
“Su kullanımı konusunda bilinçlenmediğimiz takdirde, 2040 yılına kadar şiddetli su kıtlığı tüm gezegeni etkileyecek.” Bu ürkütücü cümleyi bir çok yerde duymaya başladık. Hiç su tüketmeden biz insanların en fazla bir hafta dayanabileceğini düşünürsek su hayatta kalmamız için temel ihtiyaç. Bu durumda da akıllara gelen soru “Dünya’da su tükeniyor mu?” biçiminde olacaktır. Aslında öznesine bağlı olarak bu soruya iki farklı cevap verilir. Hem evet hem de hayır.
Gezegenimize mavi gezegen de denir. Bu biçimde isimlendirilmesinin nedeni %71’inin sularla kaplı olmasıdır. Tüm suların %96,5’i de denizlerde ve okyanuslarda bulunur. Sorun da zaten bu noktada başlar. Çünkü bu suların büyük çoğunluğu tuzludur.
Canlıların kullanabildiği ve tatlı su olarak adlandırılan sular ise buzullarda, yer altı kaynaklarında, nehir, göl, toprak ve bulutlarda bulunur. Ancak bu tatlı suyun çoğu donuk hâldedir. Geriye de kullanabilmemiz için sınırlı bir kaynak kalır. Başka bir sorun da bu noktada başlar. Çünkü bu sınırlı kaynak Dünya’nın her yerine eşit bir şekilde yayılmamıştır. İklim ve coğrafi konum bazı bölgelere avantaj sağlarken bazı bölgeler ise bu konuda aynı şekilde şanslı değildir.
Dünya Su Kıtlığı Ve Su Stresi İle Yüzleşiyor
Aşağıda su kıtlığı haritasını görüyorsunuz. Haritada kırmızı olarak işaretlenen yerlerde su kıtlığı olması beklenmektedir. Türkiye’nin de dahil olduğu koyu sarı ise bu duruma yaklaşan bölgelerdir. Su kıtlığı riski listesinin ilk beş sırasında Katar, İsrail, Lübnan, İran ve Ürdün var.

Araştırmacılar, aralarında Hindistan, Pakistan, Türkmenistan ve Suudi Arabistan’ın da bulunduğu 27 ülkenin “yüksek seviyede su kıtlığı tehlikesi” ile karşı karşıya bulunduğuna vurgu yapıyor. Türkiye ise “su kıtlığı riski listesinde” 164 ülke arasında 32. sırada yer alıyor.
Şimdi size bir harita daha paylaşalım. Bu harita ise su stresi haritası olarak kabul ediliyor. Su stresi “belirli bir zaman diliminde suya talebin su arzını aştığı” vakit ortaya çıkıyor. Türkiye ise kişi başına kullanılabilir su miktarı göz önünde bulundurulduğunda, su stresi çeken bir ülke olarak kabul ediliyor. Görünüme göre, 2040 yılına kadar ülkemiz de dahil 44 ülke ya “aşırı derecede yüksek” ya da “yüksek” su stresi seviyeleriyle karşı karşıya kalacak.

Ancak hatırlatalım. Su kıtlığının sebebi sadece yağışların az olması değildir. Aslında bu durum karmaşık sosyal, ekonomik ve çevresel faktörlerle ilişkilidir.
Dünyanın Suyu Aslında Bitmez
İçtiğiniz bir bardak su, daha önce bir dinozorun midesinden geçmiş olabilir. Bu bilgi size çok şaşırtıcı gelecektir. Ancak bu, gerçek dünyada her gün içtiğimiz suyun inanılmaz yolculuğudur. Biz bu yolculuğa bilimsel adıyla su döngüsü ya da hidrolojik döngü diyoruz. Dünya ilk oluştuğu zamandan beri var olan sular, günümüze kadar gelebilmiştir.
O nedenle sularımız sonsuza kadar bize yeter. Yani Dünya’nın suyu bitmez. Su döngüsü yeryüzünde pek çok nedenlerle kirlettiğimiz suyu, saf su olacak şekilde temizler. Sonucunda biz de onu her seferinde dikkatsizce ve acımasızca kirleterek yeniden döngüye sokarız. Yani sorunumuz suyun tükenmesi değil temiz suyun ulaşılabilirliğinin gün geçtikçe azalması ve zorlaşmasıdır.

çeşitli hava akımlarıyla yer değiştirerek veya yükselmeye devam ederek daha soğuk hava tabakası ile karşılaşır. Bu durumda su yoğunlaşarak yeryüzüne kar, yağmur ve dolu gibi çeşitli yağış biçimlerinde geri döner. Görsel kaynak: https://tr.wikipedia.org
Suyun Temizlenmesinde Ağaçların Çok Önemli Bir Yeri Var
Ağaçlar kökleriyle topraktan aldıkları suyu kılcal boruları yardımıyla yapraklarına kadar taşırlar. Burada kendi metabolik faaliyetlerinde kullandıktan sonra terleme yoluyla tekrar atmosfere bırakırlar. Suyun toprak altından yüzeye çıkarılması önemli bir süreçtir. Çünkü canlıların kullanabileceği tatlı suyun önemli bir kısmı yer altı kaynaklarında bulunur. Ağaçların yok edilmesi suyun temizlenmesini yavaşlatır. Elbette suların doğrudan kirletilmesi de bu döngünün kesintiye uğramasındaki en önemli etkenlerdendir.
Özellikle bazı kirleticilerin etkisi oldukça fazladır. Bu kirleticilerin başında da yağ ve türevleri gelir. Çünkü yağın yoğunluğu sudan az olduğundan her zaman suyun üstünde kalır. Bu nedenle yağ bulaşmış sularda su buharlaşamaz ve döngüye katılamaz.
Elbette bu duruma evlerimizin lavabolarına döktüğümüz evsel yağ atıkları katkı sağlar. Ancak daha çok katkı sanayi ve ulaşım yoluyla gerçekleşir. ( Detaylar için: Kızartma Yağı Nereye Dökülür? Cevap Lavabo Değil!)

Savaşı’nda Timur’un fillerini bu ormanlarda sakladığını anlatır.
Dünya’nın Suyu Nereye Gidiyor?
Dünya’nın su kaynakları üzerindeki büyük baskının nedenleri arasında, artan küresel nüfus ve ekonomik gelişmeler nedeniyle artan enerji talebi yer alıyor. Ayrıca elektrik üretimi, dünyadaki en büyük su tüketimi kaynaklarından biridir. Tarım ve çiftçilik de önemli ölçüde su tüketimine katkıda bulunur.
Örneğin, sadece 1 kilo çikolata üretmek için 17,196 litre su harcanır. Bir kg pamuk için yaklaşık 10.000 litre su gerekir. Yani tüm dünyada satın aldığımız gıda ve ürünleri üretmek için kullanılan sudur. Aşağıda ayrıntılı bir liste görebilirsiniz.
gıda maddesi | Miktar | Su tüketimi, litre |
---|---|---|
Çikolata | 1 kg | 17,196 |
Biftek | 1 kg | 15,415 |
Koyun eti | 1 kg | 10,412 |
Domuz eti | 1 kg | 5,988 |
Tereyağı | 1 kg | 5,553 |
Tavuk eti | 1 kg | 4,325 |
Peynir | 1 kg | 3,178 |
Zeytin | 1 kg | 3,025 |
Pirinç | 1 kg | 2,497 |
Pamuk | 250g | 2,495 |
Makarna (kuru) | 1 kg | 1,849 |
Ekmek | 1 kg | 1,608 |
Pizza | 1 ünite | 1,239 |
Elma | 1 kg | 822 |
Muz | 1 kg | 790 |
Patates | 1 kg | 287 |
Süt | 1 x 250ml cam | 255 |
Lahana | 1 kg | 237 |
Domates | 1 kg | 214 |
Yumurta | 1 | 196 |
Kaynak:www.theguardian.com |
Su kaynakları üzerindeki anlaşmazlıklar şimdiden bir çatışma kaynağı haline gelmeye başladı. Ortadoğu’da gelecekteki savaşların petrolden çok su yüzünden çıkması muhtemel. Gördüğünüz gibi Türkiye’de su kıtlığı sorunu ile yüzleşme sınırında. Sonucunda bu durumda suyu korumak, tasarruflu kullanmak, kirletmemek, boşa harcamamak, önemini bilmek ve herkesi bu konuda bilinçli olmaya davet etmek artık her zamankinden daha önemli.
Kaynaklar ve İleri Okumalar:
- Are we running out of clean water?; Bağlantı: https://www.ted.com/
- There will be no water by 2040; Bağlantı: https://www.theworldcounts.com/
- Earth Observatory Water Cycle Overview; Bağlantı: https://gpm.nasa.gov/
- Where Water Stress Will Be Highest by 2040. yayınlanma tarihi: 22 Mart 2022; Bağlantı: https://www.statista.com
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel