Sağlıklı Yaşayalım

Hava Sıcak Olsa Bile Neden Üstümüzü Örtmeden Uyuyamayız?

Pek çok insan, üzeri örtülmeden rahat bir şekilde uyuyamaz. Üstelik bu dürtü, evrensel bir ihtiyaç gibi görünmektedir. Peki ama neden üstümüzü örteriz?

üstümüzü örtmek
En sıcak gecelerde bile çarşafla uyuyanlardansanız yalnız değilsiniz.

Bugün pek çoğumuz için geceyi bir battaniyeyle geçirmek sıradan bir alışkanlık. Ancak bu konfor, tarihsel açıdan oldukça yenidir. Yüzyıllar boyunca büyük kumaş parçaları dokumak son derece zahmetliydi. Bu da battaniyeyi ulaşılması güç ve pahalı bir eşyaya dönüştürüyordu.

MÖ 3500’lerde Mısır’daki keten çarşaflar, Roma dönemindeki yün örtüler ve Orta Çağ Avrupa’sındaki pamuklu kumaşlar yalnızca zenginlerin yatağında yer bulabiliyordu.

Benzer şekilde, yatağın kendisi de uzun süre boyunca lüks sayıldı. Uyku bir ihtiyaçtı; ancak yatak ve ona ait her şey bir ayrıcalıktı. Tarihçilere göre, yatak ve takımları bazen evdeki tüm eşyaların üçte birine denk düşecek kadar değerliydi. Bu nedenle çarşaflar, vasiyetnamelerde bile yer alıyordu.

Hava Sıcak Olsa Bile Neden Üstümüzü Örtmeden Uyuyamayız?
Farklı yatak türlerinin bir örneği, 1898

Battaniye ya da çarşaf yerine insanlar uzun süre başka ısı kaynaklarına yöneldi. En yaygın çözüm, birden fazla kişinin aynı yatakta yatmasıydı. Bazı durumlarda, hayvanlarla aynı alanı paylaşmak da geceyi sıcak tutmanın yollarından biriydi.

Bugün farklı kültürlerdeki uyku düzenleri hakkında ne yazık ki hâlâ çok az şey biliyoruz. Bu alandaki en dikkat çekici çalışmalardan biri, Emory Üniversitesi’nden Carol Worthman ve Melissa Melby’nin 2002 tarihli araştırmasıdır.

Araştırma, özellikle ekvator kuşağındaki bazı toplulukları inceliyor. Göçebe avcı-toplayıcılar dışında, neredeyse herkes sıcak iklimlere rağmen uyurken bir örtü kullanıyor. Ancak örtüden daha yaygın olan şey, altına bir şey sermek. Hemen hiçbir kültürde insanlar doğrudan toprak üzerinde uyumuyor.

Bu bulgu kişisel deneyimlerle de örtüşüyor; çünkü sert zeminde uyumak çoğu insan için bugün bile rahatsız edici. Anlaşılan, insanlar tarih boyunca benzer bir konfor arayışındaydı. Yine de bu veriler, “Neden üzerimizi örteriz?” sorusuna hâlâ kesin bir yanıt sunmuyor.

Neden Üstümüzü Örteriz?

Araştırmacılara göre, gece uyurken üstümüzü örtmenin hem davranışsal hem de fizyolojik nedenleri var. Fizyolojik olanı daha açık ve ölçülebilir olduğu için önce buna bakmak gerekiyor.

1800’lerin başlarından kalma bir keten çarşaf

Yatmadan yaklaşık 60 ila 90 dakika önce vücut, iç sıcaklığını düşürmeye başlar. Bunun nedeni, vücut ısısı arttığında kişinin daha uyanık hissetmesi; soğuduğunda ise uykululuğun artmasıdır. İç sıcaklıktaki bu düşüş, uykuya geçişi kolaylaştıran melatonin hormonunun salgılanmasıyla ilişkilidir.

Bu ilişkiyi test etmek isteyen araştırmacılar, deneklere bisiklet kıyafetini andıran özel giysiler giydirerek vücut sıcaklıklarını az miktarda, 1–2 Fahrenheit derece kadar düşürdü. Amaç, bu küçük sıcaklık farkının uyku kalitesini etkileyip etkilemediğini görmekti. Sonuçlar olumluydu: Denekler daha iyi uyudu.

Ancak vücudun kendi ısısını düzenleme biçimi, gece boyunca bundan çok daha karmaşık bir hale gelir. Her gece yaklaşık sekiz saat uyuduğunuzu varsayalım. Uykuya dalmadan önceki yaklaşık bir saat ve ilk dört saatlik uyku sürecinde, vücut sıcaklığınız yaklaşık 36.6°C civarından 35.5–36.1°C seviyelerine düşer. Ancak ikinci dört saatlik bölümde, çoğu rüyanın görüldüğü hızlı göz hareketi (REM) evresi başlar. Bu evre, pek çok fizyolojik değişimi beraberinde getirir.

Araştırmalara göre, sıcak iklimlerde bile gece boyunca hava sıcaklığı düşer. Üstelik gece, vücudumuzun bu değişime en az uyum sağlayabildiği anda—yani şafak vaktinden hemen sonra—en soğuk noktasına ulaşır. Vücut, bu saatlerde ısı dengesini korumakta zorlanır ve dışarıdan destek gereksinir.

Hava Sıcak Olsa Bile Neden Üstümüzü Örtmeden Uyuyamayız?
Bebekken, ebeveynleriniz uyurken üzerinize battaniye koyarlar, böylece ilk yıllarınızda battaniyeleri yatma zamanı ile ilişkilendirmeye şartlanırsınız.

İşte bu nedenle, kertenkeleler gibi biz de vücut sıcaklığımızı dış etkenlerle dengelemek zorunda kalırız. Gece saat 10 civarında hava hâlâ sıcakken battaniye gereksiz gibi görünebilir. Ama sabaha karşı 4’te, o battaniye gerçek bir fark yaratır.

Davranışsal olarak da bu duruma uyum sağlamışızdır. Geçmiş deneyimlerimiz bize gece üşüyebileceğimizi öğretmiştir. Bu yüzden, o anda fazla gibi gelse de, sonradan pişman olmamak için battaniyeyi yanımıza alırız ya da doğrudan üstümüze örteriz.

Üstümüzü Örtme İhtiyacı Psikolojik Ve Nörolojik Sebeplerden de Kaynaklanır

“Üzerimizi neden örteriz?” sorusunun yanıtı yalnızca sıcak kalmakla sınırlı değildir. Uyku sırasında, özellikle de REM evresinde, vücutta dikkat çekici bir başka değişim daha yaşanır. Serotonin düzeyleri belirgin biçimde düşer. Serotonin, genellikle huzur, mutluluk ve genel iyilik hâliyle ilişkilendirilen bir nörotransmitterdir.

Peki serotonin seviyesini ne artırır? Araştırmalar, özellikle ağırlıklı battaniyelerle uyumanın beyinde serotonin üretimini tetikleyebileceğini ortaya koyuyor. Bu da gösteriyor ki, battaniyenin sağladığı fiziksel baskı yalnızca konfor unsuru değildir. Aynı zamanda biyolojik bir yanıtı da harekete geçirir.

REM uykusunun neden olduğu nörokimyasal boşluğu, battaniyenin varlığı kısmen telafi edebilir. Başka bir deyişle, beyin bu örtüyü sadece soğukla başa çıkmak için değil, kendi kimyasal dengesini korumak için de ister.

“Üzerimizi neden örteriz?” sorusunun bir diğer yanıtı ise öğrenilmiş davranışlarla ilgilidir. Uzmanlara göre bu durum, “saf koşullanma” olarak tanımlanabilir. Sonucunda çoğumuz, küçük yaşlardan itibaren battaniyesiz uyumamaya alıştırıldık.

Bebekler, vücut sıcaklıklarını yetişkinler kadar iyi düzenleyemez; bu yüzden kolayca üşürler. Ebeveynler de bu nedenle, bebekleri uyuturken refleks olarak üzerlerini örter. Zamanla bu fiziksel uygulama, zihinsel olarak uykuya geçişle eşleşir. Yani Pavlov’un köpeklerinin zil sesine karşı salya üretmesi gibi, biz de üzerimize bir çarşaf ya da battaniye çektiğimizde zihinsel olarak uykuya hazır hale geliriz.

Sonuç Olarak;

Bu konuyla ilgili internette sıkça karşılaşılan popüler yorumlardan biri de battaniyenin, rahimdeki sıcak ve kapalı ortam hissini taklit ettiği yönündedir. Bu görüş, battaniyenin bize güvenlik duygusu verdiğini ve bunun da bir tür koşullanma yarattığını savunur. Ancak bu açıklama, duygusal olarak cazip görünse de uzmanlar tarafından pek inandırıcı bulunmaz.


 Kaynaklar ve ileri okumalar

  • Why Do We Sleep Under Blankets, Even on the Hottest Nights? Yayınlanma tarihi: 15 Ağustos 2017. Bağlantı: Why Do We Sleep Under Blankets, Even on the Hottest Nights?
  • Hajdu T. Temperature exposure and sleep duration: Evidence from time use surveys. Econ Hum Biol. 2024 Aug;54:101401. doi: 10.1016/j.ehb.2024.101401. Epub 2024 May 17. PMID: 38795699.
  • Okamoto-Mizuno K, Mizuno K. Effects of thermal environment on sleep and circadian rhythm. J Physiol Anthropol. 2012 May 31;31(1):14. doi: 10.1186/1880-6805-31-14. PMID: 22738673; PMCID: PMC3427038.
  • Raymann RJ, Swaab DF, Van Someren EJ. Skin deep: enhanced sleep depth by cutaneous temperature manipulation. Brain. 2008 Feb;131(Pt 2):500-13. doi: 10.1093/brain/awm315. Epub 2008 Jan 11. PMID: 18192289.

Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Temel eğitimimi Kadıköy Anadolu Lisesinde tamamladım. Devamında Marmara Üniversitesi İngilizce Matematik Öğretmenliği bölümünü bitirdim. Çeşitli özel okullarda edindiğim öğretmenlik deneyiminin ardından matematiksel.org web sitesini kurdum. O günden bugüne içerik üretmeye devam ediyorum.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir