Biyoloji ve Coğrafya

Çernobil’deki Kurtlar Kansere Dirençli Genler Geliştirdi, Peki Bu Ne Anlama Geliyor?

Bir araştırmaya göre, insanların bulunmadığı Çernobil bölgesinde yaşayan kurtlar, kansere dayanıklı genomlar geliştirdi. Vahşi hayvanlar, Çernobil nükleer reaktörün patlamasından sonraki yüksek düzeydeki radyasyona uyum sağlamayı başardılar.

Çernobil'deki Kurtlar Kansere Dirençli Genler Geliştirdi, Peki Bu Ne Anlama Geliyor?

Bölgedeki diğer canlıların radyasyondan insanlara benzer bir biçimde etkilendiğinin bildiğimiz için bu durum oldukça ilgi çekici. Tam olarak ne olduğunu anlamak için önce kısaca geçmişte olan biteni hatırlayalım.

Çernobil Nükleer Kazasından Sonra Bölge Ne Durumda?

Bildiğiniz gibi 26 Nisan 1986’da, o dönem Sovyetler Birliği’ne bağlı olan Ukrayna’nın başkenti Kiev’in 130 kilometre kuzeyindeki Çernobil kenti, insanlık tarihinin en korkunç çevre felaketlerinden birine sahne oldu. Pripyat şehri yakınlarındaki Çernobil Nükleer Santrali’nin dördüncü reaktöründe yaşanan patlama sonucu çevreye, 1945’te Hiroşima’ya atılan atom bombasının 50 katına eşit miktarda radyasyon yayıldı. Patlamanın ardından radyoaktif madde yüklü bulutlar Türkiye dahil birçok ülkeyi etkiledi.

Çernobil'deki Kurtlar Kansere Dirençli Genler Geliştirdi, Peki Bu Ne Anlama Geliyor?
Günümüzde Pripyat’a veya civardaki diğer küçük kasabalara giderseniz, onları boş bulacaksınız. Buralar Çernobil nükleer santralinde bir reaktörün patladığı 1986’dan beri hayalet kasabalardır. Bugün, Çernobil Hariç Tutma Bölgesi, felaketin keskin bir hatırlatıcısı olarak hizmet ediyor.Hotel Polissya Polissia.

Patlamanın ardından yaşananlar dehşet vericiydi. Kaza gecesi iki işçi öldü ve düzinelercesi de akut radyasyon hastalığına maruz kaldı. Bu da birkaç hafta içinde en az 29 kişinin daha ölümüne yol açtı. Devamındaki süreçte insanlar kanser gibi uzun vadeli sağlık sorunları ile yüzleşmek zorunda kalacaktı.

İşin doğası nedeniyle kazadan tam olarak kaç kişinin etkilendiğini belirlemek olası olmasa da bu patlamanın yaklaşık 200 bin kişinin doğrudan ya da dolaylı olarak ölümüne sebep olduğu düşünülmektedir. İlerleyen günlerde, radyoaktif atıkların insanlar için oluşturduğu sağlık riskleri nedeniyle yüz binden fazla kişi bölgeden tahliye edilecekti. Çoğu kişi de bir daha geri dönmedi.

çernobil
Kanser, Çernobil’den gelen radyasyonun sağlık üzerindeki en büyük etkilerinden biridir. Kazadan sonra bölgede 15 yaşın altındaki çocuklarda görülen 1.800 belgelenmiş tiroid kanseri vakası vardı. Bu normalden çok daha yüksek. Patlamadan sonra reaktörün durumu. Takip eden yıllarda, 4 No’lu Reaktörü içine alacak devasa bir beton lahit inşa edildi. 

İnsanların Yokluğunda Çernobil’de Kurtlar Çoğalmaya Başladı

Ancak insanların aksine gri kurtlar evlerinden ayrılmayacaktı. Aksine insanların yokluğunda sayılarında giderek artış gözlemlenmeye başlandı. Bu durum da bir süre sonra bilim insanlarının dikkatini çekti. En üst yırtıcılar olarak kurtların Çernobil radyasyonundan en çok etkilenen grupta yer alması gerekiyordu. Sonuçta kurtlar radyoaktif bitkileri yiyen radyoaktif geyikleri yer. Besin zincirinde yukarılara tırmandıkça da radyasyona maruz kalma artmalıdır. Ancak durum bunu göstermiyordu.

Çernobil'deki Kurtlar Kansere Dirençli Genler Geliştirdi, Peki Bu Ne Anlama Geliyor?
İnsan yerleşimi için güvensiz olduğu düşünülen Çernobil Hariç Tutma Bölgesi’ndeki kurt popülasyonunun yoğunluğunun, çevredeki rezervlerden yedi kat daha fazla olduğu tahmin ediliyor. Bir kurt nükleer santralın yakınında görülüyor.

Sonunda araştırmacılar, Çernobil civarında kurtların artışının, insan müdahalesi olmamasından mı yoksa radyasyondan etkilenmemelerinden mi kaynaklandığını anlamak istediler. Aslında Princeton Üniversitesi’nden evrimci biyolog ve ekotoksikolog Cara Love tarafından yürütülen çalışma, Çernobil yaban hayatının gizemlerini çözmeye yönelik on yıllık bir çabaya işaret ediyor.

Love’ın ekibi bölgeye keşif gezilerine çıktı, kurtlardan kan örnekleri topladı ve onların hareketlerini ve radyasyona maruz kalma durumlarını takip etti. Bu sayede nerede olduklarının ve ne kadar radyasyona maruz kaldıklarının gerçek zamanlı ölçümlerini elde ettiler.

Çernobil’deki Kurtlar İle İlgili Araştırmadan Ne Öğrendik?

İnsanların yokluğunda kurtlar giderek çoğalmaya başladı. Onlardan boşalan alanlarda yeni bir yaşam kurdu.

Araştırmadan elde edilen bulgular, kurtların maruz kaldığı radyasyona ilişkin şaşırtıcı istatistikleri ortaya çıkardı. Kurtların maruz kaldığı günlük radyasyon dozu, insanlar için mevcut olan sınırın altı katından daha fazla idi.

Bu sonuç karşısında araştırmacılar radyasyon karşısında kurtların dirençli olmalarına imkan veren bir genetik değişiklikten şüphelenmeye başladılar. Yani belki de kurtlar da kansere yakalanıyordu ancak kanser onları diğer canlıları etkilediği gibi etkilemiyordu.

Bu sorulara bir cevap bulmak adına araştırmacılar Çernobil’deki kurtlardan alınan kan örneklerini bölge dışındaki iki farklı kurt koruma alanındaki kurtlardan alınan kanlar ile karşılaştırdılar. Bu yolla Çernobil’deki kurtlarda başka yerlere göre farklılaşan genom bölgelerini belirlemeye çalıştılar. Diğer bir deyişle, gri kurtların radyasyona dayanmasını sağlayan genleri ayırt etmeyi hedeflediler.

Bölgede kurtlar sağlıklı bir biçimde çoğalmaya devam ediyor. Bunun bir nedeni kansere karşı bağışıklık gelişmeleri olması mümkündür. Ancak en önemli nedeninin avlanma baskısının olmaması yani etrafta insan bulunmaması olduğu düşünülüyor.

Sonuçta değişimin kansere karşı bağışıklık tepkisinde rol oynadığı bilinen genlerin içinde ve çevresinde olduğunu buldular. Çernobil’deki köpeklerin kanser oranlarının Çernobil dışındaki köpeklere göre daha fazla olduğu biliniyordu. Bu durumda benzer bir sonucun kurtlar için de geçerli olması gerekiyordu. Ancak bu değişen genler muhtemelen onların etkilenmelerini engellemişti. Kurt popülasyonunun giderek artmasının nedeni de muhtemelen buydu.

Sonuç olarak

Çernobil kurtların dünyanın diğer bölgelerinde yaşayanlardan farklılaşmış olması bizim için ne ifade ediyor? diye düşünmüş olmalısınız. Aslında bu durum göründüğünden daha önemli sonuçların gelişimine bir alt yapı oluşturma potansiyeline sahip. Araştırmacılar kurtlardaki bu kanser direncinden sorumlu genleri kesin biçimde belirleyebilirlerse, bunun insanlarda kanser tedavilerine de ışık tutabileceğini düşünüyorlar. Ancak bir sorun var. Ukrayna’daki savaş yaklaşık iki yıl önce başladığından beri çalışmalara ara verilmiş durumda.

Çernobil kurtları üzerine yapılan bu araştırma, Bütünleştirici ve Karşılaştırmalı Biyoloji Derneği’nin yıllık toplantısında yakın zamanda sunuldu. Bu süreçte araştırmacılar verileri yorumlamaları için kanser ile ilgili çalışmalar yapan çeşitli kurumlar ile birliktelik geliştirdi. Şimdi bize gereken öncelikle savaşın bitmesi ve devamında da Çernobil bölgesindeki kurtlar ile ilgili daha fazla çalışma yapılması.


Kaynaklar ve ileri okumalar


Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Merhabalar. Matematik öğretmeni olarak başladığım hayatıma 2016 yılında kurduğum matematiksel.org web sitesinde içerikler üreterek devam ediyorum. Matematiğin aydınlık yüzünü paylaşıyorum. Amacım matematiğin hayattan kopuk olmadığını kanıtlamaktı. Devamında ekip arkadaşlarımın da dahil olması ile kocaman bir aile olduk. Amacımıza da kısmen ulaştık. Yolumuz daha uzun ama kesinlikle çok keyifli.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu