
Kimileri sakinleştirici olduğunu düşündüğünden, kimileri denize ve gökyüzüne olan sevgisinden hepimiz mavi rengi severiz. Mavi renk ilk olarak Mısırlılarda ortaya çıkmış ve ilerleyen 6000 yıl boyunca evrimini sürdürmüştür. Tüm maviler içinde Ultramarin mavisi tarihte özel bir yere sahiptir.

Ultramarine mavisi Lapis Lazuli taşından elde edilmektedir. Adı Latince “ultramarinus” dan gelir. Bunun tam anlamı da “denizin ötesinde” demektir. Bu ismin verilmesinin nedeni bu taşın ve dolayısıyla rengin Avrupa ‘ya Afganistan’daki madenlerden İtalyan tüccarlar tarafından 14. ve 15. yüzyıllar ‘da ithal edilmesidir.
Lapis lazuli, Latince taş anlamına gelen “lapis” ile Farsça mavi anlamına gelen “lazuli” kelimelerinin birleşmesinden türemiştir. Bu biçimde baktığımızda da “Mavi taş” anlamına da gelir. Lapis lazuli genellikle koyu mavi-lacivert rengindedir. Bu nedenle de dilimizde lacivert taşı olarak da adlandırılmaktadır.
Lapis lazuli, doğada çok kolay bulunan bir taş değildir. Bu taşın elde edildiği dünyadaki ana üretim alanları Güney Amerika, Baykal Gölü ve Afganistan’ın Bedahşan bölgesidir. Bu nedenle, Mısır firavunları ve eski Mezopatamya uygarlıklar, muhtemelen Lapis Lazuli kaynaklarına sahipti.
Bu nedenle de Ultramarin mavisi, Rönesans ressamları tarafından kullanılan en güzel ve en pahalı maviydi. O döneme ait çizimlerde genellikle Meryem Ana’nın cübbesi için kullanılmıştı. Bu rengin kutsallık ve alçakgönüllülüğü sembolize ettiği düşünülüyordu. 1826’da sentetik bir ultramarin icat edilene kadar da son derece pahalı bir pigment olarak kaldı.

Lapis Lazuli Neden Eski Uygarlıklar Tarafından Değerliydi?
Kendine özgü mavi rengi ve nadir olması nedeniyle lapis lazuli, Neolitik Çağ’dan beri değerli nesnelerin ve mücevherlerin imalatında kullanılmıştır. Lapis lazuli kullanımının Güney Asya’daki en eski kanıtı, MÖ 7. bin yıla ait mezarlarda erken İndus ticaret şehri Mehrgarh’daki (Pakistan) arkeolojik buluntulardan gelmektedir.
Mitolojik ve teolojik eserlerde geçen ifadelerden de Lapis Lazulinin Mezopotamya uygarlıkları tarafından kutsal kabul edildiği anlaşılmaktadır. Bu taş, kutsallığını öncelikle kozmolojik anlamına borçluydu. Lapis lazuli, renginden ve içerisinde bulunan sarı renkli noktalar şeklindeki pritlerden dolayı gökyüzünü, özellikle de yıldızlı geceyi temsil ediyordu. Maviyi gökyüzü ve göklerle ilişkilendirmek bir yerde öteki dünya fikrini de besler. Bu nedenle bu mavi renk tanrısal olarak da kabul edilmektedir. Bunun sonucunda da Kraliyet mavisi rengi olarak da kabul edilmişti. Ultramarine mavisini Cleopatra’nın göz farı olarak da tercih ettiği rivayet edilmektedir.

Ayrıca mevcut kaynaklardan, bu taşların uğurlu taşlar arasında yer aldığını da görüyoruz. Bu nedenle de Lapis lazulinin, kötülüklerden koruyucu bir güce sahip olduğu düşüncesi de hâkimdi. Sonucunda muska yapımında oldukça tercih edilen bir malzeme halini aldı. Mitolojik eserlerde lapis lazulinin kutsal nesne olarak görülmesi, onu Mezopotamya ritüellerinde de önemli bir yere koymaktadır. Ayrıca ritüel metinlerinde ölüme ve lanete karşı koruma amaçlı büyü metinlerinde ise arındırıcı nesne olarak da geçmektedir.
Sentetik Ultramarin Mavisinin Gelişimi

Barok ustası “İnci Küpeli Kız” adlı tablonun ressamı Johannes Vermeer bu rengi öyle çok sevdiği bilinmektedir. Bu yüzden ailesini borç batağına sürüklediği düşünülmektedir. 1826’da Fransız bir kimyager tarafından “Fransız deniz mavisi” olarak adlandırılan yapay pigment icat edilinceye kadar bu renk inanılmaz derecede pahalıydı. Sanat tarihçileri deniz mavisi boyasını almaya maddi gücü yetmediği için Michelangelo’nun “Defin Töreni” adlı tablosunu yarım bıraktığını iddia ederler.
Kaynaklar ve ileri okumalar:
- Lapis Lazuli’s Royal Blue Color Was Once Considered Godlike;. Yayınlanma tarihi: 5 Mayıs 2021; Bağlantı: https://science.howstuffworks.com/
- H. Uyanık; Tunç Çağı’nda Mezopotamya’da Lapis Lazulinin Temini, Kullanımı ve Önemi; Selçuk Ün. Sos. Bil. Ens. Der. 2021; (45): 160-181;Tarih / Araştırma ; Bağlantı: https://dergipark.org.tr/
Dip Not:
Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım
Matematiksel