Bilime Göre İyi Bir Kahve Nasıl Demlenir?

Kahve içmeyi çoğumuz seviyoruz. Ancak evde yaptığımız kahvenin tadı ve içimi, çoğu zaman kafelerden aldıklarımız kadar iyi olmayabiliyor. Aslına bakarsanız sürekli aynı mekandan kahve içme alışkanlığınız var ise içtiğiniz kahvenin tadının da günden güne farklı olduğunu fark edebilirsiniz. Tarifi değiştirdiği için baristayı hemen suçlamayın. Öncelikle kahvenin kimyasını anlamaya çalışın.

Yaklaşık 18.000 kimyasal bileşik içeren bir fincan kahvenin tadı ve özellikleri bir çok etkenden dolayı değişiklikler göstermektedir. Temelde de kahvenin kalitesi kahvenin çeşidine, kökenine, kavrulmasına ve suyun kimyasına bağlıdır. 

Demleme yöntemi de genel lezzetin belirlenmesinde kritik bir rol oynar. Espresso kesinlikle en karmaşık demleme yöntemidir çünkü hassas ölçümler gerektirir. Detaylara geçmeden önce kahvenin tadı ve aromasını etkileyen bazı temel bileşenlere bir göz atalım.

Kahvenin Kimyasal İçeriği
Bir fincan kahvenin lezzetini etkileyen faktörler. Burada en başta çekirdeğin kalitesi gelmektedir. Sonrasında kullanılan suyun sertlik oranı ve kahveyi kavurma biçimi gelir. En sonrasında da kullanılan ekipman bir fincan kahvenin kalitesini etkileyecektir.

Kahvenin Kimyasal İçeriği Nedir?

Bir alkaloit olan kafein, kahve içmeyi sevmenizin sebeplerinden birisidir. Alkaloidler bir bitki tarafından doğal olarak üretilen amin yapısında kimyasal bileşiklerdir. Merkezi sinir sistemi üzerinde uyarıcı bir etkiye sahiptirler. Kafein, kahvede en çok bilinen bileşendir. Pürin alkaloid ailesinden ve metilksantinler grubundan kimyasal bir maddedir. Bir kahvede bulunan kafein miktarı kahvenin tadına ve acılığına katkıda bulunacaktır. Kafeinsiz kahvenin tadı da tam olarak bu yüzden farklıdır. ( Biraz detay: Kahve ve Kardiyo: Kafein İhtiyacı Egzersiz İle Karşılanabilir mi?)

Kahvenin Kimyasal İçeriği

Trigonelline, kahve çekirdeklerinde kafeinden biraz daha düşük konsantrasyonlarda bulunan bir alkaloiddir. 160 ° C’de ayrışmaya başlar, bu nedenle kavurma işleminde trigonellinin yarısından fazlası kaybolur. Kavurma işlemi, kahve çekirdeğinin kimyasını değiştirmek ve farklı aromalar yaratmak için en önemli aşamalardan birisidir.

Ayrıca bilindiği üzere kahve asidik bir içecektir ve kahvede bulunan asitlerin tümü ekşi bir tada sahiptir. Kahvenin tadını dengelemek aslında bu asit oranını dengelemek ile ilgilidir. Maillard Reaksiyonu; çay, kahve, ekmek, bira gibi gıdaların üretilmesinde renk ve aroma oluşumunda rol oynar. Bunun sonucunda da bu gıdaların kendilerine özgü tat ve kokuları olur.

Ayrıca ekmek, kek ve kurabiye gibi gıdaların yüzeyinde oluşan kahverengileşme, tavuğun kızarması, patates kızartması, gibi pek çok süreçte oluşur. Kahve çekirdekleri kavrulduğu zamanda da gerçekleşen şey budur. Özetlemek gerekirse kavurma sonucunda çekirdek ne kadar koyu renkli olursa, içeceğiniz kahve de o kadar acı olur.( Detaylar: Kızarmış Yiyecekleri Daha Çok Seviyorsanız Suçu Maillard Reaksiyonuna Atabilirsiniz)

Kahve bitkisinin kendisi ve hatta içinde büyüdüğü toprak da, kahvenin kimyasına ve lezzetine katkıda bulunacaktır

Daha iyi bir kahve yapmak için Ekstraksiyon verimini doğru ayarlamak gerekir.

Ekstraksiyon kavrulmuş ve öğütülmüş olan kahveden aromalarını ve diğer bileşenlerini ayırma yöntemidir.  Bu, kahve endüstrisi tarafından farklı kahve tariflerini hazırlamak için kullanılan temel ölçüttür. Kabaca, kahvenizi hazırladığınız suda kahvenin ne kadarının (ağırlıkça) veya yüzde kaçının çözünmüş olduğudur.

Örneğin 20 gramlık kahvenin 4 gramı suda çözünüyorsa ekstraksiyon, bu durumda % 20 (4 g / 20 g) olacaktır. Hesaplamada kullanılan formülde şu biçimdedir. % Ekstraksiyon verimi = Demlenmiş kahve (g) x TDS (%) / Doz (g)

Demlenmiş kahve; kahveyi hazırlamak için kullandığınız su miktarı değil, fincanda gerçekte ne kadar sıvı olduğudur. Doz, kullandığınız kuru kahve miktarı anlamına gelir. TDS (Total Dissolved Solids) Toplam Çözünmüş Katılar kelimesinden gelir. TDS yüzdelerle ölçülür ve farklı kahve türleri için aralık % 1-12’dir. Yüzde ne kadar yüksekse kahve o kadar güçlüdür. Doğru veya ideal ekstraksiyon yüzdesi % 18-22 olarak kabul edilmektedir. Bu oranın altında kalınınca kahvede ekşi veya çok asidik tatlar, üstüne çıkılırsa da acı tatlar oluşur.

Daha Lezzetli Kahve Elde Etmek için

Daha lezzetli kahveler elde edebilmek için en önemli unsurların başında kahvenin daha fazla yüzey alanına sahip olabilmesi için ince öğütülmesi gelir. İnce öğütme aynı zamanda demleme süresini ve sonucunda ekstraksiyonu da artıracaktır. (Kimi araştırmacılar da bunun tam tersini yani büyük tanecikli yapıda öğütülmüş bir kahvenin daha lezzetli olacağını düşünmektedir. Bu konuda en doğru seçim kişinin damak zevkidir.)

Ayrıca demleme suyunun sıcaklığı da önemlidir. Daha fazla sıcaklık, daha fazla ekstraksiyon demektir. Espresso yaparken basınç da başka bir enerji kaynağıdır. Su sıcaklığı ile aynı şekilde çalışır; daha fazla basınç, daha fazla ekstraksiyon demektir.

Yani, evde özenle hazırladığınız bir fincan kahvenin tadının asla kafeden satın aldığınız kahveyle aynı olmamasına üzülmeyin. Çünkü eşsiz bir fincan kahve üretmek için bilimsel ve başka birçok değişkenle baş etmeniz gerekir.

Gördüğünüz gibi mükemmel bir kahve hazırlamak zannedilenden çok daha karışık bir süreçtir. Yine de denemek istiyorsanız şimdiden afiyet olsun. Ayrıca göz atmak isterseniz: Kötü Bir Fincan Çay İkramı ile Modern İstatistik Bilimi Nasıl Doğdu?


Kaynaklar ve İleri Okumalar:


Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Merhabalar. Matematik öğretmeni olarak başladığım hayatıma 2016 yılında kurduğum matematiksel.org web sitesinde içerikler üreterek devam ediyorum. Matematiğin aydınlık yüzünü paylaşıyorum. Amacım matematiğin hayattan kopuk olmadığını kanıtlamaktı. Devamında ekip arkadaşlarımın da dahil olması ile kocaman bir aile olduk. Amacımıza da kısmen ulaştık. Yolumuz daha uzun ama kesinlikle çok keyifli.

Bu Yazılarımıza da Göz Atınız

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu