Sokrates’in Öğretmeni Mantinealı Diotima Aşk Konusunda Bize Ne Öğretebilir?

Sevgi / aşk tüm insan yaşamında yaygın bir olgudur ve birçok biçimde ortaya çıkar. Hepimiz bu duyguyu insanlara, hayvanlara, nesnelere, fikirlere ve daha fazlasına karşı hissederiz. Aşk felsefesi ise aşkın doğasını açıklamaya ve rasyonelleştirmeye çalışır. Bu yazıda sizlere tanıtacağımız Mantinealı Diotima ise, Sokrates’e erosun ( sevgi / aşk kimi zaman ise dostluk) gizemlerini öğretmeyi vadeden bir öğretmendir.

Düşünce tarihi genellikle Antik Yunan geleneğinden başlatılarak günümüze getirilir. Bu süreç erkek filozofların hüküm sürdüğü bir zeminde yükselirken kadın filozofların adları nadiren gündeme gelir.

Bu bağlamda felsefenin kurucularından kabul edilen Platon’un diyaloglarından birinde ana karakter olarak bir kadına yer vermesi kimileri için şaşırtıcı gelecektir. Aşkın ve güzelliğin doğası üzerine Mantinea’lı Diotima ile yaptığı tartışmalar, Platon’un ünlü eserlerinden biri olan Sempozyum’da (Şölen) yer alır.

Mantinealı Diotima karakteri, Platon’un Sempozyum diyaloğunda önemli bir rol oynar.

Sempozyum isimli kitap, konuyla ilgili ilk çalışmalardan biri olması ve derinliği nedeniyle aşk felsefesinin temelidir. Diyalog, antik Yunanistan’da erkeklerin içki içmek, sohbet etmek, dans etmek, müzik dinlemek için bir araya geldiği bir tür toplantı olan bir sempozyumu konu alır.

Sokrates ve dönemin ünlü isimleri, ünlü Yunan tragedya yazarı Agathon’un evinde toplanmışlardır. Sohbet esnasında konu sevgiye gelir. Katılımcılar Platon’un aşk felsefesindeki merkezi kavram olan “aşk merdiveni”ne katkıda bulunan bir dizi konuşmada aşk konusunu tartışır. ( Aşk Nedir? Aşık Olmanın Bilimsel Bir Açıklaması Var mıdır?)

Sokrates için bu aşk hikayeleri bize gerçek aşk hakkında fikir vermezler. Bu nedenle Sokrates, Mantinealı Diotima’nın kendisine aşk merdiveni olarak da bilinen aşk sanatı hakkında öğrettiklerini anlatmaya başlar.

Mantinealı Diotima Kimdir?

Mantinealı Diotima, Sokrates’e erosun ( sevgi / aşk kimi zaman ise dostluk) gizemlerini öğretmeyi vadeden bir öğretmendir. Fakat öğretisinden önce en çok tartışılan nokta onun bir kadın olmasıdır. Çünkü diyalogun yazıldığı dönemde hakim olan erkek egemen kültürde var olan bir kadındır. Üstelik de yedi bilgeden biri sayılan Sokrates’e bir şeyler öğreteceğini iddia etmektedir.

Mantinealı Diotima‘nın Arkadya’da bir rahibe olduğu varsayılmaktadır. Platon’un Şölen adlı diyaloğunda geçmektedir 

Kendisinin gerçek mi yoksa kurgusal mı olduğu tartışılmaktadır. Genel kanı onun Arkadya’da bir rahibe olduğu biçimindedir. Diyaloglarda kendisine konuşmacı olarak yer almaz. Bunun yerine Sokrates onunla yaptığı konuşmaları dile getirir.

Diotima adlı bir Yunan filozofunun Atina’yı ziyaret ettiği, Sokrates ile buluştuğu ve ona felsefe öğrettiğine dair kesin bir kanıt yoktur. Bununla birlikte, Platon’un diyaloglarındaki karakterlerin çoğunun gerçek insanlar olduğunu biliyoruz. Bu da Diotima’nın varlığını daha olası kılar.

Diotima’nın Aşk Merdiveni

Diotima’nın aşk merdivenini anlamak için Platon’un formlar teorisini anlamak gerekir. Formlar teorisi, kendisinin yazıları boyunca devam eden temel bir doktrindir. Platon, gerçekliğin iki alemi olduğuna inanmaktadır. Bunlardan ilki duyularımızla algıladığımız fiziksel dünyadır. Diğer ise Formlar adını verdiği varlıklarla dolu bir alemdir. 

Formlar, her şeyin fiziksel olmayan, değişmez, ebedi özleridir ve fiziksel dünyamızın nesneleri, Formlarının kusurlu taklitleridir. Bu fikri pek çok diyalogda ama en önemlisi mağara alegorisinde örneklendirir. Aşk merdiveninde, fiziksel dünyadaki güzellik nesnesinden güzellik Formu’na yükselişi göreceğiz.

Önemli olan merdiveni tırmanırken kadın-erkek, iyi-kötü, güzel-çirkin, bilge-cahil vb. şeklindeki karşıtlıklara vurgu yapmak değildir. Bundan ziyade önemli olan her bir adımda neye ilerlediğimizi ve neyi geride bıraktığımızı sorgulamaktır.

Platon’un aşk merdiveni veya Platon’un Eros merdiveni olarak da bilinen Diotima’nın Aşk Merdiveni, farklı aşk türlerinin felsefesidir. Altı çeşit aşk vardır ve her tür bir merdivenin basamağına konur. Merdiven, başlangıçta saf fiziksel çekimden nihayet ilahi aşka bir yükseliş olarak sevginin yolunu temsil eder. Merdivende bir sonraki basamağa çıkmak için önceki basamağın öğretilerini iyi anlamak gerekir.

Birinci basamak, tek bir bedenin sevgisidir. Bu aşk belirli bir bedene duyulur. Fiziksel özelliklere duyulan bir arzudur. İkincisi, tüm güzel bedenlerin sevgisidir. Kişi, tüm bedendeki güzelliği görür ve farklılıkları sevmeyi öğrenir. Üçüncüsü, nefs sevgisidir. Bu, fiziksel özelliklerin bir kenara bırakıldığı, manevi ve ahlaki güzelliğin sevgiyi tetiklediği aşamadır. Bu adımda kişi güzel beyinlere aşık olacaktır.

Dördüncüsü, kanunlara ve kurumlara duyulan aşktır. Ardından beşincisi, genel olarak bilgiye duyulan aşktır. Altıncısı ise aşkın kendisine duyulan aşktır. Kişi, güzelliği kendi biçiminde görür ve aşkın güzelliğini olduğu gibi sever. Her özel güzel şey, bu formla bağlantısı nedeniyle güzeldir. 

Mantinea’lı Diotima’dan Ne Öğrenmeliyiz?

“Sevgi dünyasına ulaşmanın doğru yolu budur: Bu dünyanın güzelliklerinden başlayacaksın, hiç durmadan basamak basamak yüce güzelliğe yükseleceksin, bir güzel bedenden ikisine, ikisinden bütün güzel bedenlere, sonra güzel bedenlerden güzel işlere, güzel işlerden güzel bilgilere, güzel bilgilerden de sonunda bir tek bilgiye varacaksın: Bu bilgi de o tek başına var olan salt güzelliğe varmaktan, asıl güzelin özünü tanımaktan başka bir şey değildir. 

İnsanın salt güzellikle karşı karşıya geldiği o an yok mu, sevgili Sokrates işte yalnız o an için insan hayatı yaşanmaya değer!”

Felsefe tarihinde böylesine önemli bir zamanda böylesine güçlü bir kadının potansiyel olarak mevcut olması, her yerdeki kadın filozoflara bir çağrı niteliğindedir. Kurgusal olsun ya da olmasın, Antik Yunandan çok da farklı olmayan bir biçimde günümüzde de hakim olan erkek egemen söylem içinde, Diotima yeni bir felsefe yapma tarzını öğretir. Göz atmak isterseniz: “Bildiğim Tek Şey Hiçbir Şey Bilmediğimdir”: Sokrates Bu Sözle Ne Anlatmak İstemişti?


Kaynaklar ve İleri Okumalar:


Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Merhabalar. Matematik öğretmeni olarak başladığım hayatıma 2016 yılında kurduğum matematiksel.org web sitesinde içerikler üreterek devam ediyorum. Matematiğin aydınlık yüzünü paylaşıyorum. Amacım matematiğin hayattan kopuk olmadığını kanıtlamaktı. Devamında ekip arkadaşlarımın da dahil olması ile kocaman bir aile olduk. Amacımıza da kısmen ulaştık. Yolumuz daha uzun ama kesinlikle çok keyifli.

Bu Yazılarımıza da Göz Atınız

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu