
Pek çok ebeveyn, çocuklarının şekerli içecekler içip dondurma yedikten sonra hiperaktif ve yaramaz olduklarına dair size yemin edecektir. Sonuçta çocuklarımızın aşırı hareketlilik durumu ile şekeri bir biçimde ilişkilendirmek alışılagelmiş bir düşünce biçimidir. Ama acaba bilim bu konuda ne diyor? Şeker yemek çocukları gerçekten hiperaktif yapar mı? Belki de şaşırtıcı bir şekilde veriler “muhtemelen hayır” diyor.
Ancak aslında hepimizin şahit olduğu bir durumdur bu. Sonuçta çocuklar doğum günü partilerine normal davranışlı insanlar olarak gelir. Ancak devamında bol miktarda şekerli yiyecek ve içeceğin ardından aşırı heyecanlı ve enerji dolu birer canavar halinde ayrılırlar. Peki, bu durumu nasıl açıklamak gerekir?

Şeker elbette masum bir katkı maddesi değildir. Günümüzde şekere neredeyse bağımlıyız ve obezitenin ardındaki yaygın olarak kabul edilen suçlu olarak yağın yerini şeker almış durumda. Şekerin sağlık üzerindeki etkileri geçen yüzyılda geniş çapta tartışıldı. Bugün bile, bu tatlı kimyasalın insan sağlığı üzerindeki gücünün tüm ayrıntılarını anlamaya yönelik birçok araştırma yapılıyor. Ancak şeker yemenin yapmadığı şey çocuklarda hiperaktif davranışları tetiklemek gibi gözüküyor.
Şekerin Hiperaktivite İle Olan İlişkisi Nasıl Ortaya Atıldı?
1947’de Dr. Theron G. Randolph, gıda alerjilerinin çocuklarda yorgunluk, sinirlilik ve davranış problemlerindeki rolünü tartışan bir makale yayınladı. Makalesinde, diğer faktörlerin yanı sıra, mısır şurubuna duyarlılığı, çocuklarda gerginlik-yorgunluk sendromuna bir neden olarak tanımladı.
1970’lerde de şekerin kan şekeri üzerindeki etkileri uzun süre tartışılacaktı. Sonrasında da hiperaktif olan çocukların daha fazla şeker tükettiğini gösteren bir dizi çalışma ortaya çıktı. Tüm bunlar belli bir mitin yerleşmesi için yeterliydi.

Şekerin çocukların davranışlarını etkileyip etkilemediği sorusu 1990’larda yeniden ilgi çekmeye başladı. Daha önceki çalışmalar küçük veri grupları ile yapılmıştı. Bu nedenle bir dizi çalışma başladı. Sonuçta da 1995’te 16 bilimsel makaledeki 23 deneyin bulgularını tarayan bir meta-analiz yayınlandı.
Verileri analiz ettikten sonra, yazarlar şu sonuca varmışlardı. “Bugüne kadar bildirilen çalışmaların bu meta-analizi, şekerin (çoğunlukla sakaroz) çocukların davranışlarını veya bilişsel performansını etkilemediğini ortaya çıkardı.”
Ancak yazarlar her zaman olduğu gibi, büyük ölçekte daha fazla çalışmaya ihtiyaç olduğunu da açıklamalarına eklediler. Bunun sonucunda da bilim insanları büyük çoğunlukla hiperaktivite ve şeker arasında bir bağlantı olmadığı konusunda kesin karara vardılar. Şeker tüketiminin çocukların davranışlarını etkilediğine dair hiçbir kanıt yoktu.
2006’da yayınlanan daha yakın tarihli bir araştırma, çikolata ve meyve tüketiminin okul öncesi çocukların davranışları üzerindeki etkisini inceledi. Çocuklar yemekten önce ve sonra videoda kayıt altına alındı. Sonrasında da uzmanlar çocukların davranışlarını puanladı. Ancak, çikolata veya meyve yemenin de çocukların davranışlarını etkilediğine dair hiçbir kanıt bulunamadı.
2017 yılında, bir araştırma da şeker tüketiminin 8-12 yaş arası 287 çocuğun uyku ve davranışları üzerindeki etkisini araştırdı. Sonuçta da şeker tüketiminin davranış ya da uyku sorunlarıyla ilgili olmadığı sonucuna vardılar.
Beklentiler Gözlemlerimizi Etkiler

Bu noktada bazı okuyucular, “Bilimsel bir kanıt yoksa, neden benim çocuklarım şeker yedikten sonra aşırı hareketli oluyor?” biçiminde bir soru soracaktır. Söylemesi üzücü olsa da suçun bir kısmı, ebeveyn beklentileri ile ilgili gibi gözüküyor. Sonuçta beklenti, karar vermemizi zorlaştıran bilişsel önyargılara neden olur.
Bununla ilgili oldukça ilginç bir de araştırma var. Bu araştırmada öncelikle çocuklar iki gruba ayrılıyor. Ardından hepsine plasebo olarak aspartam içeren bir içecek veriliyor. Ancak annelerin yarısına çocukların yarısının plasebo grubunda olduğu, diğer yarısının da yüksek dozda şeker aldığı biliyor. Sonrasında da annelerde çocukları gözlemleyip davranışlarını değerlendirmeleri isteniyor.
Bu esnada da araştırmacılar da elbette anneleri gözlemliyor. Sonrasını tahmin etmiş olabilirsiniz. Çocuklarının şekerli içecek içtiğine inanan anneler diğerlerine oranla, çocuklarının çok daha hiperaktif davrandığını bildiriyorlar. Buradan da şu sonuç çıkıyor. Şeker, çocukların değil ama annelerinin davranışını değiştiriyor. ( Ek okumalar için: Şeker Tüketimi İle İlgili Yanlış Bilinen 6 Bilgi)
Şeker Çocukları Hiperaktif Yapmaz. Ancak Bu Çocuklar Çok Şeker Yemeli Anlamına da Gelmez

Su ana kadar aktardığımız araştırmalar, uzun süre boyunca abur cubur tüketmenin olumsuz davranışsal sonuçları olmadığını kanıtlamak amacı biçiminde yorumlanmamalıdır. Çocukların büyük çoğunluğu için şeker hiperaktiviteye neden olmaz. Ancak hali hazırda dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olanlar için bu geçerli olmayabilir.
2019’da Journal of Affective Disorders’da yayınlanan bir meta-analiz, beslenme ve DEHB arasındaki ilişkiyi ele aldı. Yazarlar, “rafine şeker ve doymuş yağ oranı yüksek bir diyetin DEHB riskini artırabileceği” ve meyve ve sebze ağırlıklı bir diyetin koruyucu olduğu sonucuna vardılar. Ancak daha fazla çalışmaya gerek olduğunu da bir kere daha vurguladılar.
Görünüşe göre şeker sağlıklı çocukların büyük çoğunluğunda hiperaktiviteye neden olmuyor. Mevcut kanıtlar bu ilişkinin bir efsane olduğunu gösteriyor. Ancak bu, şeker oranı yüksek bir diyetin diyabet, kilo alma, diş çürükleri ve kalp hastalığı riskini artırdığı gerçeğini azaltmaz. Çocukların ve kendimizin şeker alımını izlemek, sağlığı korumak için hala önemlidir. Yazının devamında göz atmak isterseniz: William Banting’in Düşük Karbonhidratlı Rejimi Nasıl Keto Diyeti Oldu?
Kaynaklar ve ileri okumalar için:
- Medical myths: Does sugar make children hyperactive?; Yayınlanma tarihi: 21 Temmuz 2020; Bağlantı:https://www.medicalnewstoday.com/
- Does sugar really make kids hyper?; Bağlantı: https://www.science.org.au/
- Do children really get sugar rushes?; Yayınlanma tarihi: 25 Şubat 2014; Bağlantı:https://www.theguardian.com
Matematiksel: