Astrobiyolojinin amacı, Dünya dışındaki yaşamı keşfetmektir. Bu nedenle bilim insanlarının, evrenin bir köşesinde olası bir yaşam izine dair önce duyuru yapması, ardından da bu keşfin yanlış olduğunu kanıtlaması şaşırtıcı değildir. Ancak işin içine insan hayal gücü girdiğinde, bazı iddialar uzun yıllar varlığını sürdürebilir.

Bunun çarpıcı örneklerinden biri, 1970’lerde görüntülenen ve “Face on Mars” yani “Mars’taki Yüz” olarak bilinen oluşumdur.
NASA’nın Viking 1 yörünge aracı, 25 Temmuz 1976’da, Viking 2 iniş aracı için uygun bir alan ararken Mars’ın kuzey enlemlerindeki bu bölgenin fotoğrafını çekti. Görüntüde, ortasında insan yüzüne benzeyen bir mesa ( tepesi düz, kenarları dik arazi şekli ) yer alıyordu. Bu kare, antik Mars uygarlıklarına dair sözdebilimsel iddiaların ortaya çıkmasına zemin hazırlayan en ünlü görsellerden biri oldu.
Mars’taki Yüz Aslında Neydi?
Nesiller boyunca, Mars’ın bir zamanlar gelişmiş bir uygarlığa ev sahipliği yaptığı fikri, küçük ama sadık bir inanır topluluğunu besledi. Bu anlatıya göre antik Marslılar; kanallar, şehirler ve başka büyük yapılar inşa etmiş, ancak bilinmeyen nedenlerle çok uzun zaman önce yok olmuştu.
Bu inancı, eksantrik Amerikalı gökbilimci Percival Lowell, 1894 gibi erken bir tarihte popülerleştirdi. 20. yüzyılın sonlarında ise internetin etkisiyle yeniden canlandı ve komplo teorileriyle dolu kitaplardan, gece yarısı yapılan radyo röportajlarına ve büyük bütçeli fakat oldukça kafa karıştırıcı 2000 yapımı Mission to Mars filmine kadar uzanan küçük bir sektörün doğmasına yol açtı.

Kamu ilgisini ateşleyen olay, Mars yörüngesinden çekilen bir fotoğraf oldu. Viking görevinden gelen o fotoğrafta arazi gerçekten de bir yüze benziyordu; ürkütücü bir şekilde Paskalya Adası’ndaki moai heykellerini ya da Mısır’daki Büyük Gize Sfenksi’ni andırıyordu. Acaba bu, insanlığa adanmış kadim bir uzaylı anıtı mıydı, yoksa arkaik bir dünya dışı uygarlığın özlemini simgeleyen bir hatıra mıydı?
Pek değil. Daha sonraki görevlerde, NASA’nın Mars Keşif Uydusu üzerindeki HiRISE kamerası gibi daha gelişmiş teknolojilerle yapılan gözlemler, bu tür oluşumlara aşina olanların zaten beklediği gerçeği ortaya koydu: Bu sadece büyük bir kaya oluşumuydu. Aşağıda 2007 yılında çekilen bir başka fotoğrafı görüyorsunuz.

Neden Her Yerde Yüzler Görüyoruz?
“Mars’taki Yüz”e inananlar, beynimizin görsel uyaranlar üzerinde tanıdık desenler oluşturma eğilimi olan pareidolia adlı psikolojik olgunun etkisine kapılmıştı.
Beynimiz yüzleri algılamaya programlıdır; bu şaşırtıcı değildir çünkü başkalarını tanımanın en temel yolu yüzlerdir. Ancak bu özellik, farkında olmadan gerçekte var olmayan yüzler görmemize neden olur. Bunun en basit örneği, klasik gülen yüz simgesidir: iki nokta ve altındaki kavisli bir çizgi…
Geometrik olarak son derece basit olmasına rağmen, ona bakıp bir gülümseme görmemek neredeyse imkânsızdır.

Belirsiz görsel uyaranlar, pareidolia için verimli bir zemin oluşturur. Astronomik cisimler bu olguya adeta biçilmiş kaftandır. Gaz bulutları ve galaksiler, beynimizin desen tanıma yeteneğini tetikleyecek kadar yapıya sahiptir. Hatta gökyüzündeki yıldızlar bile bize tanıdık şekillere benzeyen düzenler sunar. Bu yüzden takımyıldızlarımız vardır. Teleskobun icadından bu yana gördüklerimize verdiğimiz adlarda pareidolia önemli bir rol oynamıştır.
En ikonik örneklerden biri Atbaşı Bulutsusu’dur. Adını tam olarak görünüşünden alır. Profil açısından bakıldığında, sanki bir sonraki hamlesini bekleyen kozmik bir satranç taşı gibidir.

Sonuç Olarak
Bilim, hayal gücüdür. Ancak olmayan şeyleri görüyor olma tuzağına düşmemek için onun kontrolden çıkmasına izin vermemeliyiz. Bir gün kendinize, “Acaba başka bir gezegende devasa bir insan başı heykeline mi bakıyorum, yoksa sadece engebeli bir tepe mi görüyorum?” diye sorarsanız, pareidolia kavramını bilmek, gördüğünüz ‘yüz’ ile yüzleşmenize yardımcı olacaktır.
Kaynaklar ve ileri okumalar
- The Face on Mars and Other Cases of Cosmic Pareidolia. Yayınlanma tarihi: 27 Haziran 2024. kaynak site: SCientific American. Bağlantı: The Face on Mars and Other Cases of Cosmic Pareidolia
- NASA spotted a rock formation on Mars that looks just like a giant bear face. Yayınlanma tarihi: 26 Ocak 2023. Kaynak site: Businessinsider. Bağlantı. NASA spotted a rock formation on Mars that looks just like a giant bear face
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel