Kimya

Einstein’ın Buzdolabının Az Bilinen Hikayesi

Albert Einstein, tarihin en ünlü bilim insanlarından biridir. Ancak tüm popülaritesine rağmen, Alman fizikçi hakkında pek bilinmeyen hikayeler hala mevcuttur. Bu yazı da asla hayata geçmese de bir zamanların bir başka devrimci fikri olan Einstein’ın Buzdolabı ile tanışalım.

Einstein_buzdolabı

11 Kasım 1930’da, Einstein ve Macar fizikçi Leo Szilard, hiçbir zaman ticari bir ürün haline gelmeyen ancak yirminci yüzyılın en büyük çevre felaketlerinden birini önleme potansiyeline sahip, bir buzdolabının patentini aldılar. İcatları zaman içinde unutulsa da gelecekte başarılı olması hala olası.

Einstein Neden Bir Buzdolabı Yaptı?

1926’da Einstein, özel ve genel görelilik teorilerini ve beş yıl önce Nobel Fizik Ödülü’nü aldığı fotoelektrik etkinin açıklamasını yayınlamış ve ünlü olmuştu. Berlin’de yaşıyordu ama zamanının çoğunu dünyayı dolaşarak, bilimini ve barış aktivizmini de beraberinde götürerek geçiriyordu.

Einstein'ın Buzdolabı
1930’da Einstein ve Leo Szilard, elektrik gerektirmeyen ve hareket eden bir parçası olmayan bir buzdolabı tasarladılar.

Einstein bir sabah gazetesini okurken tüm fertleri ölen bir ailenin haberine denk geldi. Habere göre buzdolabından sızan zehirli bir madde hepsinin uykularında ölümüne sebep olmuştu.

O dönemde mekanik buzdolapları yaygınlaşmaya başlasa da henüz yeterince güvenli değillerdi. Kullanılan soğutucular (amonyak, sülfürdioksit ve metil klorhidrat) son derece zehirli maddelerdi ve sızıntı durumunda ölüme yol açabiliyorlardı.  Einstein’ı üzen haber ölümcül sonuçlara yol açan ilk buzdolabı kazası değildi. Sonunda bir fikir için genç meslektaşı ve arkadaşı Leo Szilard’ı aradı.

Leo Szilard ,Albert Einstein
Nükleer zincir reaksiyonunun mucidi Leo Szilard (sağda), birkaç tip buzdolabının icadı konusunda Albert Einstein ile işbirliği yaptı. Einstein ve Szilard’ın ortak çabası yedi yıllık bir iş birliğine dönüştü ve en az altı ülkede 45’ten fazla patent başvurusu üretti.

Leo Szilard ve Albert Einstein İşbirliği

Szilard bugün atom çağını başlatan nükleer zincirleme reaksiyonu tasarlayan kişi olarak hatırlanıyor. Ancak ilk zamanlarında soğutma bilimi ve termodinamik üzerinde çalışıyordu. Einstein ve Szilard, o zamanki buzdolaplarının tek dezavantajının zehirli gazlar olmadığını, yatakları ve contalarıyla mekanizmalarının onları sızıntıya yatkın hale getirdiğini fark ettiler. 

Sonunda iki adam işbirliği yapmaya ve daha iyi, daha güvenli bir buzdolabı inşa etmeye karar verdiler. Esas sorun buzdolaplarının doğaları gereği mekanik olmalarıydı. Ev buzdolaplarındaki zayıf noktanın, contaları genellikle basınç altında çatlayan kompresör olduğunu biliyorlardı. Bu yüzden o ve Szilard, soğurmalı buzdolabı denilen, kompresör içermeyen bir buzdolabı tasarlamaya karar verdiler.

einstein buzdolabı
11 Kasım 1930’da Einstein ve Macar fizikçi Leo Szilard icat ettikleri bir buzdolabının patentini aldılar.

Çok çeşitli tasarımlar üreten Einstein ve Szilard, üç fikir üzerinde yoğunlaşmaya karar verdi. Tasarımlarının hiçbiri hareket eden parçalar içermiyordu. Motoru olmadığı için ses çıkarmıyordu. Ayrıca elektrik kullanmıyordu (sadece metan) ve çok sık kırılan ve zehirli gaz sızdıran contalar da yoktu.

Bir mühendis olan Szilard buzdolabına yeni valfler ve soğutma hatları eklemeye devam etti. Bu esnada Einstein, basitlik üzerinde duruyordu. Einstein buzdolabına, halkın dolabı anlamına gelen Der Volks-Kühlschrank adını verdi. Ne yazık ki, üç Einstein-Szilard buzdolabından hiçbiri kimsenin evine giremedi

Einstein Buzdolabını Neden Piyasaya Sürmedi?

Szilard, 1926 yılının başlarında, ikisinin birlikte sahip olacağı birçok patentten ilkini resmen aldı. Einstein ilk çalışma yıllarının büyük bölümünü İsviçre Patent Dairesi’nde geçirmiş olduğundan, gerekli işlemleri pahalı avukatlara ihtiyaç duymadan gerçekleştirdiler.

Einstein'ın Buzdolabının Az Bilinen Hikayesi
 Einstein ve Szilard, amonyak, bütan ve su kullanarak İsveçli şirket Electrolux’un bir sistemini geliştirdiler. Ancak bu, iki fizikçinin patentini aldığı üç tasarımdan yalnızca biriydi. Diğer ikisi farklı kavramlara dayanıyordu: difüzyon ve elektromanyetizma

Birkaç ay içinde, ikili İsveç şirketi AB Electrolux ve Alman şirketi AEG ile anlaşma imzaladılar. Electrolux, Einstein ve Szilard’a patentleri karşılığında bugünün parasıyla 10 bin dolar ödedi. Ancak şirket tasarımların üretime geçmesini hiç düşünmedi. Tipik bir şirket mantığıyla, patentleri almasının tek sebebi kendi tasarımlarıyla rekabete girilmesini önlemekti.

Ancak AEG, ilerde Einstein-Szilard adıyla tanınacak elektromanyetik pompayı buzdolabında kullanmak üzere imal etmeye başladı. 31 Temmuz 1931 yılında, Einstein-Szilard buzdolabı çalışmaya başladı. Proje birkaç sebepten ötürü sona erdi.

Bunlardan ilki, tüm dünyada yaşanan ekonomik kriz idi. Ayrıca buzdolabı tasarımları sürekli olarak gelişmekteydi. Ama esas darbe 1930’da geldi. Konvansiyonel buzdolaplarına en büyük itiraz olan ölümcül gazları içermeyen ve toksik olmayan bir soğutma gazı olan Freon’un piyasaya sürülmesiyle işler değişti. Yeni bir buzdolabı tasarımına da ihtiyaç kalmamıştı.

Ancak Freon içeren buzdolapları da aslında o zamanlarda bilinmeyen başka bir sorun içeriyordu. Eski buzdolapları zamanla kullanılmaz hale geldiğinde, Freon gazı sızarak atmosfere karıştı. Bu da sonucunda ozon tabakasında hala var olan bir delik açtı.

İnsanlık belki de Einstein-Szilard yaklaşımına yatırım yaparak uzun vadede kendini birçok sorundan kurtarabilirdi. İlginçtir ki, bütün bunlar Einstein-Szilard sisteminin sonu olmadı. Pompa daha sonra nükleer reaktörlerin soğutma sistemlerinde kullanıldı.

Bu Buzdolabı İçin Yapılan Çalışmalar Boşa Harcanan Bir Zaman mıydı?

Aslında tam olarak değil. Desteklenmesi gereken iki aile ve çökmekte olan bir Alman ekonomisi ile boğuşan Einstein, ekstra paranın keyfini çıkardı. Szilard, 1933’te Almanya’dan Londra’ya kaçtıktan sonra paraya daha fazla ihtiyaç duydu. Sonraki birkaç yılını buzdolabından elde ettiği gelirle geçirdi.

Bu sıralarda nötron adı verilen atom altı parçacıkların salınmasını içeren bazı deneyler duymuştu. Kısa sürede Szilard ilk nükleer zincirleme reaksiyonun ardındaki ilkeyi çözmüştü. Ve ne yazık ki bu buluşu, onun buzdolabından çok daha kolay yaygınlaştı. Bir buzdolabı ile başlayan fikir onun atom bombasını dolaylı biçimde de olsa hayata geçirmesine olanak sağladı.

Sonuç Olarak

Bir asır sonra, Einstein ve Szilard’ın buzdolabına yeni bir hayat vermek isteyenler var. 2008’de, Oxford Üniversitesi’nde Malcolm McCulloch liderliğindeki bir grup, orijinalinden daha verimli olacak ve elektriğin ulaşamadığı bölgelerde güneş enerjisiyle çalıştırılabilecek çevre dostu bir cihaz yaratma amacıyla projeyi yeniden canlandırdı. 

Diğer araştırmacılar, sürdürülebilirliğin en önemli öncelik haline geldiği bir zamanda, sonunda daha yeşil teknolojilere yol açabilecek benzer fikirler üzerinde çalışmaya devam ediyor.


Kaynaklar ve ileri okumalar: 


Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Temel eğitimimi Kadıköy Anadolu Lisesinde tamamladım. Devamında Marmara Üniversitesi İngilizce Matematik Öğretmenliği bölümünü bitirdim. Çeşitli özel okullarda edindiğim öğretmenlik deneyiminin ardından matematiksel.org web sitesini kurdum. O günden bugüne içerik üretmeye devam ediyorum.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir