Biyoloji ve Coğrafya

Titanik Enkazı Etrafındaki Sular Neden Tehlikelidir?

1911 sonbaharında belli olmayan bir anda, Grönland’ın uçsuz bucaksız buz tabakasının güneybatısındaki bir buzuldan, devasa bir buz parçası koptu. Sonraki aylarda, okyanus akıntıları ve rüzgar tarafından yavaş yavaş güneye doğru sürüklendi ve kısmen eridi. Tahmini 500 metrelik buz tabakasından, geriye 125 metre kadarı kaldı.

14 Nisan 1912 gecesinde bu buzdağı, İngiltere’deki Southampton’dan ABD’nin New York kentine ilk seferini yapan yolcu gemisi RMS Titanik ile çarpıştı. Yaklaşık üç saat içinde gemi battı ve 1.500’den fazla yolcu ve mürettebatı beraberinde ölüme götürdü. Titanik enkazı, şu anda Newfoundland sahilinin yaklaşık 640 km güneydoğusundaki bir bölgede, deniz seviyesinden yaklaşık 3,8 km aşağıda yatıyor.

Beş kişilik bir denizaltının Titanik enkazına yaptığı turistik bir gezide kaybolması bizlere, derinlere yapılan böyle bir keşif gezisinin, hangi riskleri barındırdığını sorgulatıyor.

Titanik ilk yolculuğuna 10 Nisan 1912’de öğle saatlerinde Southampton’dan yola çıktı.

Titanik enkazı civarı neden hala tehlikelidir?

Derin okyanus karanlıktır. Güneş ışığı, su tarafından çok hızlı bir şekilde emilecektir. Yüzeyden yaklaşık 1.000 m’den daha derine nüfuz edemez. Bu nedenle de Titanik enkazının yer aldığı yere, “gece yarısı kuşağı” da denilmektedir.

Enkaz alanına yapılan önceki keşif gezilerinden, okyanus tabanına erişmek için, zifiri karanlıkta iki saatten fazla alçalmak gerektiğini biliyoruz. Onlarca yıllık yüksek çözünürlüklü taramayla bir araya getirilen Titanik enkaz alanının ayrıntılı haritaları elimizde var. Ancak bu haritalar belirli bir referans noktası olunca işimize yarayacaktır. Ayrıca bir denizaltı battığında ve bilinen bir başlangıç noktasından uzaklaştığında, uydulara veya başka herhangi bir harici konum verisi kaynağına erişimi yoktur.

Titanik Enkazı Etrafındaki Sular Neden Tehlikelidir?
Mürettebatı, derin okyanusun ezici basıncından, kalın duvarlar koruyor.

Bu nedenle denizaltılarda INS ( Inertial Navigation – Ataletsel Navigasyon ) denilen bir sistem yer alır. Bir INS, bir nesnenin bilinen bir başlangıç noktasına, hızına ve yönüne göre konumunu hesaplamak için gelişmiş işlemlerle birlikte son derece hassas ivmeölçerler, jiroskoplar ve manyetometrelerden oluşan bir koleksiyon kullanır.

Bu sistemin gelişmiş bir versiyonu, OceanGate’in Titan denizaltısında da mevcuttu. Bu denizaltında aynı zamanda, aracın deniz tabanına göre derinliğini ve hızını tahmin etmek için Doppler Speed Log olarak bilinen bir akustik sensör de vardı.

Titanik Enkazı Etrafındaki Sular Neden Tehlikelidir?
Titan 670 cm. uzunluğunda, 280 cm. genişliğinde ve 250 cm yüksekliğinde. Bu tip deniz araçları, denizaltıların aksine, sınırlı güçle hareket edebiliyor. Bir destek gemisinden denize bırakılıyor ve geri güverteye çekiliyor.

OceanGate firması Titanik enkazına 2021 yılından bu yana tur düzenliyor. Önceki dönemlerde bu turlara katılan yolcular, okyanus tabanına ulaştıklarında yollarını bulmanın ne kadar zor olduğunu anlatmışlardı. Geçtiğimiz yıl OceanGate ile Titanic enkazına yapılan bu tura katılan, Simpsonlar dizisinin yazarlarından Mike Reiss yaşadığı deneyimi şu şekilde ifade etmişti.

“Dibe indiğinizde nerede olduğunuzu gerçekten bilmiyorsunuz. Titanik’in oralarda bir yerde olduğunu bilsek de körlemesine dolaşmak zorunda kaldık. Okyanusun altındaki en büyük şey sadece 500 metre uzaktaydı. Ancak onu bulmak için 90 dakika harcadık.”

Titanik enkazı civarı ile ilgili tek sorun karanlık değildir.

Titanik Enkazı Etrafındaki Sular Neden Tehlikelidir?
Deniz dibinde 100 yılı aşkın bir süre kaldıktan sonra Titanik yavaş yavaş bozulmaya başladı. Geminin iki ana bölümünün deniz tabanına çarpması sonucu oluşan ilk darbe, enkazın büyük bölümünü zaten deforme etmişti. Sonrasında da görevi denizin 3.800 m altında yaşayan minik mikroplar devraldı. Bu mikroplar gemideki demir ile besleniyorlar. Bunun bir sonucu olarak da her geçen yıl enkaz biraz daha bozuluyor.

Bir nesne okyanusta ne kadar derine giderse, etrafındaki suyun basıncı da o kadar artar. Titanik gemisinin batığı 3800 metre derinlikte yatıyor. Titan’ın karbon fiber ve titanyum gövdesi, ona maksimum 4.000 metre derinliğe inecek şekilde tasarlanmıştı. Ancak şu anda Titanik ve etrafındaki her şey, yüzeydekinden 390 kat daha fazla basınca maruz kalıyor.

Ayrıca bu derinlikteki bir başka sorun ise dip akıntılarıdır. Yüzeyde bulunanlar kadar güçlü olmasa da, bu akıntılarda büyük miktarlarda su hareket eder. Bu tip akıntılar deniz tabanında bazı dalgalanmalar yaratır. Konunun uzmanları da bu dalgalanmaları inceleyerek akıntının şiddetini anlar.

Titanik enkaz alanında yapılan incelemeler bu bölgede doğudan batıya doğru dipten akan bir akıntı olduğunu göstermişti. Uzmanlar bölgedeki akıntıların bir denizaltı için risk oluşturacak kadar güçlü olmadığını söylese de bu akıntılar, hassas haritalama işlemi için bir zorluk teşkil ediyor.

Kayıp denizaltı bulunsa da yolcuları kurtarmak başka bir sorundur

Titanik’in yeri, batmasından 73 yıl sonra 1985 yılına kadar keşfedilmişti. Bu oldukça zorlu bir süreçti. Ve aslında aynı zorluk günümüzde de geçerliliğini koruyor.

Titanik Enkazı Etrafındaki Sular Neden Tehlikelidir?
Aracın son yolculuğuna başlamadan hemen önce çekilen son fotoğrafı

Titanik’in enkazını görmek için 250 bin dolar ödeyen ve ufak bir araç içinde tahminen deniz dibine indikleri düşünülen 5 kişiye ne olduğuna dair çok az ipucu var. Kurtarma ekipleri, Titan’ın bilinen son konumundan her 30 dakikada bir tekrar eden sesler saptasa da seslerin Titanik’in enkazından mı, okyanusun altında başka bir şeyden mi, yoksa gerçekten de 18 Haziran sabahından beri kayıp olan araçtan mı geldiğini anlamak mümkün değil.

Titanik Enkazı Etrafındaki Sular Neden Tehlikelidir?
Geminin içi bu şekilde gözüküyor. Denizaltıda İngiliz milyarder işadamı Hamish Harding, Pakistan vatandaşı iş adamı Shahzada Dawood ve oğlu, Paul-Henry Nargeolet isimli Fransız kaşif var. Dalışı organize eden OceanGate firmasının CEO’sunun da araçta olduğu bildiriliyor. Tüm yolcular, öncesinde riskleri bildiklerine dair birçok evrak imzalamıştı. Ancak geminin güvenliği ile ilgili risklerin ne kadarını bildikleri şüpheli.

OceanGate Titan denizaltısı, Kuzey Atlantik Okyanusu’ndaki bir derin deniz çukurunda Titanik enkazına 2,5 saatlik inişinden yaklaşık 1 saat 45 dakika sonra kayboldu. Denizaltının şu anda muhtemelen 12 saatten daha az acil durum oksijen kaynağı kaldı.

Titan bulunursa, kurtarma girişimi de bu konuda rekor kıracak. Tarihteki en derin okyanus kurtarma olayı, 1973 yılında gerçekleşti. Kanadalı dalgıç Pisces III’ün ve iki mürettebatı İrlanda kıyılarında yüzeyin 480 metre altından kurtarıldı.

Ancak bu derinlik Titan’ın olduğu düşünülen derinlikten yaklaşık sekiz kat daha az. Kurtarma adına çeşitli teoriler geliştirilirken umutlar da giderek azalıyor. Tüm bu gelişmelerinin sonucunda da bu kazanın gerçek nedenleri uzun süre daha tartışılacak gibi görünüyor.


Kaynaklar ve ileri okumalar

  • Why the waters around the Titanic are still treacherous. Yayınlanma tarihi: 20 Haziran 2023; Bağlantı: https://www.bbc.com/
  • If the missing titanic submersible is found, how could the passengers be rescued? Yayınlanma tarihi: 22 Haziran 2016; Bağlantı: https://www.livescience.com/

Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Merhabalar. Matematik öğretmeni olarak başladığım hayatıma 2016 yılında kurduğum matematiksel.org web sitesinde içerikler üreterek devam ediyorum. Matematiğin aydınlık yüzünü paylaşıyorum. Amacım matematiğin hayattan kopuk olmadığını kanıtlamaktı. Devamında ekip arkadaşlarımın da dahil olması ile kocaman bir aile olduk. Amacımıza da kısmen ulaştık. Yolumuz daha uzun ama kesinlikle çok keyifli.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu