Astronomi

Uzayda Hakimiyet Kurma Çabası: Geçmişten Günümüze Uzay Yarışı

20. yüzyıl insanlık için dönüm noktası olacak olayların gerçekleştiği bir dönem olarak tarih sayfalarında yerini aldı. Savaşlar, afetler, imparatorlukların dağılması ve bilim ve teknolojinin hayatımıza yavaş yavaş sirayeti insanlığı başka ufuklara yönlendirdi. En önemli gelişmelerden biri de dünya dışındaki yaşamın mümkün kılınabilmesiydi. İnsanın gözünü uzaya diktiğinde takvimler 1960’ları gösteriyordu. Dönemin iki dev gücü Rusya ve ABD uzay yarışında çığır açacak çalışmalara başlamışlardı.

Dünya’nın ilk yapay uydusu Sputnik 1 SSCB tarafından 4 Ekim 1957’de yörüngeye oturtuldu. Dünya çevresindeki 65 derece eğimli yörüngesi Dünya’da insanların yaşadığı neredeyse tüm bölgelerin üzerinden geçmesini sağlıyordu. Yörüngede bir turunu 96,2 dakikada tamamlıyordu. Ancak bataryaları tükendiğinde sinyali son buldu, 84 kilogramlık uydu Ocak 1958’de atmosfere girerek yok oldu. Böylece Amerika ile Sovyetler Birliği arasında, uzayda hakimiyet elde etmeyi hedefleyen uzay yarışı başlamış oldu.

Uzay Yarışının İlk Kazanını Kimdi?

Sputnik Krizinden sonra, siyasi figürler ABD’nin geri kalmasını, füze inşa teknolojisindeki eksikleri ile ilişkilendirdi. Gerçekten de, Sovyetler dünyanın ilk kıtalararası balistik füzesi olan R-7’yi üretmişti. Sonrasında da 6.000 kilometrelik bir mesafeye göndermeyi başarmıştı. Bu füzenin modifiye edilmiş bir versiyonu, Sputnik 1’i uzaya taşıyan roket olarak kullanıldı. Dikkat çekici bir şekilde, aynı temel roket tasarımı bugün hâlâ uyduları ve insanları uzaya taşımak için kullanılıyor.

Füze konusunda duyulan endişeler sonucunda Ekim 1958’de NASA kuruldu. 31 Ocak 1958’de Explorer 1, Amerika’nın ilk başarılı uydusu oldu. 6 hafta sonra onu Vanguard 1 izledi. Aralık 1958’de, ilk uygu yayını gerçekleşti. Yüzlerce iletişim uydusunun temeli böylece atıldı. Ancak asıl savaş yeni başlıyordu. Şimdiki hedef canlıları uzaya göndermek idi.

Rus Kozmonot Yuri Gagarin
Rus Kozmonot Yuri Gagarin

3 Kasım 1957’de Köpek Laika, Dünya etrafında yörüngeye giren ilk canlı oldu. Ancak Sputnik 2 uydusunun kabini aşırı ısındığından saatler içinde öldü. Artık Sovyetler bir adım öne geçmişti. Ancak takvim yaprakları 12 Nisan 1961’i gösterdiğinde uzay yolculuğunda bir ilk yaşandı.

Uzaya ilk giden insan olma unvanını Rus kozmonot Yuri Gagarin aldı. Vostok 1 adlı uzay mekiği ile yaklaşık 1 saat 45 dakika süren uçuşla Dünya’yı turladı. Yarışın birinci roundunu Sovyetler kazanmıştı. Sonrasında ABD yarışın gerisinde kalmamak adına 5 Mayıs 1961 tarihinde Mercury-3 adlı aracı ile uzaya Alan Sheppard’ı gönderdi. Ancak bu yeterli değildi.

Sovyet Kozmonot Alexei Leonov
18 Mart 1965’te uzay boşluğundayken uzay aracından dışarı çıkan, yaklaşık 12 dakika gibi bir süre Voskhod-2 adlı uzay aracından 15 metre uzaklaşarak yürüyen ilk insan, Sovyetlerden Alexei Leonov oldu.

Uzay Yarışında Önemli Hamle: Ay’a Yolculuk

Ancak Sovyetler durmak bilmiyordu. Ocak 1959’da Luna 1, Ay’a ulaşan güneş rüzgârını ölçen ve sonunda Güneş merkezli yörüngeye giren ilk insan yapımı nesne oldu. Yıl bitmeden Luna 2 Ay’a gönderildi ve kasıtlı olarak Ay yüzeyine çarptırıldı. Luna 3, Ay’ın uzak tarafının ilk fotoğraflarını çekti. Luna 9, başka bir gökcismi üzerine ilk yumuşak inişi gerçekleştirdi. Rusya kozmonotları birkaç gün boyunca yörüngede tutmak, ilk kadını uzaya göndermek gibi başla ilklere de imza attı.

İlerleyen süreçte, Ay’a ulaşma yarışı ise hız kesmeden devam etti. 1967 Kasım’ında Amerika Saturn V Ay roketinin ilk test fırlatmasını gerçekleştirdi. Ertesi Rusya, Zond 5 uzay aracını Ay’a ulaştırdı. Aslnda Ay’a ilk ayak basan canlılar bu uzay aracının taşıdığı çeşitli böcekler oldu. Nihayet Neil Armstrong 20 Temmuz 1969’da Ay’a ayak bastı. Apollo 11 ile yapılan bu uçuş, Ay yüzeyine yapılan insanlı ilk uzay uçuşu unvanını kazandı.

Apollo 11 Ekibi: Neil Armstrong, Michael Collins, Edwin Aldrin
Apollo 11 Ekibi: Neil Armstrong, Michael Collins, Edwin Aldrin

Uzay yarışının kazanılmasıyla siyasi tutumlar değişti. İlerleyen süreçte, Sovyetler dikkatlerini Dünya yörüngesinde uzun vadeli uzay istasyonları inşa etmeye odakladı. Bu esnada Amerika uzaya ulaşmak için daha uygun maliyetli bir araç olan uzay mekiğini geliştirmeye yöneldi. Sonucunda, iki eski düşman çabalarını bugünün Uluslararası Uzay İstasyonu’nda birleştirdiler.

21. Yüzyıl ve Uluslararası Uzay İstasyonu

20. yüzyıl uzay yarışındaki ilklere sahne olurken 21. Yüzyıl’da uzay yarışından kopmak isteyen devletlerin uzay ajansları, Uluslararası Uzay İstasyonunu (UUİ) yörüngeye oturtarak uzay ortamı ve düşük yerçekimi ortamı sağlayan bir laboratuvar merkezidir haline getirmişlerdir.

Uluslararası Uzay İstasyonu (UUİ)
Uluslararası Uzay İstasyonu (UUİ)

Ancak işletme maliyeti çok yüksek olan bir program olan Uluslararası Uzay İstasyonu ülkelerin uzay ajanslarının bütçelerini çok zorlamaktaydı. NASA uzun zamandır UUİ’ye astronot taşıma işini özel şirketlere daha uygun maliyetlerle yaptırmaya çalışıyordu. Yapılan görüşmeler sonunda nihayetinde Boeing ve SpaceX adında 2 firma ile anlaşmaya varıldı.

SpaceX firması 2017 yılında ilk insanlı görevi gerçekleştirmeyi planlayan firma oldu. Ancak fırlatma esnasında yaşanan teknik problemler, patlamalar ve başarısız paraşüt denemeleri ile birlikte artan maliyetler takvimde gecikmelere sebep oldu.

SpaceX firması takvimler 2020 Mayısını gösterirken, Crew Dragon aracı ile astronotlar Robert Behnken ve Douglas Hurley’i UUİ’na ulaştırmayı başardı. Bu uçuş ile ilk defa özel bir şirket insanlı uzay seferini gerçekleştirmiş oldu. Fırlatma esnasında SpaceX firmasının geliştirdiği Falcon-9 roketi kullanıldı. Ayrılma işlemi tamamlandıktan sonra roket başarı ile geri döndü.

Crew Dragon olarak adlandırılan uzay aracı, modern uzay giysileri, Falcon-9 fırlatma aracı ve fırlatma rampası gibi uzaya insan göndermek için gerekli tüm bileşenleri özel bir firma tarafından yapıldı.

Bu görevi bu kadar önemli kılan neydi?

Ayrılma işlemi tamamlandıktan sonra başarı ile geri dönen Falcon-9 roketi ile de yeni bir dönem başlamış oldu. Daha önceki uzay görevlerinde kullanılan roketler ayrılması sonrası çoğunlukla okyanusa düşmekte ve bir daha kullanımı mümkün olmamaktaydı.

Crew Dragon ekibinin yeni uzay giysileri de alışılmışın dışında ağır ve hareket kısıtlayıcı değil aksine hafif, fonksiyonel ve basınç kaybına karşı korumalı şekilde geliştirildi. . Tasarım giysiler uzay yolculuklarının yakın gelecekte herkes için mümkün olacağının diğer bir göstergesi olarak karşımıza çıkıyor.

Amerikalı Astronotlar Robert Behnken ile Douglas Hurley ve Yeni Uzay Giysileri
Amerikalı Astronotlar Robert Behnken ile Douglas Hurley ve Yeni Uzay Giysileri. Uzay giysilerinin tasarımında Hollywood filmlerinin ünlü kostümcüsü Jose Fernandez’le çalışılmıştı.

Sonucunda, bu görev ile birlikte özel şirketlerin uzaya açılması, uzay turizmi, uzay madenciliği gibi kavramlar gündelik yaşamımızı dahil oldu. SpaceX, Blue Origin, Virgin Galactic gibi öncü firmalar çalışmalarını hızla devam ettiriyorlar.

Ayrıca Ay’da ve Mars’ta koloniler kurulması söz konusu. Birçok uzay sistemleri geliştiren firmalar bu uğurda milyonları Ar-Ge’ye yatırıyor. Ayrıca SpaceX’in CEO’su ELon Musk’ın en önemli hedeflerinden birinin de Mars’a ulaşmak ve bir medeniyet kurmak olduğunu biliyoruz. Ne dersiniz, galiba o günler çokta uzak gözükmüyor…

Hazırlayan: Alimurtaza RUTCİ – Makina Yüksek Mühendisi



Kaynaklar ve ileri okumalar:

Matematiksel

Editör

Bu yazı gönüllü yazarlarımız tarafından hazırlanmış veya sitemiz editörleri tarafından belirtilen kaynaktan aslına uygun kalınarak eklenmiştir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu