Hayatta her gün yeni insanlarla karşılaşırız. Kimilerini severiz, kimilerine mesafeli dururuz. Ancak sevmediğiniz birine iyilik yaptığınızda, ona karşı daha olumlu hisler geliştirebilirsiniz. Bu ilginç duruma Benjamin Franklin Etkisi denir
Benjamin Franklin Etkisi, birine iyilik yaptığınızda o kişiye karşı daha olumlu hisler geliştirme eğilimini ifade eder. Bu durum, insan beyninin davranışlarını duygularıyla uyumlu hale getirme çabasından kaynaklanır. Sevmediğiniz birine iyilik yaptığınızda, beyniniz bu davranışı rasyonelleştirerek o kişiyi daha olumlu bir ışık altında görmeye başlar. İlginç bir şekilde, iyilik yapmak hem yardım edenin hem de yardım edilene olan bakış açısını değiştirir.
Benjamin Franklin Etkisi İle Nasıl Tanıştık?
Benjamin Franklin, otobiyografisinde siyasi rakiplerinin düşmanlığını nasıl yumuşattığını anlatır. Eyalet genel kurulu katipliği seçimlerini kazandığı dönemde, bir rakibi onun siyasi kariyerini tehdit etmiş ve yeniden seçilmesine karşı sert bir konuşma yapmıştır. Seçimi kazanmasına rağmen Franklin, bu kişinin dost olmasının daha faydalı olacağını düşünmüştür.
Franklin, rakibinin kütüphanesinde nadir bir kitabın bulunduğunu öğrenince bir fikir geliştirdi. Ona, kitabı birkaç günlüğüne ödünç alıp alamayacağını soran bir mektup yazdı. Rakibi, bu isteği memnuniyetle kabul edip kitabı kibar bir notla gönderdi. Franklin, kitabı okuyup bir hafta sonra teşekkür notuyla iade etti.
Bir sonraki yasama meclisi toplantısında, ikili arasında samimi bir sohbet başladı. Ortak ilgi alanları ve kitap hakkında konuşmaya devam ettiler. Franklin, bu deneyimden çıkardığı dersi şöyle özetledi:
“Size bir kez iyilik yapan, bir daha yapmaya hazır olacaktır.”
Başka bir deyişle, birinin sizi sevmesini istiyorsanız, size iyilik yapmasını sağlayın. Yüzyıl sonra Leo Tolstoy da bu fikri şöyle dile getirdi. “İnsanları bize yaptıkları iyiliklerden değil, biz onlara iyilik yaptığımızda daha çok severiz.”
Konu İle İlgili Araştırmalar
1960’lı yıllarda psikologlar Jon Jecker ve David Landy, Benjamin Franklin Etkisi’nin modern çağda da geçerli olup olmadığını araştırmak için bir deney yaptı. Bir grup öğrenci arasında bilgi yarışması düzenlendi ve sonunda önemli bir para ödülü verildi.
Daha sonra, katılımcıların üçte birine, deneyci tarafından “Bana özel bir iyilik olarak, kazandığın parayı iade edebilir misin?” diye soruldu. Başka bir gruptan ise aynı talep, deneyci yerine bölüm sekreteri aracılığıyla yapıldı ve parayı bir fona bağışlamaları istendi. Üçüncü gruba ise paralarını iade etmeleri hiç söylenmedi.
Deney sonunda, tüm katılımcılar deneyciyi değerlendiren bir anket doldurdu. Sonuçlar, deneyciye özel bir iyilik yapmaya ikna edilen katılımcıların, onu daha çekici ve olumlu bulduğunu gösterdi. Diğer gruplarda bu düzeyde bir etki görülmedi. Bu deney, Benjamin Franklin Etkisi’nin psikolojik temelini bir kez daha kanıtlamış oldu.
Benjamin Franklin Etkisi Neden İşe Yarıyor?
Benjamin Franklin Etkisi genellikle bilişsel uyumsuzluk teorisi ile açıklanır. Bu teori, aynı anda iki veya daha fazla çelişkili inanca sahip olmanın insanlarda rahatsızlık yarattığını ve bu uyumsuzluğu azaltma eğilimi gösterdiklerini belirtir.
Bir kişi sevdiği birine iyilik yaptığında, davranışını kolayca gerekçelendirecektir. Ancak, sevmediği birine iyilik yaptığında bu davranışı açıklamak için bir sebep bulması gerekir. Bu durumda, kişinin kendini ikna edeceği en basit açıklama, o kişiyi aslında sevdiğidir.
Bu gerekçelendirme mekanizması o kadar güçlüdür ki, yalnızca büyük iyiliklerde değil, nazik bir tavır sergilediğimizde bile karşımızdaki kişiyi daha sempatik bulmaya başlayabiliriz. Dahası, bu fenomen yalnızca sevmediğimiz kişilerle sınırlı değildir. Sevdiğimiz birine yaptığımız çaba ve fedakarlık, bilişsel uyumsuzluk yarattığında da Benjamin Franklin Etkisi devreye girer. Özetle, harcadığımız çaba ve zaman, o kişiye olan duygularımızı daha da güçlendirir.
Benjamin Franklin etkisini Nasıl Kullanmalıyız?
Bu etkiden faydalanmanın temel yolu, insanların sizden daha çok hoşlanmasını sağlayacak durumlarda onlardan küçük iyilikler istemektir. Bu iyilikler, birinden size raftan bir şey uzatmasını, yemekte tuzu vermesini ya da uzman oldukları bir konuda fikirlerini paylaşmasını istemek gibi basit ve gündelik şeyler olabilir.
Bu tür küçük görevler, sizinle karşınızdaki kişi arasındaki etkileşim miktarını artırır. Bu da ufak bir bilişsel uyumsuzluk yaratır; kişi, size neden yardım ettiğini açıklamak için zihinsel bir gerekçe bulmaya çalışır ve bu gerekçe genellikle sizi sevdiği sonucuna ulaşır.
Ayrıca, karşı tarafa bir iyilikle ilk adımı atabilirsiniz. Küçük bir iyilik, dostane olduğunuzu ve kötü niyet taşımadığınızı gösterir. İnsanlar için yapılan iyilikler, onların gözünde sizi daha sempatik kılar ve size karşı mevcut düşmanlıkları bile yumuşatabilir.
Unutmayın, Benjamin Franklin Etkisi yalnızca karşınızdakini değil, sizi de etkiler. Siz de iyilik yaptığınız kişiler hakkında daha olumlu düşünmeye başlarsınız. Ancak bu etkiden faydalanırken, iyi niyetinizi kendi çıkarları için kullanmak isteyen kişilere karşı dikkatli olmanız önemlidir.
Kaynaklar ve ileri Okumalar
- Jecker, J., & Landy, D. (1969). Liking a Person as a Function of Doing Him a Favour. Human Relations, 22(4), 371–378. https://doi.org/10.1177/001872676902200407
- The Benjamin Franklin Effect: How to Build Rapport by Asking for Favors; Bağlantı: https://effectiviology.com/
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel