Sinirbilim

Beynimiz Nasıl Yön Buluyor? Yön Duygusundan Sorumlu Beynimizdeki Pusula İle Tanışın

Şehrin yabancı bir bölgesinde dolaştıktan sonra metroya veya arabanıza geri dönmek için hangi yöne gitmeniz gerektiğini hissedebiliyor musunuz? Eğer öyleyse, yön duygumuzdan sorumlu olduğu tanımlanan bir beyin bölgesi olan entorhinal korteksinize teşekkür edebilirsiniz.

Yürüyüşe çıktıysanız ve eve dönmek istiyorsanız, varış noktanıza göre nerede olduğunuza dair bir fikre sahip olmanız gerekir. Bunu yapmak için hangi yöne baktığınızı ve ayrıca evin hangi yönde olduğunu bilmeniz gerekir. Bütün bunlar insanlara ve diğer hayvanlara oldukça içgüdüsel gibi geliyor. Peki ama bu nasıl mümkün oluyor? Yön duygusu nasıl çalışıyor?

Çoğumuz yön bulmanın kolay ve kendiliğinden olduğunu düşünsek de yeni bir kente ulaştığınızda, beyniniz o yeri anlamlandırmak için çalışmaya başlar. İlk gününüzde evinizi, gezintinizin başlangıç noktasını bulursunuz ve zamanla belli başlı işaretleri fark etmeye başlarsınız. Etrafınıza aşina olursunuz.

Bunu bir de siz deneyin. Banyoya gitmek için kullanmanız gereken yolu tarif etmenizi istesem bunu yapabilir misiniz? Muhtemelen uğraşmanıza gerek bile kalmaz. Bir rotayı zihin gözümüzde resmetme yeteneğimizi sıradan kabul ederiz ama bu olağanüstü bir yetenektir. Herhangi bir noktadan varış noktasına başarılı bir şekilde gitmenin bir yolu, çevrenizle ilgili bilgileri öğrenmek ve hatırlamak ve bu bilgileri kendinizi yönlendirmek için kullanmaktır.

Bu alandaki sinyallerdeki çeşitlilik, bazı insanların neden diğerlerinden daha iyi yön bulma becerisine sahip olduklarını bile açıklıyor. Üstelik bu alan ile ilgili çığır açan keşifler, beynin en çok hafızayla ilişkilendirilen bölgesi olan hipokampusta bulunan bu “yer hücreleri” keşfeden sinir bilimci John O’Keefe’ye 2014 yılı Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü’nü kazandırdı.

Yön duygumuzdan sorumlu beyin bölgesini aşamalı olarak keşfettik. Sonuçta bu keşif üç bilim insanına Nobel ödülü kazandırdı.

Neden Bazı İnsanların Yön Duygusu Diğerlerine Göre Daha İyidir?

Yön duyumuz aslında çok sayıda duyunun ve beyin hücrelerinin birlikte etkileşiminden kaynaklanır. Görme ve işitme başta olmak üzere temel beş duyuya ek olarak, dünyayı daha iyi kavramamıza yardımcı olmak için propriyosepsiyon ( beynin ve bedenin farklı parçalarının birbirine ve ortama kıyasla nerede konumlandığını ve nasıl hareket ettiğini bilmesini sağlayan duyu) ve vestibüler sistemi de (  motor koordinasyon ve denge duyusuna liderlik eden duyu sistemi) kullanırız.

Tüm bu sistem, hareketli bir dünyada yönümüzü bulmaya çalıştığımız her seferde bize yardımcı olur. Ancak bazı insanlar için bu yetenek eksikliği gerçek bir kabustur. Gelişimsel oryantasyon bozukluğu olan kişiler, yönleri ölçmekte ortalama bir insana göre çok daha zorlanırlar. Ancak çoğumuzun sık sık kaybolmasının nedeni muhtemelen bu sorun değildir. Çünkü bilim insanları arka plandaki mekanizmanın çok daha farklı olduğunu bizlere kanıtladı.

Yön Duygusu Arkasındaki Beyin Hücreleri Nasıl Çalışır?

Herhangi bir noktadan varış noktasına başarılı bir şekilde gitmenin bir yolu, çevrenizle ilgili bilgileri öğrenmektir.

1970’lerin sonlarında, farelerde beynin hipokampus adı verilen bölgesinde “bilişsel haritanın yeri” keşfedildi. Bir fare deney alanının belirli bir bölümünde dolaştığında belirli nöronların harekete geçtiği anlaşıldı. Daha sonra bu nöronlar place cells yani yer hücreleri olarak isimlendirilecekti.

Daha sonraki soru tam olarak hangi bilginin öğrenildiği ve hatırlandığı idi. Akıllıca kurgulanan bir dizi deney sonucunda, farelerin hem mesafe hem de yön ile ilgili bilgileri hipokampusun entorhinal korteks adı verilen kısmında sakladığı anlaşıldı. Bu bölüme de grid cells yani ızgara hücreler ( ızgara denmesinin nedeni nöronların diziliminin altıgene benzemesi idi) adı verilecekti.

Entorhinal korteksteki ızgara hücresi. Solda siyah çizgiler farenin yörüngesini gösteriyor. Sağda: Aynı hücre için beyindeki nöronların hareketlenme dağılımı. Maviden (sessiz) kırmızıya (en yüksek oran) biçimindedir. Bir hayvan belirli bir yöne (örneğin kuzeye) baktığında ( kırmızı yerler) nöronlarda hareketlenme gözüküyor.

Araştırmacılar, tüm bu modülleri, temporal lobdaki hipokampusun hemen yanındaki korteks bölgesine yerleştirdiler ve aktivitenin entorhinal korteks üzerinde yoğunlaştığını buldular. Yani yön duygusunun kaynağı, diğer bir deyişle beynimizin pusulası burasıydı. Izgara hücrelerinin keşfi de aynı yer hücrelerinin keşfi gibi, Nobel Tıp Ôdülü ile onurlandırılacaktı.

Entorhinal korteksin beynimizdeki konumu 

Beynimizdeki Pusula Nasıl Çalışır?

Geçmişte insanlar yollarını bulmak için haritalar kullanırlardı. GPS öncesi devirde kendinizi yönlendirmek için haritayı çevirip döndürmeniz gerekiyordu. Nerede olduğunuzu anlamak için bazen dağlar gibi önemli noktaları aramanız gerekirdi. Haritaya her baktığınızda “buradasınız” yazan küçük kırmızı bir nokta olsaydı harika olmaz mıydı?

Aslında yukarıda aktardığımız hücreler, herhangi bir zamanda nerede olduğumuzu bilmemizi sağlayan hücrelerdir. Diğer bir deyişle bunlar beynimizin küçük kırmızı “buradasınız” noktalarıdır. Izgara hücreleri bir harita çizer, yer hücreleri ise nerede olduğumuzu tespit eder.

Bu keşiflerin hepsi fareler üzerinde yapılmış, ancak biz insanlar farklıyız diyorsanız yanılıyorsunuz. Devam niteliğindeki araştırmalar aynı şeyin insanlar için de geçerli olduğunu bizlere gösterecekti. Bu arada Alzheimer gibi hastalıklardan ilk zarar gören alan da beynin aynı bölgesiydi. Bu da, kaybolmanın ve kafa karışıklığının bu hastalarda neden yaygın bir erken sorun olduğunu da açıklayacaktı.

Baş yön hücreleri, bir pusula gibi hareket ederler. Bunun sebebi iç kulağımızdaki denge organına bağlı olmalarıdır. Ne yaparsanız yapın, başınızı her çevirdiğinizde belli bir baş yön hücresi etkinleşir. Ancak gözlerinizi uzun süre kapalı tutarsanız baş yön hücrelerinizden gelen sinyallerin hassasiyeti azalır. Yani yön duygunuz bozulur.

Yön Duygusu Gelişebilir mi?

Gördüğünüz gibi yolumuzu bulmak için cep telefonlarımıza ve navigasyon cihazlarımıza güvenmemize gerek yoktur. Beynin dahili GPS’i hedefimize ulaşmamıza yardım etmede aynı derecede etkilidir. Ancak her gün işten eve aynı rotayı takip ederek gidip geliyorsanız beyniniz pasif kalır. Yön duygusu ile ilişkili sinirsel bağlantılar kullanılmadıklarında azalacaktır. Kendi yön duygumuzu kullansak ve eski bir kağıt haritayı takip etsek beynimiz çok daha iyi hale gelir.

Bu arada son olarak hatırlatalım. Sanılanın aksine erkekler yön bulmada kadınlardan daha iyi değildir. Sonuçta tüm beyinler aynı biçimde çalışır. Evet bazı insanların daha iyi bir yön duyusuna sahip oldukları doğrudur. Ancak bu cinsiyet ile değil, pratik ile ilgili bir durumdur.


Kaynaklar ve ileri okumalar

  • Burte H, Turner BO, Miller MB, Hegarty M. The Neural Basis of Individual Differences in Directional Sense. Front Hum Neurosci. 2018 Oct 25;12:410. doi: 10.3389/fnhum.2018.00410. PMID: 30410438; PMCID: PMC6209625.
  • The Brain Cells behind a Sense of Direction. Yayınlanma tarihi: 1 Mayıs 2015. Kaynak site: Scientific American. Bağlantı: The Brain Cells behind a Sense of Direction
  • Chadwick MJ, Jolly AE, Amos DP, Hassabis D, Spiers HJ. A goal direction signal in the human entorhinal/subicular region. Curr Biol. 2015 Jan 5;25(1):87-92. doi: 10.1016/j.cub.2014.11.001. Epub 2014 Dec 18. PMID: 25532898; PMCID: PMC4291144.
  • Found: the missing part of brain’s ‘internal compass’ Yayınlanma tarihi: 5 Ocak 2015. Kaynak site: Conversation. Bağlantı: Found: the missing part of brain’s ‘internal compass’
  • Why Do Some People Have A Better Sense Of Direction Than Others?. Yayınlanma tarihi: Bağlantı: Why Do Some People Have A Better Sense Of Direction Than Others?
  • Burles, Ford & Iaria, Giuseppe. (2020). Behavioural and cognitive mechanisms of Developmental Topographical Disorientation. Scientific Reports. 10. 10.1038/s41598-020-77759-8.

Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Merhabalar. Matematik öğretmeni olarak başladığım hayatıma 2016 yılında kurduğum matematiksel.org web sitesinde içerikler üreterek devam ediyorum. Matematiğin aydınlık yüzünü paylaşıyorum. Amacım matematiğin hayattan kopuk olmadığını kanıtlamaktı. Devamında ekip arkadaşlarımın da dahil olması ile kocaman bir aile olduk. Amacımıza da kısmen ulaştık. Yolumuz daha uzun ama kesinlikle çok keyifli.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu