
101 yaşında hayatını kaybeden Katherine Johnson, inanılmaz bir kadındı. Ancak birkaç yıl öncesine kadar, onun başarılarını neredeyse hiç kimse duymamıştı. Muhtemelen pek çok kişi onun ismini, 2016 yılında beyazperdeye uyarlanan “Hidden Figures” filmi ile tanıdı.
Filmde Johnson, Nasa’nın astronot John Glenn’in uzaya fırlatılmasından önce, o zamanlar yeni kullanılmaya başlanılan, IBM bilgisayar tarafından yapılan hesaplamaları kontrol eden ve eş zamanlı olarak siyahi bir ırktan geldiği için ayrımcılıkla mücadele eden bir kadın olarak hafızalara kazındı. Johnson ve meslektaşlarının hikayelerini anlatan bu film kadınların işyerinde ve bilimdeki rolüne de ışık tuttu.
Katherine Johnson,1950’ler ve 60’lardaki uzay yarışı sırasında güvenlik ve operasyonları iyileştirmeye yardımcı olmak için uçakların uçuş dinamiklerini hesaplayan bir grup insan bilgisayardan biri idi. Ancak, onun karizmatik kişiliği ve hayat hikayesi bizim ona daha fazla hayranlık duymamıza neden oluyor. Batı Virginia’dan Afro – Amerikan bir kız çocuğunun yıldızlara ulaşma hikayesine kısaca göz atalım.
Kısaca Katherine Johnson
“Her şeyi saydım. Yoldaki basamakları, kiliseye çıkan basamakları, yıkadığım bulaşık ve gümüş eşyaları sayısını… Sayılabilecek her şeyi saydım”

Sayılara olan hayranlığı 10 yaşındayken başlayan Johnson, aynı yaşta liseye başladı. Katherine 14 yaşında liseden, 18 yaşında da üniversiteden mezun oldu. Ardından siyahilerin gittiği 4 yıllık bir yüksekokula kaydoldu. 1937’de en yüksek onur derecesiyle üniversiteden mezun olduktan sonra matematik alanında eğitim almak istedi.
Ancak o dönemde beyazların okuluna siyahların gidebilmesi yasak olduğundan eğitimine devam edemedi. Sonucunda öğretmenlik yapmaya başladı. Bir yıl sonra Anayasa Mahkemesi tarafından alınan bir kararla akademiye girse de, ailesinin geçindirmek adına eğitimini tamamlayamadı. Ancak o, bu hayalini hiçbir zaman unutmadı.
NASA Yılları
ABD’de NASA’dan önce faaliyet gösteren “Ulusal Havacılık Danışma Kurulu” NACA 2. Dünya Savaşından itibaren, yapılan hesaplamaları kontrol etmek için bulundurduğu kadrosuna, kadınları da almaya başladı. 1953 yılına gelindiğinde Katherine, olağanüstü matematik becerilerini gösterebileceği bir yer buldu. NASA’ya girdi ve burada ayaklı bir bilgisayar olarak çalışmaya başladı.

Johnson işe başladığı anda işine aşık oldu. Günde, 14-16 saat çalışıyordu ancak gözleri küçük sayılara bakmaktan mutluluk duyuyordu. Karmaşık matematiksel denklemleri ve geometriyi çözebilme yeteneği, onun araştırma ekibine alınmasına neden olmuştu. Sonrasında da NACA brifinglerine de katılmak istedi.
Başlangıçta bir kadın olmasından dolayı bu kabul görmese de, hesaplarının doğruluğu görülünce bu zorunluluk halini aldı. Sonunda brifing odasına giren tek kadın oldu. Johnson, uzaya giden ilk ABD’li astronot olan Alan Shepard’ın uzay mekiğinin yörüngesini bir bilgisayar gibi hesapladı. Ama kendisi aslında en çok, dünyanın yörüngesine girip tur atan ilk ABD astronotu olan John Glenn’in başarısındaki payı ile hatırlanır.
NASA’da Geçen 33 Yıl
NASA, kısa bir süre önce ilk IBM bilgisayarını satın almıştı. Ama yeni bilgisayarın hesaplamalarına karşı astronotlar arasında bir güvensizlik söz konusuydu. Bu nedenle Johnson’ın bilgisayarla aynı hesaplamaları gerçekleştirmesini gerekecekti. Ancak kendisi bunu elbette el ile yapacaktı.

Johnson’ın hesaplamaları, Proje Apollo’nun Yörünge Modülünü ay yörüngesindeki Komuta ve Hizmet Modülü ile senkronize etmeyi mümkün kıldı.
Hesaplamaları yapmak Katherine’nin bir buçuk gününü aldı ve rakamlar eşleşti. Glenn’in uçuşu, ABD ve Sovyetler Birliği arasındaki uzay yarışında bir dönüm noktası olarak bir başarıyla gerçekleşti. Sonucunda uzay kahramanlarının yolculuğuna başarılı bir şekilde yardımcı oldu. Ten renginden dolayı kendisine her zaman, eşdeğer meslektaşlarından daha az para ödenmesine ve onca ayrımcılığa rağmen, o yaptığı işi severek yaptı.
Katherine Johnson başarılarla dolu bir hayat geçirdi. Çok sayıda fahri doktora aldı. 1967 yılında Apollo programına hazırlık amacıyla, Ay’ın etrafında dönen beş uzay aracına ilişkin navigasyon sorunları alanında yaptığı öncü çalışmalar sayesinde NASA Lunar Orbiter uzay aracı ve operasyon ekibi ödülünü aldı.
Katherine Johnson Bize Önemli Bir Miras Bıraktı

ın, ABD’de “Kadınların Eşitlik Günü” olan 26 Ağustos’ta dünyaya gelmesi hikayesini daha da anlamlı kılıyor. Kendisi 2020 yılının Şubat ayında aramızdan ayrıldı. Ancak geride de önemli bir miras bıraktı. Sonuçta kararlılığa sahip olursak, becerilerimizin ve yeteneklerimizin bizi uçmak istediğimiz kadar yükseğe çıkarabileceğini gösterdi. Tüm hayatı boyunca mütevazı yaşayan Katherine, filmin senaristine ve gazetecilere “Ben önemli biri değilim sadece işimi yapmıştım” demesi gerçekten takdir edilesi…
Kaynaklar ve ileri okumalar:
- Katherine Johnson: NASA mathematician and much-needed role model; Yayınlanma tarihi: 25 Şubat 2020; Bağlantı: https://theconversation.com/
- Meet Katherine Johnson, the computer who helped send men to the moon; https://massivesci.com
Dip Not:
Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım
Matematiksel