
Hareketin yavaşlaması; canlılık, dayanıklılık ve esneklik kaybı; kendini tamir etme becerisinde kaçınılmaz bir azalma yani tek kelimeyle “yaşlanma” bütün türlerde var olan evrensel bir özellik ve kaçınılmaz bir süreçtir. Neden yaşlandığımız konusunda herhangi bir fikrimiz yok. Daha doğrusu, bir sürü fikrimiz var ama bunların doğru olup olmadığını bilmiyoruz. Bu nedenle yaşlanmayı bunların bir birleşimi olarak genelde kabul ediyoruz. ( Detaylar için: Neden Yaşlanıyoruz? Yaşlanmayı Durdurmak ve Hatta Zamanı Geriye Sarmak Mümkün mü?)
Vücudumuz ve elbette beynimiz için yaşlanma ile birlikte ortaya çıkan hastalıklar ve sorunlar da bu sürecin en tatsız yanını oluşturur. Ancak bazı insanlar ne kadar yaşlanırlarsa yaşlansınlar hafızalarını ve bilişsel yeteneklerini hiç bir zaman kaybetmez. Bu kişiler süper yaşlılar olarak bilinmektedir.
Araştırmalar, bu kişilerin yaşlanma ve bunama gibi yaşla ilgili sağlık sorunları hakkında daha fazla bilgi edinmenin anahtarı olabileceğini öne sürüyor. Peki kimdir bu süper yaşlılar? Ve hangi yönden fark yaratmaktadırlar?
Süper Yaşlılık Ne Anlama Geliyor?
Süper yaşlılar terimi ilk defa 2007 yılında Northwestern Üniversitesinde yapılan çalışmalar sonucu kullanıldı. Ölçüm için kişilere çeşitli hafıza testleri uygulayan araştırma ekibi, 80 yaş üstündeki bazı kişilerin testlerde yaş grubu ortalamalarının çok üzerine çıktığını gördü.
Uzmanlar özelikle 80 yaşın üzerinde olup da zihinsel olarak gençler kadar keskin belleğe sahip süper yaşlıların beyinlerinde farklar aramaya başladı. Gerçekten de diğer yaşıtlarının beyinlerine göre bu kişilerin birtakım yapısal ve işlevsel farklılıkları olduğu ortaya çıktı.

Süper Yaşlılar ve Von Economo Nöronları
Süper yaşlılar ve beyin yapıları incelendiğinde aşağıdaki bulgulara rastlanacaktı.
- Korteks (gri madde) yani beyin kabuğu daha kalın. Bu yapısal özellik 30 yaşındaki insanınkine benziyor. Korteks ne kadar kalın olursa sinir hücresi sayısı da o kadar fazla olur, beyin daha sağlıklı olur.
- Alzheimer’in çok önemli belirtilerinden biri olan nörofibriler yumak sayısı %90 daha az.
- Sosyal zeka sinir hücreleri (nöronları) olarak bilinen Von Economo nöronlarının sayısı çok daha fazla.
Avusturyalı psikiyatrist ve sinirbilimci Constain von Economo tarafından 1929 yılında keşfedilen Von Economo nöronları insan, balina, fil, maymun, yunus gibi ileri sosyal türlerde beynin sadece belirli kısımlarında bulunan çok özel sinir hücreleri olarak bilinmektedir.

Beyinde Von Economo nöronlarının bulunduğu bölgeler; Kaynak: https://www.researchgate.net/
Von Economo sinir hücreleri beynin şakağa yakın ön lobundaki korteks alanlarında yer alır. Bu alanlar beynin daha çok dil, iletişim, dikkat, odaklanma, sosyal uyum, farkındalık, motivasyon ve hafıza ile ilgili işlevlerinin gerçekleştiği bölgelerdir.
Von Economo nöronları karmaşık bilişsel ve sosyal işlevlerde kullandığımız bilgiyi hızlı işleme görevini yerine getirir. Bu nöronlar bilinçli davranışların gelişmesinde rol oynar. Süper yaşlıların beyninde bu nöronlardan normal yaşlılara kıyasla 4 kat fazla bulunduğu anlaşılmıştır. Bu nöronların sayısal azalmanın davranışsal değişimlere, sosyal uyumsuzluğa, öz farkındalığın azalmasına ve bunamaya yol açtığı düşünülüyor.
Elbette bu süper yaşlılar sadece bu nedenle süper hala gelmiyorlar. Yapılan başka araştırmalar kişilikleri ve yaşam biçimleri ile de ilgili bize ipuçları veriyor. Massachusetts General Hospital tarafından yapılan bir başka çalışmada bu kişilerin beyin yapıları inceledi.
Sonucunda bilim insanları duygusal durumumuzla ilgili olan bölümlerde farklılıklar gözlemledi. Bu farkın nedeni süper yaşlıların yaşam biçimi ile ilgiliydi. Bu kişiler yaşlandıkları zamanda bile izole bir hayat yerine sosyal olarak aktif kalmayı tercih ediyorlardı.
Nasıl Süper Yaşlı Olabiliriz?

Tabii ki, büyük soru şu: Nasıl şimdi ya da gelecekte bir süper yaşlı olabilirsiniz? Hangi faaliyetler, yaş alsanız da zihinsel olarak keskin kalmanızı sağlayacaktır? Aslında bilim insanları bu konuda tam bir reçete sunamıyorlar. Ancak en iyi cevaplar aktif kalmak, sosyal ilişkilere devam etmek, beyni meşgul etmek ve çalışmak olarak kabul ediliyor.
Aktif kalmak, yaşlandıkça yapabileceğiniz en iyi şeylerden biridir. Fiziksel aktivite, vücudunuzun en iyi şekilde çalışmasına yardımcı olan artan oksijen alımına neden olur. Düzenli egzersiz aynı zamanda sağlıklı biçimde kilonuzu korumanıza da yardımcı olur. Vücut kitle indeksi 30’un üzerinde olan kişilerde Alzheimer hastalığına yakalanma riski üç katına çıkar. Haftada iki kez egzersiz yapmak bile bu hastalığa yakalanma riskinizi azaltmaya yardımcı olacaktır.

Sonuç Olarak;
Vücudumuz kadar beynimiz de egzersize ihtiyaç duyar. Birçok çalışma, bu kritik beyin bölgelerin, zor görevler gerçekleştirdiklerinde aktivitesinin arttığını gösteriyor. Ancak burada dikkat edilmesi gereken bir şey var. Bu artışın gerçekleşmesi için tabir yerinde ise sınırları zorlamak gereklidir.
Bu nedenle sadece Sudoku çözerek bir süper yaşlı olunmuyor. Daha fazla emek isteyen faaliyetlere odaklanılması gerekiyor. Bunlar yabancı bir dil öğrenmek, online bir eğitime katılmak ya da yeni bir enstrüman çalmaya başlamak olabilir. Yeter ki beyni çalıştırsın. Michelangelo’nun 87 yaşında söylediği iki kelime ile yazıyı kapatalım; “Ancora Imparo” yani “Hala Öğreniyorum”
Kaynaklar ve ileri okumalar:
- How to Become a ‘Superager’; Yayınlanma tarihi: 31 temmuz 2016; Bağlantı: https://www.nytimes.com/
- Youthful Brains in Older Adults. Preserved Neuroanatomy in the Default Mode and Salience Networks Contributes to Youthful Memory in Superaging. Yayınlanma tarihi: 14 Temmuz 2016; Bağlantı: https://www.jneurosci.org/content/36/37/9659
- Youthful memory capacity in old brains: anatomic and genetic clues from the Northwestern SuperAging Project. Yayınlanma tarihi: 25 Haziran 2013; Bağlantı: https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/23198888/
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel