
Muhtemelen hepinizin sürekli olarak bir konuda uzman olduğunu iddia eden bir tanıdığı vardır. Ancak, herhangi bir alanda gerçek bir uzmanın kendisi hakkında böyle iddiada bulunduğuna nadiren rastlarız. Gereksiz bir özgüvene sahip olabilen bu insanların tutumlarını çoğu zaman cahil cesareti olarak tanımlarız. Bu durum literatürde ise Dunning Kruger etkisi olarak yer alır.
Sonucunda ne kadar bilgili ve deneyimli olursak olalım herkesin bilgisiz ve yetersiz olduğu alanlar vardır. Birçok alanda akıllı ve yetenekli olabilirsiniz, ancak hiç kimse her konuda uzman değildir.
Ancak yine de bir çoğumuz çok akıllı olduğumuzu ve çok şey bildiğimizi düşünürüz. Oysa gerçekte hiçbirimiz en azından düşündüğümüz kadar çok şey bilmiyoruz.
“Dünyanın sorunu, akıllılar hep kuşku içindeyken aptalların küstahça kendilerinden emin olmalarıdır.”
Bertrand Russell
Dunning Kruger Etkisi Nedir?
Dunning-Kruger sendromu olarak da adlandırılan Dunning-Kruger etkisi, Cornell Üniversitesi’nden Justin Kruger ve David Dunning adlı iki psikoloğun tanımlamış olduğu bir algılama eğilimidir. İnsanların bilişsel yeteneklerini gerçekte olduklarından daha büyük olarak yanlış bir şekilde değerlendirdikleri bilişsel bir önyargıdır. Üstbilişsel beceriler muhtemelen bu fenomende anahtar bir rol oynamaktadır.
Biliş kavramı kısaca algılama, anlama, hatırlama gibi zihinsel süreçlere karşılık gelir. Üst bilişsel beceri ise en genel anlamda, insanın tüm bu zihinsel süreçlerin farkında olması ve onları kontrol edebilme özelliği olarak tanımlanır. Yani üst biliş için kısaca neyi ne kadar bildiğimizi bilmemizi sağlıyor diyebiliriz. Dunning-Kruger etkisinin tanımlanması da oldukça ilginç bir olay sayesinde gerçekleşti.
Görünmez Olduğuna İnanan Soyguncu McArthur Wheeler

1995’te yaşanan McArthur Wheeler davası, oldukça sıra dışı bir ceza davasıdır. Hükümlü Bay Wheeler, limon suyunun bazı tuhaf özelliklerini okumuştu. Sonrasında da onları oldukça tuhaf bir ölçüde yanlış yorumlamıştı.
Limon suyunun kimyasal özelliklerinin görünmez mürekkebe biraz benzediğinden, yüzünün güvenlik kameralarına görünmez veya bulanık görüneceğini varsaymıştı. Bunun sonucunda da kimsenin kimliğini tespit edemeyeceğinden emin biçimde iki banka soymuştu. Güvenlik kamerasındaki görüntüleri sonrasında da elbette aynı gün tutuklanmıştı.
Bilginin en büyük düşmanı cehalet değildir. Bildiğini zannetme sanrısıdır.
Stephen Hawking
Bu dava sonrasında sosyal psikologların ilgisini çekecekti. Konu ile ilgili çalışmalar yapan Dunning ve Kruger bu araştırmayla üst bilişsel becerilerdeki eksikliğin insanların bu yaklaşımında etkili olduğunu ortaya çıkaracaktı.
İkili çalışmalarda katılımcıları mizah, dilbilgisi, mantık vb. ölçütler üzerinde test etmişler ve aynı alanlarda katılımcıların öz değerlendirmelerini almışlardır. Sonuçta da performans açısından alt sıralarda yer alan katılımcıların yeteneklerini abartma eğiliminde oldukları gözlemlenmiştir.
Sonucunda da kötü bir performansa sahip olmanın, kişinin düşük farkındalığı ile ilişkili olduğu anlaşılmıştı. Başka bir deyişle, beceriksiz insanların gerçekte ne kadar beceriksiz veya vasıfsız olduklarına dair hiçbir fikri yoktu.
Ayrıca çalışmalarda, bireylerin becerilerindeki gelişmenin onların öz farkındalıklarını da geliştirdiği gözlemlenmiştir. Bu, belirli bir yetenek veya beceri üzerinde daha iyi performans göstermek için kendimizi eğiterek bu önyargının üstesinden gelmenin mümkün olduğunu kanıtlar.
Beceriksizler neden harika olduklarını düşünüyor?
Bir testte kötü performans gösteren insanlar, bunun gerçekte ne kadar kötü olduklarını anlamazlar. Bu insanlar sadece yanlış sonuçlara varmak ve talihsiz seçimler yapmakla kalmaz, aynı zamanda beceriksizlikleri nedeniyle yetenekli olmadıklarını bile fark etmekte zorlanırlar.

Bu önyargının başta da dediğimiz gibi bir başka ilginç yanı daha vardır. Ortalama bir bireyden daha yetenekli insanlar bazen ne kadar iyi olduklarını fark edemezler. Bir kişi belirli bir konuda / alanda ne kadar yetkin veya deneyimli ise, bilgilerindeki boşlukları veya sınırlamaları o kadar fark eder.
Bu nedenle, becerileri konusunda kendisine daha az güvenme eğilimi gösterir. Bir kişi bir konu hakkında ne kadar çok şey öğrenirse, konunun gerçekte ne kadar karmaşık olduğunu o kadar çok anlar.
Kısacası cahil insan, cahil olduğunu bilmeyen insandır. Bu bu nedenle her şeyi bildiğinden emindir. Ancak okuyan, araştıran, bilime inanan bir insan ise cahil olduğunu bilir. Bu nedenle öğrenmeye çalışır, öğrenme sürecinin sonsuz olduğunun ve hiçbir zaman her şeyi bilemeyeceğinin farkındadır.
Dunning-Kruger etkisi, sıradan olandan yaşamı değiştirene kadar davranışlarınızı ve kararlarınızı etkileyebilecek birçok bilişsel önyargıdan biridir.
Başkalarındaki fenomeni tanımak daha kolay olsa da, bunun herkesi etkileyen bir şey olduğunu hatırlamak önemlidir. “Bildiğim tek şey, hiçbir şey bilmediğimdir. ” sözüyle Sokrates bu konuya Dunning ve Kruger’den aslında çok önce dikkatimizi çekmiştir.
Kaynaklar ve ileri okumalar:
- Why Do Foolish People Think That They Are Very Smart?; Bağlantı: https://www.scienceabc.com
- What Is the Dunning-Kruger Effect? Yayınlanma tarihi: 8 Kasım 2020; Bağlantı: https://www.verywellmind.com/
- An expert on human blind spots gives advice on how to think; Yayınlanma tarihi: 26 Haziran 2019; Bağlantı: https://www.vox.com/
Dip Not:
Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım
Matematiksel