Psikoloji

Sosyopat ve Psikopat: Aralarındaki Fark Nedir?

Muhtemelen daha önce “sosyopat” ve “psikopat” terimlerini duymuşsunuzdur. Her ikisinin de olumlu kişilik özellikleri olmadığının da elbette farkındasınızdır. Ancak gerçekte ne anlama geliyorlar? Aslında ikisi de klinik bir teşhis değildir. Ayrıca her ikisi de antisosyal davranış ve duygusal kopukluk ile ilgili benzer bir dizi özellik öne sürerken, farklı kökenlere ve günümüz bilim camiasında farklı ilgi alanlarına sahiptir. Bu yazıda bir sosyopat ve bir psikopat arasındaki farklar hakkında daha fazla bilgi edinelim.

Bir Sosyopat ve Psikopat Farkı Nedir?

sosyopat ve psikopat farkı
Gerilim filmlerinde görmeye alışkın olduğumuz bir sahne. Araştırmalara göre genel popülasyondaki erkeklerin %1-2’si ve kadınların %0,3-0,7’si psikopattır. Ancak, psikopatik özelliklere sahip kişilerin sayısı muhtemelen çok daha fazladır. Psikopati bir spektrumdur ve hepimiz bir yerlerde bir miktar tanımlı özelliklerini barındırırız.

Psikopat Nedir?

Psikoloji, empatiyi “başkalarının duygusal durumlarını anlamak ve dikkatle yanıtlamak için doğal kapasite” olarak tanımlar. İlk bakışta önemsiz gibi görünse de empati, sosyalleşmemize ve diğer insanlarla iletişim kurmamıza yardımcı olan çok önemli bir beceridir. Bu sayede bireyler arasında işbirlikçi davranış gelişir ve bu da bir bağ oluşturmaya yardımcı olabilir.

Ancak herkes de bu yetenek yeterince gelişmemiştir. Psikopati (Psikopatlık), manipülatif, duygusal yönden acımasız ve suç işleme potansiyeline sahip kişilik yapıları için kullanılır. Empati yeteneği eksikliği de psikopatların en sık belirtilen özelliklerinden biridir.

Psikopati tespit edilmesi en zor rahatsızlıklardan biridir. Çünkü psikopatlar herhangi bir belirgin semptom göstermeden dışarıdan kesinlikle normal bir biçimde görünürler. Bu kişilerin tipik özellikleri etrafındaki diğerlerinin güvenliğini veya iyiliğini umursamamaları, değişken bir ruh haline sahip olmaları, herhangi bir empati veya vicdandan yoksun olmaları, ayrıca yıkıcı ve saldırgan davranışlar göstermeleri gibi şeylerdir.

sosyopat ve psikopat farkı

Sosyopat Nedir?

Bir psikopatın ve bir sosyopatın özellikleri “aynıdır” ve her ikisi de antisosyal kişilik bozukluğunun klinik teşhisi kapsamına girer. Sosyopati terimi, 1920 ile 1950 yılları arasında bir psikolojik teori olarak ortaya atılsa da zamanla kullanım dışı kalmıştır.

Bu terim ilk ortaya atıldığı zamanlarda  insanların boş sayfalar olarak doğduklarına ve daha sonra çevreleri veya sosyal güçler tarafından şekillendirildiğine ve sonuçta bununiyi veya kötü bir kişiliğe yol açtığına inanılıyordu. Ancak bu görüşün yanlış olduğu ilerleyen süreçte anlaşılacaktır. Bunun sonucunda da sosyopati terimi yaklaşık 20 yıl önce Mental Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabından (DSM-5) çıkarıldı.

Ancak yine de günümüzde bir kişi çevresinden kaynaklı bir davranış bozukluğu geliştirirse sosyopat terimini kullanıyoruz. Öte yandan psikologlar, psikopatların bu bozuklukla doğduklarına, yani psikopatik eğilimlere karşı genetik bir yatkınlığa sahip olduklarına inanırlar. Tıbbi araştırmalar, psikopatların normal insanların beyinlerinden yapısal olarak farklı beyinlere sahip olma eğiliminde olduğunu göstermektedir. Daha spesifik olarak, beynin dürtü kontrolü ve hafıza düzenlemesinden sorumlu bölümleri psikopatlarda az gelişmiştir.

Psikopat ve Sosyopat Özellikleri Nelerdir?

sosyopat ve psikopat farkı
Sosyopat ve psikopat farkı

Bir psikopatın ve bir sosyopatın özellikleri benzese de sosyal yapı açısından bazı farklar vardır. Örneğin;

  • Sosyopatlar, psikopatlara kıyasla daha dürtüsel ve düzensiz hareket etme eğilimindedir.
  • Sosyopatlar genellikle bir işi veya aile hayatını sürdürmek için mücadele ederken, psikopatlar bunu yapabilir.
  • Psikopatlar genellikle bağlanma sorunu ile mücadele ederken, sosyopatlar bunu benzer düşünen bir bireyle yapabilir.
  • Psikopatlar, eylemlerinden sosyopatlardan daha az suçluluk yaşarlar.

Bu tip durumlar sergileyen kişiler, kişilik özelliklerinin “karanlık üçlüsü” olarak bilinen değerlendirmede yüksek puan alırlar. Bu karanlık üçlü narsisizm (kendini önemseme), Makyavelizm (stratejik sömürü ve aldatma) ve psikopati (duygusuzluk ve sinizm) olarak tanımlanmıştır. Bu üç kişilik özelliğinden ilki olan narsisizm, empati yoksunluğu, diğer insanların ihtiyaçlarına karşı kayıtsızlık ve üstünlük duygusu gibi özellikleri içerir.

Bu nedenle psikopatların empatiden yoksun olduğu kabul edilir. Ancak yeni yapılan bir araştırma, bu bireylerin başkalarının duygularını anlayabildiğini ve paylaşabildiğini gösteriyor. Anlaşılan bu kişiler empatiden yoksun değiller. Ancak onu açıp kapatmak için bir anahtarları var. Bu anahtarda varsayılan olarak kapalı biçiminde gözüküyor. Kısacası sadece bu duyguları paylaşmak istemiyorlar yani umursamıyorlar.

Psikopatlar Empati Kurabiliyorsa Tedavi Edilebilirler mi?

sosyopat ve psikopat farkı

Bu bireylerin empati kurma becerisine sahip olup olmadığını test etmek için tüm katılımcılar, çeşitli duyguları ifade eden insanların görüntülerine baktılar. Sonrasında da her bir kişinin hangi duyguyu deneyimlediğini belirlemeye çalıştılar. Karanlık üçlü özelliklerinde yüksek puan alanlar, herkes kadar başarılıydı. Sonuçlar ayrıca bilişsel yeteneğin empati yeteneği ile pozitif ilişkili olduğunu gösterdi.

Kısacası karanlık kişilik özellikleri empati kurma niyetini olumsuz anlamda etkiliyordu. Ancak empati kurma yeteneğiyle bir ilişkisi yok. Sonuçlar, psikopatları daha fazla empati kurmaya teşvik etmenin mümkün olabileceğini gösteriyor.

Psikopatisi olan tüm insanlar fiziksel olarak şiddet yanlısı olmasa da araştırmalar, psikopatların genel nüfusun %1’inden azını oluşturmasına rağmen, tüm şiddet içeren suçların %30 ila %50’sinden sorumlu olduğunu ortaya koymaktadır. Bu nedenle olası bir tedavi umut vericidir. Ancak elbette bunun uzun vadede etkili olduğunu gösteren henüz bir kanıt yok.



Kaynaklar ve İleri Okumalar:

Matematiksel

Sibel Çağlar

Merhabalar. Matematik öğretmeni olarak başladığım hayatıma 2016 yılında kurduğum matematiksel.org web sitesinde içerikler üreterek devam ediyorum. Matematiğin aydınlık yüzünü paylaşıyorum. Amacım matematiğin hayattan kopuk olmadığını kanıtlamaktı. Devamında ekip arkadaşlarımın da dahil olması ile kocaman bir aile olduk. Amacımıza da kısmen ulaştık. Yolumuz daha uzun ama kesinlikle çok keyifli.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu