Uluğ Bey (1394-1449), dönemi için yaptığı astronomi ve matematik çalışmalarıyla yalnızca Türk-İslam bilim tarihine değil, dünya bilimine de büyük katkılarda bulunmuş bir hükümdar ve bilim insanıdır. Bugün onun adı, Semerkant yakınlarında bulunan ve kendi döneminde bilimin merkezlerinden biri olan Uluğ Bey Rasathanesi’nde yaşamaktadır. Bu yazıda Uluğ Bey’in hayatını, bilime yaptığı katkıları ve mirasını yakından inceleyeceğiz.
1394 yılında dünyaya gelen Uluğ Bey’in tam adı Muhammed Taragay’dır. Büyük Timur İmparatorluğu’nun kurucusu Timur’un torunu, Şahruh Mirza’nın oğludur.
Çocukluk yıllarını büyükbabasının sarayında geçiren Uluğ Bey, dönemin en iyi âlimlerinden özel bir eğitim aldı. Bu süreçte bilim, matematik, astronomi ve felsefe gibi alanlarda kendisini geliştirdi. Timur’un 1405 yılında ölümünden sonra, imparatorluğun yönetimi babası Şahruh’a geçti. Şahruh, genç yaştaki Uluğ Bey’i Maveraünnehir ( Orta Asya’da Seyhun ve Ceyhun nehirleri arasında kalan bölgeye) bölgesine vali olarak atadı.
Uluğ Bey Zamanında Semerkant Bir Bilim Yuvası Olacaktı
Henüz 16 yaşında olmasına rağmen, bu önemli sorumluluğu başarıyla üstlendi ve bölgenin merkezi olan Semerkant’ta yönetimi devraldı. Semerkant, o dönemde bilim ve kültürün önde gelen merkezlerinden biriydi. Uluğ Bey, bu mirası daha ileri taşımak için büyük çaba gösterdi.
1447 yılında babası Şahruh’un ölümünün ardından Timurlular Devleti’nin tahtına geçen Uluğ Bey, hükümdarlığı boyunca savaş ve fetih politikalarından çok bilime, eğitime ve kültüre öncelik verdi. Şehirde birçok bilim insanı onun himayesinde çalışmalar yaptı. Saray, bir akademiye dönüşerek bilimsel çalışmaların yoğun olarak yürütüldüğü bir merkez haline geldi.
Onun vizyonu, “Bilimin hâkim olduğu bir ülkede, bilime hizmet eden bir kişi olmayı, hükümdarlığa tercih ederim” sözünde ifadesini buluyordu. Kısa sürede biri Semerkant’ta, diğeri Buhara’da olmak üzere iki medrese yaptırdı. Özellikle Semerkant Medresesi, gökbilim ve matematik alanındaki çalışmalarıyla dikkat çekiyordu.
Uluğ Bey, fetihlerle dolu bir hükümdar imajı yerine, “göklerin fatihi” olarak anılmayı tercih etti. Bu tutum, onu sadece bir lider değil, aynı zamanda bilime olan katkılarıyla tarihe adını yazdıran bir âlim olarak öne çıkardı.
Semerkant Rasathanesi: Uluğ Bey’in Bilimsel Mirası
1424-1428 yılları arasında inşa edilen Semerkant Rasathanesi, Uluğ Bey’in bilime olan tutkusunun somut bir göstergesidir. Uluğ Bey, bu eşsiz yapıyı kurarken geçmişteki astronomi çalışmalarından ve Meraga Rasathanesi gibi önceki gözlemevlerinden ilham almıştır.
Rasathane, üç katlı silindirik bir yapı olarak tasarlanmıştır. Yapının en dikkat çekici özelliği, içindeki devasa meridyen yayıdır. Günümüzde Fakhri sekstantı olarak bilinen bu astronomi aleti, 40 metre yüksekliğindeki bir kavisli taş kemerden oluşmaktadır.
Işık, yapının tepesindeki özel bir pencereden içeriye alınarak, sekstant üzerindeki belirli bir noktaya düşerdi. Bu yöntemle yapılan gözlemler, gökyüzündeki nesnelerin pozisyonlarının ve hareketlerinin yüksek bir hassasiyetle ölçülmesine olanak sağlamıştır.
Bu araç, yalnızca gözlemler için değil, aynı zamanda yerel saatlerin belirlenmesi, yılın uzunluğunun hesaplanması ve Dünya’nın dönme ekseni ile güneş etrafındaki yörüngesinin düzlemi arasındaki açının ölçülmesi için de kullanılmıştır.
Semerkant Rasathanesi, Uluğ Bey’in himayesinde çalışmak üzere toplanan birçok önemli bilim insanını da ağırlamıştır. Gözlemevinin ilk başkanı, dönemin önde gelen matematikçilerinden ve gökbilimcilerinden olan Gıyaseddin el-Kaşi olmuştur. El-Kaşi’nin ardından görev sırasıyla Kadızade Rumi ve Ali Kuşçu’ya devredilmiştir.
Bu isimler, rasathanede yürütülen bilimsel çalışmaların dünya çapında yankı uyandırmasında kilit rol oynamıştır. Rasathane, sadece bir gözlemevi değil, aynı zamanda bir akademik merkez olarak da hizmet vermiştir.
Ne yazık ki, Uluğ Bey’in ölümü sonrasında rasathane terk edilmiş ve 16. yüzyılda tamamen yıkılmıştır. Ancak, 1908 yılında Rus arkeolog V. L. Vyatkin’in bölgede yaptığı kazılar, bu önemli yapının kalıntılarını gün yüzüne çıkarmıştır. Kazılar sırasında, rasathanenin yeraltında kalan bölümleri ve Fakhri sekstantının önemli bir kısmı bulunmuştur.
2001 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınan Semerkant Rasathanesi, bugün bilim tarihine ışık tutan bir anıt olarak varlığını sürdürmektedir. Yapının kalıntıları, Uluğ Bey’in bilime olan tutkusunun ve vizyonunun somut bir göstergesidir
Uluğ Bey’in Bilime Katkıları
Uluğ Bey’in en büyük katkılarından biri, hazırladığı yıldız katalogudur. 1437 yılında tamamlanan ve “Zîc-i Uluğ Bey” olarak bilinen bu eser, tam 1018 gök cisminin konumunu ve bilgilerini içermektedir. Bu katalog, o dönemin en doğru astronomik verilerini sunmuş ve izleyen yüzyıllarda Avrupa’da büyük yankı uyandırmıştır. Zîc, Latince, Fransızca ve İngilizceye çevrilmiş, dünya çapında bilim insanları tarafından başvuru kaynağı olarak kullanılmıştır.
Uluğ Bey, yalnızca gökbilimle ilgilenmekle kalmamış, matematikte de önemli çalışmalar yapmıştır. Gözlem sonuçlarını değerlendirmek için trigonometri bilgisine ihtiyaç duyan Uluğ Bey, neredeyse tamamen doğru sinüs ve tanjant tabloları hazırlamıştır. Onun bu tabloları, matematiksel hesaplamalarda büyük bir kolaylık sağlamıştır.
Ancak Uluğ Bey’in bilime olan tutkusu, siyasal entrikalarla gölgelenmiştir. Taht mücadelesi sırasında oğlu tarafından ihanete uğrayan Uluğ Bey, 27 Ekim 1449’da idam edilmiştir. Onun ölümünden sonra, Semerkant bilim merkezi olma özelliğini kaybetmiştir.
Sonuç olarak
Uluğ Bey, bir hükümdardan çok daha fazlasıydı. Onun bilimsel çalışmaları, sadece yaşadığı dönemi değil, kendisinden sonraki yüzyılları da etkiledi. Bugün onun mirası, Semerkant’taki rasathane kalıntılarında ve bilim tarihindeki eşsiz yerinde yaşamaya devam ediyor.
Kaynaklar ve ileri okumalar
- Ulugh Beg Observatory Bağlantı: https://www.atlasobscura.com/places/ulugh-beg-observatory
- Astronom-Hükümdar Uluğ Bey ve Bilim Şehri SEMERKAND; Bağlantı: https://e-dergi.tubitak.gov.tr/
Matematiksel, matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel