Psikoloji

Yerkes Dodson Yasası: Bu Grafik Strese Bakış Açınızı Değiştirecek!

Özgüveni yüksek biri bile olsanız, birisi sizi izlediğinde veya bir konuşma yapmamız gerektiğinde sesinizin titrediğini fark etmiş olmalısınız. Öte zamanlarda, kimi durumlarda becerinizden kendiniz bile etkilenmiş olabilirsiniz. Aradaki fark neden kaynaklanır? Psikolog Robert M. Yerkes ve John Dillingham Dodson bir asırdan uzun bir süre bu soruya bir cevap vermişlerdi. Açıklamaları Yerkes-Dodson yasası olarak biliniyor.

Yerkes Dodson

Çağın vebası olarak da isimlendirdiğimiz stres genellikle olumsuz ve kaçınmamız gereken bir durum olarak nitelenir. Stresli bir gün yorgunluk, kas gerginliği veya şiddetli bir baş ağrısı ile sonuçlanacaktır. Stresli bir hafta, sizi üzgün, endişeli, sinirli, huzursuz hissettirir. Ancak aslında Yerkes-Dodson yasasının ortaya koyduğu gibi her stres zararlı değildir.

Yerkes-Dodson Yasası Nedir?

stres nedir
Şaşırtıcı bir şekilde, stresle ilgili düşüncelerinizi değiştirmek, stresin üzerinizdeki etkisini de değiştirebiliyor. Avuç içlerinizin terlediğini, kalp atışlarınızın ve nefesinizin hızlandığını fark ettiğiniz zaman bunları “vücudunuzun size yardımcı olmaya çalışması” şeklinde yorumlarsanız iç tepkiniz değişiyor.

Psikolojik anlamda uyarılma, vücudunuzun uyanık, aktif, eyleme ve tepkiye hazır olma durumu veya bu duruma ulaşma sürecidir. 1908’de geliştirilen Yerkes-Dodson yasası ise farklı uyarılma düzeylerinin performansımız üzerindeki etkisini açıklar. Bu yasaya göre, her görev için performansımızın maksimuma çıktığı ideal bir uyarılma düzeyi vardır.

Yerkes-Dodson yasasını anlamanın en iyi yolu onu bir grafik üzerinde incelemektir. Bu grafik genellikle aşağıdaki gibi olacaktır. Ancak bu grafik sadece performans ile stres arasında bir ilişki olduğunu bizlere gösterir. Belli bir stres seviyesinin performansı iyileştirmeye yardımcı olabileceğini, ancak belirli bir noktanın ötesinde performansın bozulduğunu belirtir.

Yerkes-Dodson-Yasasi-
1908’de geliştirilen ve Yerkes-Dodson Yasası olarak bilinen görüşe göre, bireyin
uyarılma düzeyi ile performansı arasında ilişki vardır.

Yukarıda gördüğünüz grafik yanlış olmasa da temelinde biraz eksiktir. Orijinal çalışmada iki grafik yer alır. Bu grafiklerden ilki karmaşık görevlerde uyarılma ve performans seviyeleri arasındaki ilişkiyi temsil eder. Diğeri ise durumu basit görevler için ilişkilendirir. Bu nedenle yukarıda gördüğünüz grafik genellikle bu yasanın Hebbian versiyonu olarak anılmaktadır. Asıl grafik ise aşağıdaki gibidir.

Yukarıdaki grafikte gördüğünüz çizgilerin her birindeki en yüksek nokta, basit ya da zor herhangi bir görev yapan kişinin maksimum performansa ulaştığı noktayı göstermektedir. Buna göre basit görevler için, performans uyarılma ile birlikte önce yükselme ve ardından düzleşme eğilimi gösterir. Bununla birlikte, daha karmaşık görevler için, performans orta noktaya kadar uyarılma ile birlikte yükselir, bundan sonra uyarılma seviyelerindeki herhangi bir artış, işlev görme yeteneğimizi bozma eğilimindedir.

Ancak uyarılma, tetikte olma veya harekete geçmeye ve tepki vermeye hazır olma durumuysa, daha fazla uyarılmanın daha fazla uyanıklık ve yetenek anlamına gelmesi gerekmez mi? İşte bu noktada da işin içine stres karışacaktır.

Yerkes-Dodson Yasası İle Nasıl Tanıştık?

1908’de yayınlanan ünlü bir makalede Robert M. Yerkes ve John D. Dodson, fareleri bir deney kutusuna yerleştirerek alışkanlık oluşumunu araştırdı. Kutuda bir yuva ve biri siyah biri beyaz olmak üzere iki odacık vardı. Yuvadan çıkmaya zorlanan fareler, geri dönmek için ya siyah odayı ya da beyaz odayı seçmek zorunda kaldılar. Siyah odayı tercih eden farelere elektrik şoku verilecekti. ( Bu nedenle de bu deney temelinde çok tartışılacaktı). Deney düzeneğini aşağıda görebilirsiniz.

Robert M. Yerkes ve John D. Dodson tarafından kullanılan ahşap deney kutusunun bir diyagramı.

Yerkes ve Dodson fareler üzerinde yaptıkları bu deneyin sonucunda farelere verdikleri elektrik şokunun onları labirentin diğer ucuna geçmek için harekete geçirdiğini fakat şokun seviyesi yüksek dereceye ulaştığında farelerin performanslarının düştüğünü gözlemlediler.

Yerkes ve Dodson sonrasında, farelerin güçlü bir şoktan kaçınmak için basit görevleri, hafif bir şoktan kaçınmak için de kompleks görevleri öğrendiklerini de belirlediler. Daha sonraki araştırmacılar, bunun anlamını hayvanın katıldığı herhangi bir görevin güçlük derecesine göre, optimum bir uyarılma düzeyinin bulunması gerektiği şeklinde açıklayacaklardı.

Stres Ve Performans Arasındaki İlişki Karmaşıktır

Uyarılma ve stres kavramları aslında çok yakından bağlantılıdır. Genellikle ‘stresli olmak’ olarak adlandırma eğiliminde olduğumuz şey, uzun vadeli bir uyarılma birikimi ile onu serbest bırakmanın yeterli bir yolunun olmamasıdır.

Ayrıca uyarılma, basit görevleri karmaşık görevleri etkilediği gibi etkilemez. Basit görevler sizden çok daha az bilinçli girdi gerektirir. Sonucunda su içmek matematik çalışmaktan çok daha kolaydır. Bu nedenle inanılmaz derecede stresli olsanız bile su içmede bir sıkıntı yaşamazsınız. Bu size yeni bir duygusal yük getirmeyecektir. Ancak aynı durum zor görevler için geçerli değildir.

Yerkes-Dodson yasası, zihinlerimizin ve bedenlerimizin stresle nasıl ilişki kurduğunu ve stresle nasıl başa çıktığını anlamak için yararlı bir kestirme yol sağlar. Bu nedenle Yerkes-Dodson yasası tarafından vurgulanan mekanizmaları anlamak gereklidir. Yapmamız gereken bir görevde tembellik yapıyorsak, uyarılmamızı yapay olarak artırmak bizi harekete geçirecektir. Stresli durumlarda da  çeşitli yöntemler ile stresinizi azaltmayı deneyebilirsiniz. Ancak bu da bir yere kadar etkili olacaktır.

Sonuç Olarak;

Son olarak unutmayalım. Yerkes-Dodson yasası, bir yasa olarak adlandırılsa da, fizik yasaları gibi asla değişmez diyeceğimiz yasalardan biri değildir. Yazarların kendileri de bunu açıkça belirtmiştir. Bu yasa sadece bize arka planda çalışan bir mekanizma hakkında fikir vermektedir.

Sonucunda alkol aldığınız zamanlarda, hiçbir uyarı düzeyi güvenli bir şekilde araba sürmeniz için yeterli değildir. Karnı aç bir kişiyi ne kadar motive ederseniz edin, ağır bir fiziksel aktiviteyi sürdürmesini sağlayamazsınız. Duygularımız, inanç sistemlerimiz, içinde büyüdüğümüz kültürel ortam, becerilerimiz ve sosyoekonomik durumumuz gibi şeyler herhangi bir görevi yerine getirme yeteneğimizi ve görevlerle üretken bir şekilde ilgilenme arzumuzu etkiler.

Psikoloji karmaşık bir araştırma alanıdır ve en karmaşık kısmı da insan psikolojisidir. Stresin performansımız üzerinde bir etkisi olduğunu anlamak kendi hayatımızda başarıya ulaşmamıza yardımcı olabilir. Ancak yeteneklerimizi veya başarımızı etkileyen tek faktör bu değildir.  Ayrıca göz atmak isterseniz. Biyolojileri ile Bizleri Şaşırtan Çıplak Kör Fareler İnsanlığın Umudu Olabilir


Kaynaklar ve ileri okumalar

  • The Yerkes-Dodson law: This graph will change your relationship with stress. Yayınlanma tarihi: 8 Temmuz 2022; Bağlantı: https://bigthink.com
  • The Yerkes-Dodson Law and Performance. yayınlanma tarihi: 24 Mayıs 2022; Bağlantı: https://www.verywellmind.com/
  • The Yerkes–Dodson law, or why you mess up tasks when your crush is watching you. Yayınlanma tarihi: 5 Mayıs 2023; Bağlantı: https://www.zmescience.com/

Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Merhabalar. Matematik öğretmeni olarak başladığım hayatıma 2016 yılında kurduğum matematiksel.org web sitesinde içerikler üreterek devam ediyorum. Matematiğin aydınlık yüzünü paylaşıyorum. Amacım matematiğin hayattan kopuk olmadığını kanıtlamaktı. Devamında ekip arkadaşlarımın da dahil olması ile kocaman bir aile olduk. Amacımıza da kısmen ulaştık. Yolumuz daha uzun ama kesinlikle çok keyifli.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu