Psikoloji

Çağımızın Sorunu: Parlayan Nesneler Sendromu

Günümüzde sürekli bir şeyler parlatılıyor ve moda haline getiriliyor. Bu tüketim hali, çağımız insanının hem talep ve istekleri doğrultusunda hem de parlatılana yönelmesi ile ortaya çıkan bir durum olarak karşımıza çıkıyor. Bu nedenle bir çok kişi çağımızı Parlayan Nesneler Sendromu ( Shiny Object’ Syndrome – SOS) çağı olarak tanımlıyor. Peki nedir çağımıza damgasını vurduğu düşünülen bu sendrom?

Parlayan nesneler sendromu, adını, çocukların parlak nesnelere duyduğu ilgiden almaktadır. Çocuklar, ilgi duydukları nesnenin parlaklığı azaldığında, algıları daha parlak olan başka bir nesneye kayar. Örneğin, çocuğa yeni bir oyuncak aldınız da yenisini alana kadar keyifle oynar. Ancak siz başka bir oyuncak alınca eskisi unutulur. Bu durum psikolojide, orijinal hedefe bağlı kalmak yerine, sürekli yeni bir hedefin peşinden koşmak biçiminde yer alır.

Parlayan Nesneler Nedir?

Parlayan Nesneler Sendromu
Bir şeyler sürekli önümüze sunuluyor, yeterli hazza, doyuma ulaştıktan sonra eskitiliyor ve değişime uğruyor. Duygular, değerler de dahil olmak üzere her şeyi çarçabuk tüketiyoruz. Bu noktada farkındalık oluşturmak istediğimiz nokta tüketimin sadece maddiyata indirgenebilecek bir olgu olmadığının bilincinde olmak.

Ekranlar, reklamlar, sosyal medya, piyasa, çevre, moda bize en parlatılana sahip olmayı ya da en parlatılanı yapmayı dayatıyor. Sürekli bir şeylerin modası geliyor, geçiyor, eskiyor, değişiyor. Bazı örnekler mi istiyorsunuz:

  • Dönemsel olarak parlayan bazı düşünce akımlarını benimsemek
  • Dönemin moda sporlarını yapmak (plates son zamanların parlatılan sporu)
  • İlgimiz olmasa da etraftaki herkes de gördüğümüz için yoga meditasyon yapmak. Organik beslenme alışkanlığı edinmek ve sonrasında bırakmak.
  • En ‘’gözde’’ tatil yerlerine gitme isteği.
  • Sosyal medyada özel günlerde parlayan fotoğraflar ve altlarına yazılanlar ama arka planda durumun hiç de öyle olmaması.
  • CV’yi doldurup özgeçmişe ekleyebilmek adına sürekli konferanslara, çalıştaylara, seminerlere katılmak. Sürekli sertifikalı eğitimlerin peşinden koşmak (sertifikalı değil ise katılmayı tercih etmemek) fakat eğitimleri içselleştirememek….
  • Sürekli telefon, araba değiştirerek yeni çıkan modellere sahip olma isteği biçiminde liste uzar gider.

Tüm bunlar insanların sahip oldukları ile mutlu olmaları yerine, sürekli farklı şeylere yönelmelerine neden olup, dikkatlerini dağıtır. Bu da sonucunda zihinlerini meşgul edip odaklanamama sorununa neden olur. Tam bir şeylere odaklanmışken, birden zihnimizi dağıtan bir şeyler parlayarak karşımıza çıkar. İşte o anda kendimizi birtakım yeni araştırmalar içerisinde bulabiliriz.

Özellikle sosyal medya odaklanamama sorununu yaratan ve sürekli parlatılan şeyleri önümüze sunar. Parlatılan şeyleri yapıp, parlatılan yerlerde bulunup, parlatılan şeylere sahip olduğumuz zaman kendimizi kısa sürede olsa daha mutlu, huzurlu hissederiz. Sonra yenisi ile karşılaşırız ve bu durum ortadan kaybolur.

Eğitim Dünyasında Parlayan Şeyler

Parlayan Nesneler Sendromu

Çocuklarımıza her türlü imkanı sağladığımızda her derste başarılı olmalarını ve her alanda beceri göstermelerini bekliyoruz. Çocuğun her derste elbette başarılı olabilir. Ancak her dersi severek başardığını söylemek çok da mümkün değildir.

Çocuklarımızı sürekli parlayan bir alandan bir alana yönlendirmek yerine onların sevdikleri, istedikleri bir iki alanda yoğunlaşarak uzmanlaşmalarını sağlamak daha sağlıklıdır. Öteki türlü çocuğun kendi ilgi, yetenek ve isteklerini keşfetme yolculuğu bir türlü bitmeyecektir.

Eğitim, çocukların ilgi ve yetenekleri doğrultusunda kendilerini gerçekleştirdikleri bir süreçtir. Çocuklar ancak kendi istek ve yetenekleri doğrultusunda yöneldikleri alanda kendilerini var ederek mutlu birer bireyler olabilirler. Parlayan Nesneler Sendromu bir hastalık değildir. Bir davranış ve düşünce hatasıdır. Bu nedenle bu eğilimlere sahip olduğunuzu fark ettiğinizde, bunları düzeltmeye ve telafi etmeye başlayabilirsiniz.


Kaynakça

  • Educatin Conference 2018 Educatin 4.0 Studies, Editör Prof. Dr Mehmet Tekerek, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri.
  • Alpsoy, S. (2018).  Parlayan Nesneler Sendromu Nedir, Yetenek ve Eğitim.
  • Do You Have ‘Shiny Object’ Syndrome? What It Is and How to Beat It; https://www.entrepreneur.com

Dip Not:

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

İlknur Çetinkaya

Nelson Mandela'nın sözleri ile ‘’Bir toplum, kendini en belirgin biçimde çocuklarına nasıl davrandığıyla ortaya koyar. Başarımız, her toplumun en kırılgan fertleri ve aynı zamanda en büyük zenginliği olan çocuklarımızın mutluluğu ve sağlığıyla ölçülmelidir’’. Çocuklarımızın yaşamdan, öğrenmekten keyif aldığı, öğrenmenin sınıfların dört duvarı arasına hapsedilmediği, çocuklarımızın özgür hissettiği, oyun oynayabildiği, çocukluklarını yaşayabildikleri, başarılarının sınavla ölçülmediği, her birinin başarıyı yetenekleri ve ilgi alanlarında tattığı, yüzlerinden gülümsemenin eksik olmadığı güzel yarınlara

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu