Toplum ve Yaşam

Ekonomik Büyüme Nedir? Büyüme Kalkınma İçin Ön Koşul mudur?

En basit ifadeyle, ekonomik büyüme, bir ekonomideki toplam üretimdeki artışı ifade eder. Bu da genellikle milli gelirdeki artışla kendini gösterir. Diğer bir deyişle ekonomik büyüme, insanların birbirleri için ürettiği mal ve hizmetlerin üretimindeki artıştır.

Bu da işletmeler için daha fazla para anlamına gelir. Bunun sonucunda hisse senedi fiyatları yükselir. Bu da şirketlere daha fazla çalışana yatırım yapmak ve işe almak için sermaye sağlar.

Daha fazla iş yaratıldıkça gelirler artar. Tüketicilerin artık ek ürün ve hizmetler satın almak için daha fazla parası vardır. Bunun sonucunda da tüketim artar ve bu da daha çok büyümeyi sağlar. Bu nedenle tüm ülkeler pozitif ekonomik büyüme ister.

Büyüme konusunda dikkat edilmesi gereken en önemli hususlardan biri büyümenin, ekonomik kalkınma kavramı ile karıştırılmaması gerektiğidir. Ekonomik büyüme oranında meydana gelen artış nicelik bakımından kişi başına düşen reel mili gelirin bir yıl öncesine göre ne kadar arttığını gösterir.

Ekonomik kalkınma ise, bir ülkenin ekonomik, siyasi ve sosyal refahının geliştiği süreçtir. Kalkınma için bir miktar büyüme elbette gereklidir. Ancak ön koşul değildir. Bu ikili sıralı değil, eşzamanlı bir süreçlerdir.

Ekonomik Büyüme Nasıl Sağlanır?

Ekonomik Büyüme Ve Ekonomik Kalkınma Arasındaki Fark
Ekonomide büyüme genellikle  fiziksel sermayenin, beşeri sermayenin, işgücünün ve teknolojinin bir fonksiyonu olarak ele alınır.

Ekonomik büyüme sağlamanın birkaç yolu vardır. Birincisi, ekonomideki fiziki sermaye mallarının miktarındaki artıştır. Ekonomiye sermaye eklemek, emeğin verimliliğini artırma eğilimindedir. Daha yeni, daha iyi ve daha fazla araç, çalışanların belli bir zamanda daha fazla çıktı üretebileceği anlamına gelir.

Ekonomik büyümeyi arttırmanın ikinci bir yöntemi teknolojik gelişmedir. Ekonomik büyümeyi sağlamanın bir başka yolu da işgücünü büyütmektir. Sonuçta daha fazla işçi daha fazla mal ve hizmet üretir. Son yöntem ise beşeri sermayenin artırılmasıdır. Bu, işçilerin zanaatlarında daha yetenekli hale gelmesi, beceri eğitimi, gibi yöntemlerle üretkenliklerinin arttırılması anlamına gelir.

Ekonomik Büyüme Ve Ekonomik Kalkınma Nasıl Hesaplanır?

Büyümenin ölçülürken sabit fiyatlarla hesaplanmış GSYH (Gayri safi yurt içi hasıla) veya GSMH ( Gayri safi milli hasıla) verileri kullanılmaktadır. GSYH, belirli bir dönemde (genellikle bir yılda) bir ülke sınırları içerisinde üretilen tüm mal ve hizmetlerin parasal ifadesidir. GSMH, belirli bir dönemde (genellikle bir yılda) ülke vatandaşlarının yurt içi ve yurt dışında ürettikleri tüm mal ve hizmetlerin parasal ifadesidir.

Ekonomik Büyüme Ve Ekonomik Kalkınma Arasındaki Fark
Çok boyutlu bir kavram olan insani gelişmenin temel unsurlarını, Birleşmiş Milletler’in İnsani Gelişme Endeksi’ndeki 3 boyut oluşturur. Bu üç temel boyut: Bireyin uzun, sağlıklı ve yaratıcı bir hayat yaşaması; Bilgi ve eğitim alabilme imkanına sahip olması; İnsana yaraşır bir hayat için gerekli kaynaklara ulaşabilmesidir.

Ekonomik kalkınma için ise İnsani Gelişme Endeksi (İGE) dikkate alınır. İnsani Gelişme Endeksi (İngilizce: Human Development Index), Dünya’daki ülkeler için yaşam uzunluğu, okur yazar oranı, eğitim ve yaşam düzeyi doğrultusunda hazırlanan bir ölçümdür.

İnsani gelişme, insanların içinde bulunduğu ekonomilerin zenginliğinden öte, insan hayatının zenginleşmesiyle ilgili bir kavramdır. İnsanların kendilerine ve sahip oldukları fırsatlara odaklanan bir yaklaşımdır.

Ekonomik Büyüme Ve Ekonomik Kalkınma Arasındaki Fark Nedir? 

Bir ekonomi, doğal veya fiziksel kaynaklara sahip olma açısından son derece zengin olabilir. Ancak sürdürülebilir büyüme, insan kaynaklarının etkin bir şekilde kullanılmasını gerektirir. İnsanlar dışındaki tüm kaynakların kullanımı, insanların bu kaynakları kullanmak üzere nasıl eğitildiğine bağlıdır.

Eğitim ve sağlık, insanın gerçek potansiyelini gerçekleştirmesini sağlayan ve ekonomik kalkınmaya katkı sağlayan iki önemli göstergedir. Ancak eğitim ve sağlık, insani gelişmeyi tanımlayan birçok göstergeden sadece ikisidir. 

Politik ortam algısı, mutluluk ve kamu altyapısının kalitesi/mevcudiyeti gibi kalkınmayı belirleyen çok sayıda başka faktör de vardır. BM, kalkınma ve büyümenin birlikte gerçekleşmesini sağlamak için tüm ülkelerin ulaşması gereken Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri belirlemiştir. Bunları aşağıda görebilirsiniz.

Ekonomik Büyüme Ve Ekonomik Kalkınma Arasındaki Fark
Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri

Ekonomik büyüme yani artan gelir, bir ekonominin sosyal altyapıya harcama yapmasını sağlar. Ancak bu bir ekonominin gelir elde ettikten sonra kalkınmaya yönelik harcamalar yapacağı anlamına gelmez.

Bir miktar büyüme, kalkınma için bir ön koşul olsa da, artan büyümeyi aşırı vurgulama hatasına düşmemek gerekir. Önce büyüme sonra gelişme kavramı da iktisat literatüründe “eski moda” bir görüş olarak adlandırılmaktadır.

Sonuçta, bir ekonominin sahip olabileceği en önemli kaynak insan kaynağıdır. Mevcut insan kaynağının uygun şekilde kullanılması, ekonomilerin inovasyon ve buluş yoluyla önemli düzeydeki doğal kaynak kısıtlamalarının üstesinden gelmesine yardımcı olacaktır!   

Sonuç Olarak;

Ekonomik Büyüme Ve Ekonomik Kalkınma Arasındaki Fark
Ekonomik büyüme bir ülkenin gayri safi yurt içi hasılasındaki dönemsel artış anlamına gelirken; kalkınma bu büyümenin ülkenin sanayi kurumlarındaki artış, teknolojideki gelişme, gelir dağılımındaki adalet, fırsat eşitliği ve iş gücündeki kalitenin yükselmesiyle meydana gelmektedir.

Ekonomik büyümenin amacı kalkınmayı sağlamak olmalıdır. Benzer şekilde, kalkınma da uzun vadede ekonomik büyümeyi arttıracaktır. Normal koşullarda her ikisinin de eş zamanlı ilerlemesi beklenir. Ancak her ikisine de yapılacak yatırımın kapsamı genellikle politika yapıcıların elinde kalır. 

Büyüme, servetin birkaç kişinin elinde toplanmasıyla sonuçlanırsa, şiddetli toplumsal huzursuzluk meydana gelmesi kaçınılmazdır. Büyümeyi ekonomik ve toplumsal ilerlemeye yönelik dönüşümler izlemezse kalkınma gerçekleşmez. Kalkınmanın da en önemli gelişmesi gelir dağılımının daha adil olması yönündeki gelişmesidir. Göz atmak isterseniz: Gini Katsayı ve Lorenz Eğrisi İle Gelir Dağılımı Eşitsizliği Nasıl Hesaplanır?


Kaynaklar ve ileri okumalar:


Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Ceren Demir

Kendini, insanları, dünyayı tanıma ve anlama çabasında, belki de kaosta olan; filmin oyuncularından, dünya üzerindeki küçücük noktalardan biriyim.. Dokuz Eylül Üniversitesi'nde Ekonomi bölümünde yüksek lisansa devam ediyorum ve İstanbul Gelişim Üniversitesi'nde akademik görevimi sürdürüyorum. Spora, sanata (özellikle resim sanatı), müziğe, doğaya, doğa sporlarına, felsefeye, psikolojiye, kitaplara, filmlere düşkünüm.. Okumayı, yazmayı, öğrenmeye çabalamayı çok seviyorum. Amaçlı ve amaçsız yaşamanın çeşitli noktalardan artı ve eksileri olduğunu düşünsem dünyadaki her şeyin gelip geçici olduğuna inanıyorum. Yine de -her şeye rağmen- ben uzun süredir amacı olanlardanım.. Buradan enerji sağlayabiliyorum.. Çoğunlukla enerjik, dışa dönük olsam da yeri geldikçe oldukça içe kapanmaya ve yalnızlığa susayabiliyorum. İkisi de keyifli ve öğretici.. Matematiksel sitesinin öncelikle hayranı olan bir okuruyum sonra Matematiksel’e katkı sağlamaya çalışan enfes ekibin bir parçasıyım.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu