bağları kıracak yeterli enerjiye sahip değildir. Sadece ısınma, kimyasal reaksiyon değişimleri, hücreler ve dokularda elektrik akımının indüklenmesi gibi biyolojik etkilere yol açar.

Ancak çoğumuz “radyasyon” derken, özellikle gama ışınları gibi yüksek enerjili dalgaları ve uranyum atomları gibi radyoaktif atomlar tarafından yayılan yüksek enerjili parçacıkları kastediyoruz. Bu tarz bir radyasyon elbette canlılar için tehlikelidir. Bunlara maruz kalan hücrelere zarar verecektir.

Ancak tek tip radyasyon yoktur. Genel olarak, kaynağına göre iki tür radyasyon vardır: doğal radyasyon ve yapay radyasyon. Doğal radyasyon uzaydan gelen kozmik ışınlardan ve gıda, hava ve doğal yaşam alanımızda bulunan doğal olarak oluşan radyoaktif maddelerden gelir. Güneşten aldığımız ısı ve ışık bize elektromanyetik radyasyon şeklinde gelir. Bu radyasyon çeşitleri olmasaydı Dünya’da yaşam olmazdı.

Başka elektromanyetik radyasyon çeşitleri de vardır. Yapay radyasyon kaynakları tıbbi tedavileri ve röntgen ışınlarını, cep telefonlarını ve elektrik hatlarını içerir. Yapay radyasyon kaynaklarının doğal olarak oluşan radyasyondan daha tehlikeli olduğuna dair yaygın bir yanılgı vardır. Ancak bu da doğru değildir. Yapay radyasyonu doğal radyasyondan farklı veya daha zararlı yapan hiçbir fiziksel özellik yoktur. Zararlı etkiler, maruz kalmanın nereden geldiğiyle değil, dozla ilgilidir.

Radyasyon ve Radyoaktivite Arasındaki Fark Nedir?

” Radyasyon” ve “radyoaktivite ” kelimeleri sıklıkla birbirinin yerine kullanılır. İkisi birbiriyle ilişkili olsa da, tam olarak aynı şey değillerdir. Radyoaktivite, radyoaktif bozunmaya uğrayan kararsız bir atomu ifade eder. Atom kararlılığa ulaşmaya veya radyoaktif olmayan hale gelmeye çalışırken enerji radyasyon şeklinde salınır.

Bir malzemenin radyoaktivitesi, bozunma hızını ve bozunma sürecini/işlemlerini tanımlar. Yani radyoaktivite, elementlerin ve malzemelerin kararlı hale gelme süreci, radyasyon ise bu sürecin sonucunda açığa çıkan enerji olarak düşünülmelidir. Radyasyon her zaman tehlikeli değildir. Genel bir kural olarak, radyasyonun enerji seviyesi ne kadar yüksekse, zarar verme olasılığı da o kadar fazladır. 

İnsan Vücudu Radyoaktif mi? Ne Kadar Radyasyon Yayıyoruz?

İnsanlar çoğunlukla, görünür ışıktan daha düşük bir frekansa sahip elektromanyetik radyasyon olan kızılötesi radyasyon yayarlar. Bu etki insanlara özgü değildir. Sıfır olmayan bir sıcaklığa sahip tüm nesneler termal radyasyon yayar.

Vücudumuz Radyoaktif mi? İnsan Vücudu Radyasyon Yayar mı?
İnsan vücudundaki ısının temel kaynağı biyokimyasal tepkimeler sonucu açığa çıkan enerjidir. Sıcaklığı yaklaşık 37°C olan insan vücudu çoğunlukla kızılötesi dalga boyunda ışır. Kızılötesi ışığı algılayabilen gece görüş kameraları insan vücudundan yayılan termal radyasyonu algılayarak görüntü elde eder.

Termal radyasyon, kızılötesi radyasyon ile tam olarak aynı şey değildir. “Termal radyasyon”, bir nesnenin sıcaklığından dolayı yaydığı tüm elektromanyetik dalgalardır ve radyo dalgalarını, kızılötesi dalgaları ve hatta görünür ışığı içerir. Kızılötesi dalgalar, termal radyasyonun yalnızca bir parçasıdır.

Farklı zamanlarda farklı insanlar farklı miktarlarda radyasyon yayarlar. Ancak bu farklılıklar, kimin daha şişman, daha uzun, daha üzgün veya daha seçilmiş olduğunu değil, sadece kimin daha ateşinin yüksek olduğunu gösterir. Kızılötesi kamera kullanılarak çekilen bir kişinin termal görüntüleri, yalnızca kişinin cildinin sıcaklığını gösterir ve derinin altında meydana gelen hastalıkları teşhis etmek için kullanılamaz. 

Giysiler kızılötesi radyasyonu engelleme eğilimindedir, bu nedenle gömleği olmayan bir adam, üzerinde gömlek olduğundan daha fazla radyasyon yayar. Kızılötesi bir kamerayla uğraşan herkes bu gerçeği doğrulayabilir. Kızılötesi radyasyon iyonlaştırıcı değildir ve bu nedenle size kanser veremez.

Elektromanyetik radyasyonun yoğunluğu yada canlıya zarar verme miktarı frekansla belirlenmektedir. Frekans arttıkça radyasyonun enerjisi de artar ve frekans, dalga boyu ile ters orantılıdır. Spektruma baktığımızda dalga boyu en küçük ve enerjisi/frekansı en yüksek olan gama ışınlarıdır. Bu yüzden en zararlısı da odur.

Neden Radyasyon Yayıyoruz?

Sadece biz değil, çevremizdeki her şey aslında radyasyon yayıyor. Vücudumuz doğal olarak radyoaktiftir çünkü çevrede doğal olarak bulunan radyoaktif maddeleri yiyor, içiyor ve soluyoruz. Bunlar vücudumuzdaki dokular, organlar ve kemikler tarafından emiliyor ve yutma ve soluma yoluyla sürekli olarak yenileniyor. Örneğin, Brezilya fıstığı ve muz sahip oldukları potasyum sonucunda, radyoaktif element içerir. Ancak miktarlar fark edilemeyecek veya sağlık üzerinde bir etkisi olmayacak kadar küçüktür. 

Muz potasyum açısından yüksek olduğu için aslında en radyoaktif gıdalardan biridir. 600 muz yemek, bir göğüs röntgeni çekmeye eşdeğerdir. Muzun, doğal bir radyasyon kaynağı olması aslında bir miktar kafa karışıklığına neden olur. Ancak kesinlikle bu durum muz yememeniz için bir neden değildir.

Başta sorduğumuz soru ile yazıyı kapatalım. Vücudumuz da radyoaktif mi? Cevap etrafımızdaki her şey gibi evet olacaktır. Ancak bu endişelenmemizi gerektirecek bir durum değil. Vücudumuz az miktarda radyasyonla başa çıkmak için inşa edilmiştir. Bu nedenle normal günlük hayatımızda maruz kaldığımız miktarlardan kaynaklanan bir tehlike yoktur. Sadece bu radyasyonun sizi yakın zamanda bir süper kahramana dönüştürmesini beklemeyin, çünkü bu kesinlikle bilim kurgu olacaktır.


Kaynaklar ve ileri okumalar


Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Batuhan Erdik

Grafik tasarımcısı ve bilgisayar meraklısı...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu