Sorular ve Bulmacalar

Go Oyunu: Siyah ile Beyazın 4000 Yıldır Bitmeyen Savaşı

Birçok oyun özünde matematiksel prensiplere sahiptir. Ancak muhtemel hiçbiri Go oyunu kadar zarif değildir. Go oyunu, büyülü bir oyundur. Kurallarını öğrenmesi 10 dakika sürer. Oyunu öğrenmesi ise ömür tüketecektir.

Go Oyunu: Siyah ile Beyazın 4000 Yıldır Bitmeyen Savaşı
Go oyununda kurallar ve oyun tarzı Taoist düşünce ile uyumludur. Yin-yang, var olan zıtlıkların iç içe ve dönüşüm içinde olduğunu gösterir. Oyunda siyah ve beyaz taşların iyiyi ve kötüyü simgeler. Bu nedenle de bir go oyununda tüm taşlar birbirinin içindedir.

Go sadece herhangi bir masa oyunu değildir. 2.000 yıldan daha eski bir geçmişe sahip olan oyun, dünya çapında 60 milyondan fazla kişi tarafından oynanıyor; bunların arasında bin profesyonel de bulunuyor. Oyun, Korece’de baduk, Çince’de weiqi ve Japonca’da Igo olarak bilinmektedir.

Muazzam karmaşıklığa sahip basit bir oyundur. İki oyuncu sırayla 19’a 19’luk bir tahtada siyah veya beyaz taşlarla oynayarak birbirlerini çevrelemeye çalışırlar. Satrançta her hamlede dikkate alınması gereken yaklaşık 20 olası hamle vardır. Go’da ise bu hamle sayısı yaklaşık 200 tanedir.

Go Oyunu: Siyah ile Beyazın 4000 Yıldır Bitmeyen Savaşı
Japonya, Çin ve Kore’de Go, hem savaşçıları eğiten bir dövüş sanatı, hem filozoflar için bir sorgulama ve disiplin aracı, hem de soylular arasında arınmışlığa işaret eden (müzik, resim ve hat sanatı ile birlikte) dört simgeden birisidir.

Go oyunu kazanmakla ilgili değildir. Daha ziyade kendini geliştirebilmek ve öğrenebilmekle ilgilidir. Belki de Go’nun Batı’ya son zamanlarda ulaşmasının ve bunun yerine esasen yıkıcı bir oyun olan satrancın çok daha fazla ilgi görmesinin nedeni budur.

Oyun 181 siyah ve 180 beyaz olmak üzere toplam 361 taşla oynanır. Oyun tahtası ise 19×19 boyutlarındaki gobandır. Yeni başlayanlar 9×9 boyutundaki tahtada oyunun kurallarını pekiştirir ve oyuncu yeterince tecrübe kazanınca 13×13 boyutundaki tahtada oynamaya başlar. Sonrasında da 19×19 boyutlu goban ile oynamaya geçiş yapar. Bunun sonucunda da gerçek Go oyunu ile tanışır!

Go Oyunu Nasıl Oynanır?

Go Oyunu: Siyah ile Beyazın 4000 Yıldır Bitmeyen Savaşı
Oyunda hamleler çizgilerin kesişim noktalarına yapılmaktadır. Taşlar sıra ile boş bir tahta üzerinde, iki taraf tarafından bu kesişim noktalarına konarak oynanır. Taşlar hareket etmez ve esir alınmadığı taktirde oyun sonuna kadar tahta üzerinde kalırlar. Çevresi kapatılan taş ve taşlar ölür. Öldürdüğümüz taşlar bize puan olarak döner ve çevrelediğimiz alanlar da puandır.

Oyun başlangıcındaki boş tahtada önünüzde sizi bekleyen 361 kesişim noktası vardır. Zaten oyunun en çarpıcı özelliklerinden biri de hamle olasılıklarının zenginliğidir. 19×19 boyutundaki bir tahta üzerinde kabaca söylenecek olursa 10170 farklı pozisyon ve yaklaşık 10397 değişik oyun olasılığı bulunmaktadır.

Kurallar aldatıcı derecede basittir: iki oyuncu sırayla beyaz ve siyah taşları boş bir 19×19 tahtaya yerleştirir ve her biri en fazla bölgeyi kuşatmayı hedefler. Amaç taş almak değil, tahta üzerinde rakibinizden daha çok alan kaplamaktır. Bu nedenle oyuncular sırayla siyah veya beyaz taşları herhangi bir yere yerleştirir, tahtanın daha büyük bir yüzdesini taşlarıyla çevrelemeye veya diğer oyuncunun hareketlerini sınırlamaya çalışır.

Go Oyunu: Siyah ile Beyazın 4000 Yıldır Bitmeyen Savaşı

Tahta üzerinde çizgilerin kesişim noktasına bir taş koyduğunda bu taşın etrafında şekildeki gibi kaçış noktaları vardır. Eğer bu noktalar rakip taş tarafından kapatılırsa, merkezdeki taş ölecektir. Taşlar birbirine değince bir grup olurlar. Böylece kaçış nokta sayısı artar. Bir grubu öldürebilmek için bu noktaların tamamı rakip taşlar tarafından kesilmelidir.

Her iki oyuncu da artık yapılacak hamle olmadığı konusunda hemfikir olduğunda da oyun sona erer. Go oyunu son derece stratejiktir çünkü her taş eşit derecede değerlidir. Bir taşı diğerlerinden ayıran tek şey, herhangi bir zamanda yerleştirilme şeklidir. Hepsinin oyunu değiştirme potansiyeli vardır. Oyunun neye benzediğini anlamak için aşağıdaki hızlandırılmış videoya göz atabilirsiniz.

Bilgisayarlar Go Oynayabilir mi?

Go oyunu gördüğünüz gibi farklı bir strateji oyunudur. Oyununa başlarken tahta boştur ve teker teker hamle yapılarak tahta üzerinde bir kök, bir temel yaratıp her hamle sonrasında kökten çıkacak ağacı, yapıyı hissetmek gerekir. Bu nedenle uzun süre bir bilgisayarın iyi bir biçimde Go oyunu oynayamayacağı düşünülürdü. Hatta eğer bir gün bir yazılım bir insanı, hele de bir Go şampiyonunu yenerse, bunun yapay zekanın artık gerçekten var olduğunun en açık delili olarak kabul edilebileceği söylenirdi.

Ancak Google’ın yeni yapay zekası AlphaGo‘nun 2016 yılında, 5 maçlık turnuvada dünyanın en usta Go oyuncularından Lee Sedol’u 4-1 mağlup etmesi üzerine bu konuda söylenecek bir şey kalmadı. Bu, yapay zeka araştırmalarında gerçek bir dönüm noktasıydı. Ayrıca küresel bir yankı uyandıran bu olay Japonya’da ve tüm dünyada Go oyununa olan ilgiyi bir kez daha ateşledi.


Kaynaklar ve ileri okumalar:


Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Merhabalar. Matematik öğretmeni olarak başladığım hayatıma 2016 yılında kurduğum matematiksel.org web sitesinde içerikler üreterek devam ediyorum. Matematiğin aydınlık yüzünü paylaşıyorum. Amacım matematiğin hayattan kopuk olmadığını kanıtlamaktı. Devamında ekip arkadaşlarımın da dahil olması ile kocaman bir aile olduk. Amacımıza da kısmen ulaştık. Yolumuz daha uzun ama kesinlikle çok keyifli.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu