Tıp ve Sağlık

Kalbiniz Hayatınız Boyunca Kaç Kez Atar Ve Bu Ne Anlama Gelir?

Kalp, organlarımız arasında muhtemel en yanlış algılananıdır. Sevgimizi ifade etmek için kalp görselleri paylaşırız. Bazen de tam tersi sevgilimizden ayrıldığımızda kalbimizin kırık olduğunu dile getiririz. Evet, kalp gerçekten harikulade bir organdır. Sonucunda tüm bu övgüyü hak eder. Ancak bildiğiniz gibi kendisinin duygusal yaşantımıza hiçbir katkısı yoktur.

Aslında bu iyi bir şeydir. Çünkü onun onun dikkatini dağıtacak zamanı da yoktur. Sonucunda yapacak tek bir işi var ve bunu fevkalade iyi bir biçimde yapar. Bir saatte yaklaşık 5000 defa kasılıp gevşeyen bu kan pompası, her 1 dakikada 5-6 litre kanın vücudumuzda yer değiştirmesini sağlar. Bu sayede de vücudumuzdaki tüm damarlarımızda her gün 7500 litre civarında kan dolaşır.

Kan basıncı yani halka arasındaki adı ile tansiyon da, kalbinizin vücudunuza bu kanı pompalamak için kullandığı kuvvetin bir ölçüsüdür. ( Konu ile ilgili detaylar burada: Kan Basıncı (Tansiyon) Nedir? Bu Basınç Nasıl Çalışır?)

Bir Ömür Boyunca Kalp Kaç Kez Atar?

Bazı alıntılarda, “Her insanın sınırlı sayıda kalp atışına sahip olduğu” dile getirilir. Muhtemelen biraz da tembel birinden duyacağınız bu söz devamında “Egzersiz yaparak, etrafta koşuşturarak enerjimi boşa harcamaya niyetim yok.” biçimde tamamlanır. Şimdi gelin bu sözün doğruluk payını hesaplayalım. Bunun için de biraz matematik yapalım.

Dinlenirken, kalbiniz dakikada 60 ila 100 kez atar. Egzersiz yaptığınızda ise, kalbiniz çok daha hızlı atar. Sonucunda vücudunuzun hücrelerine egzersiz sırasında ihtiyaç duydukları oksijen ve besinleri sağlamak için kanı daha hızlı pompalaması gerekir. Bu da normal bir durumdur.

Normal koşullarda kalbinizin dakikada 80 kez attığını kabul edelim. Bu durumda kalbiniz saatte yaklaşık 4.800 kez atar. Bu, günde 115.200 kez yapacaktır. Bir yıl boyunca da, kalbiniz yaklaşık 42.048.000 kez atar. Ortalama 80 yaşına kadar yaşarsanız, kalbiniz yaklaşık 3.363.840.000 kez atacaktır.  

kalp atışı

Yaklaşık kalp atışı sayımızı hesapladıktan sonra şimdi de hareket ile kalp atışı arasındaki ilişkiye bakalım. Aslında kalp atış hızımız ile genel yaşam beklentisi arasında karmaşık bir ilişki vardır. Normal de bilindiği üzere uzun zamandır sporla ilgilenen kişilerde nabız 45-60 seviyelerine kadar düşer. Kalp atış hızınız dinlenme esnasında ne kadar düşük ise o kadar iyidir.

Ancak bazı araştırmalar aynı fikirde değil gibi gözüküyor. 2013 yılında 5.200 kişinin dahil olduğu bir çalışma yayınlanmıştı. Araştırmacılar katılımcıları 16 yıllık süreç boyunca gözlemlemişler ve medikal kayıtlarını tutmuşlardı. 16 yılın sonunda katılımcıların üçte birinden biraz fazlası çeşitli nedenlerle ölmüştü. Bu da araştırmacılara kişilerin kalp atış hızlarını ölüm oranıyla eşleştirmek için bir fırsat yarattı.

Sonunda kalbi dakikada 71-80 defa atan bireylerin herhangi bir zaman aralığında hayatını kaybetme ihtimalinin, kalbi dakikada 50 veya daha az kere atan bireylerden %51 daha fazla olduğu anlaşıldı. Dakikada 81 ila 90 kalp atışı bu riski iki katına çıktı. Dakikadaki kalp atış sayısı 90’ın üzerinde olduğunda da risk üç katına çıktı.

Kalp Atışı İle Kaç Yıl Yaşayacağımız Arasında Bir İlişki Var mı?

Ancak bu bilgiyi, bir kez daha koşuya çıkmaktan kaçınmak için bir bahane olarak kullanmayın. Sonucunda bu bilgi kalp atış sayısı ile yaşam uzunluğu arasında direk bir ilişki olduğuna işaret etmez. Aslında diğer hayvanlara da göz atarsanız bunu görebilirsiniz.

Örneğin tavukların kalbi dakikada 275 defa atar ve yaklaşık 15 yıl yaşarlar. Balinaların kalbi dakikada 20 defa atar ve bizden biraz daha uzun yaşarlar. Fillerin kalbi dakikada 30 defa atar ve 70 yıl kadar yaşarlar. Hamsterların kalbi dakikada 450 defa atar ve 3 yıl kadar yaşarlar

Kara memelileri söz konusu olduğundan en yüksek kan basıncına sahip olan hayvan zürafadır.

Gördüğünüz gibi farklı hayvanların kalp atışları da birbirinden farklıdır. Ancak bu, her zaman ömürleriyle ilişkili değildir. Kara memelileri söz konusu olduğundan en yüksek kan basıncına doğal olarak kalp atışına sahip olan hayvan zürafadır. 

Zürafanın tansiyonu (280/180 mm Hg) kadardır ve bu değerler insanlarda bulunanın iki katıdır. Bunun nedeni aslında son derece mantıklı. Bir zürafanın kalbi cüssesine göre oldukça küçüktür. Bu nedenle de kalp son derece uzun bir boyuna kan pompalamak zorundadır.

Sonuçta kalp atışı ile beklenen yaşam süresi arasında kesin bir kural yok. Ancak olaya kabaca bakarsak, büyük küçük tüm canlılar için hızlı yaşamak ile genç ölmek arasında yürek burkan bir bağlantı var gibi görünüyor. Ayrıca bu yazımıza da göz atmak isteyebilirsiniz: Kalp Şekli Kalbimize Benzemez, O Zaman Kalbi Aşkla Neden İlişkilendirdik?


Kaynaklar ve İleri Okumalar

  • Do We Really Only Get a Certain Number of Heartbeats in a Lifetime? Here’s What Science Says. Yayınlanma tarihi: 14 Nisan 2018; Bağlantı: https://www.sciencealert.com/
  • How Many Times Does Your Heart Beat in a Lifetime?; Bağlantı: https://wonderopolis.org/
  • Jensen MT, Suadicani P, Hein HO, et al. Elevated resting heart rate, physical fitness and all-cause mortality. A 16-year follow-up in the Copenhagen Male Study. Heart 2013;99:882-887.

Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Merhabalar. Matematik öğretmeni olarak başladığım hayatıma 2016 yılında kurduğum matematiksel.org web sitesinde içerikler üreterek devam ediyorum. Matematiğin aydınlık yüzünü paylaşıyorum. Amacım matematiğin hayattan kopuk olmadığını kanıtlamaktı. Devamında ekip arkadaşlarımın da dahil olması ile kocaman bir aile olduk. Amacımıza da kısmen ulaştık. Yolumuz daha uzun ama kesinlikle çok keyifli.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu