Günümüzde modern şehirlerin simgesi haline gelen, çok katlı binaları tanımlamak için kullandığımız “gökdelen” terimiyle ilk olarak 1880’lerde tanıştık. Bununla birlikte, gökdelenlerin daha eski zamanlarda de emsalleri vardı. Üstelik bu gökdelenler günümüzdeki beton ve çelik yerine geleneksel bir malzeme olan kerpiçten yapılmıştı. Buna verebileceğimiz en güzel örnekler Yemen’dedir.
Yemen’in kerpiçten yapılmış yüksek binaları, sıcak ve kuru çöl iklimine mükemmel bir uyum sağlıyor. Bu yapıların çatı ve pencere tasarımları, en ufak bir esintiyi bile iç mekana aktaracak şekilde düşünülmüş. Böylece, evlerin iç mekanları günün en sıcak saatlerinde dahi serin tutulabiliyor.
Kerpiç binaların en dikkat çekici özelliklerinden biri, doğal yalıtım yetenekleridir. Kerpiç, yüksek termal kütlesi sayesinde ısıyı yavaşça emer, depolar ve dış mekandaki sıcaklık değişimlerinin iç mekana yansımasını geciktirir. Bu özellik, yaz aylarında evin çok ısınmasını önler. Kış aylarında ise iç mekan sıcaklığını koruyarak enerji tasarrufu sağlar.
Ayrıca kerpiç duvarlar gözenekli yapıları sayesinde nemin kontrollü bir şekilde iç mekana geçmesine izin verir. Bu durum, evin hava kalitesini artırarak sağlıklı bir yaşam alanı sunar.
Yemen’in geleneksel yüksek binaları en çok San’a, Şibam ve Zabid şehirlerinde görülmektedir. Özellikle San’a’daki binalar, ince işçilikleri ve detaylı süslemeleriyle dikkat çeker. Bu nedenle de, üç Yemen şehri de UNESCO’nun Dünya Mirası Listesi’nde yer alır.
Yemen’in Başkenti San’a’nın Kerpiç Gökdelenleri
2.200 metre yükseklikte bir dağlık bölgede yer alan Sana’a, Yemen’in başkenti ve aynı zamanda ülkenin en büyük şehridir. Arap Yarımadası’nın en eski yerleşim merkezlerinden biri olarak kabul edilen bu tarihi şehir, yüzyıllar boyunca ticaret, kültür ve din açısından önemli bir merkez olmuştur.
Sana’a, MS 1. yüzyılda önemli bir ticaret yolu üzerinde bulunması sayesinde gelişmiş ve bölgenin stratejik noktalarından biri haline gelmiştir. Daha sonra, MS 7. ve 8. yüzyıllarda İslam’ın yayılması sürecinde, dini ve kültürel bir merkez olarak daha da öne çıkmıştır.
Sana’a’daki kerpiç gökdelenlerin, Shibam ve Zabid’de bulunanlarla birlikte MS 8. ve 9. yüzyıllar civarında inşa edildiği düşünülmektedir. Bu yapılar, yalnızca yüksekliğiyle değil, aynı zamanda çevresel ve sosyal uyumlarıyla da dikkat çekmektedir. Modern emsallerinin aksine, bu binalarda asansör yoktur. Bu da en üst kata çıkmanın fiziksel çaba gerektirdiği anlamına gelir.
Sana’a’daki gökdelenlerin ön cephe pencereleri kadad adı verilen özel bir sıva ile dekore edilmiştir. Bu sıva, binaların hem koruma hem de güzellik açısından öne çıkmasını sağlar. Gökdelenlerin en üst katı, genellikle ortak kullanım alanı olarak tasarlanmıştır. Bu katlarda misafirler ağırlanır ve sosyal etkileşimler gerçekleşir. Alt katlarda ise genellikle daha basit ve küçük pencereler tercih edilmiştir. Sokaktan geçenlerin içeriyi görmesini engelleyen bu tasarım, aynı zamanda alt katları güvenli hale getirir.
Şibam Çölün Manhattan’ı Olarak da Tanınır
Yemen’in kerpiç gökdelenleri, San’a’nın yaklaşık 600 kilometre doğusunda yer alan Şibam’da da karşımıza çıkar. Şehir, sakinlerini dış tehditlerden korumak için inşa edilmiş bir dış surla çevrilidir. Bu surlar, Şibam’ı dış dünyadan ayıran ve ona bir kale-şehir özelliği kazandıran temel bir unsurdur.
Yemen’in yerleşim birimlerinde, karaya yayılan yapılaşma yerine, topluca bir arada bulunmayı teşvik eden ana etken korunma ihtiyacı olmuştur. Misafirperver olmayan çöl ortamında yaşamak zorunda kalan Şibam halkı, çok katlı binalar inşa ederek şehir surlarının içinde bir arada yaşamayı tercih etmiştir. Bu şekilde yapılaşma, hem çevresel zorluklara hem de dış tehditlere karşı topluluk içinde güvenli bir yaşam sunmuştur.
Şibam’daki kerpiç gökdelenler, modern gökdelenlerin atası olarak kabul edilir. Şibam, bu kendine özgü yapıları sayesinde “Çölün Manhattan’ı” olarak da bilinmektedir.
Şibam’daki binaların dikkat çekici bir diğer özelliği, birbirine bağlanan köprüler ve kapılardır. Bu bağlantılar, yalnızca günlük yaşamı kolaylaştırmakla kalmaz, aynı zamanda herhangi bir saldırı durumunda sakinlerin güvenli bir şekilde hareket etmesine olanak tanır.
Zabid’in Kerpiç Gökdelenleri Daha Alçaktır
Yemen’in kerpiç gökdelenlerine ev sahipliği yapan üçüncü önemli şehir, San’a’nın yaklaşık 300 kilometre güneybatısında yer alan Zabid’dir. 13. yüzyıldan 15. yüzyıla kadar Yemen’in başkenti olan Zabid, aynı zamanda ülkenin en eski ve köklü şehirlerinden biridir.
Zabid’deki kerpiç binalar, Yemen’in diğer şehirlerinde bulunan gökdelenlerle karşılaştırıldığında oldukça mütevazıdır ve genellikle üç katı geçmez. Bu binalar, mimari açıdan sade görünümlerine rağmen detaylı süslemeleriyle dikkat çeker.
Yemen gökdelenleri, başka bölgelerde de karşımıza çıkar. Bunlardan biri, Hadramut Valiliği’ne bağlı Daw’an İlçesi’ndeki köylerde yer alır. Bu köylerden biri, Vadi Dawan vadisine bakan büyük bir kaya üzerine inşa edilmiş kerpiç binalarıyla tanınır.
Yemen Gökdelenleri Yok Olma Riski İle Yüzleşiyor
Zorlu çevre koşulları, doğal aşınma, modern yapılaşmanın baskısı ve savaşın verdiği zararlar nedeniyle bu mimari harikalar korunmaya muhtaç durumdadır. 2020 yılında UNESCO, Yemen’deki bu tarihi yapıların korunması için önemli bir adım atarak yaklaşık 8.000 kerpiç binayı incelemiştir. Bu incelemelerin sonucunda yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya olan 78 bina tespit edilip restore edilmiştir.
İnşaat sektörü, küresel karbondioksit emisyonlarının yüzde 38’ini oluşturur. Modern inşaatın temeli olan beton, önemli bir karbon ayak izine sahiptir. Betonla inşa etmek, küresel CO2 emisyonlarının yaklaşık yüzde yedisine denk gelir.
Betonun daha az kirletici malzemelerle değiştirilmesi ya da geleneksel malzemelerin modern inşaat süreçlerine entegre edilmesi, bu sorunun çözümünde önemli bir adım olabilir. İşte bu noktada kerpiç gibi doğal malzemeler, daha düşük karbon ayak izi ve çevresel uyumlarıyla yeniden ilgi odağı haline gelmektedir. Yazının devamında göz atmak isterseniz: Rüzgar Yakalayıcı: Klimaya Alternatif Antik Bir Mühendislik Başarısı
Kaynaklar ve ileri okumalar
- This Ancient Mud Skyscraper City is the ‘Manhattan of the Desert’. Yayınlanma tarihi: 3 Nisan 2017; Kaynak site: National Geographic. Bağlantı: This Ancient Mud Skyscraper City is the ‘Manhattan of the Desert’./
- Yemen’s ancient, soaring skyscraper cities. yayınlanma tarihi: 5 Ekim 2021; Bağlantı: https://www.bbc.com/travel
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel