Romalı filozof Seneca, “Öğretirken öğreniyoruz” diyerek, yüzyıllar önce öğretmenin öğrenme üzerindeki gücünü vurgulamıştı. Günümüzde ise bilim insanları bu eski bilgeliği modern araştırmalarla destekliyor ve öğretmenin öğrenme üzerindeki etkisini somut şekilde belgeliyorlar. Hatta bu olguya artık bir isim de veriliyor: Protege Effect ya da Çırak Etkisi.
Bir şey öğrenmek ve öğretmek denince genellikle bunun tek yönlü bir süreç olduğu düşünülmektedir. Öğretmen bilgi aktarır, öğrenci de öğrenir. Ancak yapılan araştırmalar bu görüşün eksik olduğunu ortaya koyuyor. Aslında herkes öğretebilir ve öğretme süreci, öğretici kişinin de öğrenmesini derinleştirir.
Protege Etkisi, bir başkasına bilgi aktarırken, öğreticinin kendi anlayışını geliştirdiğini ve bilgiyi daha derin bir şekilde kavradığını gösteren güçlü bir fenomendir. Bu da, öğretmenin yalnızca bilgi paylaşımı değil, aynı zamanda bilgi edinimi için de etkili bir araç olduğunu açıkça ortaya koyar.
Protege (Çırak) Etkisi Neden İşe Yarar?
Protege etkisinin işe yaramasının temel nedeni, öğretme sürecinin öğrenmeyi pasif bir etkinlikten aktif bir sürece dönüştürmesidir. Bir başkasına bir konuyu öğretmek, bilginin yalnızca yüzeysel olarak öğrenilmesiyle yetinmeyip, o bilginin derinlemesine kavranmasını gerektirir.
Öğretici, bilgiyi açıklamak için önce anlamalı, sonra bu bilgiyi düzenleyerek karşı tarafa aktarması olası bir forma sokmalıdır. Bu süreç, öğrenmeyi daha etkili ve kalıcı hale getirir. Birine bir şey öğretirken, öğretici kişi kendi bilgi eksikliklerini fark eder. Bir kavramı açıklarken duraksamak ya da bir soruya net bir cevap verememek, kişinin öğrenmesi gereken daha çok şey olduğunu gösterir.
Bu farkındalık, öğreticiyi eksik olduğu noktaları tekrar gözden geçirmeye ve bilgiyi pekiştirmeye iter. Dolayısıyla, öğretme süreci yalnızca bilgiyi paylaşmayı değil, aynı zamanda bilgiyi derinleştirmeyi de sağlar. Öğretme aynı zamanda öğrenme sürecine bir amaç ve sorumluluk duygusu katar. Öğretici, yalnızca kendisi için değil, karşısındaki kişinin de öğrenebilmesi için çaba gösterir. Bu, öğrenmeyi daha motive edici hale getirir.
Son olarak, öğretmek bilgiyi hafızaya daha güçlü bir şekilde yerleştirir. Bilgiyi bir başkasına aktarmak, onu zihinsel olarak tekrar tekrar işlemek anlamına gelir. Bu da öğrenilenlerin unutulmasını zorlaştırır ve hafızayı güçlendirir.
Üstelik bu faydalar akademik bilgilerle sınırlı değildir. Söz konusu olan motor beceriler ile ilgili kazanımlar (voleybol, yüzme vb. her türlü spor) olduğunda dahi öğretme amacıyla öğrenme, performans artışı sağlamaktadır.
Protege Etkisi İle İlgili Yapılan Bir Çalışma
Aristoteles, bir kavramı anlamanın en etkili yolunu kısa ve öz bir şekilde şu şekilde ifade etmiştir: “Bilenler yapar; anlayan öğretir.” Bu görüş, öğretim sürecinin, öğrenme üzerindeki güçlü etkisini vurgular. 1980’lerde Jean-Pol Martin, bu kadim bilgeliği yeniden gündeme taşıdı. Martin’in çalışmaları, öğrencilerin daha küçük sınıflardaki öğrencilere ders anlatması gibi pratiklerin öğrenme üzerindeki olumlu etkilerini bilimsel olarak destekledi.
1982 yılında yapılan bir meta-analiz, öğrencilerin akranlarına veya kendilerinden küçüklere ders anlatmasının sadece ders alan öğrenciler üzerinde değil, aynı zamanda ders anlatanlar üzerinde de önemli faydalar sağladığını ortaya koydu.
65 bağımsız çalışmayı kapsayan bu analiz, ders veren öğrencilerin hem akademik başarılarını artırdığını hem de öğrenme materyallerine karşı daha olumlu bir tutum sergilediklerini gösterdi. Bu bulgular, öğreterek öğrenme yaklaşımının çift yönlü bir fayda sağladığını bilimsel olarak kanıtladı.
Zamanla, öğreterek öğrenmenin etkinliğini destekleyen daha fazla kanıt birikti. Yapılan araştırmalarda, özellikle küçük kardeşi olan ve onlara ders anlatan çocukların IQ seviyelerinde artış görüldüğü saptandı. Bu bulgu, öğretme eyleminin yalnızca kısa vadeli değil, aynı zamanda uzun vadeli bilişsel faydalar sağlayabileceğini ortaya koydu.
Protege Etkisinden Nasıl Fayda Sağlayabiliriz?
Protege etkisinden fayda sağlamak için illa sınıfta bir başkasına ders anlatmanıza gerek yok. Öğrenme sürecinde bu yöntemi uygulamak için, bir konuyu öğrenirken kendinizi öğretmeye hazırlanıyormuş gibi hayal etmeniz yeterlidir. Bu yaklaşım, yalnızca bilgiyi anlamanızı değil, aynı zamanda gelecekte gelebilecek sorulara yanıt verebilecek bir düzeye ulaşmanızı sağlar.
Bu yöntemi uygularken konuyu yüksek sesle tekrarlayabilir, hatta bir rol yapıyormuş gibi ders anlatabilirsiniz. Bu, bilgiyi organize etmenize ve daha derinlemesine kavramanıza yardımcı olur. Ayrıca, imkanınız varsa, gerçekten birine öğretmeyi deneyin.
Bir çalışma grubunuz varsa bu oldukça kolay olacaktır. Eğer yoksa, ailenizden birini veya bir arkadaşınızı bu sürece dahil edebilirsiniz. Sonuçta, fazladan bir şeyler öğrenmek kimseye zarar vermez.
Kaynaklar ve ileri okumalar:
- The Protégé Effect: How You Can Learn by Teaching Others; Bağlantı: https://effectiviology.com/
- Chase, C.C., Chin, D.B., Oppezzo, M.A. et al. Teachable Agents and the Protégé Effect: Increasing the Effort Towards Learning. J Sci Educ Technol 18, 334–352 (2009). https://doi.org/10.1007/s10956-009-9180-4
- Daou, Marcos & Buchanan, Taylor & Lindsey, Kyle & Lohse, Keith & Miller, Matthew. (2016). Expecting to Teach Enhances Learning: Evidence From a Motor Learning Paradigm. Journal of Motor Learning and Development. 4. 10.1123/jmld.2015-0036.
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel