
Bazı eşyalarından ayrılmakta güçlük çekiyor musunuz? Başkalarının duygusal ya da maddi değer vermedikleri nesnelere değer atfeder misiniz? Bir şeyleri asla atamaz ve er geç bir gün lazım olur diye bir yerlerde saklar mısınız? Evinizin içinde hareket etmekte güçlük çekiyor musunuz? Eğer bu sorulara cevabınız evet ise yazımızı okuyabilirsiniz. Çünkü kompulsif biriktirme hastalığı ( Dispozofobi) diğer adıyla istifçilik sorunu ile yüzleşiyor olabilirsiniz.
Biriktirme Hastalığı Nedir?
Biriktirme hastalığı yani istifçilik, kişinin parasal değeri olsun ya da olmasın çok sayıda eşyayı biriktirmek için güçlü bir ihtiyaç duyduğu ve bu eşyalardan kurtulmaya çalışırken ciddi sıkıntı yaşadığı bir ruh sağlığı durumudur.
Günümüzde bu isimle anılmalarına karşın bu durum bir zamanlar Collyer sendromu olarak bilinmekteydi. Bunun nedeni de Homer ve Langley Collyer kardeşlerin gelmiş geçmiş en dramatik istifçilik vakası olması isi. Aşağıda evlerinden bir kare görebilirsiniz.

Collyer kardeşler, ünlü ve varlıklı bir doktorun çocuğu olarak yaşamlarına devam ederken kısa bir süre içerisinde Manhattan Harlem’deki 4 katlı evlerini adeta bir çöpten kale haline getirmişlerdi. Bunda en büyük etken, 1919 yılı içerisinde babalarının evi terk etmesi, 1929 yılında da annelerinin hayatını kaybetmesi sonrasında yaşadıkları duygu durum bozukluğu idi.
Yalnız kalan kardeşler zamanla sosyal fobi edinecek ve evden çıkamaz hale geldiler. İkilinin zaman içinde sağlık sorunları da başlamıştı.
21 Mart 1947’de kimliği belirsiz bir kişi evden gelen rahatsız edici bir koku nedeniyle New York 122. Polis Karakolunu aradı. Yerliler daha önce aynı evde olup bitenler hakkında polisi sık sık aradıkları için, bölge polis memuru göndermekte tereddüt etmedi.
Ancak polis oraya vardığında, içeri girmenin bir yolunu bile bulamadı. Pencerelerde demir parmaklıklar vardı. Telefon ve kapı zili yoktu ve giriş yolu bir yığın ıvır zıvırla doluydu. Sonunda eve girmeyi başardıklarında açlıktan ölen Homer Collyer’ın cesedini buldular. Cesedini bulmak için polisin çöpü kazması beş saat sürmüştü. Ancak Langley hiçbir yerde bulunamadı.

Yaklaşık üç haftalık bu temizliğin ardından evden 120 ton çöp çıkardılar. Sonucunda da hurda yığınlarının altında Langley Collyer’ın cesedini buldular. Bu uç örnek biriktirme hastalığının trajik bir sona neden olacağının bir hatırlatmasıdır.
Biriktirme Hastalığı Neden Olur?
2013 yılından beri istifçilik bir hastalık olarak değerlendiriliyor. İstifçilik, yaşantımız esnasında yaşanan stresli bir olayla başa çıkmanın bir yolu olarak başlar. Kişi, eşyalarını, onlara tekrar ihtiyaç duymaktan korktuğu için elden çıkarmaz. Eşyalarına duygusal anlam yüklemiştir ve bu eşyaları atmanın duygusal ihtiyaçların karşılanmasını engelleyeceğine inanır.
Küçücük bir şeyi dahi gözden çıkarmak istifçilerde derin bir üzüntü yaratır. İleride ihtiyaç duyabilecekleri bir şeyi çöpe atmanın vereceği huzursuzluğu çok iyi bildiklerinden biriktirmeye devam ederler. Nihayetinde de evlerindeki eşya yığınları çığ gibi büyür.
İstifçilerin daha çok çöp ve işe yaramaz eşya toplamaz. Bir istifçi için her şey toplanmaya değerdir. İstifçiler daha çok kendilerini koleksiyoncu olarak isimlendirdikleri için istiflemeyi rahatsızlık olarak kabul etmezler. Ancak bir şeylerin koleksiyonunu yapmak ile kültürel bir birikimi yansıtmayan, insanlarda görmek için merak uyandırmayan bir şeyleri biriktirmek elbette farklıdır.

Bu kişiler küçülmek isteseler bile (ki bu nadirdir), karmaşayı çözmenin önemli bir zorluğu vardır. Biriktirme hastalığı olan kişilerin dikkati kolayca dağılır. Odaklanmakta ve konsantre olmakta zorlanırlar. Paradoksal olarak, aynı zamanda mükemmeliyetçi olma eğilimindedirler.
Bu nedenle hatalı bir karar almak yerine, hiçbir şey yapmamayı tercih ederler. Eşyalarını kategorize edemezler. Bir nesneyi büyük bir grubun üyesi olarak görmektense (mesela 42 siyah tişörtten biri), onu tekil, benzersiz, özel olarak kabul ederler. Bu nedenle, her siyah tişört diğerlerinden ayrı algılanır ve kendi tarihini, önemini ve değerini taşır.
Bir İstifçinin Beyni Nasıl Çalışır?

Görüntüleme tekniği sayesinde elde edilen bulgulara göre istifçilerin beyinlerindeki iki bölgede (anterior singulat kortekste ve insulada) gerçekleşen elektriksel etkinlik normal insanlardan daha farklıdır. Bu iki bölge, kişi korktuğunda ve hoşa gitmeyen bazı duyguların işlenmesinde etkinleşmektedir. Bu etkileşim insanların söz konusu eşyanın ya da nesnenin önemli olduğu konusunda bir varsayım geliştirmelerine neden olur.
Tüm bunlar olurken de beynin anıların saklanmasında ve geri çağrılmasında etkin olan hipokampus adlı bölgesi, o nesneyle ilgili anıları çağırmaya başlar. İstifçiler için bu noktadan itibaren karar almak giderek zorlaşır. Öte yandan, istifleme bağımlılığı olmayan insanlar bir nesne üzerinde bu kadar çok düşünmedikleri için karar vermeleri çok daha kolaydır.
Biriktirme Hastalığı Nasıl Tedavi Ediliyor?

İstifçiliği tedavi etmek zordur. Bunun nedeni kişinin bu durumu temelde bir sorun olarak görmemesidir. Sorun olarak görse bile durumundan rahatsız olduğu için yardım istemek konusunda da çekingen davranabilmektedir.
Yapılmaması gereken ilk şey şu bir kompulsif biriktirme hastasının eşyalarını çöpe atmaktadır. Bu durum kişinin aşırı bir öfkeye kapılıp ağır bir umutsuzluğa sürüklenmesine neden olacaktır. Uzmanlar istifçilik tedavi sürecinin hızlı değil adım adım yaşaması gerektiğini vurguluyor.

Biriktirme hastalığı genellikle ergenlik döneminde başlar. Sonrasında da yaşla birlikte giderek kötüleşerek 30’lu yaşların ortalarında önemli sorunlara neden olur. Biriktirme hastalığının 60 yaşın üzerindeki insanları ve diğer zihinsel sağlık sorunları olan kişileri etkileme olasılığı daha yüksektir.
Bu durumu engellemenin bir yolu yoktur. Çocuğunuzda veya tanıdığınız birinde biriktirme belirtileri fark ederseniz, sonuçları iyileştirmek için erken teşhis ve tedavi şarttır. Eşyaları değil anları biriktireceğiniz bir yaşam biçimi kurmanız dileğimizle. Ayrıca göz atmanızı öneririz: Diderot Etkisi: İhtiyacımız Olmayan Şeyleri Neden İsteriz?
Kaynaklar ve İleri Okumalar:
- Step inside the real world of compulsive hoarders; Bağlantı: https://www.nature.com
- Brain Scans of Hoarders Reveal Why They Never De-Clutter; Bağlantı: https://blogs.scientificamerican.com
- What’s Causing the Rise of Hoarding Disorder?; Bağlantı: https://daily.jstor.org/
- Hoarding Disorder. Bağlantı: https://my.clevelandclinic.org/r
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel