Sanat ve Edebiyat

Lapis Lazuli Taşı Neden Bir Zamanlar Kutsal Kabul Edildi?

Kimileri sakinleştirici olduğunu düşündüğünden, kimileri denize ve gökyüzüne olan sevgisinden hepimiz mavi rengi severiz. Ancak dünya tarihine göz attığımız da mavinin bazı tonlarına diğerlerinden daha fazla değer verildiğini görürüz. Buna bir örnek Lapis Lazuli taşından elde ultramarin mavisi olacaktır.

Lapis Lazuli
Bu mavi bir zamanlar ağırlığınca altın değerindeydi. Yüzyıllar boyunca yapılan sanat eserlerinde Meryem Ana’nın cüppelerine çarpıcı rengini vermek için kullanıldı.

Lapis Lazuli Taşı Nedir?

Lapis lazuli ismi Latince taş anlamına gelen lapis ve Farsça mavi anlamına gelen lazhuward kelimesinden gelmektedir . Arapça’da lazaward, cennet veya gökyüzü anlamına gelir. Romalılar bu göz kamaştırıcı mavi taşa safir adını verdiler. İngilizce azure, Portekizce azul ve İtalyanca azzurro aynı kökten gelir ve bu kökleri lazuli’nin mavisinden alır. Lapis lazuli genellikle koyu mavi-lacivert rengindedir. Bu nedenle de dilimizde lacivert taşı olarak da adlandırılmaktadır.

MÖ 7. binyıldan beri lapis lazuli’nin çıkarıldığı Afganistan’daki Sar-i Sang madeninden elde edilen lazurit kristalleri (lapis lazuli’deki ana mineral)

Bu canlı, koyu mavi taş, alacakaranlıktaki gökyüzünün ya da okyanusun derinliklerinin rengini taşır. Bazen küçük yıldızlar gibi parıldayan pirit parçacıkları ile de süslenmiştir. Pirit aptal altını olarak da bilinir. Antikçağ insanlarının bu damarcıkları altın sanmaları bu taşın saygınlığını ve fiyatını artırmaktadır.

MÖ 7. binyıl gibi erken bir tarihte, lapis lazuli, Shortugai’deki Sar-i Sang madenlerinde ve günümüz Afganistan’ın kuzeydoğusundaki Badakhshan eyaletindeki diğer madenlerde çıkarılıyordu. İnsanın bu taşa olan ilgisi bin yıldan öncesine dayanır. İndus Vadisi uygarlığı halkının lapis lazuli’yi bileziklerine ve ok uçlarına dahil ettikleri bilinmektedir.

Eski mücevher ustaları bu mineralin mavisi ile altının sarı parlaklığı arasındaki renk karşıtlığını iyi biliyordu. Bu nedenle de değerli nesnelerin ve mücevherlerin imalatında kullanılmıştır.

Elbette insanların lapis lazuli’yi resimde de kullanmaya başlaması çok uzun sürmedi. Lapis lazuli, dini figürlerin cüppelerini boyamak için kullanıldığı Orta Çağ ve Rönesans döneminde özellikle popüler hale geldi. Avrupalı ​​ressamlar pigmente, piyasadaki diğer mavi tonlarından daha güçlü ve derin olan rengi nedeniyle değer verdiler.

Mavi Rengin Tarihçesi
“Kutsal Bakire ve Çocuğu Azizelerle Birlikte” by Gérard David, 1500. (Fotoğraf: Wikimedia Commons)

Pigment olarak lapis, büyük bir çeşitliliğe ve güzel bir yoğunluğa sahip mavi tonları veriyordu. Işığa dayanıklıydı ancak kaplama gücü zayıftı. Bunun sonucunda özellikle dar yüzeylerde ve tasvirin, öneminin vurgulanmak istenilen bölgelerinde kullanıldı.

Lapis Lazuli Neden Değerlidir?

Tutankhamun’un Maskesi (M.Ö. 1323) altın, lapis lazuli, akik, obsidiyen, turkuaz ve cam hamurundan oluşur. MÖ 3000’den önceki Mısır mezarlıklarında lapis’ten yapılmış binlerce mücevher eşyası bulunuyor. 

Taş, yalnızca bulunması çok güç olduğu ve uzaktan geldiği için değil, sertliği nedeniyle çıkarılması çok uzun bir çalışma gerektirdiği için de çok pahalıydı. Ayrıca içinde yalnızca az miktarda bulunan mavi pigmentin elde edilme süreci de oldukça karmaşıktı. Bu nedenle de bu taştan elde edilen ultramarin mavisi, Rönesans ressamları tarafından kullanılan en pahalı maviydi. 1826’da sentetik bir ultramarin icat edilene kadar da son derece pahalı bir pigment olarak kaldı.

Bir zamanlar kadınların göz kapaklarını harika lapis lazuli mavisiyle boyaması moda idi. Cleopatra’nın göz farı olarak da tercih ettiği rivayet edilmektedir.

Mitolojik ve teolojik eserlerde geçen ifadelerden de Lapis Lazulinin Mezopotamya uygarlıkları tarafından kutsal kabul edildiği anlaşılmaktadır. Bu taş, kutsallığını öncelikle kozmolojik anlamına borçluydu. Lapis lazuli, renginden dolayı gökyüzünü, özellikle de yıldızlı geceyi temsil ediyordu. Maviyi göklerle ilişkilendirmek bir yerde öteki dünya fikrini de besler. Bu nedenle bu mavi renk tanrısal olarak da kabul edilmektedir.

Ayrıca Lapis lazulinin, kötülüklerden koruyucu bir güce sahip olduğu düşüncesi de hâkimdi. Bu nedenle ritüel metinlerinde ölüme ve lanete karşı koruma amaçlı, büyü metinlerinde ise arındırıcı nesne olarak da geçmektedir.

Sentetik Ultramarin Mavisinin Gelişimi

inci küpeli kız
Pek çok kişi Johannes Vermeer’in İnci Küpeli Kız tablosunun kalıcı başarısını inciye bağlar. Ancak kızın elbisesinin sarısıyla vurgulanan lapis lazuli rengindeki türban da aynı derecede büyüleyicidir.

Barok ustası “İnci Küpeli Kız”  adlı tablonun ressamı Johannes Vermeer bu rengi öyle çok sevdiği bilinmektedir. Bu yüzden ailesini borç batağına sürüklediği düşünülmektedir. (Detaylar için: İnci Küpeli Kız Tablosunu Özel Yapan Şey Nedir?). Ayrıca sanat tarihçileri deniz mavisi  boyasını almaya maddi gücü yetmediği için Michelangelo’nun “Defin Töreni” adlı tablosunu yarım bıraktığını iddia ederler.

Lapis lazuliyle aynı niteliklere sahip bir sentetik pigment elde etme yolundaki, bazıları çok eskilere dayanan birçok girişime rağmen, 1824’de Alman kimyacısı C. G. Gmelin (1792-1860) bir kaolin, sodyum sülfat, kömür ve kükürt karışımını havasız bir ortamda ısıtarak “yapay lacivert taşı” yaratmayı başarmıştır.


Kaynaklar ve ileri okumalar:


Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Merhabalar. Matematik öğretmeni olarak başladığım hayatıma 2016 yılında kurduğum matematiksel.org web sitesinde içerikler üreterek devam ediyorum. Matematiğin aydınlık yüzünü paylaşıyorum. Amacım matematiğin hayattan kopuk olmadığını kanıtlamaktı. Devamında ekip arkadaşlarımın da dahil olması ile kocaman bir aile olduk. Amacımıza da kısmen ulaştık. Yolumuz daha uzun ama kesinlikle çok keyifli.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu