Pek çok eski kültürde bazı geometrik şekiller kutsal kabul edilmiştir. Bu şekillerin oluşturduğu kalıpların özel anlamlar taşıdığına inanılmıştır. Antik çağlara dayanan bu inanç, günümüzde “Kutsal Geometri” (Sacred Geometry) olarak adlandırılmaktadır. Kutsal geometriyle ilgilendikçe karşımıza sıkça mandalalar çıkar.

Mandala Nedir?
Mandala, Sanskritçe kökenli bir kelimedir ve “çember” ya da “kutsal daire” anlamına gelir. “Manda” (enerji, öz) ve “la” (kap) sözcüklerinin birleşiminden türemiştir. Mandala’nın anlamı ve biçimi için kesin bir tanım bulunmamaktadır; ancak bazı ortak özellikler genellikle öne çıkar.
Dairesel bir yapıya sahip olan bu desenler, merkezden dışa doğru genişleyen simetrik şekillerden oluşur. Her bir şekil ve renk, farklı anlamlar taşıyarak bütünsel bir yapı oluşturur.

Mandalanın kökeni, Hinduizm ve Budizm gibi dinî geleneklerde ortaya çıkar. Her iki inanç sisteminde de mandala, evrenin yapısını simgeleyen güçlü bir semboldür.
Mandala denince akla ilk olarak simetrik desenler gelir. Bu simetri yalnızca görsel bir estetik sunmaz, aynı zamanda derin bir ruhsal anlam taşır. Simetri, antik uygarlıklardan beri kutsal bir düzenin işareti olarak görülür. Özellikle Hinduizm ve Budizm’de evrensel dengeyi ve içsel uyumu temsil eder.

Mandalalar Carl Jung’ın Çalışmaları İle Yaygınlaştı
Günümüzde mandalanın anlamı ve amacı üzerine yapılan en kapsamlı ve etkili çalışmalardan birine ünlü İsviçreli psikiyatr Carl Gustav Jung öncülük etti. Jung, birçok çalışmasında mandalaya derinlemesine yer verdi.

Ona göre mandalaların çoğu sezgisel ve irrasyoneldir. Sembolik içerikleriyle bilinçdışını açığa çıkaran bir etki yaratır. Bu yüzden danışanın bilinç düzeyinde hissedemediği duyguları taşıma ve doğrudan ifade edemeyeceklerini sembolik olarak dışa vurma gibi güçlü bir işlev üstlenir.
Mandala binlerce yıldır insan deneyiminin bir parçasıdır. Ancak Jung’un çalışmalarının 1960’larda yaygınlaşmasından sonra terapi amaçlı kullanım da başladı. Stresi azalttığı düşünüldüğü için yetişkinlere yönelik mandala boyama kitapları kısa sürede çok satanlar arasına girdi.
Sonuç olarak;
Köklerini Hinduizm’den alan mandala sanatı farklı dönemlerde, kültürlerde ve biçimlerde yeniden görünür hâle gelmiştir. Zaman içinde M. C. Escher gibi modern sanatçılar bu geleneği kendi görsel dilleriyle buluşturmuş ve mandalanın çağdaş yorumlarını üretmiştir.

Günümüz matematikçileri ise mandala desenlerindeki karmaşık örüntülerin ardındaki ilkeleri anlamaya çalışır. Bu araştırma sürecini etnomatematik olarak adlandırırız.
Etnomatematik, matematik ile kültür arasındaki ilişkiyi çözümleyerek farklı toplumlarda matematiksel düşüncenin nasıl geliştiğini ortaya koyar. Terimi ilk kez Brezilyalı matematikçi ve eğitimci Ubiratan D’Ambrosio kullanmıştır. Başlangıçtaki çalışmalar okuryazarlığı olmayan topluluklarda yürütülen matematiksel etkinlikleri inceleyerek disiplinin sınırlarını belirlemeye çalışır.
Bir örnek çalışmaya bu yazımızda göz atabilirsiniz: Khipu Düğümleri: İnka Uygarlığının Kadim Hesaplama Sistemi
Kaynaklar ve ileri okumalar
- What Is a Mandala? (No, Not Nelson. That’s Mandela). Bağlantı: https://people.howstuffworks.com/mandala.htm
- Atasay Sunay, Merve & Erdoğan, Abdulkadir. (2017). Linking mathematics with art: Using mandala patterns for the teaching of symmetry. Journal of Instructional Technologies & Teacher Education. 6. 58-77.
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel





