Eğer bugün bir tane muz yediyseniz 0.1μSv (0.0001mSv) radyasyona maruz kaldınız. Yakın zamanda bir göğüs röntgeni çektirdiyseniz, vücudunuza yaklaşık 0,2 mSv radyasyon girmiştir. Ama endişelenmeyin; bu seviyeler insan sağlığı için tamamen zararsızdır.

Fakat bir gün, pek olası olmasa da, “Fil Ayağı” ile karşılaşmak zorunda kalırsanız işte o zaman gerçekten endişelenmelisiniz.
1986’da Çernobil nükleer santralinin 4 numaralı reaktöründe meydana gelen patlama bölgeyi sarstı. Patlamanın hemen ardından radyasyon o dönemin Sovyetler Birliği topraklarına yayıldı. Felaketin kalıntıları arasında, bugün “Fil Ayağı” olarak bilinen dünyanın en ölümcül nesnelerinden biri oluştu.
Erimiş reaktör çekirdeği malzemeleriyle enkazın birleşiminden ortaya çıkan bu nükleer çamur kütlesi hâlâ santralin altında duruyor ve dünyanın en kötü nükleer kazasının ürkütücü bir simgesi olarak varlığını sürdürüyor.

Çernobil’deki Fil Ayağı Tam Olarak Nedir?
Reaktörün erimesinden kısa bir süre sonra, santralin alt katlarında garip erimiş yapılar oluşmaya başladı. Bunlardan biri, ürkütücü bir şekilde fil ayağını andıran bir kütleydi. Daha sonra bilim insanları bu yapıyı “koriyum” olarak tanımladı.
Uranyum, zirkonyum, grafit, çelik ve kumun yakıcı bir karışımından oluşan bu son derece radyoaktif çamur, reaktörün borularından süzülerek ilerledi ve sonunda bodrum katında soğuyarak katılaştı.

Zirve noktasında Fil Ayağı saatte 10.000 röntgenden fazla radyasyon yayıyordu—bu, bir insanı dakikalar içinde öldürmeye yetecek bir seviyeydi. Uzmanlar bu maruziyeti, tek seferde 4,5 milyon göğüs röntgenine girmeye benzetti. Erken dönemde maruziyetin belirtileri arasında kusma, ishal ve ateş yer alıyordu. Bilim insanlarına göre, onun yakınında beş dakika durmak bile iki gün içinde ölüme yol açabilirdi.
Buna rağmen, ölümcüllüğüne aldırmadan fotoğraf çekmek ve inceleme yapmak için ona yaklaşanlar oldu. Ancak bu cesaret çoğu zaman ağır kişisel bedellere mal oldu.
En ikonik kayıtlardan biri 1996’da Kazakistanlı radyasyon uzmanı Artur Korneyev tarafından yapıldı. Korneyev, özel koruyucu giysisini giyerek ekibiyle birlikte 4 numaralı reaktörün altındaki suyla dolmuş, pas izleriyle kaplı derinliklere indi. Çektiği görüntüler grenli, ürkütücü ve klostrofobikti; metal enkazlar ve örümcek ağlarıyla doluydu. Fakat merkezde, tüm dikkatleri üzerine çeken şey Fil Ayağı’ydı.

Felaketten üç yıl sonra, fizik teknisyeni Alexander Kupny 4 numaralı reaktörün kalıntılarını belgelemek için gönüllü oldu. 1989’da defalarca içeri girdi ve radyasyona maruz kalma süresini sınırlayarak akut radyasyon sendromundan kurtulmayı başardı.
Tarihteki nükleer erimeler sırasında yalnızca dört başka koriyum oluşumu ortaya çıktı. Hiçbiri Fil Ayağı kadar kötü bir şöhrete ya da kamuoyunda bilinirliğe ulaşmadı.
Sonuç Olarak
Yıllar geçtikçe Fil Ayağı güç kaybetti ama hâlâ ölümcül dozda radyasyon yayıyor. Araştırmacılar, risk almadan çözüm bulabilmek için laboratuvarlarda minyatür kopyalar üretmeye çalışıyor.
Çernobil’in yarattığı iz ise hâlâ silinmedi. Birleşmiş Milletler, 400.000’den fazla insanı bölgeden tahliye ettiğini raporladı. 500.000’den fazla itfaiyeci ve temizlik işçisi yüksek radyasyona maruz kaldı. İlk günlerde 31 kişi öldü, ancak uzun vadede ölü sayısına dair tahminler 4.000 ile 60.000 arasında değişiyor. Binlerce tiroid kanseri vakası doğrudan patlamanın izini taşıyor.

Bununla birlikte araştırmacılar, bu kopyanın tam bir eşleşme olmadığını vurguluyor ve buna dayalı çalışmaların temkinle değerlendirilmesi gerektiğini belirtiyor. Bu yüzden bilim insanları, Fil Ayağı’nın yaratabileceği olası felaketleri önlemenin yollarına odaklanmayı tercih ediyor.
2022’de savaş Çernobil’in tehlikesini yeniden gündeme getirdi. Rus ordusu santrali ele geçirdi, bu durum dünya çapında paniğe yol açtı. Ukraynalı çalışanlar jeneratörlerin devre dışı kalması hâlinde sonuçların felaket olacağını söyledi. Aynı dönemde Rus askerleri Yasak Bölge’de hendek kazdı ve yüksek dozda radyasyona maruz kaldı. Bir kez daha dünya hatırladı: Çernobil geçmişte kalmadı. Hâlâ açık bir yara… Hâlâ radyoaktif.
Kaynaklar ve ileri okumalar
- Chernobyl’s Elephant’s Foot Is a Toxic Mass of Corium. Yayınlanma tarihi: 22 Temmuz 2021; Bağlantı: Chernobyl’s Elephant’s Foot Is a Toxic Mass of Corium/
- Discover The Elephant’s Foot, The Lethal Mass Of Radioactive Material In Chernobyl’s Basement. Yayınlanma tarihi: 17 Temmuz 2022; Bağlantı: Discover The Elephant’s Foot, The Lethal Mass Of Radioactive Material In Chernobyl’s Basement
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel





