Psikoloji

Beden Algısı Bozukluğu Nedir? Neden Kendi Görüntümüzü Sevmeyiz?

Çoğumuzun görünümüyle ilgili birtakım rahatsızlıkları vardır. Kimimiz burnunun sivriliğinden, kimimiz gözlerinin büyüklüğünden ya da küçüklüğünden, kimimiz boyunun uzun ya da kısa olmasından şikâyetçidir. Yine de pek çoğumuz bu düşünceleri nadiren aklımıza getirir, bunların gündelik yaşamımızı olumsuz etkilemesine izin vermeyiz. Ancak beden algısı bozukluğu olanlar için durum farklıdır.

Onlarca yıl boyunca devam eden araştırmalar neticesinde hepimiz çeşitli yeme bozuklukları hakkında bilgi sahibi olduk. Ancak bunun yanında vücut dismorfik bozukluğu veya beden algısı bozukluğu olarak adlandırılan ilgili bir durum bir çok araştırmacının dikkatinden kaçtı.

Beden algısı bozukluğu her 100 kişiden 2 kişide görülen bir psikolojik rahatsızlıktır. Genellikle kadınlardan görülen beden algılama problemi, ergenlik ve genç yetişkinlik dönemlerinde daha sık görülmekte ve görülme oranı 100 kişinde 12’ye çıkmaktadır. Bu rahatsızlıktan her iki cins de etkilenmektedir.

Oysa ki beden algısı bozukluğu hem erkeklerde hem de kadınlarda bulimia veya anoreksiyadan daha yaygındır. ABD’de yapılan araştırmalar sonucunda kadınların yaklaşık %2,5’i ve erkeklerin %2,2’si beden algısı bozukluğu kriterlerini karşılamaktadır.

Türkiye’de böyle bir araştırma henüz yapılmadığı için net bir sayıyı sizlere aktarmamız mümkün değildir. Ancak birazdan okuyacağımız kriterlere baktığımız zaman bir çok kişinin aynı sorunu yaşadığını düşünmemiz olasıdır.

Beden Algısı Bozukluğu Nedir?

Yeme bozukluğu olan kişiler, zayıf vücutlarını çok şişman olarak görme eğilimindedir. Beden algısı bozukluğu olanlar da, başkaları için normal veya çekici görünseler bile kendilerini çirkin veya şekilsiz olarak görürler.

Bu hastalığa sahip kişilerin sürekli olarak kusurlu buldukları yerler ile ilgilenmelerine, gün içerisinde ayna karşısında 8-10 saate kadar çıkabilecek vakit geçirmelerine neden olmaktadır.

Beden algısı ve yeme bozukluğu olan kişiler aslında bir çok ortak paydayı paylaşırlar. Öncelikle her iki gruba ait olanlar görünüşleri hakkında utanç, tiksinti ve öfke gibi benzer olumsuz duyguları yaşar. 

Aynı zamanda aynayı sık kontrol etmek, kendilerini kontrol etmek için fotoğraf çekmek, görünüşleri hakkında başkalarından güvence istemek ( Bunun için “nasıl görünüyorum?” sorusunu sık sık sormak) ve algılanan kusurları kamufle etmek veya gizlemek için çeşitli giysi ve aksesuarlardan faydalanmak gibi bazı benzer davranışlarda bulunurlar.

Bu rahatsızlıklardan mustarip insanlar, görünüşlerinden rahatsız oldukları için genellikle kalabalıklardan kaçınmayı ve izole olmayı tercih ederler. Başkalarının, kusurlarını fark etmesinden korktukları için zaman içinde işe ya da okula gitmekten kaçınmaya başlarlar. Zaman içinde de, sosyal çevrelerinden ve hatta ailelerinden uzaklaşmayı tercih edebilirler.

Araştırmalar, beden algısı bozukluğu olan kişilerin %66’sının kozmetik veya dermatolojik tedavi gördüğünü gösteriyor. Bununla birlikte, insanlar ameliyattan sonra, vücutlarının belli bir kısmı hakkında daha iyi hissetseler bile kendilerinin görüntüsü hakkındaki saplantıları ortadan kalkmayacaktır. Bu kişiler er yada geç vücutlarının başka bir bölümünü beğenmemeye başlarlar.

Depresyon, beden algısı bozukluğu olan kişilerde yaygın biçimde gözlemlenmektedir. Trajik bir şekilde, beden algısı bozukluğu olan birçok insan kendini öldürmeyi düşünür. Çoğu zaman, görünüş kusurları hakkında umutsuz hisseden genç erkekler ve kadınlardır için acılarına son vermenin tek yolu onlara bu gibi görünür.

Hepimiz Kimi Zaman Görüntümüzü Sevmeyiz Ancak Beden Algısı Bozukluğunun Farkı Nedir?

Beden algısında sorun yaşayan kişiler, dış görünüşlerinden takıntı derecesinde rahatsız oldukları için kendilerini yalnızlaştırmayı tercih ederler. Dışarı çıkmak, arkadaşlarıyla görüşmek istemeyen kişiler, genellikle eve kapanırlar.

Hepimizin kendimiz ile ilgili beğenmediğimiz bir fiziksel özelliği vardır. Ancak bir çoğumuz bu sorunu hayatının merkezine koymaz. Oysa ki beden algısı bozukluğu olanlar için durum farklıdır. Bu kişiler kendilerini, görünüşleri hakkında normal görünüş endişeleri olanlara göre çok daha kötü hissederler. Ayrıca görünüşlerinin bazı yönleri hakkında daha fazla kaygı, utanç ve kendinden tiksinti yaşarlar.

Bu sorunu yaşayanların yaklaşık dörtte biri günde sekiz saatten fazla sorunları ile ilgili kendilerini gözlemlerler. Buna çok fazla zaman ayırdıklarını bilseler de kendilerini alıkoymaları mümkün değildir.

  • algılanan kusurları giyim ve makyajla kamufle etmek
  • görünüşünü başkalarıyla karşılaştırmak
  • aynalarda ve diğer yansıtıcı yüzeylerde görünüşünü kontrol etme
  • cerrahi ve kozmetik tedaviler aramak
  • görünüşünü kontrol etmek için tekrar tekrar fotoğraf çekmek
  • algılanan kusur hakkında başkalarından güvence istemek veya başkalarını bunun çekici olmadığına ikna etmek
  • algılanan kusura dokunmak
  • aşırı derecede kıyafet değiştirmek
  • görünümü iyileştirmek için diyet ve aşırı egzersiz yapmak yaygın gözlenen davranışlar arasında yer alır.

Beden algısı bozukluğunun kesin nedenleri bilinmemektedir. Muhtemel gelişimsel nedenler arasında genetik faktörler, çocuklukta kişinin karşılaştığı ve görünüşünü hedef alan zorbaca tutumlar en başta yer alır. 

Rol oynayabilecek diğer faktörler arasında görünüşe önem veren bir ailede büyümek, görünüşle ilgili mükemmeliyetçi standartlar ve kitle iletişim araçlarında yüksek çekicilik ve güzellik ideallerine maruz kalmak sayılabilir.

Bu sorunu yaşayan kişiler arasındaki ortak kişilik özellikleri arasında mükemmeliyetçilik ile birlikte utangaçlık, sosyal kaygı, düşük benlik saygısı, reddedilme ve eleştiriye duyarlılık da bulunur. Araştırmacılar, bozukluğu olan kişilerin beyin fonksiyonlarında anormallikler olabileceğini de bulmuşlardır. Beynin görsel sistemindeki anormalliklerin bu sorunlara ek katkı sağladığı düşünülmektedir.

Okuma Önerisi: Fotoğraflarda Neden Kendimizi Beğenmeyiz? Bu Sorunu Çözmenin Bir Yolu Var mı?

Beden Algısı Bozukluğu İçin Tedavi Mümkündür

Neyse ki bu tarz sorunlar yaşayan kişiler için etkili tedaviler var. Bilişsel davranışçı terapi sırasında terapistler, fiziksel görünümle ilgili müdahaleci düşünce ve inançları değiştirmeleri için hastalarla birlikte çalışır. Amaç vücut imajıyla ilişkili sorunlu davranışları ortadan kaldırmalarına yardımcı olmaktır. Bu durum aynı zamanda ilaç tedavisi ile de desteklenir.

Beden algısı bozukluğu ve benzer sorunların özellikle gençler arasında da yaygın olduğu bilinmektedir. Bu nedenle ilk hedef sorunu fark etmek ve erken müdahale edebilmek olmalıdır. Ayrıca göz atmak isterseniz: Selfie’ler Neden Burnunuzdan Nefret Etmenizi Sağlar?


Kaynaklar ve ileri okumalar

  • Body dysmorphic disorder is more common than eating disorders like anorexia and bulimia, yet few people are aware of its dangers. Yayınlanma tarihi: 9 mart 2023; Bağlantı: https://theconversation.com
  • Koran, L., Abujaoude, E., Large, M., & Serpe, R. (2008). The Prevalence of Body Dysmorphic Disorder in the United States Adult Population. CNS Spectrums, 13(4), 316-322. doi:10.1017/S1092852900016436
  • What is body dysmorphic disorder?. yayınlanma tarihi: 10 Ağustos 2018; Bağlantı: https://www.nbcnews.com/
  • Phillips, Katharine A., Rachel A Simmons, and Katharine A. Phillips (ed.), ‘Core Clinical Features of Body Dysmorphic Disorder : Appearance Preoccupations, Negative Emotions, Core Beliefs, and Repetitive and Avoidance Behaviors’, in Katharine A. Phillips (ed.), Body Dysmorphic Disorder: Advances in Research and Clinical Practice (New York, 2017; online edn, Oxford Academic, 1 July 2017), https://doi.org/10.1093/med/9780190254131.003.0006, accessed 30 Mar. 2023.

Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Merhabalar. Matematik öğretmeni olarak başladığım hayatıma 2016 yılında kurduğum matematiksel.org web sitesinde içerikler üreterek devam ediyorum. Matematiğin aydınlık yüzünü paylaşıyorum. Amacım matematiğin hayattan kopuk olmadığını kanıtlamaktı. Devamında ekip arkadaşlarımın da dahil olması ile kocaman bir aile olduk. Amacımıza da kısmen ulaştık. Yolumuz daha uzun ama kesinlikle çok keyifli.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu