Toplum Bilimi

Empati Boşluğu: Kendimizi ve Başkalarını Anlamanın Önündeki Görünmez Engel

Empati boşluğu (İngilizce: empathy gap), bir bireyin başka bir kişinin duygularını, bakış açısını veya yaşadığı durumu anlamakta zorluk çekmesine yol açan bir bilişsel önyargıdır. Bu durum, özellikle bireyin kendi mevcut duygusal durumu ile başka birinin duygusal deneyimi arasında bir kopukluk yaşadığı durumlarda belirgin hale gelir.

empati boşluğu
Empati ile empati boşluğu siyah ve beyaz gibi birbirine ters durumları bizlere göstermektedir.

Diyelim ki iş yerinde patronunuzdan sizi çok kızdıran bir e-posta aldınız. Bu durumda, öfkenizin etkisiyle düşünmeden sert bir cevap vermeniz olasıdır. Ancak, kısa bir süre sonra öfkeniz yatışacak ve durumu daha sakin bir şekilde değerlendirebileceksiniz.

Ne var ki, fevri bir tepkiyle gönderdiğiniz o e-posta, profesyonel itibarınıza zarar verebilir ve hatta işinizi kaybetmenize neden olabilir. Bu, empati boşluğuna bir örnektir. Buradaki temel sorun, mevcut duygusal durumunuzun ileride nasıl değişeceğini fark edememenizdir.

Empati boşluğu yalnızca kendi duygularınızı yanlış yönetmenize yol açmaz; aynı zamanda başkalarının duygularını doğru anlamanızı da zorlaştırabilir. Örneğin, televizyonda bir yarışmacıyı izlerken, onun bir soru karşısında donup kaldığını gördüğünüzde, yaşadığı stres veya baskıyı anlamakta güçlük çekebilirsiniz. Kendi rahat pozisyonunuzdan, onun yerinde olsaydınız çok daha iyi bir performans sergileyeceğinizi varsayabilirsiniz.

Empati Boşluğu Nedir?

Empati Boşluğu: Duygularımızın Davranışlarımızı Etkilediğini Anlamak Neden Zor?
Önemli davranışsal iktisatçılar George Loewenstein, Ted O’Donoghue ve Matthew Rabin, mevcut duygusal durumlarımızın zevklerimiz, davranışlarımız ve inançlarımız için bir “bağlantı noktası” olarak kullanıldığını öne sürdüler.

Empati boşluğu kavramı, ilk olarak ekonomist George Loewenstein tarafından ortaya atılmıştır. Loewenstein, liderlik ettiği bir dizi çalışmada, insanların acı, bağımlılık, susuzluk ve korku gibi yoğun fiziksel ve duygusal deneyimlere tepki olarak empati boşluğu yaşadığını göstermiştir.

Bu çalışmalarda, bireylerin mevcut duygusal veya fiziksel durumlarının, hem kendi geçmiş veya gelecekteki hallerini hem de başka insanların yaşadığı durumları doğru bir şekilde anlamalarını nasıl engellediği gözler önüne serilmiştir.

Bu önyargı, insan ilişkilerinde sık sık yanlış anlamalara yol açar ve empati kurmayı zorlaştırır. Örneğin, birinin zor bir dönemden geçtiğini gördüğünüzde, bu durumu dışarıdan önemsiz gibi algılayabilirsiniz. Ancak, bu yaklaşım, o kişinin yaşadığı gerçek duygusal yoğunluğu anlamanızı engeller.

Benzer şekilde, öfke, korku veya aşırı mutluluk gibi yoğun duygular yaşayan biri, çevresindeki insanların daha sakin bir ruh hali içinde nasıl hissettiğini ya da neden öyle davrandığını anlamakta zorlanacaktır. Empati boşluğu üç temel şekilde ortaya çıkacaktır.

Empati Boşluğu: Duygularımızın Davranışlarımızı Etkilediğini Anlamak Neden Zor?
Sıcak ya da soğuk bir duygusal durumda olmak verdiğimiz kararları önemli ölçüde etkileyecektir. Bunun farkına varmadan hareket etmeniz durumunda da empati boşluğu adı verilen sorunla yüzleşmek zorunda kalırsınız.
  • Gelecekteki duyguları öngörmede zorluk: Empati boşluğu, bireyin kendi gelecekteki duygusal durumunu doğru bir şekilde tahmin etmesini de zorlaştırır.
  • Soğuk-duygu boşluğu: Kişi, sakin ve tarafsız bir ruh hali içerisindeyken, başka birinin güçlü duygusal durumunu (örneğin, korku, öfke ya da aşırı stres) tam anlamıyla kavrayamaz.
  • Sıcak-duygu boşluğu: Yoğun bir duygu deneyimi sırasında (örneğin öfke anında), kişi mantıklı değerlendirmeleri göz ardı eder. Bu nedenle diğer insanların neden böyle hissetmediğini anlayamaz.

Empati Boşluğunu En Aza İndirmek İçin Ne Yapmalıyız?

Empati Boşluğu: Duygularımızın Davranışlarımızı Etkilediğini Anlamak Neden Zor?
Empati boşlukları yaşanmasının temel nedeni, insan bilişinin duruma bağlı olmasıdır. Yani bilgiyi işleme ve karar verme şeklimiz, büyük ölçüde o andaki zihinsel durumumuza bağlıdır.

Empati boşluğu, yalnızca bireysel ilişkileri değil, aynı zamanda grup dinamiklerini, toplumdaki anlayış eksikliklerini ve hatta politika, eğitim ya da sağlık alanındaki karar süreçlerini de etkiler. Bu nedenle, bu önyargıyı fark etmek ve azaltmak için bireylerin empati becerilerini geliştirmeye yönelik bilinçli bir çaba göstermeleri gereklidir.

Gördüğünüz gibi empati boşluğu duyguların gücünü doğru tespit edememe sorunudur. Bu nedenle her zaman mantıklı kararlar aldığımıza kendimizi inandırmak yerine, duyguların eylemlerimizi dönem dönem çarpıttığını kabul etmemiz gerekir. Bunun için şu stratejiler işe yarayacaktır.

  • Duygusal bağ kurmaya odaklanma: Somut veriler yerine, insanların duygusal deneyimlerini dinlemek, empati becerisini güçlendirir.
  • Kendi duygusal farkındalığını artırma: Kişi, kendi ruh hali ve duygusal durumlarını anlamaya çalışarak başkalarının deneyimlerini daha iyi kavrar.
  • Farklı bakış açılarını keşfetme: Empati boşluğunu aşmanın bir diğer yolu, farklı yaşam deneyimlerine sahip insanları dinlemek ve anlamaya çalışmaktır.

Sonuç Olarak

Empati boşluğu, hepimizin zaman zaman yaşadığı bir önyargıdır. Ancak, farkındalık geliştirerek ve bilinçli çabalarla bu boşluğu azaltmak mümkündür. Unutmayın, empati yalnızca başkalarını anlamakla ilgili değil, aynı zamanda kendi duygularınızı da doğru bir şekilde değerlendirebilme yeteneğidir. Empati boşluğunu aşmak, hem bireysel ilişkilerinizde hem de genel yaşam kalitenizde olumlu etkiler yaratabilir.


Kaynaklar ve ileri okumalar

  1. Why do we mispredict how much our emotions influence our behavior?. Kaynak site: Decision Lab. Why do we mispredict how much our emotions influence our behavior/
  2. Newman, S. (2016, February 8). Understanding and Mastering the Empathy Gap. Psychology Today. Newman, S. (2016, February 8). Understanding and Mastering the Empathy Gap/
  3. The Empathy Gap: Why People Fail to Understand Different Perspectives. (n.d.). Effectiviology – Psychology and philosophy you can use. Retrieved October 1, 2020, from https://effectiviology.com/empathy-gap/#Types_of_empathy_gaps
  4. Loewenstein, G., O’Donoghue, T., & Rabin, M. (2003). Projection bias in predicting future utility. The Quarterly Journal of Economics118(4), 1209-1248. https://doi.org/10.1162/003355303322552784
  5. Loewenstein, G. (2005). Hot-cold empathy gaps and medical decision making. Health Psychology24(4), S49-S56. https://doi.org/10.1037/0278-6133.24.4.s49

Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Temel eğitimimi Kadıköy Anadolu Lisesinde tamamladım. Devamında Marmara Üniversitesi İngilizce Matematik Öğretmenliği bölümünü bitirdim. Çeşitli özel okullarda edindiğim öğretmenlik deneyiminin ardından matematiksel.org web sitesini kurdum. O günden bugüne içerik üretmeye devam ediyorum.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir