Ünlü Matematikçiler

Maryam Mirzakhani: Matematik Tarihine Damga Vuran Bir Kadın

Matematikçi olmak zordur, kadın matematikçi olmak çok daha zordur. Tarih bunun örnekleri ile doludur. Ancak engeller ile karşılaşsa da birçok başarılı çalışmaya imza atan kadınlar varlığını devam ettirmektedir. Doğum günü Dünya Kadın Matematikçiler günü olarak kutlanan Maryam Mirzakhani bu kadınlardan biridir.

Matematik için verilen bir Nobel Ödülü yoktur. Bununla birlikte, yalnızca 40 yaşın altındaki matematikçiler için verilen bir ödül vardır. Bu, başarı sergileyen iki, üç veya dört matematikçiye her dört yılda bir verilen Fields Madalyasıdır. Bu prestijli ödülü kazanan ilk kadın 2014 yılında İranlı matematikçi Maryam Mirzakhani oldu.

Ödülü resmi olarak ‘Riemann yüzeylerinin ve bu yüzeylerin moduli uzaylarının dinamiği ve geometrisine yaptığı önemli katkılar ile ilgili çalışmasından dolayı kazandı. Ne yazık ki, Kaliforniya’daki Stanford Üniversitesi’nde matematik profesörü iken, ödülünü aldıktan üç yıl sonra 2017 yılında meme kanserinden dolayı sadece 40 yaşındayken hayatını kaybetti.

Maryam Mirzakhani
Maryam Mirzakhani ( Meryem Mirzahani) – (1977–2017). Mirzakhani, Fields Madalyası kazanan ilk kadındır. 37 yaşında ödüle layık görülen Mirzakhani, ödülü kazandıktan sonra dünyanın en önemli bilim dergilerinden “Nature” ın 2014 yılındaki “Bu yıl önemli işler başarmış 10 kişi” listesinde yer almıştı. 

Kısaca Maryam Mirzakhani

Mirzakhani’nin hayatı 12 Mayıs 1977’de İran’ın Tahran kentinde başladı. Tahran’da büyüyen bir çocuk olarak Mirzakhani’nin matematikçi olmaya başlangıçta pek niyeti yoktu. Ancak tutkusu okumaktı. Okul çağına geldiğinde de yetenekleri kısa süre içinde fark edilecekti.

1994 yılında on yedi yaşındayken Uluslararası Matematik Olimpiyatları’nda altın madalya kazandı. Böyle bir şeref kazanan ilk İranlı kız öğrenci oldu. Bunu, bir sonraki yıl Uluslararası Matematik Olimpiyatı izledi. Burada da iki madalya kazandı. Oradan 1999 yılında lisans derecesini almak için Sharif University of Technology’ye gitti. Daha sonra Harvard Üniversitesi’ne girdi ve 2004’te doktora derecesini aldı.

Maryam Mirzakhani
Maryam Mirzakhani çocukluğunu Tahran’da geçirdi.

Üstün yetenekleri ona Princeton Üniversitesi’nde profesörlük görevinin yanı sıra Clay Matematik Enstitüsü’nde araştırma görevlisi olmasını sağladı. Mirzakhani, 2008’de Stanford Üniversitesi’nde profesör olan matematikçi olan Jan Vondrak ile evlendi. Ardından 2009’da aynı fakülteye profesör olarak katıldı.

Mirzakhani’nin araştırma alanı diferansiyel geometriyi, karmaşık analiz ve dinamik sistemleri kapsıyordu. Mirzakhani, insanların farklı alanlar arasında çizdiği hayali sınırları aşmaktan hoşlandığını ve bunun çok heyecan verici olduğunu söylüyordu.

Mirzakhani eğri yüzeylerin -kürelerin, simitsi şekillerin ve hatta amipsi şekillerin geometrik ve dinamik karmaşıklıklarıyla ilgili kuramsal matematik konularında uzmanlaşmıştı. Büyük ölçüde kuramsal nitelikte olsa da çalışmalarının fizikte, kuantum mekaniğinde ve matematik dışındaki başka bazı disiplinlerde uygulamaları vardı.

Mirzakhani’ye ödül getiren konu ise Riemann geometrisiyle ilgiliydi. Riemann yüzeylerindeki sarmallar ve şekiller ancak karmaşık sayılarla analiz edilebilir. Mirzakhani ödül aldığı çalışmasında Riemann yüzeylerinin kendine özgü muhtemel geometrilerini haritalandırdı ve böylelikle ortaya çıkan yeni alanları hesapladı.

Mirzakhani hayatı boyunca başkalarının kolay kolay ele almaya cesaret edemediği problemler karşısındaki tutkulu, korkusuz ve kararlı yaklaşımıyla tanındı. Ancak ne yazık ki Maryam Mirzakhani uzun süredir savaştığı kansere yenik düşerek 15 Temmuz günü kırk yaşında hayata veda etti.

Maryam Mirzakhani’nin Matematiğe Katkıları

Onun geride bıraktığı şey, Riemann yüzeylerinin moduli uzayları teorisine yaptığı katkılardır. Bu matematik dalına çok basit bir giriş bile bu yazının kapsamının ötesine geçer. Bu nedenle, bunun yerine, Mirzakhani’nin çalıştığı konu hakkında kabaca bilgi vermeye çalışalım.

Bir Riemann yüzeyi, uzayda bir yüzey olarak düşünülmelidir. Temel olarak da hiperbolik, parabolik ve eliptik Riemann yüzeyleri biçiminde üç sınıfta incelenmektedir. Bu kavramlar negatif eğrilik, sıfır eğrilik (düz) ve pozitif eğriliğe karşılık gelir. Bir küre, sabit pozitif eğriliğe sahip bir yüzeyin örneğidir. Bir düzlemin sabit eğriliği sıfırdır ve bir hiperbolik yüzeyinin eğriliği ise negatiftir.

Hiperbolik yüzeyler, Riemann yüzeyleri arasında en büyük ve en çeşitli grubu temsil eder. Mirzahani, hiperbolik yüzeyler olarak bilinen belirli bir geometriye sahip yüzeyleri çalışmalarında ele almıştı.

Jeodezik eğri, en temel tanımıyla bir yüzey üzerindeki iki nokta arasındaki en kısa mesafeyi veren eğridir. Örneğin uçaklar, kalkış ve varış havaalanları arasındaki en kısa mesafeyi veren bir jeodeziğin küçük bir bölümünü takip eder. ( Detaylar için: Jeodezik Eğri Nedir? En Kısa Mesafe Neden Eğri Biçimindedir?)

Bazı jeodezikler kapalı döngülerdir; yani başladıkları yerde biterler. Küresel geometriye sahip bir yüzeydeki tüm jeodezikler, Dünya yüzeyindeki boylam çizgileri ve ekvator gibi kapalıdır. Ancak jeodezikler, daha karmaşık yüzeyler için daha fraklı biçimlerde karşımıza çıkar. Örneğin, yüzeyiniz iki delikli bir torus ise, böyle bir kapalı jeodezik, deliklerden birinin etrafına bir kez sarılı bir döngü biçiminde de olabilmektedir.

İki delikli bir torus.

Mirzakhani’nin çalışması hiperbolik bir yüzey üzerindeki kapalı ve basit jeodeziklerin sayısı konusunda olmuştur. Mirzakhani, çalışmasında birkaç matematiksel disiplini bir araya getirdi. Bir disiplinin güçlü matematiksel araçlarını diğerine açık hale getiren köprüler kurdu.

Maryam Mirzakhani Genç Yaşta Kaybedilen Bir Dehadır

Maryam Mirzakhani
Kendisi ödül aldığı sırada tüm insanlara özellikle de bilim insanlarına çağrı yaparak “ne olursa olsun bilim yolundan ayrılmayın, araştırma ve düşünmeden gününüzü tamamlamayın” deyişi ile hatırlanır.

2017’de 40 yaşında ölümünün ardından, o zamanki cumhurbaşkanı Hasan Ruhani liderliğindeki İran’dan çok sayıda övgü aldı. Yine ölümünden sonra Amerikan Sanat ve Bilim Akademisi’ne seçildi. İran’da başörtülü olmayan kadınların gazetelerde yer almaması kuralı ise birçok gazetenin onun fotoğraflarını ilk sayfaya taşıması ile bozulacaktı.

Mirzakhani’nin doğum günü olan 12 Mayıs ise, matematik alanında çalışan kadınların tanınması, cesaretlendirilmesi, başarılarının arttırılıp, desteklenmesi amacıyla 2019 yılı itibariyle her yıl Dünya Kadın Matematikçiler Günü olarak kutlanmaya başlandı.

Mirzakhani, matematiğin kim olduğunuz, nereli olduğunuz, konuştuğunuz dil, teninizin rengi veya cinsiyetiniz ile ilgilenmediğinin önemli bir hatırlatıcısıdır. Matematiğin hepimize ait evrensel bir dil olduğunun kanıtı gibidir.

Çalışması ilgili disiplinlerin her birinde önemli ilerlemelere yol açtı ve gelecekteki gelişimleri üzerinde de önemli bir etkiye sahip olacak. Bu nedenle adı her zaman anımsanmaya devam edecek. Sonucunda böyle parlak bir matematiksel zekayı bu kadar genç yaşta kaybetmemiz bir trajedidir. Bu yazının devamında göz atmanızı öneririz: Dünyayı Değiştiren Kadın Matematikçiler


Kaynaklar ve ileri okumalar:


Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

İlknur Çetinkaya

Nelson Mandela'nın sözleri ile ‘’Bir toplum, kendini en belirgin biçimde çocuklarına nasıl davrandığıyla ortaya koyar. Başarımız, her toplumun en kırılgan fertleri ve aynı zamanda en büyük zenginliği olan çocuklarımızın mutluluğu ve sağlığıyla ölçülmelidir’’. Çocuklarımızın yaşamdan, öğrenmekten keyif aldığı, öğrenmenin sınıfların dört duvarı arasına hapsedilmediği, çocuklarımızın özgür hissettiği, oyun oynayabildiği, çocukluklarını yaşayabildikleri, başarılarının sınavla ölçülmediği, her birinin başarıyı yetenekleri ve ilgi alanlarında tattığı, yüzlerinden gülümsemenin eksik olmadığı güzel yarınlara

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu