Biyoloji ve Coğrafya

Arı Dansı Nedir? Arılar Dans Ederek Nasıl İletişim Kurar?

Yunan tarihçi Herodot, 2.000 yıl kadar öncelerde gerçekleşen bir deneyden bahseder. Bu deney bir insanın dil edinimi süreci ile ilgilidir. Anlatısına göre bir kral, bu süreci anlama amacı ile iki çocuğun hayatı boyunca insan sesi duymasını engeller.

Herodot’a inanmak ya da inanmamak elbette sizin tercihinizdir. Ancak günümüzde insan dilinin gelişmesi için sosyal öğrenmeye ve diğer insanlarla etkileşime geçmeye kesin ihtiyaç olduğunu biliyoruz. Sonucunda doğduğumuz andan itibaren çevremizdeki insanların davranışlarını gözlemlemeye başlarız. Bu sayede de konuşma yetimizi geliştiririz. Buna sosyal öğrenme denir.

Arı Dansı Nedir?
Bal arıları polen veya nektar toplamak için kovandan dört veya daha fazla kilometre uzaklara uçabilirler. Bu uzun yiyecek arama gezilerinde, arılar yolu hesaplamak için uçtuğu mesafeyi ve hareket açısını sürekli olarak güneşe göre entegre eder. Ancak arının yönünü bulması için ek stratejilere ihtiyacı vardır. Anlaşılan arı dansı da bunlardan birisidir.

Aslına bakarsanız aynı ihtiyaçlar bir çok hayvan için de geçerlidir. Yakın zamanlardaki çalışmalar sonucunda bu hayvanlardan birisinin de bal arıları olduğunu öğrendik. Üstelik arılar bunu son derece farklı bir biçimde yapıyorlar ve en karmaşık iletişim örneklerinden birini sergiliyor.

Sadece dans ederek birbirlerine yiyecek, su ve yuva alanı gibi kaynakları nerede bulacaklarını söyleyebiliyorlar. Bu davranış, bazen 60.000’den fazla arıya sahip olabilen bir kovanın işleyişinde çok önemli bir rol oynar.

Arı Dansı: Waggle Yani Sallanma Dansı Nedir?

1973’te Profesör Karl von Frisch, bal arısının “sallanma dansı” olarak adlandırılan arı dansının gizemini çözdüğü için Nobel Fizyoloji Ödülü’nü kazandı. Sallanma dansı, tamamı dişi olan işçi arılar tarafından gerçekleştirilir ve bir dizi hareketten oluşur. Bunun şematik gösterimi aşağıdaki gibidir.

Arı Dansı Nedir?
.Daha uzun süren koşular daha uzak mesafeleri gösterirken, sallanma açısı ise yönü gösterir. Ayrıca daha tatlı nektar gibi kaynakların yerini göstermek için ise dansçı arılar sallanma hareketini daha fazla tekrarlar.

Bilgi vermek isteyen arı, önce vücudunun arka kısmını sağa sola sallayarak düz bir çizgi üzerinde hızla koşar. Ardından sağa ya da sola keskin bir dönüş yapıp, yarım çember şeklinde bir eğriyi takip ederek dansına başladığı noktaya döner. Başlangıç noktasına ulaştığında aynı hareketi, aynı doğrultuda ancak bu sefer ters yönde gerçekleştirir. Yani sonucunda bir sekiz çizmiş olur.

Arı Dansı Nedir?

Ancak sizin de tahmin ettiğiniz gibi arı dansı yapmak zordur. Dansçı, doğru sallanma açısını ve süresini hesaplayabilmelidir. Bu nedenle bu dansı arı kovanındaki deneyimli bir arı yapar. Daha genç arılar ise arı dansı seyircileridir.

Ayrıca genellikle zifiri karanlıkta, itişip kakışan arılardan oluşan bir kalabalığın ortasında bu dans gerçekleşecektir. Bu nedenle de her koloninin bir “dans pisti” vardır. Yani belli bir alanda arılar dans eder. İzleyiciler de deneyimli dansçıların ayak izlerini takip ederek arı dansı yapmayı öğrenirler.

Dans, bir arının yiyecek arama gezisi hakkında, yiyecek kaynağının kovana olan uzaklığı ve yönü, güneşe olan açısı ve kaynağın kalitesi dahil olmak üzere çeşitli bilgileri iletir. Dans eden arı kendisini besin kaynağı yönünde Güneş’e dik olarak konumlandırır ve böylece yönünü gösterir. Ayrıca, kaynağın ne kadar uzakta olduğunu gösteren sekiz şeklin merkezinde bir sallanma hareketi gerçekleştirir. Bunun temsilini aşağıdaki çizimde görebilirsiniz.

Arı Dansı: Waggle Yani Sallanma Dansı Nedir?
Arı sallama dansı, çiçek tarlalarına, su kaynaklarına ve diğer önemli yer işaretlerine yön ve mesafe hakkında bilgi paylaşmak için arıların gerçekleştirdiği sekiz figürlü bir danstır.

Arılar Bu Dansı Nasıl Öğrenirler?

Bu davranış, böcekler arasındaki karmaşık, bilgilendirici ve işbirlikçi iletişim tarzının ilginç bir örneğidir. Peki ama bir arı bu dansı nasıl öğrenir? Aslında bu sorunun cevabını vermek için yazının girişinde size Herodot’un hikayesinden bahsetmiştik. Yakın zamanda gerçekleştirilen bir araştırma da, bir araştırma ekibi, hikayede bahsedilen kralın rolünü üstelenecekti.

Araştırma kapsamında kontrollü kovanlar hazırlandı. Bu kovanlardan birine daha önce hiç sallanma dansı görmemiş genç acemi arılar konuldu. Diğerinde de hem acemi hem de deneyimli arılar vardı. Kovanlar bir besin kaynağından 150 metre uzağa yerleştirilecekti.

Bu mesafe araştırmacıların arıların bilgiyi kovan arkadaşlarına iletmek için ne kadar doğru dans ettiğini değerlendirmelerine olanak sağlayacağı için önemliydi. Sonrasında da ekip 20 gün boyunca kovanları gözlemledi.

Sonucunda deneyimli arıların danslarını izleme fırsatı bulamayan arıların önemli ölçüde yön, sekiz çizme ve mesafe belirleme hatası yaptığı görüldü. Ekip bir süre daha arıları gözlemlemeye devam etti. En sonunda başlarında öğretmenleri olmayan arıların da hataları azaldı. Ancak yine de karma gruba göre daha fazla hata yapıyorlardı.

Erken Yaşta Kazanılan Deneyim Bir Arıyı Hayata Hazırlar

Arı Dansı: Waggle Yani Sallanma Dansı Nedir?

Deney bize arı dansının doğuştan gelen bir dürtü olduğunu gösterdi. Sonucunda daha önce hiç görmemiş olsalar da arılar hatalı da olsa bu dansı yapmaya başlamıştı. Bununla birlikte, daha deneyimli arılar ile vakit geçiren arılar, sosyal öğrenme yolu ile, daha isabetli ve düzenli dansçılar olmuşlardı. Bu nedenle, genç yaşta dans eden deneyimli arıları gözlemleme fırsatı, bir arının kısa ömrünün geri kalanında doğru danslar yapma yeteneğini belirleyecektir.

Bu bulguların devamında araştırmacıların kafasında son bir soru işareti kalmıştı. Bu da kendi kendine arı dansını öğrenmek zorunda kalan arılar ile ilgiliydi. Çünkü bu arılar doğru mesafe tahmini yapma becerisini tam olarak geliştirememişti.

Bunun nedeninin de arıların kullandıkları lehçeler ile ilgili olduğu düşünüldü. Geçmiş çalışmalardan bal arısı türleri arasında farklı lehçeler olduğunu biliyoruz. Bu lehçeler temelinde kovandan kovana değişir. Sonuçta arılar kovanlarının konumuna göre bir mesafe kodlaması yaparlar ve farklı lehçeler oluştururlar.

Ancak kritik erken öğrenme aşamalarında diğer dansçıları asla gözlemleyemeyen arılar, hayatlarının geri kalanında sürdürecekleri yeni bir lehçe geliştirmişlerdi. Bu nedenle de mesafe hatalarını hiçbir zaman düzeltememişlerdi.

Sonuç olarak;

Geçtiğimiz yıllarda yapılan araştırmalar, insanların yüzleri ayırt etmeyi öğrenmesi gibi arıların da çiçek şekillerini öğrenebileceğini ortaya koymuştu. Bu araştırma da arıların sandığımızdan çok daha akıllı olduğunu bir kere daha bizlere kanıtladı.

Onların küçük boyutları sizleri aldatmasın. Bir labirentte gezinmek, büyüklükleri karşılaştırmak, yön bulmak, sayıları tanımak ve hatta basit matematik işlemleri yapmak dahil olmak üzere bilişsel olarak bir çok farklı görevi etkileyici biçimde gerçekleştirebiliyorlar. İncelemek isterseniz: Arılar Sandığımızdan Akıllı: Sayıları ve Çiçek Şekillerini Kolayca Tanıyorlar


Kaynaklar ve ileri okumalar

Matematiksel

Sibel Çağlar

Merhabalar. Matematik öğretmeni olarak başladığım hayatıma 2016 yılında kurduğum matematiksel.org web sitesinde içerikler üreterek devam ediyorum. Matematiğin aydınlık yüzünü paylaşıyorum. Amacım matematiğin hayattan kopuk olmadığını kanıtlamaktı. Devamında ekip arkadaşlarımın da dahil olması ile kocaman bir aile olduk. Amacımıza da kısmen ulaştık. Yolumuz daha uzun ama kesinlikle çok keyifli.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu