Ünlü Matematikçiler

Sofya Kovalevskaya: Modern Avrupa’nın İlk Kadın Matematik Profesörü

Cinsiyetinin ve politik kimliğinin getirdiği bitmek bilmez engellere rağmen Avrupa’da bir üniversite kürsüsünde ders anlatan ilk kadın olan Sofya Kovalevskaya’nın mücadele dolu kısacık yaşamının hikayesi...

Sofia ( Sofya) Kovalevskaya; analiz, diferansiyel denklemler ve mekanik gibi bilim alanlarına değerli katkılarda bulunan Rus doğumlu bir matematikçidir. Cinsiyetinin ve politik kimliğinin getirdiği bitmek bilmez engellere rağmen Avrupa’da bir üniversite kürsüsünde ders anlatan ilk kadındır.

Ayrıca Kuzey Avrupa’da ilk kez profesörlük unvanını alarak bir ilke daha imza atmıştır. Sofya Kovalevskaya sadece matematikçi olarak değil; bir yazar, kadın hakları ve radikal siyasi davaların savunucusu olarak da ün kazanmıştır.

Kısaca Sofya Kovalevskaya’nın Yaşam Öyküsü

Sofya Kovalevskaya

Sofia Kovalevskaya, her ikisi de soylu ve iyi eğitimli ebeveynler olan General Vasily Korvin-Krukovsky ile Yelizaveta Shubert’in ortanca çocuğu olarak 15 Ocak 1850’de Moskova’da dünyaya gelir. Öğretmenler ve mürebbiyeler tarafından eğitilen Sofia; önce Krukovsky’de ardından St. Petersburg’da yaşar.

Yazar Dostoyevski‘nin de dâhil olduğu sosyal bir aile çevresinde büyür. Küçük yaşlardan itibaren matematiğe ilgi duyar. Sonrasında da bu konuda amcası Pyotr Vasilievich Krukovsky’den de yardım alır.

Ancak bu durumdan babası pek memnun olmaz ve ders kitaplarını çöpe atar. Fakat bu onu tutkusundan vazgeçirmeyecektir. Matematiğe olan bu aşırı ilgisi babasını rahatsız edip özel derslerinin kesilmesine neden olsa da matematiği anlamaya duyduğu istek nedeniyle okumaya ve çalışmaya tek başına devam etmiştir.

Ülkesinde kız öğrencilerin üniversite eğitimi alma şansları yoktur. Bu nedenle kız kardeşi ile yurt dışına çıkmaya karar verir ve Heidelberg Üniversitesi’ne kaydolur. Ancak bu kez de genç yaşta bir kadının yanında bir erkek olmaksızın ülke dışına çıkması tuhaf karşılandığı gerekçesiyle yurtdışına gitmesi için babasından gerekli onayı alamayacaktır.

Sonuç olarak yurtdışına çıkabilmek için 1868 yılında paleontoloji öğrencisi Vladimir Kovalevskaya ile anlaşmalı bir evlilik yaparak Viyana’ya taşınır. Ancak Heidelberg’e giden Sofia, başka bir hayal kırıklığı yaşar. Ne yazık ki kadınların üniversite eğitimi alması yasaktır.

Nihayetinde 1869 yılına gelindiğinde; öğretim görevlilerinin her birinden izin alarak gayri resmi biçimde derse girmeyi üniversite yetkililerine kabul ettirir. Üç dönem boyunca başarılı çalışmaları ve matematiğe yeteneği sayesinde hocalarının takdirini kazanır.

Sofya Kovalevskaya Avrupa’da Doktora Yapan İlk Kadın Matematikçi Olur

1871 yılında çalışmalarına devam edebilmek için Berlin’e taşınır. Hocası dönemin ünlü matematikçisi Karl Theodor Wilhelm Weierstrass olur. Yine kadın olarak üniversitede eğitim almasına izin verilmediğinden, Weierstrass dört yıl boyunca her pazar kendisine özel ders verir.

Sofya 1874 yılında, kısmi diferansiyel denklemler ve Abelyan integralleri üzerine üç makale hazırlar. Weierstrass bu makalelerle birlikte doktorasını tamamlamasını uygun görür. Kısmi diferansiyel denklemler üzerine makalesi 1875 yılında Crelle’s Journal adlı bilimsel dergide yayınlanır.

1874 yılında Göttingen Üniversitesi’nde doktorasını tamamlar. Bu sayede matematik alanında Avrupa’da doktora yapan ilk kadın matematikçi olur. Weierstrass’ın tüm çabasına rağmen cinsiyeti yüzünden akademik kadro elde edemez.

Altı yıl boyunca uğraşır; ancak kendisine sunulan en iyi teklifin ilkokulda okuyan kız çocuklarına aritmetik öğretmek olduğunu görür ve şunu söyler: “Maalesef çarpım tablosunda zayıftım.”

Sofya Kovalevskaya
Sofya Kovalevskaya ve kızı

1878 yılında kızı dünyaya gelir. Çalışmalarına diferansiyel denklemler alanında devam eder. Bu sırada eşi intihar eder ve Sofia bu durumdan çok etkilenir. Bu süreçte matematik çalışmalarına daha çok ağırlık verir. 1881 yılında Weierstrass’ın önerisiyle Fransız Matematikçi Gabriel Lamé tarafından öne sürülen Lamé katsayıları denklemleri üzerine çalışır.

Fakat bu esnada yıllar önce ilgisini çeken bir matematiksel fizik problemine yönelir. Bu problemin adı, dönen katı bir cismin hareketini tanımlayan Euler denklemleridir.

Bu denklemler, büyük simetriye sahip altı birinci dereceden diferansiyel denklem sistemini oluşturur. Bu büyük simetriye rağmen denklemlerin genel bir çözüm bulunamamıştır. Çalışmasının tamamlanması yaklaşık 6 yıl sürer. Bu Sofya Kovalevskaya’nın en büyük başarılarından biri olur.

Kendisi Aynı Zamanda Bir Avrupa Üniversitesinde Profesör Olan İlk Kadın Olur

Sonunda matematikçi Magnus Gösta Mittag-Leffler Stockholm’de Sofya için özel bir kadro ayarlamayı başarır. Sofya Kovalevskaya 1884 yılından itibaren orada ders vermeye başlar. Beş yıllık olağanüstü performansı sonucundan aynı üniversitede profesörlüğe atanır.

1889 yılında –Avrupa’nın ilk kadın Fizik Profesörü Laura Bassi ve ilk kadın Matematik Profesörü Maria Gaetana Agnesi’den sonra- bir Avrupa üniversitesinde profesör olan ilk kadın olur.

Stockholm’de geçirdiği yıllar boyunca pek çok akademisyenin çalışmalarına katkıda bulunur. Analiz dersindeki en son güncellenen konular hakkında dersler verir. Acta Mathematica adlı derginin editörü olarak Paris ve Berlin matematikçileri ile irtibatta kalarak uluslararası konferansların organizasyonunda yer alır.

Fransız Bilimler Akademisi, 1886 yılında vereceği Prix ​​Bordin ödülünün konusunu katı cisimler üzerine belirler. Bu ödülü kazanır.

Sofya Kovalevskaya

Ödülün sahibinin adı açıklandığında Akademi şaşkınlığa uğrar. Çünkü kazanan bir kadındır. Ödüle değer görülmesinin sebebi, çalışmanın matematiksel fiziğe sunduğu olağanüstü katkı nedeniyledir. Ayrıca bu başarısıyla Sofya akademide kadın başarılarını göz ardı eden cinsiyetçi yaklaşıma karşı da zafer kazanmıştır.

Pafnuty Lvovich Chebyshev ile hazırlamış olduğu Cauchy-Kovalevskaya Teoremi ile 1889 yılında bir ödül daha kazanır. Sonrasında da İsveç Bilimler İmparatorluk Akademisi üyesi seçilir. Üye seçilebilmesi için Akademi’nin kuralları değiştirilir. 1888 yılında ise Rusya Bilimler Akademisi‘ne seçilen ilk kadın olur.

Son yayınlanan çalışması ise Bruns Teoremi üzerine hazırladığı ve homojen bir cismin potansiyel fonksiyonun özelliğinin daha basit bir kanıtını sunduğu makaledir. Dinamik sistemler üzerine yaptığı çalışmalarının günümüzdeki önemi, dinamik bir sistemin bütünleşebilirliğini belirlemek için oluşturduğu çalışmalara dayanır.

Yöntemlerinin neden işe yaradığı o zamanlar anlaşılmamıştır. Günümüzde bile hala anlaşılması zor bir matematik dalı olan karmaşık analizi, o dönemde yöntem olarak kullanmış olması oldukça dikkat çekicidir.

Sofya Kovalevskaya Yıllar Sonra Edebiyata Yönelir

Sofya Kovalevskaya

Gençlik yıllarında kariyer olarak matematik ve edebiyat arasında uzun süre tereddüt eder; fakat seçimini matematikten yana kullanır. Yıllar sonra edebiyata yönelir.

Rusya’daki çocukluğunun anılarını bir roman biçiminde (ilk olarak İsveççe ve Danca olarak yayınlanır) yazdığı otobiyografik Çocukluk Anıları” (1890) ve Rusya’daki hayatının bir tasviri olan Nihilist Kadın” (1892) dâhil olmak üzere romanlar, oyunlar ve denemeler yazar. Yazdıkları eleştirmenler tarafından olumlu eleştiriler alır. Ne yazık ki bu ümit verici başlangıç, erken ölümüyle son bulur.

Sofia Kovalevskaya

Modern Avrupa’da matematik alanında doktora yapan, bilimsel bir derginin yayın kuruluna ilk katılan ve matematik profesörü olarak atanan ilk kadın olan Sofya, zatürre geçirmesi sebebiyle 10 Şubat 1891 yılında henüz 41 yaşındayken hayata gözlerini yumar.

Tarihe damga vuran diğer kadın matematikçileri tanımak isterseniz: Dünyayı Değiştiren Kadın Matematikçiler


Kaynaklar ve ileri okumalar


Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Olgun Duran

Ömür boyu öğrencilik felsefesini benimsemiş amatör tiyatro oyuncusu ve TEGV gönüllüsü; kitaplarından, doğaya hayranlığından, yeni yerleri görmekten, gittiği yerlerin kültürünü keşfetmekten ve bunların uğruna çabalamaktan vazgeç(e)meyen kişi...  

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu