Toplum ve Yaşam

Siyasi Görüşlerimiz Nasıl Oluşur? Sağ ve Sol Görüş Kavramları Hayatımıza Nasıl Girdi?

Günümüzde sağ ve sol görüş dediğimiz zaman aklımıza muhafazakar ve liberal gibi bazı etiketler gelir. Oysa ki bu durum bir zamanlar, politikacıların oturma biçimlerini belirlemek için kullanılmıştı.  

Sağ ve sol bölünmesi ilk olarak 1789 yılında, Fransız Ulusal Meclisi üyelerinin bir anayasa taslağı hazırlamak için bir araya geldiği zaman gerçekleşti. Delegelerden Kraliyet karşıtı devrimciler, başkanın solunda otururken, monarşinin daha muhafazakar, aristokrat destekçileri sağda toplandı. 

Yani siyasi görüşlerimiz temelinde oturma biçimi ile bağlantılı. Bu bölünme 1790’larda, gazeteler Fransız meclisinin ilerici “sol” ve gelenekçi “sağ” kesimlerine atıfta bulunmaya başlamasıyla devam etti.

Siyasi Görüşlerimiz Nasıl Oluşur? Sağ ve Sol Görüş Kavramları Hayatımıza Nasıl Girdi?
İnsan siyasal bir canlıdır. Modern zaman öncesinde de insan güç ve kaynakların dağıtımı konusunda kararlar almak zorunda kalmış ve tartışmalara dahil olmuştur

19. yüzyılın ortalarında, “sol” ve “sağ”, karşıt siyasi ideolojilerin kısaltması olarak Fransız yerel diline girdi. Hatta siyasi partiler kendilerini “merkez sol”, “merkez sağ”, “aşırı sol” ve “aşırı sağ” olarak tanımlamaya başladılar. Fransa’nın “sol” ve “sağ” etiketleri zaman içinde dünyanın geri kalanına yayılacaktı.

Bildiğimiz gibi bu terimler günümüzde siyasi yelpazenin karşıt uçlarını tanımlamak için kullanılıyor. Ancak kökenleri birçok yasama organının oturma düzeninde hala yer alıyor.

Şu ana kadar sizlere aktarmaya çalıştığımız işin arka planındaki tarihi süreç idi. Günümüzde bir çok araştırmacının merak ettiği bir başka konu ise insanlar arasındaki bu evrensel bölünme nereden kaynaklandığı sorusudur.

Politik Duruşumuzu Genlerimiz mi Belirliyor?

Siyasi Görüşlerimiz Nasıl Oluşur? Sağ ve Sol Görüş Kavramları Hayatımıza Nasıl Girdi?

Genel kanıya göre siyasal eğilim, kanıtlara ve akıl yürütmeye dayalı olarak, bilinç ve mantık çerçevesinde seçilen bir şeydir. Farklı görüşte olmamızın nedeni, farklı sonuçlara varmamızdır. Ne var ki, son yıllarda yapılan araştırmalar, işin aslının bu kadar basit olmadığını ortaya koyuyor. Siyaset kanımızda var gibi duruyor.

Siyasal görüşün biyolojik kökenleri ile ilgili ilk araştırma 1950’li yıllarda yapılmaya başladı. Bu araştırmaların başlıca özelliği otoriter kişilik yapısını tanımlamaya çalışmalarıydı. Fakat zaman içinde konuya ilgi kayboldu.

Ne var ki bu araştırmalar aslında önemli bir ipucu yakalamışlardı. Son dönemde yapılan çalışmalar ise kişiliğin siyasi görüşü etkilediğini ortaya koyuyor. Sadece bu kadar da değil. İşin içine genetik bilimi de karışınca tablo daha da biçimlenmeye başladı. Elbette hiç kimse ilericilik ya da muhafazakârlık geni olduğunu iddia etmiyor. Ancak araştırmalar ilginç ipuçları veriyor.

Siyasi Görüşlerimiz Nasıl Oluşur? Sağ ve Sol Görüş Kavramları Hayatımıza Nasıl Girdi?

Siyaset bilimi uzmanı ve tıbbi genetik profesörü James Fowler, geçtiğimiz yıllarda genetik konusundaki uzmanlığını kullanarak, genlerimizin politik görüşlerimizi etkileyip etkilemediğini de görmek istedi. Bunun için öncelikle serotonin ve dopamin hormonlarını takibe aldı.

Araştırmasının sonucunda da serotonin üretiminde rol oynayan 5HTT adlı genin dini görüşlerde belirgin bir fark yarattığını ortaya koydu. Ayrıca yenilik peşinde olma ve sol eğilimli görüşler ile DRD4 adlı geni ilişkilendirdi.

Örneğin maceracı ve özgür ruhlar olarak tanımladığımız dağcıların, birçoğunda bu gen varyantı aktif durumdaydı. Fowler’e göre bir kişinin ergenlik çağında sosyal bir yaşantısı olması liberal görüşe yatkınlığı da arttırıyordu.

Ayrıca siyasal tutumların yüksek düzeyde kalıtımsal olduğunu da uzun zamandır biliyoruz. Örneğin tek yumurta ikizlerinin aynı siyasi görüşü paylaşma ihtimalinin çok yumurta ikizlerine göre çok daha fazla olduğu bulunmuştur.

Siyasi Görüşümüzü Kişilik Yapımız mı Belirliyor?

Siyasi Görüşlerimiz Nasıl Oluşur? Sağ ve Sol Görüş Kavramları Hayatımıza Nasıl Girdi?

Son dönemde yapılan başka araştırmalar da kişiliğin siyasal görüşü etkilediğini öne sürüyor. Örneğin, ofislerde ve yatakhanelerde gözlemler yapan psikologlar muhafazakarlar ile ilerici görüşlü olanların yaşam alanlarını farklı biçimde düzenlediklerin fark ettiler.

Düzen ve geleneksellikten yana olanlar daha fazla eşyaya sahiptiler. Diğer uçtakiler ise daha dağınıktı ve keşfe yönelik eşyalara daha fazla önem veriyorlardı.

Araştırmacılar, bu farklılıkların beş büyük kişilik boyutlarından ikisi olan ( Bakınız: 5 Faktör Kişilik Kuramı ) deneyime açıklık ve sorumluluk duygusu gibi kişilik özelliklerinin bir göstergesi olduğu sonucuna vardı. Konuyla ilgili çalışmalarında muhafazakarların belirsizlikleri ortadan kaldırma ihtiyacının daha fazla olduğu anlaşıldı.

Biyolojik farklılıkların bulunduğu bir diğer alan ise ahlaki yargılardı. İlericiler eziyet ve eşitsizliğe katlanamazken, muhafazakarlar otoriteye ve geleneklere saygısızlık karşısında daha çok rahatsızlık duyuyordu. Bu farklılıklar da şaşırtıcı bir biyolojik kökene sahipti. Bu aslında hepimizin sahip olduğu iğrenme eğilimi idi.

İğrenme, siyasi görüşü ne olursa olsun, bütün insanları ahlaken şüpheli davranışlara karşı tahammülsüz hale getirir. Ancak muhafazakarların daha sert tepki verdiği bir gerçektir. Ayrıca insanların dünyayı algılama biçiminde de farklılıklar bulunmuştur.

Örneğin, muhafazakarların ani seslere karşı irkilme reflekslerinin daha belirgin olduğu gözlenmiştir. Benzer bir şekilde korkutucu resimlere daha fazla tepki vermişlerdir. Tüm bunlar bu görüşte olan kişilerin dünyayı daha tehlikeli bir yer olarak algıladığı biçiminde yorumlanmıştır.

Siyasi Görüş Toplum Tarafından mı Şekillenir?

Dartmouth College tarafından yapılan bir araştırmaya göre de, sosyal ve politik grupların oluşumunu üç faktör yönlendiriyor: daha güçlü fikirlere sahip olmak için sosyal baskı, bireyin fikirlerinin sosyal komşularınınkilerle ilişkisi ve sosyal bağlantılara sahip olmanın faydaları. 

Makalede incelenen önemli bir fikir, insanların sosyal komşularıyla fikir farklılıklarından kaçınmak için fikirlerini ve bağlantılarını seçmeleridir.

Siyasi Görüşlerimiz Nasıl Oluşur? Sağ ve Sol Görüş Kavramları Hayatımıza Nasıl Girdi?
Çalışmayı yürütmek için ekip, matematiksel bir model geliştirdi. Bu model, araştırmacıların ayrışmaların ve anlaşmazlıkların nasıl oluştuğunu ve bunun giderek nasıl şiddetli bir yandaşlığa ve kuvvetli bir kutuplaşmaya dönüştüğünü anlamalarına yardımcı oldu.

Bireyler, aynı fikirde olan gruplara katılarak, kendileriyle uyuşmayan görüşleri dikkate almanın psikolojik stresini veya “bilişsel uyumsuzluğu” da önlerler. Sonuçta, güçlü ilişkiler, kimi zamanlarda, somut kanıtlardan daha değerli olabilir.

Sağ, Sol ve Merkez

Elbette tüm bu araştırmalar çok fazla tartışmaya neden oluyor. Tartışmaların bir kısmı araştırmaların insanların iki gruptan birine indirgemesine odaklanıyor. Ayrıca muhafazakar düşüncenin bir kişilik bozukluğu gibi ele alınması da rahatsızlık veriyor. Bunun yanı sıra başta özgürlükçülük olmak üzere, her iki tarafa da uymayan kişiler olduğu biliniyor.

Ancak bu yazıda anlamanız gereken şey karşıt görüşlerin çatışmasına şahit olduğunuz zamanlarda iki tarafında aslında tamamen farklı olduğu gerçeğidir. Bu nedenle tarafların çatışması çoğu zaman kişilerin ellerinde değildir. Ayrıca göz atmak isterseniz: Empati Boşluğu: Başkalarının Duygularını Anlamak Neden Bu Kadar Zor?


Kaynaklar ve ileri okumalar:


Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Deniz Kartal

Uludağ Üniversitesi Elektronik Mühendisliği Mezunu, Uzun yıllar IT sektöründe çalıştı, GSM sektöründe teknoloji danışmanlığı, ulusal gazetelerde teknik yöneticilik yaptı. Dunyalilar.org kurucu editörlerinden biridir. Seyahat etmeyi, araştırmayı, yazmayı ve okumayı sever.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir