Blaise Pascal, matematik ve olasılık teorisine yaptığı büyük katkılarla tanınır. Ancak onun felsefe ve karar teorisine yaptığı dikkat çekici katkılardan biri, bugün Pascal’ın Bahsi ya da Pascal’ın Kumarı olarak bilinen düşünceyi ortaya koymasıdır.

Blaise Pascal, 1623’te Fransa’nın Clermont-Ferrand kentinde doğdu ve hayatı boyunca sağlık sorunları yaşadı. Bu sorunlar onu 39 yaşında erken bir ölüme götürdü. René Descartes ve Gottfried Leibniz gibi birçok çağdaşı gibi onun ilgi alanı da felsefeyle sınırlı değildi; bilim, matematik ve teoloji üzerine de yazdı.
Pascal’ın yaşadığı 17. yüzyıl, bilimsel devrimin doruk noktasına ulaştığı bir dönemdi. Pascal, bu dönemde ilk hesap makinelerinden birini geliştirmiş, dünyanın ilk toplu taşıma sistemini kurmuş ve çeşitli matematiksel modeller ortaya koymuştur. Ancak tüm bu fikirleri ve başarılarına rağmen, günümüzde muhtemelen en çok Pascal’ın Bahsi ile hatırlanıyor.

Pascal’ın Kumarı Nedir?
Pascal, felsefi ve dini görüşlerini Pensées (Düşünceler) adlı eserinde toplamıştır. Bu kitabında, “Kazanırsan her şeyi kazanırsın; kaybedersen hiçbir şey kaybetmezsin” diyerek Tanrı’nın varlığına inanmanın inanmamaktan daha mantıklı olduğunu savunur.
Başka bir deyişle, Tanrı’nın var olup olmadığını kesin olarak bilemesek de, inancın olası getirileri göz önüne alındığında, inanmak rasyonel bir tercih hâline gelir. İnançsız bir yaşam da bir seçimdir ve Pascal’ın görüşüne göre kötü bir bahistir. Bu düşünce, bugün “Pascal’ın Kumarı” olarak bilinen argümanın temelini oluşturur.

Leibniz, Descartes ve Gödel, Tanrı’nın varlığını yalnızca olasılığı üzerinden mantıksal çıkarımlarla kanıtlamaya çalışan ontolojik bir yaklaşımı benimsemiştir. Pascal ise farklı bir yol izleyerek konuyu, günümüzde oyun teorisine benzeyen bir yöntemle ele almıştır.
Bu yaklaşımını geliştirmek için Pascal, iki temel olasılığı ele aldı: Birincisi, Tanrı vardır; ikincisi, Tanrı yoktur. Ardından, ölümden sonra Tanrı’ya inanmanın ya da inanmamanın olası sonuçlarını değerlendirdi. Pascal’a göre, bu durum dört temel senaryoya indirgenebilir:
- Tanrı’ya inanırız ve Tanrı vardır.
- Tanrı’ya inanırız fakat Tanrı yoktur.
- Tanrı’ya inanmayız ama Tanrı vardır.
- Tanrı’ya inanmayız ve Tanrı yoktur.
1. ve 3. senaryolar, en büyük sonuçları doğuran durumlardır. Eğer 1. senaryo gerçekleşirse, iman sahibi olmanın kazandırdığı lütuflara erişiriz. Ancak 3. senaryo doğru çıkarsa, inançsızlığın sonuçlarına katlanmak zorunda kalırız.
Buna karşılık, 2. ve 4. senaryolar çok daha az dramatiktir. Bu iki durumda da sonsuzlukla ilgili herhangi bir deneyim yaşanmaz ve dünyevi hayatımız üzerinde önemli bir etkisi olmaz. Aşağıdaki tablo, tüm olası seçimleri ve sonuçlarını görselleştirmeye yardımcı olur.
| Durum | Tanrı vardır | Tanrı yoktur |
|---|---|---|
| İnanırım | 1) Sonsuz ödül | 2) Sonsuz bir şey olmaz, dünyada küçük sonuçlar |
| İnanmam | 3) Sonsuz ceza | 4) Sonsuz bir şey olmaz, dünyada küçük sonuçlar |
Pascal’ın Bahsi Ne Anlama Gelir?
İnsanlar geleceği küçümsemeye eğilimlidir; yakın ödüllere odaklanır ve uzun vadeli sonuçları göz ardı eder. Bu bilişsel yanlılık, gelecekteki riskleri ve getirileri hafife almamıza yol açar. Pascal’ın Bahsi, geleceğin sonuçlarını daha ciddiye almaya çağırır ve karar verirken gelecekteki kazanç ya da kayıpları hesaba katmamız için bir çerçeve sunar.
Pascal’ın Bahsi’nin ardındaki düşüncenin önemi yalnızca teolojik konularla sınırlı değildir. Bu yaklaşım, iklim değişikliği karşısında harekete geçme zorunluluğu ile de paralellik taşır. Felaket boyutundaki bir iklim krizinin gerçekleşme olasılığı düşük olsa bile, yol açabileceği varoluşsal zarar göz önüne alındığında, hareketsizliğin bedeli görmezden gelinemeyecek kadar büyüktür.
Bu yaklaşım, iklim değişikliği bağlamında “Nuh’un Yasası” olarak adlandırılmıştır. Pascal’ın Bahsi’nin ruhunu yansıtan bu görüşe göre, eğer bir gün bir gemiye ihtiyaç duyma ihtimali varsa, hava ne kadar güneşli olursa olsun onu inşa etmeye başlamak akıllıcadır.
Sonuç olarak
Pascal’ın Bahsi günümüzde yeni ve kritik bir önem taşıyor. Küresel varoluşsal riskler hızla yükselirken, bu bahsin sunduğu dersleri yeniden düşünmek ve değerlendirmek hiç olmadığı kadar gerekli hale geliyor.
Bazı insanlar küçük riskleri önlemek için kaynak ve çaba harcamanın mantıksız olduğunu düşünebilir. Pascal’ın Bahsi ise bizi başka türlü düşünmeye yönlendiriyor. Bahis, eylemsizliğin yaratacağı olası sonuçların, teolojik anlamda sonsuz bir mahvoluş ya da dünyasal anlamda geri döndürülemez bir iklim felaketi, alınacak önlemlerin maliyetini kolayca aşabileceğini gösteriyor.
Kaynaklar ve ileri okumalar
- 400 years ago, philosopher. Blaise Pascal was one of the first to grapple with the role of faith. Yayınlanma tarihi: 3 Temmuz 2023. Kaynak site: Conversation. Bağlantı: https://doi.org/10.64628/AAI.37vhyysmv
- Pascal’s Wager: Should you Bet on God’s Existence? Yayınlanma tarihi: 6 Kasım 2023. Kaynak site: The Collector. Bağlantı: Pascal’s Wager: Should you Bet on God’s Existence?
- Simut, Corneliu. (2022). ‘Let Me Never Be Separated from Him’: Spiritual Formation as Total Submission in Blaise Pascal. 10.1007/978-3-030-97447-3_9.
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel





