Sosyal medyada belli bir zaman harcıyorsanız size belli fenomenleri hayatı mükemmel gibi gözükecektir. Ancak bu kişiler mükemmel bir hayata sahipmiş gibi gözükseler bile gerçek şu ki kimsenin hayatı mükemmel değildir ve onların da kendince bazı sorunları vardır. Peki ya yeni bir teknoloji aracılığıyla mükemmel bir hayat yaratabilseydik? Robert Nozick’in ‘Deneyim Makinesi’ düşünce deneyi ile bunu kurgulamıştı.
Yıl 2045 olsun. Eksantrik bir milyarder, dünyaya inanılmaz yeni bir buluşunu açıklıyor. Bu buluşu “deneyim makinesi” adını verdiği, gerçek hayattan ayırt edilemeyecek kadar gelişmiş, bir sanal gerçeklik cihazı. Bir düğmeye bastığınızda makine size her türlü keyif alacağınız deneyimi yaşatma kapasitesine sahip. İsterseniz kendinizi Everest’e tırmanırken bulabilirsiniz ya da belki de Bahamalar ’da plajda uzanıyor olursunuz. Bu deneyim makinesine bağlandığınızda, harika bir şiir yazma, dünya barışını sağlama, birini sevme ve karşılığında sevilme deneyimini de yaşayabilirsiniz.
Hayaliniz ne ise bir tuşa basarak bunu deneyimleme şansınız var. Üstelik bunu gerçek bir deneyim olarak algılayacaksınız. Gerçekten korkunç bir hayat yaşamak yerine sadece mükemmel bir hayatı (simülasyonda) deneyimlemeyi tercih etmek daha mantıklı olmaz mı? Hayatının geri kalanında bunu yapmayı mı seçer miydiniz?
Robert Nozick’in Deneyim Makinesi Düşünce Deneyi Nedir?
1999 yapımı Matrix filminde, karakter Neo (Keanu Reeves) bir simülasyon içinde yaşamakta olduğunu keşfeder. Filmde, Neo’ya bir teklif yapılır. Kırmızı hapı alıp simülasyon dışında nelerin olduğunu keşfetmek veya mavi hapı alıp gerçekliğin neye benzediğini asla keşfetmese de mevcut halinden memnun kalmak. Siz hangi seçeneği tercih ederdiniz? Bu durumda biri nasıl karar vermelidir?
Deneyim Makinesi, Robert Nozick’in gerçekliğe bağlı olmanın önemine dair ileri sürdüğü bir düşünce deneyidir. Bu düşünce deneyinin hayatın anlamıyla ilgili teorilerle bağlantısı vardır. Öznelci teoriler deneyimlerin her şey olduğunu savunurlar. Örneğin Epikür gibi hedonistler hazzın hayatımızdaki tek değerli şey olduğunu ileri sürer.
Bu durumda bir şey haz sağlamıyorsa bu mutluluk ve esenliğimize de katkıda bulunmaz ve bu yüzden de pek değerli değildir. Aksine, bir şey haz sunuyorsa, bu esenliğimize ve değerimize katkıda bulunacaktır. Üstelik bu hazzın gerçek olup olmaması önemli değildir.
Öte yandan Nesnelciler, hayatın anlamının anlamlı şeyler yaparak kazanılabildiğini savunurlar. Nozick net olarak Nesnelciler tarafındadır. Kendisi Deneyim Makinesi’nin hedonizme karşı bir argüman sağladığını ileri sürer. Nozick’in vardığı sonuç, sahte olduğu sürece çok az insanın sürekli zevkle dolu bir hayat yaşamayı seçeceğiydi. Sanal gerçekliğin avantajları ne olursa olsun çoğumuz gerçekliği seçeriz ve bunun için de bazı nedenlerimiz vardır.
Neden İnsanlar Deneyim Makinesine Bağlanmayı Tercih Etmeyecektir?
Nozick deneyim makinesine bağlanma tercihine karşı birkaç gerekçe ileri sürer. Ona göre pilotlar uçakta uçmak ister, simülasyonda oturmak ve uçuyormuş gibi hissetmek onları mutlu etmez. Yaşamak, Nozick’e göre bir makinenin bizim için yapabileceği bir şey değildir.
Biz insanlar doğamız gereği yaşamış gibi yapmak değil gerçekten de yaşamak isteriz. Pek çok insan, gerçek deneyimlere sahip olmaya veya bir şeyleri yapmayı hayal etmektense yapan bir kişi olmaya değer verir. Bir makineye bağlı olmak, deneyimimizi insan yapımı gerçeklikle sınırlandırır ve bizi onun dışındaki her şeyden uzaklaştırır.
Gerçek şu ki hakikat önemlidir. Sanal gerçeklikteki bir erkek arkadaş veya kız arkadaş hâlâ bir çoğumuza gerçek olandan daha az önemli görünmektedir. Batan güneşin üzerinde karla kaplı dağlara karşı uçan kuşları izlemeyi, onun videosunu izlemeye tercih ediyoruz. Kaybettiğimiz bir sevdiğimizin sanal versiyonunun yeniden üretilmesi, acıyı veya kayıp duygusunu ortadan kaldırmıyor.
Makineye bağlanmak ya da bağlanmamak tamamen gerçekliğe verdiğimiz değerle ilişkilidir. Hiçbir gerçeklikten haberi olmayan biri (mesela bebeklikten beri makineye bağlı kalmış biri) Nozick’in makinesine bağlı kalmayı sürdürecektir. Çünkü insan, alıştığı şeyden kolay vazgeçen bir canlı değildir.
Bunların hepsi doğru ama Nozick’in bunu yaklaşık elli yıl önce yazdığını unutmayın. İnternette yetişen günümüz gençlerinin Nozick’in vurguladığı noktaları anlayıp anlayamayacakları ile konu biraz daha düşündürücü. Sanal gerçekliğin temel dayanak noktası haline gelmesi ve nesiller boyu insanların sanal ortamlarda saatler geçirmesi göz önüne alındığında, bunun her zaman böyle olacağını söylemek mümkün müdür?
Sanal Gerçeklik Gerçeğin Yerini Alacak mı?
Nozick’in orijinal deneyim makinesi 1970’lerde hayal edildi, ancak teknoloji ancak şimdilerde onun fikrini potansiyel bir gerçekliğe dönüştürüyor. Nozick’in öngördüğü sürükleyicilik seviyesine ulaşana kadar hâlâ gidecek yolumuz var. Ancak bu yol çok da uzakta değil.
Sonucunda oyun oynamak veya VR daha heyecan verici hale geldiğinde insanlar gerçek dünyayla ilgilenir mi? Basit bir zevkle dolu bir hayat yaşamak bu kadar kolayken, neden enerji harcayıp, zor bir dünyada yaşamaya çabalayalım ki? Yarım asrın ardından Nozick çoğumuzun gerçekliği VR’a tercih edeceğini söylerken hâlâ haklı mı dersiniz?
Kaynaklar ve ileri okumalar
- Roberts, Joseph T. F.. “Nozick’s Experience Machine: Would You Live in a Simulation?” TheCollector.com, August 2, 2023, https://www.thecollector.com/robert-nozick-experience-machine/.
- Will virtual reality be the death of truth?. Yayınlanma tarihi: 24 Mart 2021. Kaynak site: Big Think. Bağlantı: Will virtual reality be the death of truth?
- Hindriks, Frank & Douven, Igor. (2017). Nozick’s Experience Machine: An Empirical Study. Philosophical Psychology. 31. 10.1080/09515089.2017.1406600.
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel