Felsefe

Chesterton’ın Çiti: Anlamadığınız Şeyi Yok Etmeyin!

Bir gün ormanda yürüyüşe çıktığınızı ve asla olmaması gereken bir noktada bir çit ile karşılaştığınızı düşünelim. Etrafından da dolaşma şansınız yok. Ne yaparsınız? Yolunuza devam etmek için çiti yıkmaya mı çalışırsınız? Yoksa önce neden orada olduğu konusunda iyice düşünür müsünüz? Yıkar geçerim diyorsanız, bu noktada Chesterton’ın çiti kavramını öğrenmenizi öneririz.

Chesterton çiti

Chesterton’ın çiti, neden orada olduğunu anlayana kadar asla bir çiti yıkmamanızı, yani genel anlamda konuşursak bir kuralı değiştirmemenizi veya bir geleneği ortadan kaldırmamanızı öneren basit bir kuraldır. Sonucunda bir kişi o çiti, ormanın o bölgesine belli bir nedenle koymuştur. Bunun için emek ve para harcamıştır. Bunu yapmak için de belli bir nedeni olmalıdır. Bu nedenle çiti yıkıp geçmeden önce durmak ve düşünmek iyiliğimiz için de olacaktır. Ancak elbette bu çit metaforu sadece bu fikri savunmak için ortaya atılmamıştır.

Chesterton’ın Çiti Kavramı ile Nasıl Tanıştık?

Chesterton'ın Çiti: Anlamadığınız Şeyi Yok Etmeyin!
Gilbert Keith Chesterton (d. 29 Mayıs 1874 – ö. 14 Haziran 1936), İngiliz yazar. Kendisi  gazeteciliği, sanat ve edebiyat eleştirmenliği ile yazarlığının yanı sıra, din ve dünya sorunları üzerine, keskin kalemiyle yazdığı polemik yazılarıyla da dikkati çekti. Ülkesindeki yaygın Protestan inancına karşın Katolikliği seçen ve Orta Çağ değerlerini savunan yazarın bu eğilimleri, edebi eserlerinde de iz bırakmıştır.

Chesterton’ın çiti, İngiliz yazar ve düşünür Gilbert Keith Chesterton’ın 1929 yılında yazdığı The Thing: Why I Am a Catholic,  adlı kitabında yer alan bir öyküden gelir. Öyküde Chesterton şöyle der:

“Bir konuda reform yapılması gerektiği zamanlarda, mevcut olanı bozmadan önce dikkate alınması gereken basit bir ilke vardır. Bu ilke muhtemelen bir paradoks olarak adlandırılacaktır. Bir reform durumunda karşınıza çıkacak belli bir kurum veya kanun vardır; basit düşünmek adına bunu bir yolun karşısına dikilmiş bir çit veya kapı olduğunu varsayalım.

Bir reformcu çite neşeyle yaklaşır ve şöyle der. “Bunun bir kullanım amacı olduğunu görmüyorum, hadi kaldıralım.” Daha akıllı bir reformcu ise şöyle yanıtlar: “Eğer bunun kullanımını görmüyorsan kesinlikle onu kaldırmana izin vermeyeceğim. Git ve düşün. Geri gelip bana bunun ne için kullanıldığı söylediğin zaman, onu kaldırmana izin verebilirim.”

Chesterton’ın Çiti Ne Anlama Gelir?

Chesterton’ın çiti sizin de fark ettiğiniz gibi bir metafordur. Bu çit örneği mevcut durumu anlamadan değiştirmeye çalışmanın tehlikelerine işaret eder. Bir şeyin orijinal mantığını bilmeden, ne ölçüde kaldırılması, değiştirilmesi veya olduğu gibi kalması gerektiğini ancak tahmin edebiliriz.

Chesterton, yazılarının başka bir yerinde bu konuyu tekrar ele alır ve çit metaforunu genişletir. Bu sefer de bir mahalledeki eski bir sokak lambasını örnek olarak kullanır. Bir ayaklanma esnasında kalabalık bu lambayı yıkmaya karar verir. Hepsinin lambadan kurtulmak için bir sebebi vardır. Ancak bunu nasıl yapacakları konusunda bir türlü anlaşamazlar.

Chesterton'ın Çiti: Anlamadığınız Şeyi Yok Etmeyin!

Chesterton, sokak lambası söndüğünde, müstakbel reformcuların karanlıkta müzakere etmek zorunda kaldığını yazar. Bu örnek, Chesterton’ın çitini neden potansiyel bir paradoks olarak düşündüğünü de göstermektedir.

Bunun bir örneği 55 milyon kişinin hayatını kaybettiği, 1951 – 1965 yılları arasında yaşanan “Büyük Çin Kıtlığını ”verebiliriz. Çin Halk Cumhuriyeti’nin ilk lideri olan Mao Zedong yoksul Çin’i dünyanın en büyük ekonomilerinden biri haline getirmek istiyordu. Bu nedenle, “Büyük İleri Atılım” adı verilen bir program başlatıldı. Amaç Çin’in tarım toplumundan sanayi toplumuna evrilmesiydi.

Chesterton'ın Çiti: Anlamadığınız Şeyi Yok Etmeyin!

Atılım projesi kapsamında hayata geçirilen en ilginç uygulama ise, serçelerin sistematik olarak öldürülmesi oldu. Mao Zedong, her serçenin yılda 4,5 kilogram tahıl tükettiğine inanıyordu. Bu nedenle ülkede serçe katliamı başladı. Serçelerin kitlesel olarak yok edilmesi, başta çekirgeler olmak üzere tarıma zararlı böceklerin aşırı çoğalmasına neden oldu. Bunun devamında ise, Çin’deki tarımsal üretim büyük zarar gördü. Sonuç, insanlık tarihindeki en büyük insan yapımı felaketlerden biri olacaktı.

Sonuç Olarak;

Bu yüzden bir değişim düşündüğümüz zamanlarda Chesterton’ın çitine saygı duymak gerekir. İster bir çiti, ister bir lambayı ya da bütün bir kurumu değiştirmeye hevesli olalım, eylemlerimizin yan etkilerini düşünmekte fayda vardır. Bu metaforun kökleri hükümet reformuna dayansa da temel fikri günlük yaşama ve iş dünyasına uygulamak da olasıdır.

Mevcut bir yapıyı, kanunu veya kurumu iyileştirmeye kalkışmadan önce, ilk etapta iyileştirmeye ihtiyacı olup olmadığını öğrenmeliyiz. Ardından güçlü ve zayıf yönlerini belirlemek, fayda ve maliyet analizi yapmak gerekir. Ancak bunların hiçbirini yapamıyorsak ve çit gibi görünen herhangi bir şeyi düşünmeden yıkma eğilimindeysek, önce kullanabileceğimiz bir kapı olup olmadığını kontrol etmemiz de iyi bir fikir olacaktır. Yazımızın devamında göz atmak isterseniz: Biri Sizi Görmezken Ne Yaparsınız? Gyges’in Yüzüğü Düşünce Deneyi


Kaynaklar ve ileri okumalar


Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Merhabalar. Matematik öğretmeni olarak başladığım hayatıma 2016 yılında kurduğum matematiksel.org web sitesinde içerikler üreterek devam ediyorum. Matematiğin aydınlık yüzünü paylaşıyorum. Amacım matematiğin hayattan kopuk olmadığını kanıtlamaktı. Devamında ekip arkadaşlarımın da dahil olması ile kocaman bir aile olduk. Amacımıza da kısmen ulaştık. Yolumuz daha uzun ama kesinlikle çok keyifli.

2 Yorum

  1. Çok güzel, harika paylaşımlar yapıyorsunuz ..
    Teşekkürler 💙🌹 emekleriniz için…
    Daha öğreneceğimiz çok şey var 🐢

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu