Bir insanın kaç duygu yaşayabileceğini tahmin edebilir misiniz? Cevap 34.000 civarı. Bu kadar çok duyguyla, duyguların çalkantılı sularında kaybolmadan nasıl gezinebiliriz? Cevap belki de bir duygu çarkı olacaktır.
Aristoteles, duyguların erdem için gerekli olduğunu öne sürdü. Stoacılar duyguları mantığa aykırı olarak nitelendirdi. Charles Darwin, dünyadaki her kültürün altı temel duyguyu paylaştığını düşünüyordu. Bunlar mutluluk, üzüntü, korku, öfke, şaşkınlık ve tiksinti idi.
Duygularımızı düşündüğümüzde ya da onları tanımlamamız istendiğinde bunu tam olarak ifade etmenin çok da kolay olmadığını fark edeceksiniz. Aslında duygu sınıflandırması, duygu analizinin en önemli adımıdır. Bu nedenle de son yıllarda en fazla ilgi gören çalışma alanlarından biri olmuştur.
Albert Einstein Tıp Koleji ve Güney Florida Üniversitesi’nden Psikolog Robert Plutchik 1980 yılında duyguları en etkili bir şekilde tanımlama ve sınıflandırma girişimlerinden birini yapması ile tanınmaktadır. Plutchik’e göre bu duygular arasında da belli bir bağlantı vardır. Sonucunda da bunu anlayabilmemiz için de duygular arasındaki çeşitli ilişkileri gösteren duygu çarkını yaratmıştır.
Görselde de görebileceğiniz gibi bu duygular arasında belli bağlantılar vardır. Temel, karşıt ve birleşik duygular bu sayede tanımlanabilmektedir. Temel duyguların, uzak atalarımızın karşılaştığı ekolojik zorluklara yanıt olarak evrimleştiği kabul edilmektedir. Yani, bu temel duygular doğuştan gelir. Bu nedenle de evrenseldir, otomatiktir ve hayatta kalma değeri olan davranışları tetikler.
Plutchik Duygu Çarkı Nedir?
Plutchik insanların ve hayvanların, çeşitli uyum sağlayıcı davranışlarını güdüleyen duyguların sekiz temel kategoride ele alınabileceğini öne sürmüştür. Bu duygular korku, şaşırma, üzüntü, iğrenme, öfke, beklenti, neşe ve güven biçimindedir.
Hemen çemberin çevresinde temel duygular olarak bunları görebilirsiniz. Teorisine göre, bu duygularının her biri, farklı biçimlerde de olsa, çevremize uyum sağlamamızı sağlar. Örneğin korku, hayvanların düşmanlarına karşı korunmalarını sağlayan kaçma davranışına yol açar. Ancak öfke saldırganlaşmamıza ve tehlikeyi yok etmeye çalışmamıza neden olacaktır.
Plutchik’in Duygu Çemberinde birbiriyle yanyana gösterilen duygular, birbirinin karşısında veya uzağında yer alan duygulara göre daha benzer olarak kabul edilir. Ayrıca, Plutchik’in sekiz kategorisinden herhangi birindeki duygular, şiddet açısından farklılık göstermektedir.
Her bir yaprağın en dış kısmı, bir duygunun en ılıman seviyesine karşılık gelir. Örneğin endişe, korkunun en ılıman halidir. Yaprağın ortasındaki duygular yukarıda da bahsettiğimiz temel duygulardır. En içteki kısım ise o temel duygunun en yoğun halidir. Aşağıda da Plutchik’in sekiz temel duygusuna ilişkin üç boyutlu modeli görebilirsiniz.
Plutchik Duygu Çarkı Nasıl Kullanılır
Bu aracın güzelliği, karmaşık kavramları basitleştirme yeteneğindedir. Plutchik, sadece sekiz duygu kategorisi belirlemişti. Ancak her bir kategorideki duygular şiddet açısından farklılaştığından yaşadığınız duyguların çeşitliliği de giderek artar.
Bu nedenle, basit olsa da bu model, tüm farklı duyguları ve ilişkili davranışların çoğunu açıklamayı mümkün kılmaktadır. Aşağıda duyguların karışımından elde edilen yeni duyguları görebilirsiniz.
Duygular genelde karmaşıktır ve bir hissiyatın iki veya daha fazla farklı duygunun bir birleşimi olduğunu anlamak önemli bir beceridir.
Duyguları Tanımlamak Evrensel Olarak Kabul Görmemiştir
Son olarak Plutchik duygu çarkının evrensel biçimde kabul görmediğini anımsatalım. Bazı bilim insanları bu duygu çarkının sadece İngilizce konuşan kişilerin duygusal yaşantıları için geçerli olabileceğini ileri sürmüşlerdir. Antropologlar, değişik kültürlerin duygulara ilişkin görüş ve sınıflandırma biçiminde büyük farklar olduğuna dikkat çekmektedirler.
Duygulara dair bu yaklaşımın asıl problemi, duyguların birkaç evrensel parmak izine sığmayacak biçimde karşımıza çıkmasıdır. Örneğin öfkeye karşı verdiğimiz tepki kültürden kültüre, kişiden kişiye değişir. Aynı şey şaşırtıcı bir şekilde “mutluluk”, “heyecan”, “hayal kırıklığı” için de geçerlidir.
Mutlu olduğumuz zamanın sadece yüzde 12’sinde gülümseriz. Ayrıca öfkeli olduğumuz zamanın yüzde 28’inde kaşlarımızı çatarız. Bebekler hakkında yapılan bir çalışma da yüzlerinin korku ve kızgınlık anında aldığı şeklin birbirinden neredeyse ayırt edilemediğini ortaya koyuyor.
Hiçbir duygu vücutta bir parmak izine sahip değildir. Normlar değişkenlik üzerine kuruludur. Ayrıca farklı kültürlerde farklı duygular mevcuttur. Pek çok kültürde dilimize çevrilemeyen duygular vardır. Örneğin, Mikronezya’nın Ifaluk halkı, bağlama bağlı olarak sevgi, empati, acıma, üzüntü veya şefkat anlamına gelen bir duyguya sahiptir. Bu duygu fago duygusu olarak bilinir. Ayrıca göz atmak isterseniz: Empati Boşluğu: Başkalarının Duygularını Anlamak Neden Bu Kadar Zor?
Kaynaklar ve ileri okumalar:
- Semeraro A, Vilella S, Ruffo G. PyPlutchik: Visualising and comparing emotion-annotated corpora. PLoS One. 2021 Sep 1;16(9):e0256503. doi: 10.1371/journal.pone.0256503. PMID: 34469455; PMCID: PMC8409663.
- What Are Basic Emotions?; yayınlanma tarihi: 27 Nisan 2020; bağlantı: https://www.psychologytoday.com
- Atlı, Y. & İlhan, N. (2021). Duygu Analizi İçin Yeni Bir Sözlük; NAYALex Duygu Sözlüğü. Avrupa Bilim ve Teknoloji Dergisi, (27), 1050-1060; Bağlantı: https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/1893586
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi artırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak, bilimin bütünsel yapısı itibarıyla diğer bilim dallarıyla ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı, sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak, ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca, yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım
Matematiksel